“Hala Counter Strike mı oynuyorsun?”
“Bu yaşa geldin, çocuk gibi bilgisayar oyunu mu oynuyorsun?”
“Oyun moyun, tam bir vakit kaybı.”
Bu sözler tanıdık geldi mi? Eğer oyun oynamayı seven bir yetişkinseniz en az bir defa bu ve benzeri sözleri duymuşsunuzdur.
Video oyun oynamanın ergenlikte bitmesi gerektiğini pek çok kişi söyler, fakat bilimsel araştırmalar video oyun oynamanın pek çok faydası olduğunu ileri sürüyor.
Özellikle iş hayatında video oyun oynamanın üretkenlik, verimlilik ve takım çalışması gibi konularda pek çok yararı var.
Tarih bize, ilk bilgisayar oyunlarının Amerikan askerlerine taktik, refleks ve takım oluşturma gibi konularda ders amaçlı olarak oynatıldığını söylüyor.
Playstation’dan önceki oyun platformlarından biri olan SCOOM, Amerikan askerlerini eğitmek için kullanılıyordu.
Buna ek olarak bugün bile pilot eğitiminde uçuş simülasyon oyunları hala kullanılmakta.
Simülasyon aracılığı ile eğitimin faydalı olduğunu gösteren pek çok araştırma söz konusu. John Kenworth tarafından 100 öğrenci üzerinde yapılan bir bilimsel araştırmada öğrencilere iş hayatı ile ilgili çeşitli yöntemler sunuluyor.
Vaka incelemesi, simülasyon ve münazara formatındaki bu yöntemler arasında en etkili ve faydalı çözümün simülasyon oyunu aracılığıyla ortaya çıktığı görülüyor.
Oyun Sadece Oyun Değildir
Video oyun simülasyonlarıyla eğitilen sadece askerler değil. Teknoloji de video oyun simülasyon dünyasına doğru evriliyor.
Zira oyun oynamak kendimizi bir topluluk içinde yaratıcı bir şekilde ifade etmek için en iyi yollardan biri. Online oyunlarda karakteri isteğe göre dizayn edebilmek hem insanlara gerçekliğin ağırlığından biraz da olsa kaçıp dinlenme ve deşarj olma imkanı sunuyor hem de günlük hayatta deneyimleyemeyeceğimiz şeyleri yaşamamızı sağlıyor.
Video Oyunlar Takım Çalışmasını Pekiştirir
Bunlara ek olarak online oyunlar genelde stratejik bir ekip çalışması, koordinasyon, iletişim ve ortak sorun çözümü gerektirir.
Örneğin Dota 2, PUBG, League of Legends gibi çok oyuncuyla birlikte online oyunlar, 6-7 kişilik bir şirketteki çalışanların stresli bir ortamda (oyun dünyasında) ortak hareket etmesine, farklı durumlarda ortak bir çıkış yolu bulmasına yardımcı olur.
World of Warcraft ya da Final Fantasy gibi oyunlarda çok sayıda oyuncu olduğu için yüksek dikkat ve takım çalışması gerekir. Bu oyunlar ortak çalışmanın ve dayanışmanın oyun dünyasında olduğu kadar iş hayatında da önemli olduğunu öğretir.
Footbal Manager, Tractor Simulator, Hard Truck gibi simülasyon oyunlarında ise bir becerinin geliştirilmesi daha kolaydır. Tamamen gerçek hayat baz alınarak geliştirilen bu oyunlarda gerçek hayatta karşılaşılabilecek sorunlar mevcuttur ve bu sorunları oyun dünyasında çözüme kavuşturmak için atılan adımlar iş hayatında da epey faydalı olabilir.
İlla Video Oyun Oynamak da Gerekmez
Oyun derken sadece bilgisayarda, telefonda oynanan oyunları kast etmiyoruz.
İskambil oyunları, Monopoly gibi masaüstü oyunlar da yine ekip çalışması adına iyi örneklerdir.
Bu oyunlarda farklı stratejiler denenerek farklı durumlara karşı deneyimli ve hazırlıklı olunabilir.
Keza Go ya da satranç gibi oyunlarda kaynak yönetimi gibi konularda bize çok şey öğretir.
Tüm bu oyunlarında ardından bireysel ve grup olarak çıkarılabilecek dersler bulunur. Hele bu oyunları kendi iş arkadaşlarınızla oynuyorsanız oyunda göstermiş olduğunuz birlikteliği şirket içindeki işler içinde gösterebilmek adına dayanabileceğiniz bir referansın olması çok iyidir.
“PUBG’de yaptığımız gibi yapalım. Sen önden koş.” (Raporun ana hatlarını hazırla)
“Ben de arkandan gözcülük edip seni koruyayım.” (Ben de detayları ilave edeyim.)
Sonuç
Burada ifade etmeye çalıştığımız nokta şu: Video oyun, sosyal medya, envai çeşit teknoloji çağında eğitim ve gelişim için sadece kitaplardan ve kurslardan yararlanmak dışında kendimize farklı ve yeni metodlar da bulmalıyız.
Tamamen interaktif ve keyifli bir yöntem olarak video oyunlar oynamak, hem verimliliğimizi artırır hem de yeni şeyler öğrenme ve duruma göre adapte olabilme yeteneklerimizi artırır.