Girişimcilere Kötü Gidişatla Baş Etme Tavsiyeleri

Bir iş fikrine sahipsiniz, ancak ne zaman hayata geçirmeye niyetlenseniz olumsuz bir tabloyla mı karşılaşıyorsunuz? Olumsuzluklarla baş etmekte zorlanıyor musunuz? Karamsarlığa kapılmayın, yeni bir işe atılan herkes aynı yollardan geçti.

Steve Jobs bir defasında: “Başarılı girişimcileri başarısızlığa uğrayanlardan ayıran sebeplerin temelinde azim vardır” demiştir. Son derece doğru bir tespit olduğunu düşünüyoruz.

Dergilerin renkli sayfalarında okuduğunuz, bir gecede oluvermiş gibi anlatılan onca şaşaalı başarı hikayesi sizi yanıltmasın; belli bir başarıyı yakalamış işlerin çoğu, bu noktaya ancak yıllar süren mücadelelerin ardından gelebiliyor. Anlayacağınız, bu iş göründüğü kadar kolay değil.

Girişimcilik ulaşmanız gereken bir hedeften öte dolambaçlı bir yoldur. Lunaparktaki bir hız trenine binmeye benzer. Bu yüzden sert iniş çıkışlara ve sağa sola savrulmaya hazırlıklı olun ve bu sürecin keyfini çıkarın.

Sizlere destek olmak amacıyla, başarıları ve azimleri ile adlarından sıklıkla söz ettiren ünlü girişimcilerle bir araya gelip girişimcilik yolculuklarında karşılaştıkları sorunlarla baş etme yöntemlerini konuştuk. Bununla da kalmayarak yeni bir işe başlama sürecinde olup kötü bir tabloyla karşı karşıya kalan taze girişimciler için bu bunalımı en az zararla atlatmaları adına ne gibi tavsiyelerde bulunacaklarını sorduk. Bakın nasıl cevaplar aldık:

 

1. “Amaç”larınızı yeniden hatırlayın.

“İşletme kurma sürecinin üzerinize yükleyeceği onca iş yükü düşünüldüğünde, kendinizi kaybetmeniz hatta ufak detaylar içinde boğulmanız kaçınılmaz. Bu nedenle, size ilham veren düşünceye geri dönün, misyonunuz ve vizyonunuz neydi hatırlayın. Kendinize şu soruyu sorun: Niçin? Ben niçin bu işle uğraşıyorum, amacım ne? ‘Niçin’inize dönmek zihniyetinizi değiştirmenize yardımcı olacaktır ki günün sonunda önemli olan tek şey de budur.”

Mutlaka okuyun: Kendi “Neden”inizi Öğrenmek Üzerine

 

2. Çalışma arkadaşlarınıza karşı dürüst olun.

Siz siz olun, kötü bir şeyi güzel veya masum bir kisve altına saklamayın.

“Girişimcilerin asla unutmaması gereken bir nokta var; uğraştığınız iş yalnızca sizinle ilgili değil, her daim destekçiniz olan ekip arkadaşlarınızı da yakından ilgilendiriyor. Herhangi bir sorunda çalışma arkadaşlarınızın göstereceği iki farklı tepki mevcut; ya kenetlenip bu zorlu bir süreci beraberce aşmaya çalışacak ya da gerginlikten deliye dönmüş bir tavır sergileyecekler ki bu da bir lider olarak üzerinizdeki baskıyı artıracağından sizin için iyi olmayacak. Hatta işleri daha da kötüleştirecek.  Bu nedenle, işle ilgili olumsuzluklardan bahsederken dürüst olun. Hiçbir şeyi yumuşatarak anlatmaya çalışmayın. Unutmayın, ekip arkadaşlarınız baştan beri yanınızda, dolayısıyla bir şeylerin yanlış gittiğini mutlaka anlayacaklar. Onlara sizi bekleyen zorlu sürecin içeriğini ayrıntısıyla aktarmalı, iyimser bir bakış açısı sergilemeli ve işin sonunda nereye varmayı hayal ettiğinizi bildirmelisiniz. Bunu yapabildiğinizde, çalışma arkadaşlarınızın adeta birbirine kenetlenerek zor zamanlar süresince yanınızda yer aldığını göreceksiniz. Hem de tüm enerjileriyle!”

Mutlaka okuyun: İş Hayatında Dürüstlük ve İçtenliğin Önemi

 

3. Sorumluluğun başkasında olduğunu hayal edin.

“Ne zaman zorlu bir süreçten geçsem kendime dönüp dönüp aynı soruları sorardım: ‘Bu noktaya nasıl geldim? Olanları önlemek için ne yapabilirdim? Ben bu sorunu çözmek için yeterince iyi miyim?’ Bu bitmek tükenmek bilmez sorular bir sonraki adımı görmemi engelliyordu. Sonraları, bu durumla baş edebilmek için yeni bir yöntem geliştirdim. Gerçekten sevdiğim biri, hemen yarın tüm iş sorumluluklarımı devralsa ne olurdu? Çok iyi tanıdığım, hatta birlikte çalıştığım birini hayatımın orta yerine bırakıvermek gerçekten de işe yarıyor! Artık kendime benim yerimde o olsaydı ne yapardı diyorum ya da yaptıklarının sonucu ne olurdu? Aklıma gelen her ihtimali bir yere kaydediyorum. Sonrasında da geriye tüm ihtimalleri bir bir hayata geçirmek kalıyor.”

 

4. Olumlu düşünün.

“Olumlu bir haleti ruhiyenin değerine her daim canı gönülden inandım. Bir işletme kurmak elbette ki hiç kolay değil, ancak gidişatı değiştirmede olumlu düşünmenin etkisi kati surette göz ardı edilemez. Değerlerinizden vazgeçmeyip oyunun sonuna odaklanmak bu zorlu dönemi atlatmanıza yardımcı olacaktır. Unutmayın, hayallerinize kavuşmanız zaman alabilir.”

Mutlaka okuyun: Hayal Kurmanın Önemi ve Faydaları

 

5. Huzursuzluğunuzdan destek alın.

“Çoğu atlet kazanmaktan çok yarışmayı sever. Girişim sürecine de aynı mantıkla bakın. Uzun vadede başarıyı yakalamanız için başarısızlıkla sonuçlanan tecrübeler edinmeniz şart. Kestirme bir yol yok ve süreç son derece meşakkatli. Bu nedenle, hissettiğiniz huzursuzluğu yok etmeye çalışmak yerine cesur olun ve ona sırtınızı dayayın. ‘Ben başaramadım!’ deyin ve kendinizi bu cümlenin ardından gelecek duygu seline bırakın. Bu duygular son derece önemlidir çünkü bizleri daha zor şeyleri deneme konusunda motive eder. Bunu bir kez yaptınız mı, suçlamaları da başarısızlıkları da bir kenara bırakmış,  başarısızlığınızın nedenlerini anlamaya başlamışsınız demektir. O halde harekete geçin. Duygularınıza sahip çıkın. Sorumluluk alın. Yalnızca başarısız bir tecrübenin ardından bu kafa yapısına erişebilir; eşsiz bir hayat dersi alabilirsiniz. Hayat derslerine odaklanın ve her daim yeni bir şey öğrenmeye bakın.”

Mutlaka okuyun: Başarısızlığı Başarıya Dönüştürmek İçin İzlemeniz Gereken 7 Yol

 

6. Sizi gerçekten anlayabilen insanlar bulun.

“Kimse iş kurmanın zorluğundan bahsetmez. Dışarıdan her şey güllük gülistanlık görünür, yakalanan başarı tek gecelik bir çabanın ürünüdür ve bu piyango bir gün herkese çıkabilir. Bu hiç de doğru değil. Başarı, hiç durmayacak bir hız trenine binmek gibidir, yolculuğunuz hiç bitmez. Ben bu baş döndürücü yolculukla baş edebilmenin yolunu etrafımda gerçekten konuşabileceğim, içimi açacağım ve tüm bu duygusal dalgalanmaların normal olduğunu bana hatırlatacak insanlar bulundurmakta buldum.

“ Sizi anlayabilen ve yargılamadan dinleyebilecek insanlarla konuşun. Başarılı girişimciler, tüm cevapları bulmuş gibi görünüyor olabilirler. Ancak, sizinle aynı hayali paylaşan insanlarla yapacağınız kısa bir sohbetle zor günler yaşayanın bir tek kendiniz olmadığını anlayacaksınız.”

Mutlaka okuyun: Doğru Akıl Hocasını Bulmak İsteyenlere

 

7.Doğru insanlarla birlikte olun.

“Şirketin ilk yıllarında, aileme ait evin bodrum katında her biri aylık 100 TL gelir getiren yaklaşık 10 müşteriyle çalışıyorduk. İşle ilgili aramalarımı bodrum katındaki odadan gerçekleştiriyordum. Tüm sinyaller başarısız olduğumuzu işaret ediyordu ve ben pes etmek üzereydim. Kara kara düşünürken ortağıma gözüm takıldı bir an. Masasına oturmuş kod yazıyor, bir yandan da kafa sallayarak ritm tutuyordu.

“Yaptığımız işi de kurmaya çalıştığımız şirketi de seviyordu!  Sonra şunları düşündüm: Burada benden bin kat zeki bir adam oturuyor ve kendini tamamıyla işine vermiş. Şimdi gidip nasıl gidiyor diye sorsam: ‘Bugün ürünümüzü tam 7 kişi denemiş, inanabiliyor musun? Harika değil mi?’ der.” Bu pozitiflik kurtarıcım oldu. Bu nedenle benim taze girişimcilere tavsiyem kendilerine ilham ve direnme gücü verecek insanlarla bir arada olmaları.”

Mutlaka okuyun: İş Hayatında Doğru Arkadaş Nasıl Bulunur?

 

8. Kusursuz plan yoktur, bunu kabul edin ve harekete geçin.

“Önünüze bakın. Ne yapacağınıza dair net bir fikre sahip olmasanız da, karar alın. Girişimin ilk günleri zordur, hatta çölün ortasında amaçsızca dolaşıyormuşsunuz gibi gelebilir. Varsayalım ki orada, bir çölün ortasındasınız, etrafınıza şöyle bir baktınız ve görebildiğiniz tek şey uçsuz bucaksız bir ufuk oldu. Gözünüzün alabildiği her yer birbirinin aynı ve takip edebileceğiniz en ufak bir işaret yok. Çölün belli bir çıkışı yok ve ne tarafa yöneleceğinizi bilmez haldesiniz. Başka bir deyişle, yaptıklarınız sizi amacınıza götürüyor mu yoksa daha da mı uzaklaşıyorsunuz bilemediğiniz bir durum içindesiniz, o halde bu iki farklı görüş arasında bir uzlaşma sağlamanın yollarını aramalısınız.

“Bu insanların duymak isteyeceği bir cevap değil, farkındayım, çünkü çoğu insan için girişimcilik; bir plan, bir Excel dosyası ve bir çözüme sahip olup gelecekte neler yaşanabileceğini önceden tahmin edebilmek anlamına geliyor. Ancak iş bununla bitmiyor. Elbette ilk başlarda isabetli tahminlerde bulunmanız gerekecek ve bunların çoğunu içgüdülerinize dayanarak yapacaksınız. Sonrasındaysa tahminlerinize dayalı olarak belli hedefler belirlemeniz gerekiyor- her gün yürümeniz gereken adım sayısı gibi. İş fikriniz ne olursa olsun,  bu fikri hayata geçirme sürecinde almanız gereken kararları alacak;  günlük, saatlik ya da haftalık başarılabilir hedeflere dönüştüreceksiniz. Çölden çıkışın tek yolu bu.

Mutlaka okuyun: Girişimcilikte Hızlı Hareket Etmenin Önemi

Mutlaka okuyun: Yüzde 10 Kuralı: Küçük Adımlarla Büyük İlerleme Kaydetmek

Avatar

Yazar : Deniz

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir