Dünyanın en zengin adamı olarak ölecek olmak benim için bir şey ifade etmiyor. Geceleri kafamı yastığıma koyduğumda harika işlere imza attığımı bilmek… İşte bunun bir anlamı var!
Steve Jobs, yaratıcılığı, işine tutkuyla bağlı oluşu ve detaycılığının gücü sayesinde bir milyarder olmayı başardı. Kelimenin her anlamıyla ikonikti, ancak bir o kadar da karmaşık, hatta bazen son derece çelişkili bir figürdü; bilim ve teknolojiyi kullanıp yeni bir çağ başlatabilmiş bir mistik dünya fanatiğiydi o. Gerçekçiydi ama aynı zamanda da bencil, ileri görüşlü fakat bir o kadar da sabit fikirliydi.
Jobs, birbirini tanımayan bir dolu insanı aynı çatı altında toplayacak kadar samimi tavırlar içinde olabileceği gibi en yakınındakilere karşı zalim ve acımasızca da davranabilirdi. Şimdi bu zor ama öngörülü adamı anmak için listelediğimiz daha önce duymadığınız şaşırtıcı gerçeklere birlikte gözatalım:
Steve Jobs Hakkında Bilinmeyen Gerçekler
1- Apple’ı kurmak için sahip olduğu tek mal varlığı minibüsünü sattı
Yatırımcılardan fon bulamayan Steve Jobs ve Steve Wozniak para bulmak için sahip oldukları eşyaları sattılar. Steve Jobs sahip olduğu Volkswagen marka minibüsü 750 dolara satarken Steve Wozniak da HP 65 model hesap makinesini 500 dolara sattı.
2- Balık Kokulu Bir Gerçek
Jobs bir peskateryandı, yani sadece balık ve buna ek olarak da meyve ve sebze yerdi. Balık, sebzeler ve bol bol meyve.. Besin kaynakları bunlardan ibaretti. Walter Issacson’un kaleme aldığı Steve Jobs’ın hayatını anlatan kitaba göre Steve havuç ve elma yemeye bayılır, iki gün boyunca sadece bunları yiyerek hayatta kalabilirdi.
PETA da(Hayvanlara Etik Muamele İçin Mücadele Edenler) Jobs’ın vejetaryen bir yaşam tarzını teşvik eden çabalarını her daim takdir etmiştir.
3-Yemek Seçen Bir Kişi
Özel diyetler Jobs’dan sorulurdu. Bir süre, sadece meyve tüketen biri olmayı denedi. Hatta Jobs’ın şirketinin adını(Apple, elma demektir) elma toplarken bulduğunu söyleyenler dahi var.
4- Eğitimini Yarıda Bırakanlar
Kişisel bilgisayarların öncülerinden Bill Gates ve Steve Wozniak gibi, Jobs da eğitimini yarıda bıraktı. Jobs akademik yaşamın yapısı ve hiyerarşileri ile bir süre mücadele etti ve Oregon’daki Reed College’ı yarıda bıraktı. Daha sonraları gayrı resmi olarak eğitim hayatını sürdüreceği bu okuldan ayrılırken ki not ortalaması 2.65’ti.
Mutlaka okuyun: Okulu Bırakıp Dünyanın En Zenginlerinden Olan 8 Kişi
5- Kaligrafi Tutkusu
Bir öğrenci olarak Jobs üzerine yazılacak pek de bir şey yok zira kendisi eğitim hayatını yarıda bırakanlardan. Jobs, Reed Koleji’nden ayrılsa da, derslere katılmaya devam etti. Reeds Koleji’ne gayri resmi olarak devam ettiği 18 ay boyunca da en çok hangi ders ilgisini çekmiş dersiniz?
Favori dersi rahip Robert Palladino tarafından öğretilen kaligrafiydi. Steve Jobs bu dersin Apple ürünlerinin tipografi ve yazı tiplerine verdiği önemi ortaya çıkarttığını söylüyordu.
6- Evlatlık
Steve Jobs bir milyoner olarak dünyaya gelmedi. Hatta doğumundan kısa bir süre sonra evlatlık verildi. Paul- Clara Jobs çifti tarafından yetiştirildi. Biyolojik ailesi, ilişkileri aileleri tarafından kabul görmeyen bu nedenle evlilikleri onaylanmayan ve çocuklarını evlatlık edinmeye zorlanan ırklar arası bir çiftti.
Bolluk içinde yaşamadığı ortalama bir hayatı oldu.
Haftada bir kez iyi bir yemek alabilmesini sağlayan, kazancının birkaç doları geçmediği bir şişe toplama işi ile ilgileniyordu. Ancak, sahip olduğu tutku ve zeka sayesinde Apple şirketini kurup başarının doruğuna ulaştı.
7- Söz
Biyolojik annesine Steve’in okutulacağına dair söz verildi.
Biyolojik annesi, Steve’i evlat edinen ebeveynlerin üniversite eğitimi almış insanlar olacağını ummuştu. Öyle olmadıklarını keşfettiğinde Jobs’ı yeniden mahkemeye çıkarıp başka bir aile bulmasını sağlamaya çalıştı. Kararından dönmesi ise ancak Paul, Steve’in üniversiteye gideceğine dair söz verdiği zaman mümkün oldu.
8- Doktorun Notu
Gerçek annesinin kim olduğunu doktorunun mektubu sayesinde öğrendi.
Jobs, biyolojik anne babasını bulma konusunda da 1986 yılında Clara’nın akciğer kanserinden öldüğü zamana kadar Paul ve Clara’yı “üvey anne- baba” olarak yansıtan herkesi ısrarla düzeltme konusunda da son derece ısrarcıydı. Jobs doğumunu gerçekleştiren doktoru buldu ancak doktor Jobs’a annesinin ismini vermeyi reddetti. Bunun yerine, Jobs’a ölümünden sonra teslim edilecek bir mektup yazdı. Mektup da öz annesinin adı vardı: Joanne Schieble.
9- Evde Geçirilen Noeller
Steve Jobs, öz annesiyle 31 yaşına geldiğinde tanıştı. Kendisi Apple bilgisayarlar hakkında hiçbir şey duymamıştı dolayısıyla Jobs’ın ne denli başarılı olduğu hakkında da en ufak bir fikri yoktu. Joanne Schieble, Jobs’u evlatlık vermeye zorlanmasından ötürü duyduğu büyük üzüntüyü dile getirdi ve ikili o günden itibaren bir daha hiç ayrılmadı. Sonraki her Noel’i birlikte geçirdiler.
10- Kız Kardeş Hikayesi
Steve Jobs biyolojik kardeşi Mona Simpson’la nncak 27 yaşında tanışabildi.
Steve Jobs’ın biyolojik babası Joanne Carole ile evlenen ve çocuklarını evlatlık vermek zorunda bırakılan Suriye kökenli Jandali’ydi.
Biyolojik kız kardeşi ise yıllar sonra, ancak 27 yaşındayken tanışabildiği ünlü yazar Mona Simpson’dı. Mona’nın ilk romanı Anywhere But Here(Buradan Çok Uzakta), Jobs ile paylaştığı ebeveynleri ile yaşadığı deneyimler hakkındayken, A Regular Guy(Sıradan Bir Adam) adlı romanı ise Jobs’la ilgilidir.
Biyolojik kız kardeşi ise yıllar sonra, ancak 27 yaşındayken tanışabildiği ünlü yazar Mona Simpson’dı. Mona’nın ilk romanı Anywhere But Here(Buradan Çok Uzakta), Jobs ile paylaştığı ebeveynleri ile yaşadığı deneyimler hakkındayken, A Regular Guy(Sıradan Bir Adam) adlı romanı ise Jobs’la ilgilidir.
11- Cesur adımlar
Jobs 1985 yılında Apple ile yollarını ayırdıktan sonra NASA’ya sivil bir astronot olmak için başvurdu ancak başvurusu reddedildi.
Mutlaka okuyun: Astronot Olmak İsteyenler İçin İpuçları
12- Apple bilgisayarların ilk tohumu bir garajda atıldı.
Jobs 13 yaşındayken, bir arkadaşının komşusu ve ev elektroniği uzmanı olan 18 yaşındaki Steve Wozniak ile tanıştı. Jobs’ın garajında, birkaç teknoloji projesi üzerine birlikte çalıştılar ve bir gün Apple bilgisayarlara dönüşecek olan sistemin temellerini atmış oldular.
Mutlaka okuyun: Garajda Kurulan 7 Büyük Teknoloji Şirketi
13- Şirketin adı nereden geliyor?
Apple ‘ın Steve’in evinin garajında Steve Jobs ve onun üniversite terk arkadaşı Steve Wozniak tarafından ortaklaşa kurulmuş olduğu herkesçe bilinen bir gerçek.
Ancak, sürpriz olan şu ki, bazılarına göre Steve Jobs şirketinin adını Beatles müzik grubunun 1960lı yıllarda oluşturduğu “Apple Records” isimli müzik şirketinden (Elma Kayıtları) esinlenerek “Apple” koydu.
Konuya ilişkin 2007 yılında yasal mücadele başlatıldı ve iki taraf karşılıklı anlaşmaya vararak davayı kapattı.
Gerçeğe daha iyi yansıttığını düşündüğümüz farklı kaynaklara göre ise Apple isminin bir elma çiftliğinden geldiğini ve Jobs’ın orada ilham aldığını söylediği söyleniyor. Steve Jobs ise Apple’ın isminin kulağa “eğlenceli, ruhu olan ve gözdağı vermeyen bir isim” gibi geldiğini söylüyordu.
Apple’ın ilk logosu, bir elma ağacının altındaki Newton’u resmediyordu.
Mutlaka okuyun: Dünyaca Ünlü Markaların İsimleri Nereden Geliyor?
14- Steve Jobs Apple’ın #0 Numaralı Çalışanıydı.
Steve gelmiş geçmiş en hırslı çalışanlardan biriydi!
Neden mi? Steve Wozniak Apple’ın # 1 numaralı çalışanı olduğunda, Steve Jobs onu yenmek için adeta canını dişine katarak çalıştı, kendisi # 0 numaralı çalışan olana kadar da tatmin olmadı!
15- Bir elin nesi var, iki elin sesi var.
Wozniak’la tanıştığı ilk günlerden itibaren, Jobs kendisini bir “fikir insanı” olarak tanıttı. İkili arasında en iş odaklı olan da en keskin ticari zekaya sahip olan da oydu. Ancak Wozniak, Jobs’un hayallerini gerçeğe dönüştüren kişiydi. Birçok kaynağa göre, Jobs nasıl kodlama yapacağını dahi bilmiyordu!
16- Apple’ın 3. ortağı kendi payını 800 dolara Jobs’a satmasaydı bugün 75 milyar dolarlık bir servetin sahibiydi.
Üçüncü bir arkadaş, yani Ronald Wayne de işe yeni giriştikleri dönemlerde Jobs ve Wozniak’la birlikteydi, anlayacağınız Apple şirketinin aslında 3 ortağı vardı! Ama Wayne kısa süre sonra projeye olan inancını kaybetti. Şirketteki payını diğer iki ortağına 800 dolar gibi bir fiyata sattı. Satılmamış olsaydı, Wayne’in bugünkü payı 75,5 milyar dolar olacaktı. Ne pişmanlık ama!
17- Steve Jobs’ın Apple Şirketindeki Yıllık Maaşı: 1 Dolar
300 milyar dolar değerindeki bir şirketin CEO’su olmasına rağmen, Steve Jobs’ın yıllık maaşının herhangi bir beyaz veya mavi yakalı çalışandan çok daha az olduğunu biliyor muydunuz?
Şirketin en düşük ücretli çalışanı oydu.
Apple’da çalıştığı onca sene boyunca Jobs yıllık yalnızca 1 dolar gibi sembolik bir maaş aldı. 5,5 milyon değerindeki şirket hisseleri(diğer hisselerini ve ticari yatırımlarını anlatmaya gerek dahi yok) ona yaşamak için fazlasıyla yeterliydi. Öyle ki, öldüğü sıralarda serveti 10,2 milyar dolar değerinde idi.
18- Yılın Babası
Time dergisi, Jobs’ın hayat hikayesini anlatan bir yazı hazırlıyordu çoğu kişi Times’ın Jobs’ı yılın iş adamı olarak tanıtacağını düşünürken dergi Jobs’ın babalık vazifesini yerine getirmediği haberiyle ortalığı yıktı. Hikayeye göre 1978’de Jobs’ın lisedeki kız arkadaşı bir kız çocuğu dünyaya getirdi. Jobs, DNA testinin babalığını ispatlanmasından sonra bile çocuğu olduğunu inkâr etmeye devam etti. Bir yetişkin olana kadar çocuğunu kabullenmedi, bunun yerine kızı Lisa ve annesini sosyal yardım çeklerine muhtaç bir halde bırakmayı tercih etti.
Bu kafa karıştırıcı davaya rağmen gerçek olan şuydu ki Steve Jobs çocuklarına tapardı.
Silikon Vadisi’nde teknolojiden daha fazlası vardı.
Steve Jobs, üç çocuğu -Reed Powell, Erin Sienna, Eve- ve eşi ile vakit geçirmeyi seven muhteşem bir babaydı.
Onlarla ata binmek, konsere gitmek ve gösteriler izlemek en sevdiği boş zaman aktivitelerinden biriydi.
Mutlaka okuyun: Bill Gates ve Steve Jobs Neden Çocuklarını Teknolojiden Uzak Büyüttü?
19- Lisa
1983 yılında, Apple ilk bilgisayarı “Lisa” yı çıkardı. Jobs ilk zamanlar bunu şiddetle reddetse de, daha sonra bilgisayarına kızının adını verdiğini itiraf etti.
20- Steve Jobs ve Kadınlar
Steve Jobs, Stanford Üniversitesindeki bir seminerde konuşma yaptıktan sonra üniversitenin otoparkında Laurene Powell’a çıkma teklifi etti.
Steve, doğası gereği romantik biriydi ve Joan Baez ile Lisa Birnbach ile kısa süreli beraberlikler yaşadıktan sonra Diane Keaton ile görücü usulü diyebileceğimiz bir görüşme dahi geçirdi! Steve Jobs, hayatının her alanına kalite ve dinginlik sızdırmayı başardı.
21- Kendi kurmuş olduğu şirketten; Apple‘dan kovuldu
Steve Jobs 1985 yılında kendi kurduğu şirketten; Apple’dan kovuldu.
Steve Jobs sıradan bir adam değildi. Her ikisi de yaratıcılığının bileşenlerini oluşturan ilham ve pozitiflikle dolu bir insandı.
Yönetim kurulu tarafından Mayıs 1985’te Apple CEO’luğu görevinden alındıktan sonra geçirdiği zaman dilimini, onu özgürleştiren ve “hayatının en yaratıcı dönemlerinden biri” olarak tanımladı.
2005 yılındaki Stanford Mezuniyet Konuşmasında da benzer bir yorum yaptı: “Başarılı olmanın ağırlığını yeni başlayanların hafifliği ve her şeye şüpheyle bakma duygusu aldı. Bu sayede hayatımın en yaratıcı dönemlerinden biri başlamış oldu. Apple’dan kovulmamış olsaydım bunların hiçbirinin gerçekleşmeyeceğinden son derece eminim. Berbat tatlı bir ilaç içmek gibiydi, ama sanırım hastanın buna ihtiyacı vardı.
Jobs o dönem gönülsüzce de olsa Apple’daki hisselerinin biri hariç hepsini sattı ve bu parayı Pixar adında yeni bir şirketi satın almak için kullandı. 1997 yılında bir başka Apple’ın, NeXT ‘i satın almasıyla aynı yıl Apple’ın CEO’su olarak şirkete geri dönmeyi başardı.
22- NeXT demişken…
1985 yılında Apple’dan ayrıldıktan sonra, Jobs, eğitim sektörü için yüksek teknolojiye sahip bilgisayarlar üreten yeni bir şirket olan NeXT yazılım şirketini kurdu. Şirketin mali gelirini o dönemlerde iki kez başkan adayı olmuş milyarder Ross Perot’ın yaptığı bağışlardan sağlıyordu. NeXT, Apple tarafından 1997 yılında satın alındığında, NeXT’in işletim sisteminden yararlanılarak Apple’ın Mac OS X’i için temel atılmış oldu.
23- İnternette sörf yapanlar
İsviçre CERN’de (CERN, İsviçre ve Fransa sınırında yer alan dünyanın en büyük parçacık fiziği laboratuarıdır) bilgisayar bilimcisi olan Tim Berners-Lee, 1989’da World Wide Web’i yani “www” uzantısıyla başlayan interneti bulduğunda Jobs’ın NeXT bilgisayarlarından birini kullanıyordu.
24- Kralın Dönüşü
Steve Jobs, Apple’a tekrar girdiğinde, şirket ciddi bir bunalımda idi. IBM gibi güçlü rakiplere ayak uydurmak için uğraşıyordu ve “sektörün en kötü yönetilen şirketlerinden biri” olduğu düşünülüyordu. Jobs işleri devralıp dümen başına geçince şirket öncelikle Apple mağazaları açarak markasını tanıttı, Microsoft ile başarılı bir ortaklık kurdu ve çok geçmeden ikonik iMac bilgisayarları piyasaya sürdü. Anlayacağınız, Apple yeniden zirvedeydi.
25- Yaz Stajı
Steve Jobs, gençlik günlerini de teknoloji ve kitaplar arasında geçirdi. O, çok küçük yaşlarında dahi teknoloji konusunda harikalar yaratabilen bir çocuktu. Araştırma yapmayı ve eşyaların nasıl yapıldığı veya monte edildiği üzerine kafa yormayı severdi.
Sekizinci sınıftaki en büyük başarısı ise teknolojiye düşkünlüğü nedeniyle kazandığı Hewlett Packard’taki yaz stajıydı.
Çocukların çoğu yazları limonata satar ya da hamburger pişirirler; Steve Jobs’ın ilk işi ise Hewlett-Packard’daydı. 12 yaşındayken Jobs, okul projesini tamamlayabilmek için William Hewlett’a yedek parça sordu. Hewlett, genç Jobs’ın bilgi ve tutkusundan etkilenince ona bir yaz işi teklif etti. Böylece Jobs bütün yaz tatilini HP fabrikasında frekans sayaçlarını bir araya getirmekle geçirdi.
Mutlaka okuyun: HP (Hewlett Packard) Nasıl Kuruldu? Tarihi ve Başarı Hikayesi
26- Oyun Çocuğu
Steve Jobs, ünlü oyun şirketi Atari’de de bir süre çalıştı. Jobs, şirkette çalıştığı sırada orijinalini Wozniak’ın yarattığı, kendisinin ise Pong isimli şirket oyunu için yeniden düzenlediği bir devre kartı modeli geliştirdi. Bu Atari’ye tahminlerinin de ötesinde bir kazanç sağladı. Şirket devre kartını Jobs’ın yarattığını düşündüğünden kendisini teknisyen olarak işe aldılar.
27- Minik Bir Üçkağıt
Steve Jobs’ın Atari şirketindeki ilk görevi “kişiye özgü Pong” yaratmaktı. Jobs yardıma ihtiyacı olduğunu biliyordu, bu yüzden Wozniak’ı da işin içine soktu ve ona Atari’den alacağı ikramiyenin yarısını vereceğine dair söz verdi. İkili, döneme damgasını vuracak Breakout’u geliştirmek için dört gün boyunca uyumadan çalıştı. Atari şirketi bu oyun için Jobs’a 5.000 dolarlık bir ödeme yaptı, ancak Jobs, Wozniak’a sadece 700 dolar ödeme aldığını bildirip ona 350 dolar verdi. Wozniak bu gerçeği yıllar sonra öğrenince paraya ihtiyacı olduğunu bilseydi paranın tamamını memnuniyetle ona geri vereceğini söyledi.
28- Hijyen Sorunu
Jobs’ın balıkçı yaka kazak ve kot pantolonu giymeden önce hippi bir tarzı vardı. Saçlarını uzatırdı ve çıplak ayakla dolaşmayı severdi. Dağınık stili ve sağlayamadığı hijyeni Atari’de endişe kaynağı olunca Jobs’ın çalışma saatleri gece vardiyasına taşındı.
29- Mavi Kutu
Jobs ve Wozniak’ın ilk projelerinden biri de“mavi kutu” idi. Mavi kutunun nasıl çalıştığını anlamak tam altı aylarını aldı. Kutu, telefon ağlarının kullandığı tonları manipüle ederek kullanıcıların uzun mesafe aramaları ücret ödemeksizin yapmasına olanak tanıyordu. Bu o dönem için çığır açan bir buluştu. Yaptıkları cihazı test etmek için o dönemdeki Papa’yı bile aradılar.
Mutlaka okuyun: Steve Jobs Yeni İcatlarını Test Etmek İçin Papa’yı Nasıl Aradı?
30- Ruhsal Bir Yolculuk
Jobs 1974 yılının yedi ayını gelecekte Apple çalışanlarından biri olacak olan arkadaşı Daniel Kottke ile birlikte Hindistan’da dolaşarak geçirdi. İkili Neem Karoli Baba’nın Kainchi ashramında (Hinduizm’de inziva yeri), kendisinin vesayeti altında ruhsal aydınlanmaya erişmeyi umuyordu, ancak Neem Karoli Baba’nın bir önceki yıl öldüğünü öğrendiler.
31- Emin Olayım Diye…
Jobs LSD (bir tür uyuşturucu) tecrübesini “hayatımda yaptığım en önemli ikinci ya da üçüncü şey” diye tanımlıyordu, böylelikle kendisinden hiçbir zaman bu tarz bir toplantıya ev sahipliği yapması istenmeyecekti.
32- Apple’ın Doğum Yeri
Okulda kötü muameleye maruz kalan 12 yaşındaki Jobs, ebeveynlerinden bir seçim yapmalarını istedi: ya taşınır onu yeni bir okul bölgesinde yeni bir eve götürürlerdi ya da okulu tamamen bırakırdı. Ailesi tüm birikimlerini Los Altos’ta üç yatak odalı bir eve taşınmak için kullandı. Burası Jobs ve Wozniak’ın Apple’ı garajında kurduğu evdi. Bu ev 2013 yılında tarihi eser ilan edildi.
Mutlaka okuyun: Garajda Kurulan 7 Büyük Teknoloji Şirketi
33- Tesadüfün Böylesi
Biyolojik annesi Mona Simpson’a göre, babaları Abdulfattah Jandali’nin, San Jose’de bir lokantası vardı. Hatta Jandali, Jobs’ın sık sık geldiğini ve hatta kendisiyle tanıştığını dahi söylemişti, ancak her ikisi de baba ve oğul olduklarının farkında değildi. Jobs daha sonra bu hikayeyi doğruladı.
34- Çiftlik Hayatı
Hindistan’a yaptığı geziden bir süre sonra Jobs, Oregon’daki All One Farm komününde yaşadı. Jobs’ın arkadaşı Robert Friedland tarafından oluşturulan komün, büyük bir elma bahçesiydi.
35- Stil İkonu
Steve Jobs, yüksek moda anlayışına sahip biri gibi görünmeyebilir, ancak giydiği siyah balıkçı yaka kazak, kot pantolon ve spor ayakkabı kesinlikle ikonikti. Daha net anlatmak gerekirse, siyah kazakları Issey Miyake imzası taşıyordu, kot pantolonu Levis’ın 501 modeli, spor ayakkabıları ise New Balance 991 modeli idi.Üniforma gibi kullanıp hiç üstünden çıkarmadığı bu kıyafetleri 70’lerin sonlarında hayatına girdi, rahatlığını sevdiği için de bir daha hayatından çıkarmadı.
36- Sade, Rahat ve İz Bırakan Bir Koleksiyon
Jobs’la ilgili eksantrik bir gerçek de ömrü boyunca 100’den fazla Levis kota sahip olması! Bir o kadar da siyah balıkçı yaka kazağı olması! Jobs gardırobunun temel parçaları olan bu ikiliyle sade ama iz bırakan bir stil yaratmayı amaçladı ve başardı.
Mutlaka okuyun: Başarılı Girişimciler Neden Her Gün Aynı Şeyi Giyerler?
37- Plakasız Gezenler
Steve Jobs’ın otomobilleri de en az kıyafetleri kadar karakteristikti. Her 6 ayda bir yeni bir tane satın aldığı gümüş bir Mercedes SL55 kullanıyordu. California’da bir arabayı plakasız kullanma süresi yasal olarak altı aydı, bunu keşfeden Jobs asla plaka edinme işlemleriyle uğramak zorunda kalmadı.
Mutlaka okuyun: Steve Jobs’ın Arabasında Neden Plaka Yoktu?
38- Gerçek Bir Engel
Yakın arkadaşları, Jobs’ın engelli alanlarına park etmek gibi bir alışkanlığı olduğunu söylüyor. Çalışanlar genellikle Jobs’un plakasız gümüş arabasını çıkış kapısına en yakın engelli park alanında görürlerdi. Bu duruma ilk kez tanıklık eden Apple yöneticisi Jean-Louis Gassée, işi espiye vurup “Bu mekanların duygusal engeli olanlar için olduğunu düşünmemiştim hiç.” demişti.
39- İyi Giyinmekle Adam Olunmaz.
Bir İtalyan giyim firmasına Jobs’ın adını giyim markalarının adı olarak kullandıkları gerekçesiyle açılmış olan dava 2018 yılında sonuçlandı. Yargıç, Apple’ın Jobs adı için yasal bir telif işlemi uygulanmadığını, bu nedenle de şirketin söz konusu giyim şirketine dava açacak hiçbir dayanağı olmadığını belirtti.
Bir İtalyan giyim firmasına Jobs’ın adını giyim markalarının adı olarak kullandıkları gerekçesiyle açılmış olan dava 2018 yılında sonuçlandı. Yargıç, Apple’ın Jobs adı için yasal bir telif işlemi uygulanmadığını, bu nedenle de şirketin söz konusu giyim şirketine dava açacak hiçbir dayanağı olmadığını belirtti.
40- Oyuna Gelmeyin!
Giyim şirketi olan Steve Jobs’un logosu Apple logosunu anımsatan küçük bir kesiğe sahip bir J harfidir. Apple avukatları bu benzerliği giyim firmasına karşı yaptıkları davada kanıt olarak öne sürdüler. Ancak jüri, J harfinin yenilebilir bir şey olmaması nedeniyle, kesintinin “ısırık” olarak adlandırılamayacağını, bu nedenle iki logo arasındaki karşılaştırma yapmanın mümkün olmadığını belirtti.
41- Elmadaki Isırık
Forbes’a göre, Jobs’ın eski kız arkadaşı ve ilk çocuğunun annesi Chrisann Brennan, 2005 ve 2009 yılında Jobs’a ulaştı ve babalık davası mücadelesini kabul etmesi ve biyografisini yazabilme izni için 28 milyon dolar talep etti. Bu biyografi kitabı, “Elmadaki Isırık” adıyla 2013 yılında piyasaya sürüldü.
Forbes’a göre, Jobs’ın eski kız arkadaşı ve ilk çocuğunun annesi Chrisann Brennan, 2005 ve 2009 yılında Jobs’a ulaştı ve babalık davası mücadelesini kabul etmesi ve biyografisini yazabilme izni için 28 milyon dolar talep etti. Bu biyografi kitabı, “Elmadaki Isırık” adıyla 2013 yılında piyasaya sürüldü.
42- 300 Patenti Olan Bir Adam
Ölümüne yakın Jobs, 200’ünü Apple tasarım şefi Jonathan Ives ile paylaştığı yaklaşık 350 patente sahipti. Çoğu bilgisayarları ve yazılımları içeriyor olsa da, Jobs ayrıca özel tür boyunluklar veya ambalajlar gibi konularda da patentler aldı. Bunlardan biri de Apple mağazalarındaki insanları mağazaya çeken yüzlerce ayrıntıdan yalnızca bir tanesi olan cam merdivenlerdi.
43- Biz Şuna 500 Diyelim
Ölümünün ardından, Jobs’ın bekleyen patentlerinin 141’i onaylandı ve toplam patent sayısı yaklaşık 500 oldu.
44- Steve Jobs’ın iPod Müzikleri
Steve Jobs’ın iPod müzik listesi yalnızca onun değerleri ve inançları doğrultusunda olan sanatçılardan oluşurdu.
Anlayacağınız Jobs’ın müzik listesi rastgele hazırlanmış son dönemin hit şarkılarından oluşmuyordu.
Beatles, Bob Dylan, Black Eyed Peas, Alicia Keys ve John Mayer vb. isimler değerlerini ve inançlarını benimsediği için müziklerini de sevdiği büyük isimlerden bazılarıydı.
Mutlaka okuyun: Çalışırken Dinleyebileceğiniz Üretkenliğinizi Artıracak Müzikler
45- Disney Şirketi ile Bağlantısı
Steve Jobs’ın servetinin bir kısmını da Disney oluşturuyor.
Çoğu kişi Steve Jobs’un 1986 yılında 10 milyon dolar değerindeki Pixar şirketini satın almasının ardından Walt Disney Şirketinin en büyük hissedarı olduğunu bilir. ( 5 milyon dolar George Lucas için, kalan 5 milyon dolar ise şirket için verilmişti) Jobs bu şirketi 2006 yılında Walt Disney şirketine tam 7,4 milyar dolarlık bir değer kazancı ile geri sattı.
Steve Jobs, aynı zamanda “Oyuncak Hikayesi” filminin de kurtarıcısıdır çünkü onun müdahalesi olmasaydı, Woody kötü bir adam olarak yazılmıştı!
Mutlaka okuyun: Walt Disney Kimdir? Hayatı ve Başarı Öyküsü
16- Yönetim Anlayışı
Steve Jobs Apple’da kendine özgü bir kural sistemi oluşturdu.
Jobs’ın Apple yönetime ilişkin felsefesi, enerji, disiplin ve karizmanın bir karışımından oluşuyordu.
Gerektiğinde katı davranılması gerektiğine inanıyordu çünkü kurallı ve disiplinli olmak onun için önemliydi.
Sertliği öyle nam salmıştı ki 1993’te Fortune dergisinin “Amerika’nın En Zorlu Patronları” listesine girmeyi dahi başardı! Hatta çalışanlar onunla asansörde mahsur kalmaktan bir şekilde işinden olabilecekleri düşüncesiyle çekiniyorlardı.
47- Hayır İşlerinden Uzak Bir Yönetici
Büyüyen şirketinin artan taleplere ayak uydurmasına sağlamak için Jobs, Apple’ın tüm yardım amaçlı girişimlerini kesti ve şirket kara geçtikten sonra yeniden eski haline getirme sözü verdi. Ama bu sözü hiçbir zaman tutmadı.
48- Budist bir rahip
Jobs hayatının büyük bir bölümünü Budist bir rahip olarak geçirdi desek yalan olmaz.
Kulağa inanılmaz geliyor ancak Jobs’un gençlik hayali Budist bir rahip olmaktı.
Bir takım Budist aktiviteler içinde yer aldıktan sonra, bir keşiş gibi yaşamaya merak saran Jobs bu uğurda saçlarını dahi tıraş etti.
1974’te Hindistan’ı ziyaret ettiği zaman felsefi yönünü keşfeden Jobs bu sayede varoluşçuluk ve spiritüalizm konusunda derinlemesine araştırmalara girişti.
Anlayacağınız Jobs, Zen Budizmine gönül verenlerdendi. Ruhsal aydınlanma fikri kulağa hoş geliyor ancak Apple şirketinin bugünkü durumu düşünülürse Jobs’ın kariyer yolunda çok fazla pişmanlığı varmış gibi de görünmüyor.
49- Steve Jobs & Bill Gates
Sonunda arkadaş olmayı başardılar!
Steve Jobs belki de Microsoft Yönetim Kurulu Başkanı Bill Gates’in övgüye değer bulduğu tek CEO’dur.
Microsoft’un baş mimarlarından biri olan Bill Gates, Jobs’ın, 1997’de tek başına adeta bir devrim yaparak Apple şirket tarihinin seyrini değiştiren ilham verici bir lider olduğunu gördü.
Steve Jobs, D konferansında yaptığı konuşmada(dijital olan her şey isimli konferans dizisi) Bill Gates ile ilişkisini bir Beatles şarkısından alıntıladığı şu sözlerle özetliyordu: “Bizim hatıralarımız var, önümüze serilen yoldan daha da uzun.”
Mutlaka okuyun: Arkadaş mı Düşman mı? Bill Gates ve Steve Jobs’ın Arasındaki Çalkantılı İlişki
50- Yardımda bulunma
Steve Jobs, iş arkadaşlarına karşı zaman zaman bencil ve dürüst olmayan tavırlar içinde olsa da, gelecek vaat eden teknoloji girişimcilerine tavsiyede bulunma ve deneyimlerini paylaşma konusunda her daim istekli oldu. Yardım ettiği kişiler arasında “Google” arama motorunu oluşturan Sergey Brin ile Larry Page’de vardı. Jobs onlara Apple danışmanlarına istedikleri zaman erişebileceklerini söyledi, hatta logolarında kullandıkları sarı tonunu değiştirmelerini dahi önerdi.
51- Apple’ın Emsalsiz Pazar Anlayışı
Steve Jobs’ın, bilgisayar mağazalarını sıradan halkın erişebileceği bir yer haline getiren ilk kişi olduğu bir gerçek.
Apple mağazalarını büyük şehir merkezlerinde toplamasının ardındaki ideoloji, Apple’ı herkesçe bilinen bir isim haline getirmek ve 90’lı yıllarda çok yaygın olmayan kişisel bilgisayar trendini oluşturmaktı.
1997 yılındaki ‘Farklı Düşün’ reklam kampanyası, Apple’ın ne denli kendine özgü bir şirket olduğunun en net göstergesiydi.
Mutlaka okuyun: Apple’ın İflastan Kurtuluş ve Başarı Hikayesi
52- Zaman Kaybı
2003 yılında, Steve Jobs’a pankreas kanser teşhisi kondu. Homeopati (Bir hastalığın yol açtığı hastalık belirtilerinin, aynı belirtileri sağlam bir insanda ortaya çıkarabilecek ilaçların çok düşük dozlarda verilmesiyle ortadan kaldırılabileceği ilkesine dayanan tedavi yöntemi) ve doğal tedaviye güçlü bir biçimde inanan Jobs, doktorların derhal bir operasyon geçirmesine ilişkin söylediklerine kulak asmadı. Bitkisel şifa ve çareler listesini uygulamaktan tükendiği zaman – ki sonuç vermemişti – operasyonu kabul etti ancak olan olmuştu. Jobs 5 Ekim 2011’de vefat etti.
Mutlaka okuyun: Steve Jobs Neden Öldü? Son Sözleri Neydi?
53- iPhone 4S’in Piyasaya Sürülmesi
Söylentiye göre, iPhone’un son sürümlerinden biri olan iPhone 4s adını Steve Jobs’dan almıştır. iPhone 4S’in açılımı iPhone 4(for) Steve yani “Steve için iPhone” anlamına geliyor)
Steve Jobs bunun karşılığında Apple çalışanlarına kesinlikle övgüye değer bir jest yaptı. Nasıl mı?
iPhone 4S, 4 Ekim 2011’de tüm dünyaya tanıtıldı; ertesi gün ise Steve Jobs hayata veda etti. (5 Ekim 2011).
54- Dünyanın En Hüzünlü Noktası
Disneyland ve Disney World’teki bayraklar, Steve Jobs’ın öldüğü gün bir zamanlar Pixar stüdyolarının sahibi ve en büyük hissedarlarına saygılarını göstermek adına yarıya indirildi.
Son Kelimeler
Steve Jobs’un son sözleri “Oh! Vay canına. Vay canına. ” oldu. Hangi manzara ya da ses böyle bir tepkiye neden olmuştu ki? Onun bu esrarengiz son sözlerinin anlamı neydi? Ne yazık ki asla bilemeyeceğiz.
