Yıllardır süre gelen “Lider olarak doğulur mu yoksa sonradan mı lider olunur?” tartışmasıyla birlikte birçok efsanevi liderin hayatı mercek altına alınmış ve bu sayede su yüzüne çıkan hayatlar birçok girişimciye ilham kaynağı olmuştur. Bill Gates de bu efsanevi liderlerin başında geliyor. Peki, dünyanın en zengin kişisi olan Bill Gates nasıl başarılı oldu ve yaklaşık 75 milyar dolarlık servetinin sırrı ne? Bu sorularrın yanıtını merak ediyorsanız bu yazımız tam da size göre.
Sevdiği Şeyin Peşinden Koştu
Gates, küçükken bilgisayarlardan çok etkileniyordu ve zamanının çoğunu program öğrenmeye harcıyordu. Her ne kadar örnek bir öğrenci olmasa da Gates, tutku duyduğu şeyin peşinden gitmenin önemli olduğuna karar vermişti. Bu da, programlama dili BASIC ve IBM için MS-DOS programı gibi bilgiyasar alanında birçok atılıma neden oldu. Bilgisayarlara olan aşkının Microsoft’un temellerini atması için bir önayak olması sadece bir an meselesiydi.
Eğer çalışmak zorundaysanız bunun gerçekten sevdiğiniz bir şey olduğundan emin olunuz. İlgilenmediğiniz bir sektörde sıkışıp kalmayın. İçinizdeki tutkuyu alevlendirmeyen bir sektörde lider olarak bir strateji yaratmanız ya da diğerlerine ilham vermeniz çok zordur. Eğer sadece para için yaparsanız da, bu çok belli olacaktır. Ancak sevdiğiniz şeyi yaparken her gününüzden keyif alır ve işe gitmeye can atarsınız.
Mutlaka okuyun: Tutkunuzu Nasıl Bulursunuz?
Yorulmadan Çalıştı
Gates başarının tek bir gecede olmadığını ancak her zaman çok çalışmanın sonucunda elde edilebileceğini biliyordu. Bu tutkusuyla birlikte yıllarını garajında çalışarak, kod geliştirerek ve program yazarak ve tüm dünya için nasıl çözüm üretebileceğini öğrenerek geçirdi.
Bir lider işin başına geçer ve kollarını sıvar çünkü başarı sadece iyi bir iş fikri bulmakla elde edilemez. Düşünülen bu iyi fikri sürdürülebilir bir gelir makinesine dönüştürmek için azim ve tutkuyla uzun süreli çalışmak gerekir. Microsoft bile başarıyı çok sonralarda yakalamaya başladı. Bill Gates, uzun günlerini ve uykusuz gecelerini hedef kitlesini anlamak, kendini eğitmek ve müşteri ihtiyaçlarını karşılayabilecek ürünler üretebilmek için harcadı.
Mutlaka okuyun: Az Çalışarak Çok Para Kazanmak Mümkün mü?
Geleceğe Odaklandı
Ne olursa olsun efsanevi bir lider, sürekli olarak engellerden arındırılmış bir geleceğe odaklanır. Gates, olağanüstü başarısına rağmen Microsoft’un bir tekel olduğunu iddia eden itibar zedeleyici bir dava ile tam 21 yıl uğraşmak zorunda kaldı. 21 yıllık uğraştan sonra 2011 yılında dava son buldu ancak şirkete kimi dönemlerde büyük zararlar verdi. Tüm bu savaş boyunca Gates mevcut zorluklarla canını sıkmak yerine geleceğe odaklanarak büyüme stratejisine devam etti. Genel trendlerin arkasında değil, her zaman bir adım önünde olmak için uğraştı.
Mutlaka okuyun: Küçük Şirket Sahiplerini Gelecekte Nasıl Fırsatlar Bekliyor?
Sürekli Gelişti
Gates bugüne kadar elde ettiği başarıyı hiç yeterli görmemiştir. Kendisinin de dediği gibi: “Başarıyı kutlamak gayet iyidir ancak daha da önemlisi başarısızlıklarınızdan ders alabilmenizdir.” Aynı zamanda diğer insanlara da hep şunu hatırlatıyor: “En mutsuz müşterileriniz sizin en büyük öğrenme kaynağınızdır.”
Bir lider durağan olmamalı aksine dinamik olmalıdır. Gates sürekli gelişmeyi başararak efsanevi bir lider olabildi. Pazardaki ihtiyaçların ve taleplerin sürekli olarak değiştiğini her zaman anlayabildi. Microsoft’un lider konumunu koruyabilmesi için sürekli olarak kendisini geliştirmesi gerektiğini biliyordu. Bu yüzden ofisler için yazılım paketlerinden, web tarayıcılarına ve yeni kurumsal çözümlere kadar ürünler üretmeye başladılar. Microsoft ürün yelpazesini sürekli olarak çeşitlendirdi ve bu ihtiyacı kurumunun kültürüne entegre etti.
Gates’in de dediği gibi:
“Her zaman önümüzdeki iki yıl içerisinde hangi değişikliklerin olabileceğini abartıyor ve önümüzdeki on yıl içerisinde hangi değişikliklerin olabileceğini ise küçümsüyoruz. Kendinizi asla bir şey yapmamış bir halde bulmayın.”
Diğerlerine Destek Çıkarak Yardım Etti
Takdir edilebilecek bir lider, sorumlu olduklarının doğru yönde ilerlemelerine yardım ederek, bilgisini ve deneyimini paylaşarak ve hatta onların kariyerlerini iyileştirecek gerekli olan kaynakları sağlayan bir liderdir. Gates her zaman diğerleri için hayırsever bir çaba harcamak için önemli miktarda para ve zaman harcayarak özverili bir yaklaşım benimsedi. Bunun karşılığında ise dünyayı daha iyi bir yer yapabileceklerini bildiği geleceğin liderlerine yardım edebilme mutluluğunu yaşıyordu.
Bill ve Melinda Gates Derneği dünya çapında farklı sebepler için milyarlarca dolar bağışladı ve bu sayede çocukların ve yetişkinlerin hayatlarında önemli farklar yarattılar. Bu seviyedeki bir yardım Gates’in karakterini ve bir dünya vatandaşı olarak hissettiği sosyal sorumluluğu göstermektedir. Aynı zamanda kar elde etme düşüncesinin de ötesine geçerek çeşitli çözüm ve birçok hayatı daha iyi hale getirme arayışını göstermektedir. Tüm bu çaba, ihtiyacı olanların hayatlarında bir değişiklik yaparak sadece dünyayı önemli ölçüde değiştirebilmek içindi. Kendisine yakıştırılan efsanevi sıfatını, iş hayatından ziyade sosyal seviyede tamamladığı şeyler sayesinde elde etti. Gates’in de belirttiği gibi:
“Önümüzdeki yüzyıla baktığımız zaman, liderler başkalarına da fırsat tanıyan kişiler olacaklardır.”
Sonuç olarak
Liderler her zaman temelde diğer insanlardan farklı olarak görüldüler. Zeki, hırslı,dışa dönük… Ancak liderlik DNA’nın bir parçası olabilecek bu kişisel özelliklerin de ötesinde bir şeydir.
Gates’in ailesi onun özgürce düşünmesi konusunda teşvik etmişti ve kendisine çok çalışma, etik, diğerlerini önemseme ve kararlılık gibi bazı değerleri kazandırmıştı. Gates bu özelliklerini elde ettiği ve biriktirdiği uzman bilgisi, geliştirdiği duygusal zekası, sektörler ve topluluklar için beslediği tutku, önerdiği ve hayata soktuğu vizyoner fikirler sayesinde efsanevi bir lider olmayı başardı.
