Çalışan Anneler, İş ve Özel Hayat Dengesini Nasıl Sağlayabilir?

Young woman talking on mobile phone while sitting at tablet with laptop and her kids. Mother working from home with her children sitting by.

Çalışan annelerin işi oldukça zordur. Hem kendilerini işe vermeleri hem de ailelerine zaman ayırmaları beklenir. Çalışan anne olmak takdir edilmeyen ve yorucu bir şeydir ve hiçbir zaman tam olarak anne ya da çalışan olarak görülmezler ama her zaman böyle olmak zorunda değildir.

İş ve aile dengenizi iyi kurabilirseniz bir anne olarak aktif rol oynarken tam zamanlı kariyer sürdürmek mümkündür.

Bu yazıda sıraladığımız tavsiyeler çalışan annelerin bu dengeyi daha iyi oturtmasını sağlayacaktır.

1. Anne olarak kendinizi suçlu hissetmeyi bırakın.

Anneler, işe döndüklerinde çocuklarını “terk ettikleri” için yargılanırken babaların aileyi geçindirebilmesi için çalışması beklenir. Malesef bu cinsiyetçi kalıp düşünce gelişmiz toplumuzda hala kendine yer bulabiliyor.

Bazı annelerin evde kalıp çocuklarına bakma şansı yokken bazıları da kariyerlerini yarıda bırakmak istemedikleri için işe geri dönüyor. Sebebi ne olursa olsun annelerin çalışması yargılanacak ya da ayıplanacak bir şey değil, aksine takdir edilmesi gereken bir şeydir. Sürekli çocuğunuzla birlikte olmadığınız için suçluluk hissediyorsanız bu duygudan kurtulmanın zamanı geldi.

İş hayatınızın ailenize kattığı olumlu şeylere odaklanın. Bütün aileniz için en doğru şeyi yaptığınızdan emin olun, böylece çocuğunuz da sevginizi hissedecek ve yaptığınız fedakarlığın farkına varacaktır.

 

2. Zaman kazandırıcı hilelerden yararlanın.

En kısa zamanda bir sürü şey başarmak için kısa yolları kullanmalı ve stratejik hareket etmelisiniz.

Alışverişinizi internetten yapın, bu şekilde zaman kazanmış ve hiçbir şeyi unutmamış olursunuz.

Konferans aramalarınızı işe gidip gelirken yapın ve hafta içinde daha fazla zaman yaratmak için işlerinizi öğle yemeği arasında halledin.

Giyeceğiniz kıyafetleri ve öğle yemeğinizi bir gün önce hazırlayın, böylece sabahları aceleyle evden çıkmak yerine sabahın tadını çıkarabilirsiniz.

 

3. Çocuklarınızı güvendiğiniz bakıcılara emanet edin.

Çocuğunuzun güvende olduğunu bilmek işinizi yaparken kafanızın rahat olmasını sağlar. Bakım evleri, bakıcılar ya da çocuğunuzu gönül rahatlığıyla emanet edebileceğiniz tanıdığınız biriyle görüşün.

Kaliteli bir bakım evinde saatler daha esnektir, her öğretmen başına daha az öğrenci düşer, ortamı daha temiz ve ferahtır ve gerekli sertifikaları da vardır.

Bakıcı tutacaksanız da deneyimi ve iyi referansları olan birini bulun. İyi olup olmadığını anlayabilmek ve kafanızdaki soru işaretlerini giderebilmek için birkaç gün deneme süresi tanıyın. Mümkünse gün içinde sürekli iletişimde olun ve çocuğunuzun fotoğrafını isteyin.

 

4. Yöneticinizle açık bir iletişim kurun.

Çalışan bir anne olmak en verimsiz çalışan olmanız anlamına gelmiyor. Yine de bazı değişiklikler yaşanacaktır.

Çocuklar hastalandığında ya da doktor randevusu olduğunda genellikle annelere iş düşer ve işten sonra çocuğu alma görevi de onlara yüklenir. Bu nedenle çalışan annelerin daha esnek bir çalışma hayatına ihtiyacı vardır. Çalışan anneler işlerine son derece bağlıdır. Öğle yemeklerini atlamaktan hafta sonları çalışmaya kadar bu kadınlar işten kaytarmak için çocuklarını bahane olarak öne sürmez.

Öncelikli ihtiyaçlarınız ve işinizi nasıl yapmaya devam edeceğiniz konusunda yöneticinizle oturup konuşmaktır. Büyük ihtimalle yöneticiniz de şeffaflığınızı takdir edecek ve hem işinize hem de ailenize olan bağlılığınızın farkına varacaktır.

 

5. Dikkatinizi dağıtacak ve zamanınızı alacak şeyleri azaltın.

Çalışan anne olduğunuzda zaman çok değerli bir şeydir.

İşteyken iş arkadaşlarınızla sosyalleşmeniz verimliliğinizi etkiliyorsa harcadığınız zamanı gözden geçirin. Uzun süren öğle yemeklerini ve internette gezinmeleri kısaltın, böylece işteyken mümkün olduğunca fazla iş halledebilesiniz.

Evdeyken telefonunuz ya da televizyonla ilgilenmektense geçirdiğiniz zamanın herkesi için yararlı olması için partneriniz ve çocuğunuza zaman ayırın.

 

6. Partnerinizle ilişkinizi güçlendirin.

Mutlu bir aile mutlu bir evlilik temeli üzerine kurulur. Evliliğinizi ya da ilişkinizi öncelik haline getirin çünkü bu ilişki her şeyi etkileyecektir.

Mümkünse düzenli olarak gece dışarı çıkın, ebeveyn olmadan önce yapmaktan hoşlandığınız şeylere zaman ayırın. Her zaman gittiğiniz yerde yemek yemek yerine resim dersi ya da oyun gecesi gibi değişik bir aktivite planlayın. İçinde iş ya da çocuk geçmeyen şeylerden bahsedin ve gerçekten birbirinizi dinleyin.

 

7. Aile aktiviteleri oluşturun.

Herkesin dört gözle beklediği ve zevk aldığı aktiviteler planlayarak ailenizle kaliteli zamanlar geçirin.

Haftada bir ailecek oyun oynayın, bahçenizde piknik yapın ya da mini golf oynayın. Ailemle yakınımızdaki bir parkta uzun yürüyüşlere çıkmaktan hoşlanıyorum çünkü aktif olmamızı ve güzel sohbetler etmemizi sağlıyor. Büyük çocuklarınızdan fikir alın ve nereye gideceğinize onların karar vermesini sağlayın.

8. Takvimler ve listeler kullanarak planlı yaşayın.

Çalışan annelerin yüklenmek zorunda kaldığı mental yükü kimse anlayamaz.

Doktor randevularını, imzalanacak kağıtları, yemek davetlerini, doğumgünlerini, kart göndermeyi, buzdolabında neyin eksik olduğunu, evdeki tuvalet kağıdını ve daha pek çok şeyi sizin takip etmeniz beklenir.

Sonu gelmeyen yapılacaklar listenizi tamamlamak ve zihinsel yükünüzü biraz olsun hafifletmek için planlayıcılar, uygulamalar ve diğer kaynaklardan yararlanın. Ben etkinlikleri ortak bir takvime ekliyorum, böylece kocam neler yapacağımızdan haberdar oluyor. Ayrıca liste yapmak ve not almak için Google Keep uygulamasından da yararlanıyorum.

Hiçbir şeyin son dakikaya kalmaması için her şeyi önceden planlayın.

 

9. Ev işlerini paylaşın.

Ev işlerinin yükü sadece kadınlara yüklenmemeli. Sadece sizin yapabileceğiniz işleri (emzirmek, bebeği yatırmak gibi) düşünürsek bu, partnerinizin kolaylıkla yardım edeceği bir şey.

Çocuklarınız büyükse basit işleri onlara vererek erken yaşta iyi alışkanlıklar kazanmalarını sağlayabilir ve aileye katkıda bulunmalarına yardımcı olabilirsiniz.

Bir başka yöntem de eve temizlikçi çağırmaktır. Kendinizin yapabileceği bir işe para harcamak saçma gelebilir ama dağınık bir ev stres kaynağıdır, bu nedenle temizlikçi çağırmak her zaman iyi bir seçenektir.

 

 

9. Daha az şeye evet deyin.

Zevk almanızdan çok stres olmanıza neden olacaksa her parti davetini kabul etmenize hiç gerek yok.

Programınızın ne kadarına el verdiğini hesaplayın ve çocuğunuzun en çok hoşuna giden aktivitelere katılın. Diğerlerine hayır demekten korkmayın. Çok fazla davete katılmak zorunda kalmak çileye dönüşebilir ve dinlenmeniz için size hiç zaman kalmayabilir.

 

 

10. Beklentilerinizi düşürün.

Annelerin her gün sağlıklı ve lezzetli yemekler pişirmesi, evi temiz tutması ve mükemmel ebeveyn olması düşüncesi sizin kafanızda kurduğunuz beklentilerdir. Kimse sizden sizin kendinizden beklediğiniz kadar çok şeyi beklemez.

Beklentilerinizi düşürdüğünüzde hayatınızdan çıkarabileceğiniz birçok stres kaynağı olduğunu göreceksiniz.

Evinizin her misafir geldiğinde bal dök yala kıvamında olmasına gerek yok, hele ki misafiriniz çocukluysa.

Kurabiyeleri kendiniz pişirmek yerine satın almak sizi kötü bir anne yapmaz. Her gün evde pişirme fikri güzeldir ama bir önceki günden kalanlar ya da dışarıdan söylediğiniz yemek de ailenizi beslemeye yetecektir.

 

 

11. Kendinize zaman ayırın.

İş ve aile hayatının karmaşasında kendinize zaman ayırmak içsel huzur ve dengenizi sağlamada oldukça önemli rol oynar.

Annelerin diğerlerinin ihtiyaçlarını karşılamak için kendi ihtiyaçlarını ötelemek gibi kötü bir huyları vardır ama kendinize dikkat etmezseniz diğerleriyle nasıl ilgileneceksiniz ki?

Rahatlamak ve enerji toplamak için düzenli olarak kendinize zaman ayırın. Örneğin, meditasyon, yoga, egzersiz, kitap okumak, bir şeyler yazmak, arkadaşlarınızla buluşmak ya da kendinizi şımartmak.

Ben kendime ayırdığım zamanlarda minnet duyduğum şeyleri not ediyorum. Daha fazla şeyi kabul etmemi, farklı açılardan bakmamı ve kendi dert ve endişelerimi unutturmamı sağlıyor.

 

12. Diğer çalışan annelerle iletişime geçin.

Yalnız değilsiniz. Günlük hayatta yaşadığınız her şeyi yaşayan başka milyonlarca çalışan anne var.

Tam zamanlı çalışan annelerin hafta içinde buluşmaları ayarlamak için daha fazla zamanı vardır ama çalışan annelerin de bu tür bir ağ kurması mümkündür.

Çevrenizdeki çalışan annelere ulaşın, bu insanlarla sandığınızdan çok fazla ortak yönünüz olduğunu göreceksiniz. Hafta sonları oyun saatleri ve anne buluşmaları; işten sonra da yürüyüş ayarlayın. Facebook gruplarını ve Peanut ve Hello Mamas gibi uygulamaları kullanarak civarınızdaki çalışan anneleri bulun.

Birlikte gülebilmek, hikayelerinizi paylaşmak ve bir topluluk oluşturabilmek size her şeyi tek başınıza yapmak zorunda olmadığınızı gösterecek.

 

 

13. Her iki hayatı da dengelemeye çalışın.

Çalışan bir anne hem başarılı bir kariyere hem de iyi bir aile hayatına sahip olabilir mi?

Kesinlikle evet.

İşler hayal ettiğiniz gibi gitmeyebilir ama bu sizin moralinizi bozmasın. Sahip olduğunuz güzel şeylerin farkına varın ve adım adım ilerleyin.

 

 

İlginizi çekebilir

İş Hayatında Kadın Olmak Hakkında Gerçekler
İş Hayatında Kadın Erkek Eşitliği Nasıl Sağlanır?
Avatar

Yazar : Sinem AYAN

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir