Çinli Firmalar Korona Krizini Nasıl Başarıyla Yönetebildi?

Korona (Covid-19) salgını Avrupa, Asya ve Çin dahil olmak üzere pek çok ülke ve kıtayı büyük bir şiddetle etkiliyor. Bu durum ülkemizi de pas geçmiş değil. 17 Mart 2020 itibarıyla ülkemizde de 47 adet korona vakası tespit edildi. Uzun yıllar boyunca dünya genelinde bu kadar vahim bir durum yaşanmadığı için pek çok ülke bu salgına hazırlıksız yakalandı diyebiliriz.

Tabii her ülkenin kendine özgü koşulları var. Fakat meseleye iş hayatı açısından bakarsak virüsün yayıldığı ülke olan Çin’de ilk şok atlatılmış durumda. Yani Çin merkezli pek çok şirket kriz durumunu aşıp ayağa kalkma ve toparlanma aşamasına geçti.

Bu yazımızda Çin’deki işletmelerin bu krizi atlatmak için neler yaptığına bakacağız ve bir işletme sahibi olarak alabileceğiniz önlemleri ele alacağız.

 

1. Sürekli Durum Değerlendirmesi Yapın

Tanım gereği, kriz demek dinamik bir süreç demektir. Dinamik bir süreç olan kriz anlarında sürekli mental model ve planlarınızı gözden geçirmeniz gerekir. Başlangıçtaki bilgisizlik ve plansızlık kendini bu sayede durumu anlamaya, daha sonra da planlamaya, stratejik davranmaya, ayağa kalkmaya ve nihai olarak durumdan ders çıkarmaya bırakır. Bu sürecin olabildiğince hızlı olması gerekir. Yani işletme sahibi, CEO, genel müdür vb. -şirketin en yetkili ismi kimse- duruma bizzat el atmalı, gereksiz hantal süreçlere girilmemelidir.

Çin’de korona salgınının etkileriyle en hızlı şekilde mücadele eden şirketlere baktığımızda stratejik hamleler yapıldığını görebiliriz. Örneğin salgının ilk günlerinde içecek firması Master Kong, salgının etkilerini her gün analiz etti ve şirketin öncelik sıralamasını buna göre yaptı. İstifçilik ve karaborsa gibi bir trend tespit eden firma, perakende satışlarından ziyade e-ticarete ağırlık verdi. Böylece e-ticaret siteleri üzerinden satış miktarını kolayca görebildi ve piyasaya sunacağı ürün miktarını daha net bir şekilde gözlemledi. Sonuç olarak salgının şiddetini artırdığı dönemden sadece birkaç hafta sonra arz zincirini tekrar kontrol altına aldı. Bu ise süpermarketlere tekrar satış yapmaya başladığı dönemde pazar payını rakiplerine kıyasla 3 kat daha fazla artırmasını sağladı.

 

2. Esnek Bir Yaklaşım Sergileyin

Hızlı ve koordineli bir eylem planı ancak üst kadroların iradesiyle olur. Ancak öngörülemez durumlara karşı esnek olmak, bireylerin de inisiyatif alabilmesiyle mümkündür. Bazı Çinli şirketler hem üst yönetim desteğini hem de personelin sorumluluk almasını harmanlayarak yönetim-personel bazlı bir anlayış benimsedi.

Mesela…

Çin’in 400 kentinde 6000’den fazla otel işleten Huazhu firması, kriz yönetimi konusunda üst kadroların rehberliğinde günlük eylem planı hazırladı. Buna ek olarak şirket içi haberleşmeyi Huatong adlı bir uygulama ile maksimum seviyeye çıkaran şirket, bu sayede hem çalışanların hem de şirketin iş ortaklarının mevcut durumdan haberdar olmasını sağladı. Şirketin bayiliğini yapan alt firmalar da Huazhu merkezinden gelen talimatları yerel koşullara uyarlayarak optimal düzeyde hareket edebildi.

 

3. Çalışanlarınızı Düzenli Olarak Bilgilendirin

Kriz ortamında bilgi akışı sürekli değişir. Resmi açıklamalar zamanında yapılamayabilir ya da birbiriyle zıt açıklamalar insanların aklını karıştırabilir. Dahası, medyada birbirinden farklı açıklamalar kafa karışıklığına neden olabilir. Bu açıdan bir şirketin kriz anında faaliyetlerine devam edebilmesi için çalışanlarının net bir bilgiye ve talimat akışına ihtiyacı vardır.

Bazı Çinli şirketler çalışanları için bu sistemi çok iyi uyguladı. Örneğin Çin’in en büyük mutfak eşyaları üreticilerinden Supor, şirket için faaliyetlerin kriz döneminde nasıl işlemesi gerektiğine dair çok net ve spesifik açıklamalar yaptı. Şirket içinde öğle yemeğinin nasıl yeneceğinden olası Korona virüsü tespit edilen bir çalışanın fabrikadan nasıl tahliye edileceğine kadar detaylı bir yönerge hazırlayan şirket üst yönetimi, ayrıca çalışanların ailelerine de yönelik tedbirler de aldı. Bu da hem çalışanların hem de onların ailelerinin daha sağlıklı bir ortamda bulunmasını sağladı. Sonuç olarak şirket Şubat ayının ikinci haftasında tekrar üretime başladı.

 

4. Görev Dağılımını Yeniden Düzenleyin

Restoran gibi salgın dönemlerinden direkt etkilenen işletmelerde personel günlük işlerine devam edemez. Fakat böyle bir durumda işten çıkarma yapmak yerine bazı Çinli işletmeler çalışanlarına farklı görevler verdi. Hatta mevcut personelin bir kısmı başka şirketlere geçici olarak transfer edildi.

Örneğin 40’tan fazla sinema, otel ve restoran zinciri çalışanlarını Alibaba’nın yeni bir perakende zinciri olan Hema’ya geçici olarak yolladı. Çünkü yeni kurulan Hema’nın çok acil personel ihtiyacı vardı. Yani personelinizi işten çıkarmak yerine onlara farklı firmalarda geçici görevler verebilir ya da şirket içinde farklı departmanlarda çalışmalarını sağlayabilirsiniz.

 

5. E-ticarete Odaklanın

Bir AVM’de ya da cadde üzerinde mağazanız, dükkanınız varsa Korona gibi bir virüs salgınından direkt etkilenirsiniz. Çünkü insanlar evden çıkıp da bir mağazadan alışveriş yapmak istemez.

Kozmetik şirketi Lin Qingxuan geçtiğimiz 2 ay içinde Wuhan’daki mağazalarının %40’ını kapattı. Ancak bu mağazalarda çalışan 100’den fazla kozmetik uzmanı personelin internet ortamında çalışmasını sağladı. Yani mağazadaki işi askıya alınan personele internet üzerinde pazarlama yapma görevi verildi. Sonuç olarak Korona salgınını merkezi Wuhan’da satış miktarı geçen yıla göre 2 kat arttı!

 

6. Koordinasyon İçin Sosyal Medyadan Yararlanın

Evden çalışma ve salgın dönemindeki koordinsyon zorlukları nedeniyle pek çok Çinli şirket sosyal medya platformlarını kullanarak şirket içi iletişim sağlamakta.

Örneğin Çin’in en büyük iç çamaşırı şirketi Cosmo Lady, WeChat üzerinden satışları artırmak için çalışanlarına talimat gönderdi. Şirketin CEO’su da dahil olmak üzere tüm çalışanlara WeChat’te aktif olarak pazarlama yapmaları söylendi.

 

7. Toparlanma Planı Yapın

İlk Korona vakasından sadece 6 hafta sonra Çin, krizi atlatmaya başladı. Şu anda 2019’ün aynı dönemine göre %27’lik bir kayıp söz konusu. Yani ürünlerin ve insanların dolaşımı devam ediyor, ekonomide canlılık var. Benzer şekilde karbon emisyonu da 2019’un aynı dönemine göre sadece %25 azalmış durumda. Yani üretim de durmuş değil. Emlak piyasası da krizin ilk günlerinde durma noktasına gelmişti, ancak şu an %47 seviyesine ulaşmış durumda.

Diğer ülkelerde ve ekonomilerde gelecek şu anda belirsiz gözükse bile Çin’in yaşadığı süreç önemli bir şey gösteriyor. Kriz başladığı ve devam ettiği zaman bile toparlanma ve düzlüğe çıkma planı yapılmalı.

Örneğin Çin merkezli lüks bir seyahat acentesi kısa vadede batmak üzereydi. Ancak uzun vadeli hazırlıklara odaklanan firma işten çıkarma yapmak yerine mevcut personeline daha özverili çalışma, daha çok müşteri bulma konusunda talimat verdi ve şirket bu zorlu süreçte ayakta kalmayı başardı.

 

8. Sektörünüze Göre Hareket Edin

Farklı sektörler ve farklı piyasalarda krizi atlatma hızı da farklı olacaktır. Çin’deki salgının ilk 2 haftasında tüm piyasalarda sert düşüşler oldu ancak yazılım, sağlık ve hizmet sektörü 2 gün içinde kendine geldi. Ulaşım, perakende, enerji sektörleri ise kriz döneminden bu yana sadece %5’lik iyileşme gösterdi ve en azından şu an için çok umut vadetmiyorlar.

Bu şu anlama geliyor: Her şirket kendini sektörüne göre ayarlamalı. Örneğin global büyük bir gıda firması, bu krizi Çin’deki ürün gamını değiştirmek için kullanıyor, sağlıklı ürün opsiyonlarını artırıyor ve online satış kanallarını geliştiriyor.

 

9. Fırsatları Takip Edin

Korona salgını Çin’de hemen hemen tüm sektörleri olumsuz etkilese bile bazı sektörlerde talep oldukça arttı. Örneğin hijyen ve sağlık ürünleri, işletmeler arası e-ticaret, uzaktan görüşme servisleri, sosyal medya bu salgından ekonomik anlamda karlı çıkan sektörler. Örneğin Kuoishou adlı 28 milyar dolar değer biçilen video platformu okullar ve üniversiteler için online eğitim hizmeti sunmaya başladı. Çin Eğitim Bakanlığı tarafından da desteklenen bu girişim sayesinde ülke genelinde eğitim video ortamına taşındı. Yine başka bir restoran zinciri de ürünleri evde pişmeye hazır şekilde sunmaya başladı. Evde karantina altında olan insanlar restorandan gelen yemekleri kendi evlerinde pişirip tüketebiliyor bu sayede.

 

10. Bölgesel Strateji Geliştirin

Bölgesel halk sağlığı politikaları, salgın dinamikleri ve yönetimsel danışmanlık hizmetleri her bölgenin kendi şartlarına uygun çözümler sunabilir.

Örneğin Çin’in en önemli süt ürünleri firmalarından biri krizden yoğun etkilenen bölgelerdeki üretimini daha az etkilenen bölgelere taşıdı. Yine pazarlama kampanyaları, reklam ve bütçe yönetimi de bölgesel farkları, müşteri talebini ve hız unsurunu gözetecek şekilde yeniden düzenlendi.

 

11. Yeni İhtiyaçlara Cevap Verin

Kriz ve salgın dönemlerinde yeni ihtiyaçlar doğar. Bu da firmalara inovasyon yapma konusunda önemli bir fırsat verir. Bu süreçte pek çok Çinli şirket krizden fırsat çıkarmaya becerebildi.

Sigorta sektörü dünyanın hemen her yerinde katı kuralları olan bir sektördür. Ancak Korona krizi neticesinde Ant Financial adlı firma, sigorta kapsamına korona ile alakalı yeni bir sigorta türü daha ekledi. Şirketin Şubat ayı sağlık sigortası gelirlerinin %30 artması da bunun etkili olduğunu gösteriyor.

 

12. Yeni Tüketim Alışkanlıklarını Tespit Edin

Korona salgını dünya genelinde sona erse, tehlike geçse bile artık pek çok şey eskisi gibi olmayacak. Geçtiğimiz yıllarda yine Çin’de türeyen SARS hastalığı Çin’de e-ticaretin gelişmesine büyük katkı sağlamıştı mesela. Korona sonrası süreç nasıl işler, şu an için kestirmek güç, ancak örneğin online eğitimin, sağlık malzemeleri dağıtım sisteminin köklü bir değişim geçireceğine kesin gözüyle bakabiliriz.

Bazı Çinli şirketler bu değişime şimdiden başladı bile. Örneğin Çinli global bir şekerleme firması dijital dönüşümünü hızlandırdı. Şirket Sevgililer Günü için düzenlediği buluşma bazlı etkinliklerini dijital mecraya taşıdı.

 

Sonuç

Yani Korona salgını sonrası yeni dünya düzeni diye bir şeyden söz edebileceğiz. Bu krizin şimdilik bize gösterdiği şey ise bu denli global ve belirsiz bir ortamda esnek yaklaşımların iş hayatında hiç olmadığı kadar önem kazandığı… Modern insanlık tarihini Korona öncesi ve sonrası diye 2 bölüme ayırmak söz konusu olacak büyük ihtimalle.

Şimdiden herkese geçmiş olsun!

Bu süreci başta Türkiye olmak üzere tüm dünyanın olabilecek en az hasarla atlatmasını temenni ediyoruz.

Durmuş BAYRAM

Yazar : Durmuş BAYRAM

Bilkent Üniversitesi "İletişim ve Tasarım" bölümünden mezun olduktan sonra DW Türkçe gibi birçok saygın kurumda online gazetecilik ve video üreticiliği yaptı. Sizler için iş fikirleri ve para kazanma yollarıyla ilgili araştırmalar yapıp rehber niteliğinde içerikler hazırlıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir