Cahil Cesareti: Dunning-Kruger Sendromu Nedir?

Dunning-Kruger Sendromu (Dunning-Kruger Etkisi) insanların kendilerini olduklarından daha zeki ve başarılı sanmaları durumuna dayalı bir bilişsel önyargı türüdür. Sınırlı bilgi ve becerisi olan kişiler, bu durumu fark edecek yeteneğe de sahip değildir. Yani kendi hakkında doğru bir değerlendirmeye sahip olmayan, bilişsel yetileri zayıf insanlar, kendilerini “dev aynasında” görmeye daha yatkındır. Bir konu hakkında yarım yamalak bilgisi olmasına rağmen herkesten daha emin konuşan kişilerde Dunning-Kruger sendromu var diyebiliriz. Türkçede “cahil cesareti” denir ya hani, o deyim tam olarak Dunning-Kruger kavramını karşılar kısaca.

Şimdi bu kavramı biraz daha yakından inceleyelim.

 

Dunning-Kruger Sendromu

Dunning-Kruger sendromu o kadar hayatın içinde yer alan bir durum ki… Ülkemizde her gün karşılaşılan bu şey adeta. Şöyle bir örnek verelim:

Bayram günü… Akrabalar buluşmuş. Kalabalık bir ortam. Yemek yeniyor. Büyük enişte uzmanı olmadığı, hakkında tek bir kitap okumadığı bir konu hakkında uzun uzun nutuk çekiyor. Kendisini gibi düşünmeyenleri “salaklıkla” suçluyor. Ortamda bulunan diğer kişiler, eniştenin saçmaladığını anlıyor ve “Evet, enişte sen haklısın.” diye geçiştiriyordur. Bu durumda enişte konuştuğu konu hakkında zerre bilgi sahibi olmadığının farkında değildir. Kendi cehaleti içinde mutlu mesut yaşıyordur.

Dunning Kruger sendromu, Cornell Üniversitesi’nde akademisyen olarak çalışan ve sosyal psikolog olan David Dunning ve Justin Kruger’in ortaklaşa yaptıkları bir dizi araştırma sonunda bu ismi almıştır. Bu araştırmaları inceleyelim şimdi.

Bir deneyde Dunning ve Kruger 65 katılımcıya çeşitli esprileri ne kadar komik bulduklarını soruyor ve onlardan bu esprileri notlandırmalarını istiyor. Katılımcılardan bazıları, grubun genelinin komik bulduğu esprileri çok büyük bir oranda tespit edemiyor. Buna karşın bu kişiler kendilerini “mizahtan çok iyi anlayan” kişiler olarak tanımlıyor.

Diğer bir deneyde kısıtlı becerilere sahip kişilerin aynı zamanda kendi çalışmalarını objektif olarak değerlendiremedikleri bulunuyor. Sınavdan düşük not alan öğrencilerin pek çoğu daha yüksek not almayı beklediklerini düşünür mesela. Bu öğrenciler bilgilerini abartır ve  düşük performansa sahip olduklarını idrak edemez. Bu idrak yokluğu ise söz konusu kişilerin kendilerini diğerlerinden daha üstün, daha bilgili  olarak görmelerine neden olur.

Pacific Standard dergisinde yayınlanan makalesinde David Dunning şöyle diyor:

“Birçok örnekte yeteneksiz insanların bu durumun farkına varamadığını tespit ettik. Yeterli bilgi ve beceriye sahip olmayan kişilerin orantısız bir özgüvene sahip olduğunu gözlemledik.”

Bu durum insanların eylemlerinde, inançlarında, kararlarında büyük bir tesire sahip. Dunning ve  Kruger’ın yaptığı başka bir deneye bakalım. Fen bilgisi konusunda kadınlar ve erkeklere bir test uygulanıyor. Kadınlar, erkeklerle aynı performansı göstermesine rağmen kadınların daha düşük not almayı bekledikleri görülüyor. Zira kadınlar bilimsel  konularda erkeklerden daha geride olduklarını düşünüyor. Bu nedenle kadınların bilimsel yarışmalara katılma konusunda daha çekingen davrandıkları tespit ediliyor.

Bir deneyden daha bahsedelim: Dunning ve Kruger deneye katılan kişilere politika, ekonomi, biyoloji, fizik, coğrafya gibi konularla alakalı kavramlar gösteriyor. Bu kavramların arasına uydurma kavramlar da ilave ediliyor. Katılımcılara bu kavramların ne olduğunu bilip bilmedikleri soruluyor.

Katılımcıların %90’ı uydurma kavramlardan en az bir tanesini bildiğini söylüyor. Dunning-Kruger sendromundaki diğer bulgularla paralel olarak bir kişi bir konu hakkında ne kadar bilgili olduğunu iddia ediyorsa o konuyla alakalı gibi görünen uydurma kavramları da bildiğini ifade ediyor. Dunning’in belirttiği gibi bir noktadan sonra cehalet bir uzmanlık alanına dönüşüyor kısaca.

 

Dunning-Kruger Sendromunun Nedenleri Nelerdir?

Peki bu sendromun arkasındaki psikolojik faktörler neler? Bazı kişiler neden bilmedikleri konularda ahkam kesiyor?

Dunning ve Kruger buna “dual burden” adını veriyor. Dilimize “çift yük” olarak da çevrilebilir. Yani bazı kişiler hem bilgisiz ve beceriksiz; hem de bu durumun hiç farkında değil.

Bu kişiler;

  • Bilgi ve becerilerini olduğundan daha yüksek bir noktada görüyorlar.
  • Başkalarının uzmanlıklarını idrak edemiyorlar.
  • Kendi eksikliklerinin ve bilgisizliklerinin farkında değiller.

Bir konu hakkında azıcık bilgi sahibi olmak, kişinin kendini o konuda uzman olarak görmesini sağlayabilir. Azıcık bilgi, devasa bir özgüvene neden olabilir.

Dunning-Kruger sendromuna dolaylı da olsa katkı sağlayan faktörlere sezgisellik, zihinsel kısayol gibi unsurları da ekleyebiliriz. Çabuk karar vermek için genelde zihnimize kazılı kısayolları ve kalıpları kullanırız. İnsan zihni gün içinde karşılaştığı onbinlerce farklı durumu anlamlandırabilmek için çeşitli örüntüler arar. Karar vermek için rahatça kullandığımız bu zihinsel kısayolların ciddi bir kısmı ise basmakalıp temellendirilmemiş düşüncelerden oluşur.

 

Kimler Dunning-Kruger Sendromuna Sahiptir?

Peki kimler Dunning-Kruger sendromuna sahiptir?

Maalesef hepimiz.

Çünkü bir konuda ne kadar bilgili ve yetenekli olursak olalım, herkesin bilmediği ve yeteneksiz olduğu konular vardır. Herkesin bilmediği, uzmanı olmadığı onlarca konu vardır.

Bir alanda uzman olan kişiler, çoğunlukla bu bilgilerinin başka alanlara  da sirayet edeceği yanılgısına kapılır. Çok iyi bir avukat olabilirsiniz ancak beyin cerrahisi konusunda toz zerresi kadar fikriniz olmayabilir. Atom fiziğiyle uğraşan biri, edebiyattan anlamıyor olabilir. Halbuki bilimle uğraşan bir kişinin iyi bir idrak ve dil bilgisine ihtiyacı vardır. Bu özelliklere sahip olmayan bir bilim insanı kendi eksikliklerini görmekte zorlanabilir örneğin.

Şunu hatırlatmakta fayda var: Dunning-Kruger sendromu, düşük IQ göstergesi değildir.

Peki bir konuda bilgisiz bir kişi kendini uzman olarak görüyorsa, o  konuda bilgili ve yetenekli bir kişi kendi hakkında ne düşünmektedir? Dunning ve Kruger yaptıkları araştırmalar sonucunda  bilgili ve uzman  kişilerin kendileri hakkında daha gerçekçi bir fikre sahip olduğunu ortaya koymuş durumda. Buna karşın bilgi ve beceri düzeyi yüksek kişiler, bu bilgi ve becerileri hafife alma eğilimindedir. Buna tevazu da denebilir.

Ortalamadan daha yüksek not alan  kişiler, diğerlerinden daha iyi performans gösterdiğini bilir, lakin kendilerinin diğerlerinden üstün olduğunu düşünmez. Burada problem uzmanların kendileri hakkında yeterince farkındalığa sahip olmamaları değil, diğer insanların da bilgi sahibi olduğunu zannetmeleridir. Hüsn-ü zan denebilir bu duruma. Diğer insanlar hakkında olumlu ve pozitif düşüncelere sahip olmak yani.

 

Dunning-Kruger Sendromuyla Nasıl Baş Edilir?

Dunning-Kruger etkisini azaltmanın yolları neler peki?

Bilgisiz bir insan, bilgisizliğinin farkına nasıl varabilir?

Dunning, bu konuda “Hepimiz birer şüphe makinesiyiz.” diyor. Yani kimsenin Dunning-Kruger sendromuna bağışıklığı yoktur. İnsan zihninin nasıl çalıştığını, yaptığımız yanlışları daha iyi anladıkça, Dunning-Kruger sendromuna ait davranışları düzeltmeye yaklaşırız.

Dunning ve Kruger, bir konuda deneyim kazandıkça özgüven düzeyinin daha realist bir seviyeye indiğini ifade ediyor. Yani insanlar ilgilendikleri konular hakkında daha çok okuyup bilgi sahibi olduklarında, aslında bilinecek ne kadar çok şey olduğunu idrak ederler. Daha sonra söz konusu şey hakkında bilgi birikimi arttıkça özgüven düzeyi tekrar artar ve sağlıklı bir noktaya gelir.

Peki kişinin kendi bilgi ve becerileri konusunda gerçekçi bir değerlendirme yapmasının yolları nelerdir?

Öğrenmekten vazgeçmeyin: Bir konu hakkında her şeyi bildiğiniz yanılgısına kapılmayın. Çok spesifik bir konu olsa bile daima öğrenecek yeni şeyler vardır. Bir konu hakkında her şeyi bildiğinizi sandığınız an yeni bir şey öğrenme ihtimalinizi ortadan kaldırırsınız. Bu bağlamda daima bilgi birikiminizi artırmaya çalışın ve yeni düşüncelere açık olun.

Eleştiri talep edin: İnsanlardan gelen yapıcı eleştiriler nasıl bir performans sergilediğinize dair önemli ipuçları verir. Bu yüzden size yönelik eleştirilere kulak tıkamayın. Bilakis insanların yorum ve düşüncelerini anlamaya çalışın ve eksik olduğunuza kanaat getirdiğiniz özelliklerinizi geliştirmeye çalışın.

Bildiklerinizi sorgulayın: Daha çok öğrenip daha çok geri bildirim (feedback) aldıkça sadece bildiğinizi zannettiğiniz şeylere dikkat ettiğinizi fark edersiniz. Yani sadece sizin  görüşlerinizi destekleyen fikirlere açık olduğunuzu görürsünüz. Bu yanlıştan dönmek için bildiklerinizi, inançlarınızı sorgulayın. Size zıt gelen görüşlerin ardındaki mantığı ve gerekçeleri anlamaya özen gösterin.

 

Sonuç

Sonuç olarak Dunning-Kruger sendromu, davranışlarımızı ve kararlarımızı etkileyen bilişsel önyargılardan bir tanesi. Bu duruma sahip insanları tespit etmek kolay olsa bile hemen herkeste olabilecek bir sendromdan söz ediyoruz. Dunning-Kruger sendromuna yol açan faktörleri anlayarak kendinizi daha iyi tanıyabilir, diğer insanlar nezdinde nasıl bir imaja sahip olduğunuzu görebilirsiniz.

Unutmayın, ego sahibi olmak kötü bir şey değildir. Önemli olan sahip olunan egonun altını doldurabilmektir. Gerekçesiz ego sahibi olmak insanların gözünde değerinizin her saniye azalmasına neden olur.

Durmuş BAYRAM

Yazar : Durmuş BAYRAM

Bilkent Üniversitesi "İletişim ve Tasarım" bölümünden mezun olduktan sonra DW Türkçe gibi birçok saygın kurumda online gazetecilik ve video üreticiliği yaptı. Sizler için iş fikirleri ve para kazanma yollarıyla ilgili araştırmalar yapıp rehber niteliğinde içerikler hazırlıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir