Telefonu Daha Az Kullanmak İstiyorsanız Önce Sebebini Anlayın

Yoğun bir dünyada yaşıyoruz. Akıllı telefonumuzu günün tüm zamanlarında e-postalara, çağrılara ve anlık mesajlara cevap vermek için kullanırız: İş toplantılarında, öğle yemeğinde, otobüsü beklerken, markette sırada dururken ve hatta özel günlerde ve aile toplantılarında bile Ebeveynlerin sık sık bir eliyle salıncak ittiği ve diğerleriyle telefonlarına baktıkları oyun parklarında da benzer sahneler görülebilir. Arada sırada telefondan kafalarını kaldırdıklarında çocuklarına gülümserler.

Bu davranış neyi yansıtıyor? Araştırmalar akıllı telefonların hayatımızı nasıl etkilediğini çoktan göstermiştir. Bir yandan, bu cihazlar bize nerede ve ne zaman çalışacağımıza ve diğerleriyle nasıl bağlantıda kalacağımıza dair daha fazla yetki sunuyor. Öte yandan, sürekli bağlantıda olmak, çalışma günlerimizin uzunluğunu uzatır ve odaklanma yeteneğimizi azaltır; hem işe kendimizi yeterince vermemizi engeller hem de boş zamanımızı ve üretkenliğimizi azaltır.  Bugüne kadar yapılmış birçok çalışma bu olumsuz sonuçlara odaklanıyor ve cihazlarımızı biz mi yoksa cihazlarımız mı bizi kontrol ediyor, bunu sorguluyorlar.

Bizim araştırmamız ise bu fenomeni farklı bir açıdan incelemeyi amaçlıyor.   Çok fazla akıllı telefon kullanmanın sonuçlarına odaklanmak yerine, çalışanların gerçekten bağımlılık alışkanlıklarını değiştirmek isteyip istemediğini bulmayı amaçladık. Biz sorduk: Çalışanlar akıllı telefonlarına harcadıkları zamanı kontrol etmek istiyor mu? Eğer istiyorlarsa, hangi stratejileri kullanırlar ve hangi özel hedeflerle hareket ederler?

Bu soruları ele almak için sosyal etkileşimlerde aşırı akıllı telefon kullanımının risklerine odaklanan bir makeleye Linkedin üzerinden kullanıcıların herkese açık olarak yaptığı yorumları analiz ettik.  Bu makale, okuyucuları arka arkaya 21 gün boyunca (yeni bir alışkanlık geliştirmek için gereken zaman) akıllı telefonlarını başkalarının yanındayken kullanmaktan kaçınmaya davet etmektedir. Birkaç ay içinde gönderi 168.000’den fazla görüntülenme, 2.900 beğeni ve 941 yorum aldı. Bu yorumlar sayesinde, akıllı telefon kullanımını çevreleyen davranış modellerini ve insanların akıllı telefonlarına harcanan zamanı azaltmak için kullandıkları stratejileri ve bu stratejileri yönlendiren motivasyonları belirlemeyi amaçladık.

Bireylerin farklı nedenlerle akıllı telefonlarından uzaklaştığını ve akıllı telefon kullanımını azaltmak için bir strateji sahibi olmanın yanı sıra bu stratejinin kendi değerleriniz ve motivasyonlarınıza (ve iş yaşamınız içindeki ve dışındaki önemli paydaşların değerlerine de) uygun olmasının davranışınızı başarılı bir şekilde değiştirmenin anahtarı olduğunu keşfettik. Örneğin, motivasyonunuz işe odaklanma süresini artırmaksa, telefon serbest zamanlarını ayarlamak size, motivasyonu sosyal etkileşimleri geliştirmek olan birinden daha uygun olacaktır. Motivasyonu sosyal etkileşimler olan biri, kamusal bir alandayken bildirimlerini kapatmak gibi bir stratejiden daha fazla yararlanabilir.

Araştırmamızda ortaya çıkan dört ana motivasyona dayanarak keşfettiğimiz çeşitli stratejileri dört kategoride sınıflandırmaya karar verdik:

 

Motivasyon # 1: İş veya Evdeki Performansın İyileştirilmesi

941 yorumcunun yaklaşık% 25’i, bir çalışan, bir eş veya bir ebeveyn olarak, belirli bir roldeki performanslarını artırmak için telefonlarında harcanan zamanı azaltmayı amaçladı. Örneğin, bazı insanlar işlerine daha fazla odaklanmayı, bazıları ise evde daha fazla var olmayı ve aile etkinliklerine daha aktif olarak katılmayı istemiştir. Bunları yapmak için kullandıkları stratejilerin zorluk dereceleri değişmekteydi.

İşte bu stratejiler:

  • Hiç cep telefonu satın almamak.
  • Hücresel veriyi aktive etmemek.
  • Toplantılar sırasında telefonu sessize alma.
  • Telefonu görüş alanının dışında tutmak.

Sizce hangi strateji en iyisi?

Stratejilerinin etkinliği hakkında yorum yapan kişilerin çoğunluğu, telefonlarını görüş alanının dışında tutmanın en iyi sonuçları verdiğini söyledi. Bu strateji durumsal farkındalığı arttırmalarını, işteki görevlerini dikkatleri dağılmadan yerine getirmelerini, müşterileri ve iş arkadaşlarına daha fazla odaklanmalarını ve tüm dikkatleri ile toplantılara katılmalarını sağladı.

 

Motivasyon # 2: Kişisel Bir Dijital Felsefe Oluşturma

Yorumcuların yaklaşık % 30’u, teknolojinin yaşamlarında oynayacağı rol hakkında kişisel bir dijital felsefe geliştirmek ve uygulamak istedi. İlginç bir şekilde, bu gruptaki birkaç kişi, telefonlarının kırılması, sinyallerinin kaybolması veya pilinin bitmesi gibi istenmeyen bir olayla beraber telefonlarından uzaklaşmak için ilham almıştı. Bu olayların derin yansımaları oldu ve önemli dönüm noktaları sağladı.

Bu kategorideki birçok strateji sembolik kararlar içeriyordu:

  • Temel özelliklere sahip basit bir telefon satın almak.
  • İşteyken sadece sabit telefon kullanmak.
  • Meslektaşlar, ortaklar veya çocuklara doğru örnek olmak amacıyla katı kurallar belirlemek.

Sizce hangi strateji en iyisi?

Bu kategoride en çok bahsedilen strateji sonuncusuydu. Kural koymanın bu grup için çok büyük etkisi oldu. İnsanların getirdiği kurallar  “mesai saatleri dışında akıllı telefon kullanmak” ile “yemek masasında telefon kullanmamak” arasında değişmekteydi. Bir yorumcunun dediği gibi, “Cep telefonum yararlı bir iş aracı – Onu ben kontrol ediyorum, o beni kontrol etmiyor.”

 

Motivasyon # 3: İstenmeyen Sosyal Davranışları En Aza İndirme

Yorumcuların yaklaşık% 25’i kişiler arası ilişkilerde kaba görünmekten kaçınmak ve telefonlarının sosyal bir ortamda dikkatlerini dağıtmasının yarattığı utancı azaltmak istedi.

İşte bu stratejiler:

  • Bir e-posta uygulaması yerine e-postalara bir web tarayıcısı üzerinden erişme. Bu strateji Shaun Achor tarafından The Happiness Advantage adlı kitabında önerilen 20 saniye kuralını taklit eder: bir baştan çıkarıcıyı daha az erişilebilir hale getirerek olumsuz alışkanlıklarla savaşmanın etkili bir yolu olarak yer almaktadır. E-postaları web tarayıcısı üzerinden kontrol etmek, kullanıcı adı ve şifreyi girmeyi gerektiren ve 20 saniyeden fazla süren bir işlemdir. Böyle bir gecikme, akıllı telefon kullanıcılarının e-postalarını dürtüsel olarak kontrol etmelerini engelleyebilir.
  • Mesaj geldiğinde otomatik olarak bilgilendirilmekten kaçınmak için bildirimleri devre dışı bırakmak.
  • Sosyal toplantılar sırasında birisinin telefonuna odaklanması durumunda ceza verilmesi (örneğin, bellli bir miktar para ödemek). Bu strateji genç insanlar arasında daha popüler hale geldi.

Sizce hangi strateji en iyisi?

Bu kategoride özel bir strateji tercih edilmedi. Ancak, iş veya sosyal etkileşimler sırasında kesintileri önlemek için bildirimlerin devre dışı bırakılmasının çok etkili olduğu belirtildi. Yorumcular, bunu yapmanın akıllı telefonları üzerindeki kontrol duygularını artırdığını öne sürdü. Ek olarak, yorumcular son stratejinin – akıllı telefon kullanımına ceza verilmesi – meslektaşları ve arkadaşları arasında eğlenceli ve olumlu duygular üretmenin iyi bir yolu olduğunu söylediler.

 

Motivasyon # 4: Aile ve Kişilerarası İlişkileri Öncelik Haline Getirmek

Yorumcuların% 20’sinden biraz azı, akıllı telefon alışkanlıklarının bir sonucu olarak arkadaşların, aile üyelerinin ve diğer önemli kişilerin yakınlığını kaybetmekten kaçınmak istediğini söyledi. Bu gruptaki birçok kişi aile üyelerinden gelen ipuçlarına yanıt olarak telefon kullanımlarını sınırlamak istemiş. Örneğin ebeveynlerinin telefonları yerine onlarla oynamasını isteyen küçük çocukların ya da eşlerinin birlikte geçirdikleri zamanın kalitesiyle ilgili şikayetleri bu kararı almalarını sağlamış. Bir kişi, “Birkaç kez telefonumla evli olmak ve çevremdeki kişilere yeterince dikkatimi vermemekle suçlandım” yorumunu yaptı.

Bu hedefe ulaşmak için örnek stratejiler:

  • Akıllı telefon kullanımında daha fazla öz farkındalık geliştirmek için kişisel bağlantısallık davranışlarını izlemek.
  • Düzenli olarak, hayattaki en önemli önceliklerin neler olduğunu, sosyal etkileşimlerde en fazla kime dikkat etmeniz gerektiğini ve kontrolsüz telefon kullanımına ilişkili risklerin neler olduğunu kendinize düzenli olarak hatırlatın. Sonra, bu hatırlatıcıları motivasyon olarak kullanın.
  • Akıllı telefon kullanımına dair düşüncelerinizi ortaklarla / takımlarla paylaşın ve birlikte en etkili stratejiyi belirleyin.

Sizce hangi strateji en iyisi?

Yorumcular, bu kategoride hangi stratejilerin en etkili olabileceği konusunda farklı görüşler belirtmişlerdir. Kişisel bağlantısallık davranışlarına dikkat etmek daha sonra istenmeyen davranışları değiştirmek için motivasyon olarak kullanılacak kişisel farkındalığı elde etmenin en etkili yolu olarak görülmüştür. Benzer şekilde, hayattaki önceliklerini kendine hatırlatmak, göze çarpan bir aile kimliğine sahip yorumculara özellikle yardımcı oldu. Örneğin, bir kişi şunu yazdı: “İşverenim cep telefonlarına izin vermiyor. […] Daha sonra bunu işverenim için yapabilirsem, oğullarım için yapar mıyım? ”dedim.

Akıllı telefonları kullanmak kolay bir işlemdir ancak bu onları kontrol etmenin de kolay olduğu anlamına gelmez. Yukarıdaki stratejiler tek bir grup örneğinden alınmıştır, ancak çok büyük faydalar sağlayan basit davranış değişiklikleridir. Her strateji herkes için işe yaramasa da, hangisinin sizin için uygun olduğunu bulmak, telefon kullanımınızı başarılı bir şekilde sınırlandırmanın ilk adımıdır. Eğer bu aklınızdaki bir hedefse, önce kendinize bu kararı vermenin sebeplerinin ne olduğunu sorun, daha sonra da en iyi yolu düşünün.

 

İlginizi çekebilir

Telefon Bağımlılığından Kurtulmanın Yolları
Teknolojiden Uzaklaşmanın Yolları
Anıl ERSOY

Yazar : Anıl ERSOY

Boğaziçi Üniversitesi "Çeviri Bilimi" bölümünden mezun olduktan sonra, Milliyet, Doğan Burda ve Protranslate gibi birçok kurumda yönetici pozisyonlarında çalıştı. Son olarak uluslarası bir finansal firma olan Citi'de uygulama müdürü olarak çalışmakta. Sizler için marka, pazarlama ve girişimcilik alanında rehber niteliğinde içerikler oluşturuyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir