Siz Olmadan da Tıkır Tıkır İşleyen Bir Şirket Yaratmak

Uyurken ya da tatilde güneşlenirken de size para getiren bir işe sahip olmayı hiç düşlediniz mi? Bu, o kadar kolay olmasa da birçok girişimcinin hayalidir. Siz şirketinizin başında olmadan işlerin kendi kendine yürümesini istiyorsanız kökünden halletmeniz gereken 4 önemli sorun bulunuyor.

Bu dört sorunun tam olarak ne olduğunu ve bu sorunları nasıl halledebileceğinizi açıklayacağım, ancak önce ne tür bir işten bahsettiğimi biraz daha açıklığa kavuşturmak istiyorum:

 

Ölçeklenebilir işletme nedir?

“Ölçeklenebilir” işletme dendiğinde ilk olarak akla ekstra çalışana ve hatta size bile ihtiyaç duymadan minimum maliyetle büyüyebilen bir şirket gelir.

Peki, ölçeklenebilir bir işletme nasıl kurulur? Ölçeklenebilir bir işletmenin iki şartı yerine getirmesi gerekir:

Yapmanız gereken ilk şey, kazanacağınız her 1 lira için ne kadar harcama yapacağınızı hesaplamanız ve bu maliyeti mümkün mertebe düşürmenizdir. İşletmenizin ölçeklenebilirliği marketin büyüklüğüne ve sizin marketteki payınıza bağlı olarak değişecektir. İş modelinizi oluştururken bunları dikkate almalısınız.

İkinci olarak işletmeniz, onu canlı tutmak ve büyütmek için size ve bir yönetici ekibine ihtiyaç duymamalıdır. Gerçekten ölçeklenebilir işletme kendi kendine büyümeye devam edebilmelidir.

Bir ürün veya bir iş modeli yaratırken aşağıdaki sorulara cevap vermelisiniz:

  • Ürünü nasıl tasarlayacaksınız?
  • Müşteri kitleniz kimler olacak?
  • Ürünü nasıl pazarlayacaksınız?
  • Ürünü nasıl fiyatlandıracaksınız?
  • Ürünü nasıl tanıtacaksınız?
  • Talep oluşmasını nasıl sağlayacaksınız?
  • Şirketi nasıl fonlayacaksınız?

Sizin göreviniz pazarın durumunu incelemek ve müşterilerin tahmin ettiğiniz gibi davranıp davranmadığını gözlemlemek. Eğer tahminlerinizden farklıysa pazara adapte olmak için bazı değişiklikler yapmanız gerekebilir.

Müşteriler ürününüzü almaya başladığında doğru “ürün-pazar uyumunu” bulduğunuzu anlayacaksınız.

Mutlaka okuyun: İşinizi Ölçeklendirmenin ve Büyütmenin 5 Yolu

 

Sunduğunuz Hizmeti Daraltın

Kendi başına işleyen bir şirketi büyütmeye karar verdikten sonra, bu yeni şirketin lideri olarak ilk büyük kararınız, yaptıklarınızı düzene sokmaktır.

Ölçeklenebilir bir işletmenin, işinin ehli her insan tarafından izlenmesi gereken birtakım prosedürleri vardır. Sunduğunuz servisler sınırlı olduğunda bu prosedürleri belirlemek ve yerine getirmek daha kolay olacaktır.

Mesela, sadece internet reklamlarına yoğunlaştığınızı varsayalım. Ne yaptığınızı tanımlayacak belli bir müşteri kitlesi ve belli bir prosedürü belirlemeniz gerekecektir. Diğer bir deyişle, bu belirli alanda uzman haline geleceksiniz. Tabii ki sunduğunuz servisi daraltma kararını verirken neyi gerçekten iyi yaptığınızı hesaba katmalısınız.

Bu prosedürü düşünüp taşınırken Jim Collins’in “Hedgehog Konsepti”ni kullanabilirsiniz. Hedgehog Konsepti çok önemli 3 soruya yanıt verir:

1. Neyde gerçekten iyiyim?

2. Neyi yapmaya çok istekliyim?

3. Nasıl para kazanacağım?

Gördüğünüz gibi bu sorular sizi yalnızca kar elde etmeye değil aynı zamanda tutkulu ve özenli çalışmaya zorlar.

Düşündüğünüzde, muhtemelen birçok şeyde iyisinizdir ancak onlara karşı tutkulu olmayabilirsiniz. Hesap kitap işlerinde çok iyi olabilirsiniz ama bu muhasebeci olacağınız anlamına gelmez.

Pul koleksiyonu yapmakta da çok iyi ve tutkulu olabilirsiniz. Maalesef o işte pek para yok. Nihayetinde ölçeklenebilir işletmeniz gerçekten tutkulu olduğunuz ve kazanç sağlayabileceğiniz bir işe odaklanmalıdır.

Mutlaka okuyun: Niş Pazarınızı Belirlemede Atılacak 7 Adım

 

Genç Yetenekleri Eğitin

Sunduğunuz hizmeti daralttığınıza ve prosedürleri belirlediğinize göre şimdi genç çalışanları işe alabilirsiniz.

Sunduğunuz hizmet için iyi bir prosedürünüz varsa en yetenekli elemanları işe almanıza gerek yok. İşinde iyi ve tutkulu insanları seçmeniz yeterli.

Bütün bu insanları başlangıçta siz yönetmek zorundasınız ancak şirketin atmosferini ve gidişatını oluşturan bir tutum yaratmak da sizin elinizde. Bu tutum planlama, öngörülebilirlik, kontrol ve kültürü kapsıyor.

  • Planlama – Çalışanlarınızın uyabileceği esnek bir yapınız ve iş planınız olsun. Tabii ki bu iş planı bütçenizi ve ürün geliştirme planınızı da kapsamalı.
  •  Öngörülebilirlik –Öngörülebilirlik; üretiminizin sürekli, güvenilir kalitede olması ve kuralların çalışanlara göre değiştirilmemesi, herkes için geçerli olması anlamına gelir.
  • Kontrol – Herkes şirketin hedeflerini, üretim ve işe alım süreçlerini anlamalıdır. Bu hedeflerin yeterince açık olmasını sağlamak ve herkesin bunları anladığından emin olmak sizin işinizdir.
  • Kültür – Söz konusu kültür olduğunda her firma eşsizdir. Bazıları kurallara çok bağlıdır bazıları daha rahattır. Bu kültürü oluşturmak sizin sorumluluğunuzdur.

Mutlaka okuyun: Çalışanlarınızı Neden ve Nasıl Eğitmelisiniz?

 

Etkili iş yapın.

Aşağıda daha çok iş yapmanız ve daha çok müşteri ile anlaşmaya varmanız için bazı taktikler sıralanmaktadır:

  • Niteliklerinizi koruyun– Ürününüzü alacak güce sahip olmayan veya ürüne ihtiyacı olmayan kişiler için zamanını ve emeğinizi harcamayın.
  • “Evet” lerinize bir sınır koyun – Bir müşteri sizden bir şey talep ettiğinde ipin ucunu kaçırmayın. Her talebe evet demek kolaydır. Ancak bunu yapmaya devam ederseniz müşteriler her zaman daha fazlasını talep edecektir ve sonunda strese giren siz olacaksınız.
  • Karşılığında siz de bir şey talep edin – Müşterinin her isteğini yerine getireceğinizi söylemek yerine karşılığında siz de bir şey talep edin. Mesela “Tabii ki size haftalık gelişim raporlarınızı göndeririz. Peki bunu altı aylık bir kontrata çevirmek sorun olur mu?” diyebilirsiniz.
  • Kendinize ilkeler koyun –Daha çok iş yapmanın en iyi yollarından biri de anlaşmalar için son teslim tarihleri oluşturmanızdır. Örneğin, potansiyel müşterinize ay sonuna kadar bir anlaşma imzalaması gerektiğini, aksi takdirde onun yerine başka biriyle anlaşmaya varacağınızı belirtin.
  •  Sebebini açıklayın – Müşterilerin talepleri karşısında siz de bir şey talep ettiğinizde bunun sebebini onlara açıklayın. Eğer açıklamazsanız bu bilgi eksikliği onlarda güvensizliğe neden olabilir.

Mutlaka okuyun: 80/20 Kuralı(Pareto Prensibi) Nedir? Hayatınızı Nasıl Değiştirebilir?

 

Varisinizi Seçin

Bu noktada, artık ölçeklenebilir işletmelerin en önemli hamlesini yapmaya hazırsınız: sizin yerinize geçecek birini bulmaya.
Yeni varisiniz kim olacağını ve bu değişimin ne kadar süreceğini açıklayan bir planınız olmalı ve bu plan aşağıdaki sorulara cevap vermeli:

  • Bu değişimin ne zaman olmasını istiyorsunuz? Bir yıl içinde? İki? Üç?
  •  Varisiniz kim olacak? Şirketin içinden birini mi yoksa dışından birini mi seçeceksiniz? Eğer içeride yetişmiş bir yetenekli biri yoksa dışarıda aramak zorundasınız.
  • Bu mühim pozisyon için gerekli temel yetkinlikler neler? Stratejik düşünme, risk alma veya yetenek yönetimi?
  • Bu mühim pozisyon için gerekli teknik yetkinlikler neler? Bu yetkinler sektörünüze göre farklılar gösterecektir.

Bu değişim sürecinde bir kurul ya da bir danışma paneliniz olması size her zaman yardımcı olacaktır. Bir koç, mentor ya da daha önce bu değişim sürecini atlatmış bir CEO olsun, dışarıdan yardım almak her zaman iyidir.

Mutlaka okuyun: Yıldız Çalışanınızı Nasıl Yönetirsiniz?

 

Yapmamanız Gereken Hatalar

Doğal olarak kaçınmak isteyeceğiniz ve yapmamanız gereken hatalar da bulunmakta. Bunlardan bazıları şunlardır:

  • Planınızı ihmal etmeyin – Başınız sıkışıncaya kadar planı ertelemek, muhtemelen değişim sürecini ve kararlarınızı zorlaştıracaktır.
  • Acele etmeyin –Diğer taraftan da eğer şartlar bu değişim sürecini zorlaştırıyorsa plana uymak için kendinizi zorlamayın. Planınız sizin içi esnek bir kılavuzdur, değişmez yasalar değil.
  • Sadakatsiz birini seçmeyin –Varisinizin gerçekten güvendiğiniz biri olduğundan ve sizin yerinizi alabilecek yeteneğe sahip olduğundan emin olun. Görev bilincinden yoksun biri yaptığınız her şeyi mahvedebilir.
  • İşini yapmasına izin verin– Yerinize birini seçtiğinizde onun işine karışmak yerine geri çekilin ve onun işini yapmasına izin verin.

 

Sonuç Olarak

Kendi kendine işleyen bir iş kurmak her girişimci için son derece cazip görünüyor. Özellikle de gözünüz arkada kalmadan birkaç aylığına alıp başınızı bir yerlere gidebileceğinizi düşünecek olursak…

Keşke size, bu üç ayda veya üç yılda gerçekleşir, diyebilsem ancak her sektör ve işletme farklıdır, bunun yanında şirketinizin büyüklüğü de bunu etkiler. Sadece sabırlı olup bu sürecin tadını çıkarın.

Mutlaka okuyun: Çalışanlarınıza Özgürlük ve Otonomi Vermenin Yolları

Avatar

Yazar : Güneş ACAT

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir