Apple’ın CEO’su Tim Cook’un Hayat Hikayesi

Ağustos 2011’de Tim Cook, Apple’ın CEO’su(Genel Müdürü)olarak göreve başladığında herkesin aklında aynı soru vardı: Cook arkadaşı ve akıl hocası Steve Jobs’dan kalan boşluğu hakkıyla doldurabilecek miydi?

Apple bugün Cook’un liderliğinde dünyanın en değerli şirketi olup iPhone, MacBook ,iPad gibi pek çok farklı ürünle piyasaları kasıp kavurmaya devam ediyor. Görünen o ki, Cook bu işi oldukça iyi kıvırdı, aldığı sorumluluğun üstesinden ziyadesiyle geldi.

Ama Ceo’luk görevi için adının geçtiği ilk günlerde, herkesin kafasında büyük bir soru işareti oluşturmuştu. Böylesine büyük bir şirkete lider aranıyordu ve bu görev nereden geldiği belirsiz bir adama mı teslim edilecekti?

Halbuki çoğu insanın bilmediği bir şey vardı; o da Apple’ın ilk zamanlarında, yani Jobs’un himayesindeki bir şirketken, Cook’dan büyük destek aldığıydı. Öyle ki, şirket Cook’un yardımı olmadan bugünkü konumuna asla ulaşamazdı.

Gelin Tim Cook’un kariyer basamaklarını tırmanıp Apple’ın CEO’luğuna kadar nasıl yükselebildiğine birlikte bakalım. Nedir bu büyük başarının perde arkası?

 

Tim Cook Kimdir?

Timothy Donald Cook, 1 Kasım 1960’da Mobile, Alabama’da doğdu. Lise eğitimini tamamladığı Robertsdale’de büyüdü.

 

Babası Donald Cook, bir tersane işçisiydi. Annesi, Geraldine Cook, bir eczanede çalışıyordu.

 

Cook, 1982 yılında, Alabama’daki Auburn Üniversitesi endüstri mühendisliği bölümünden mezun oldu.

 

1982 yılında, henüz Microsoft Windows’un adının dahi bilinmediği günlerde, piyasanın bilişim devi olan IBM’e katıldı. Şirketin Kuzey Amerika bilişim departmanından sorumlu müdür oldu.

 

1996 yılında Cook’a, MS hastalığı tanısı kondu, teşhis sonrasında dünyaya olan bakışının tamamıyla değiştiğini söyleyen Cook için artık kendisini hayır işlerine adadığı günler başlamış oldu. O zamandan beri hayır kurumlarına ciddi yardımlarda bulunuyor, hatta yardım amaçlı bisiklet yarışları dahi düzenliyor.

Sonraki yıllarda bu teşhisin yanlış olduğu ortaya çıktı. Üstelik doktorlarını bu teşhise götüren şey aslında yalnızca valiz elinde geziyor olmasının yarattığı problemlerden ibaretti! Şaka gibi değil mi?

On iki yıl sonra, IBM’den ayrıldı ve Intelligent Electronics adlı bir şirkette çalışmaya başladı. 1997 yılında dönemin en yeni PC üreticisi şirketlerinden olan Compaq’da başkan yardımcılığı görevini üstlendi.

 

Apple Macerası:

 

Gelelim Cook’un Apple macerasını başlatan hikayeye. Steve Jobs, Gil Amelio’nun çıkarılmasının ardından Apple şirketinin CEO’su olarak göreve başlamıştı. Yönetim bölümü için taze kan arayışı içindeyken Cook’taki potansiyeli fark etmiş ve onu yeni Apple’ın geleceği için güçlü bir aday olarak görmüştü. Karşılıklı görüşmelerin neticesinde Cook, Apple şirketinde operasyonlardan sorumlu kıdemli başkan yardımcısı olarak göreve başladı.

Süreci bir de Cook’un ağzından dinleyelim:

“Compaq’ın menfaatini düşünen insanların da beni en iyi tanıyanların da tavsiyesi aynıydı: Yoluma Compaq şirketi ile devam etmemi söylüyorlardı. Ama ben beynimin sol tarafını değil, sezgilerimi dinledim. Hem de kimseyi umursamadan! Steve’le yaptığım görüşmenin ilk beş dakikasında, atın ölümü arpadan olsun deyip Apple’a katılmaya karar vermiştim. Sezgilerim, yaratıcı bir deha için çalışmak, üstelik büyük bir Amerikan şirketini diriltecek olan yönetim ekibinde yer almak gibi bir fırsatın insanın karşısına ancak hayatında bir kere çıkacağını söylüyordu.”

 

Steve Jobs için işler daha da zordu. 1997 yılında Apple tüm sektörün diline düşmüş bir alay konusuydu: Microsoft’un en yakın ortaklarından biri olan Michael Dell bir keresinde Jobs’ın yerinde olsaydı, şirketi çoktan kapatmış, hatta hissedarlara paylarını dağıtmış olacağını söylemişti.

Cook’un başlangıçta yaptığı en büyük işlerden biri, Apple’ın kendi fabrikalarını ve depolarını kapatıp bunları sözleşmeli üreticilerle değiştirerek, cihazların daha büyük miktarlarda üretilebilmesini ve daha hızlı teslim edilebilmesini sağlamak oldu.

 

Tim Cook yaptığı işi şöyle tanımlıyordu: “Bir şirket tıpkı süt ürünleri mantığıyla yönetilmeli. Son kullanma tarihi geçip de tazeliğini yitirirse ciddi bir problemin var demektir.”

Cook, 2005’ten başlayarak, şirketin geleceği için gerekli zemini oluşturacak yatırımlar yaptı. iPhone ve iPad’in temelindeki bilgisayar depolama bileşeni olan flash bellek üreticileriyle kritik anlaşmalar yapmak da dahil olmak üzere, yapılan pek çok yatırım Apple’ı bugünkü konumuna kavuşturma yolunda atılmış ilk adımlardı.

 

Cook’un öngörüsü, rakip firmaların telefon veya tablet üretimine giriştiklerinde Apple’ın geride bıraktığı küçük fabrika kapasitesi ve bileşenleriyle rekabet etmek zorunda kalacağı yönündeydi. Dediği gibi de oldu.

Cook’un yönetim becerisi sayesinde şirket içindeki nüfuzu arttı. Şirketse her geçen gün büyümeye devam ediyordu.İşlerin bu noktaya gelmesinde Cook’un payı büyüktü.

 

Şirket bünyesinde etkisi artan Cook, şirket içinde acımasızlığı, hesap sorar tarzı, bir şeyleri doğru yapıncaya kadar uzattığı toplantılar, saat gözetmeksizin attığı ve cevabını beklediği mailler ile ün salmıştı.

 

Ve 2007’de Apple, her şeyi değiştirecek olan cihazı iPhone’u tanıttı.

 

Aynı yıl, Jobs, Cook’u şirketin merkezine biraz daha yakınlaştırarak kendisini COO, yani operasyon müdürlüğü görevinin başına getirdi. Çalışanların anlattığına göre, bu işle uğraştığı sırada zaten işin büyük kısmını Cook yürütüyordu. Jobs yalnızca önemli kararları almak için oradaydı.

 

Cook halka açık etkinliklerde daha fazla görülmeye başladı; yeni görevi yöneticiler, müşteriler, ortaklar ve yatırımcılarla daha sık muhatap olmasını gerektiriyordu.

 

2009 yılında, Tim Cook, hastalığı nedeniyle izine ayrılan Steve Jobs’ın yerine geçici bir süre için CEO pozisyonuna getirilmişti. 2003 yılında Jobs’a kanser teşhisi konuldu, durum gittikçe kötüleşiyordu.

2009 yılında Cook, Jobs’a karaciğerinin bir bölümünü vermeyi teklif etti. Çünkü nadir görülen bir kan grubunu paylaşıyorlardı. Ama Jobs teklifi kesin bir dille reddetti.

 

CEO’luğa Geçiş:

Ocak 2011’de tekrar geçici CEO pozisyonuna getirilen Cook, Jobs’ın sağlık sorunları nedeniyle görevinden ayrılmasının ardından yönetim kurulu tarafından 2011 yılının Ağustos ayında Apple’ın yeni CEO’su seçildi.

 

Jobs Ekim 2011’de öldüğünde, Cook ona olan saygı ve hürmetini Apple şirketi önündeki bayrakları yarıya indirerek gösterdi..

 

Cook’un yerini dolduracağı isim başarısını kanıtlamış, büyük bir isimdi. Şirket telefonu iPhone dünya çapında sevilen bir ürün ve Jobs gelmiş geçmiş en büyük CEO’lardan biri olarak görülüyordu. Hal böyle olunca, Apple’ın Cook’un yönetimi altında da aynı başarıyı devam ettirip ettiremeyeceği konusunda pek çok belirsizlik vardı. Ancak Cook, endişelerin yersiz olduğunu göstermeyi başardı.

 

Cook yönetimindeki Apple’da neler değişti dersiniz?

Aslında çok az şey. Cook, büyük şirket etkinliklerinde sahne alan ünlü yıldızların gösterileri de dahil olmak üzere, birçok önemli Apple geleneğini canlı tuttu.

 

… Tabii Jobs’un ünlü “One more thing” (bir şey daha) adı altında gerçekleşen ürün duyurularını da.

 

Cook yönetimin başına gelince değişen şeyler de oldu tabi. Örneğin, 2012’de, iOS’un başkan vekili Scott Forstall görevinden ayrıldı.

 

Peki, Cook’un hayatında değişen bir şey var mı derseniz, bu sorunun cevabını kimse tam olarak bilemiyor. Çünkü o bunca koşuşturmanın içinde dahi özel hayatını gözlerden uzak yaşamaya devam ediyor. Yürüyüşü, bisiklete binmeyi ve spor yapmayı sevdiğini biliyoruz, ancak şirkete ait spor salonunda egzersiz yapmıyor ve ev hayatıyla ilgili ayrıntıları paylaşmamayı tercih ediyor. Bu gizlilik, hakkında çeşitli spekülasyonlara yol açıyor.

Bu iddialardan o da sıkılmış olacak ki, 2014 yılında bir dergiye verdiği röportajda eşcinsel olduğunu resmi olarak ilan etti ve hakkındaki tüm iddialara son noktayı koydu.Yalnızca yaptığı işle anılmak istiyordu.

 

Ve 2015 yılında Apple, Jobs sonrası dönemdeki ilk yeni ürünü olan Apple Watch’u piyasaya sundu.

Bugün Apple 523 milyar dolar değerindeki servetiyle dünyanın en değerli şirketi. Cook’un net serveti ise tam 400 milyon dolar. Cook, servetini hayır kurumlarına bağışlayacağını açıkladı.

Hikayenin gerisi malumunuz. Apple şirketi de Cook da hız kesmeksizin yola devam ediyorlar.

 

İlginizi çekebilir

Apple’ın İflastan Kurtuluş ve Başarı Hikayesi
Steve Jobs Hakkında Bilmeniz Gereken 20 İlginç Bilgi
Google CEO’su Sundar Pichai Kimdir? Hayatı ve Başarı Hikayesi
Avatar

Yazar : Deniz

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir