Perşembe, Ekim 10, 2024
Ana SayfaBaşarı HikayeleriUmudunu Kaybetme Filmine Konu Olan Chris Gardner'in Gerçek Hikayesi

Umudunu Kaybetme Filmine Konu Olan Chris Gardner’in Gerçek Hikayesi

ABD’li ünlü iş adamı ve yatırımcı Chris Gardner, seneler önce oğluyla birlikte sokaklarda yaşarken bir gün hayatının filmlere konu olacağını hayal dahi edemezdi.

“The Pursuit of Happyness” adlı filmle hayatı beyaz perdeye aktarılan ABD’li ünlü yatırımcı Chris Gardner’in etkileyici hayat öyküsünü ele alıyoruz bu yazımıza.

 

Sokaklarda Geçen Bir Yıl

1980’lerin başında 27 yaşındaki Chris Gardner ve kundaktaki oğlu San Francisco’da bir yıl sokaklarda yaşamak zorunda kaldı.

O dönemler borsa brokerlığı kursuna giden, ancak bir ev kiralayacak kadar para kazanmayan Gardner’ı eşi de terk etti. Bu nedenle küçük oğlu Chris ile birlikte bulabildikleri yerlerde uyumaya başladılar. Bir baba ve birkaç aylık bebeği sokaklarda yaşamak zorunda kaldı.

Tren istasyonundaki tuvaletlerde, parklarda, kiliselerde yatıyordu ikili. Aşevlerinde yemek yiyorlardı ve baba kazandığı cüzi miktardaki parayı gündüzleri oğlunu kreşe vererek harcıyordu.

Bu zorluklara rağmen Gardner pes etmedi ve borsa kursunu başarıyla tamamladı ve tam zamanlı bir işe girdi. Sonunda bir ev tutacak kadar para kazanabilen baba, kariyer basamaklarını azmi sayesinde jet hızıyla çıktı ve 1987 yılında Gardner Rich adında kendi yatırım danışmanlık şirketini açtı.

 

Hikaye Hollywood’a Taşındı

Bugün 62 yaşında olan ve yaklaşık 60 milyon dolarlık bir serveti olan Chris Gardner dünyayı geziyor ve etkinliklerde bu hikayesini anlatıyor. Evsizlere yönelik derneklere bağış yapıyor, kadına karşı şiddetin önüne geçilmesi için vakıflara sponsor oluyor.

Açıkçası Gardner’ın çocukluğu da bir miktar sorunlu. Borsacılık kursuna başlamadan önce bir süre hapishanede yatan Gardner, büyük ilgi gören hayat hikayesini yazdığı The Pursuit of Happyness  (Umudunu Kaybetme) adlı kitapla Hollywood yapımcılarının ilgisini çekti.

Film 2006 yılında vizyona girdi ve Gardner’ı canlandıran Will Smith, bu filmdeki performansıyla En İyi Erkek Oyuncu dalında Oscar’a aday gösterildi.

Gardner çocukluğunu şöyle anlatıyor:

“Bir çocuğun çekmemesi gereken acılar çektim. Daha 5 yaşındayken kararımı vermiştim: Çocuklarım babalarının kim olduğunu bilecekler. Daha sonrası zaten biliniyor. Bu başarıya doğru kararlar vererek ulaştım.”

 

Annesi İlham Kaynağı Oldu

Bir metropolde doğan Gardner, babasını hiç tanımadı. Annesi ile alkolik ve dayakçı üvey babası tarafından büyütüldü.

Hatta annesinin üvey babasını öldürmeye çalıştığı bir dönemde esirgeme kurumunda kaldı.

“Annem eski kafalı bir kadındı ve bana sürekli ‘Oğlum, eğer inanırsan istediğin her şeyi başarabilirsin’ derdi. Ben de onun sözlerine inandım ve başardım.”

 

Kırmızı Ferrari Dönüm Noktası Oldu

Milyon dolarlar kolay kazanılmadı tabii. Liseden mezun olduktan sonra Gardner 4 yıl orduda görev yaptı. 1974’te ordudan ayrıldıktan sonra San Francisco’ya giden Gardner burada medikal cihazlar satmaya başladı. Ancak bir gün bir otoparkta kırmızı bir Ferrari gören Gardner, araç sahibine gidip bu arabayı nasıl satın aldığını sordu. Arabanın sahibi Bob Bridges adında bir borsacıydı ve bu konuşma sonrası Gardner borsaya ilgi duymaya başladı.

Bridges, Gardner’ın bir şirkette staj yapması için kolaylık sağladı. Ancak bu staj döneminde Gardner, park cezalarını ödeyemediği için tutuklanıp hapse girdi.

Ancak daha sonra stajı tamamladı ve azmi sayesinde staj yaptığı yerde tam zamanlı olarak işe girdi.

 

Hayatını Tekrar Gözden Geçirdi

2012 yılında Gardner’ın eşi 55 yaşında kanserden vefat etti. Bu ölümden sonra Gardner, hayatını tekrar gözden geçirdi ve yapmak istediği şeyleri yeniden sıraladı.

“Eşimle son konuşmalarımızdan birinde bana ‘Hayat gerçekten ne kadar kısa değil mi? Hayatının geri kalanında ne yapacaksın’ dedi. Bu konuşma sonrası hayatımdaki her şey değişti. Çünkü sevdiğin şeyi yapmıyorsan hayattan ödün veriyorsundur.”

Gardner bu olaydan sonra finans ve yatırım sektörünü bıraktı ve kendini motivasyon konuşmacılığına adadı.

 

Çocukluk Kader Değildir

Gardner şimdilerde yılın 200 günü dünyanın farklı yerlerinde konuşmalar yapıyor.

Gardner için çocuklukta yetişilen ortamın hayatın tümüne tesir edeceği teorisinin yanlışlığını ispatlıyor diyebiliriz. “Çocukluğum kaderim olsaydı, bugün karısını döven, çocukları taciz eden alkolik bir herif olurdum. Bense annemin sesini dinledim. Karanlığa değil, ışığa doğru yürüdüm…”

 

İlham Verici Chris Gardner Sözleri

⇒ Hayat bir istiridyedir. Onun içindeki inciyi bulmak sizin görevinizdir.

⇒ Hiç kimsenin size bir şey yapamacağınızı söylemesine izin vermeyin.

⇒ Bir hayaliniz varsa o hayali korumak da sizin göreviniz.

⇒ Bir şeyi gerçekten istiyorsanız gidip alın. Nokta.

⇒  Ancak kendinize güvenebilirsiniz. Kimse gelip sizi kurtarmaz.

⇒ Evsizdim ama umutsuz değildim. Güzel günlerin geleceğini biliyordum.

 

İlginizi çekebilir

Milyar Dolarlık İlk Türk İnternet Şirketi Udemy’nin Kurucusu Eren Bali ve Hikayesi
Honda’nın Kurucusu Soichiro Honda’nın Başarı Hikayesi
Durmuş BAYRAM
Durmuş BAYRAMhttps://www.linkedin.com/in/durmus-bayram/
Bilkent Üniversitesi "İletişim ve Tasarım" bölümünden mezun olduktan sonra DW Türkçe gibi birçok saygın kurumda online gazetecilik ve video üreticiliği yaptı. Sizler için iş fikirleri ve para kazanma yollarıyla ilgili araştırmalar yapıp rehber niteliğinde içerikler hazırlıyor.
Mutlaka Okunması Gerekenler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

En Çok Okunanlar