Tarih boyunca dünya üzerindeki her kültürde sıra dışı kadınlar toplumu ileri taşıyarak bizleri daha büyük düşünmeye, ilerlemeye ve yeni bir şeyler yaratmaya sevk etti. Bu yazıda bahsedeceğimiz kadınlar da sınırsız merakın, güçlü bir cesaretin ve dünyayı değiştirebilecek bir öngörünün ne kadar muhteşem olaylara ön ayak olabileceğinin bir kanıtı. Onların her birine bir teşekkür borçluyuz çünkü bu kadınlar sayesinde dünya üzerindeki kadınlar daha özgür hayatlara sahipler, sınırlarını aşıyorlar ve daha büyük hayaller kurarak dünyayı değiştiriyorlar!
1) Anne Sullivan
Bu kadın Helen Keller’a, kör doğmuş ve aynı zamanda sağır olan bir çocuğa nasıl iletişim kurabileceğini öğretmişti. Sadece 20 yaşında olan Anne Sullivan Keller’a konuşma eğitimi verdi, ona Braille alfabesini okumayı öğretti ve dahası, temel yazma yeteneklerini de geliştirdi. Anne Sullivan’a göre çocuklar bir öğretmenden daha çok onları yönlendiren ve onlara sempati duyan birisine ihtiyaç duyuyorlardı.
2) Florence Nightingale
Nightingale’in takma adı “Lambalı Kadın”dı. Florence Nightingale hemşirelik alanında bir öncülük yapmış, 19. ve 20. Yüzyılların sağlık ve bakım alanındaki politikalarının gelişiminde büyük bir etki sahibi olmuştu. Tuttuğu defterlerden derlenen yazıtları dünya genelinde sağlık ve bakım reformuna yol açmış, sağlıkla ilgilenen milyonlara ilham vermişti. Nightingale ve meslektaşı hemşirelerden oluşan takımı savaşlar süresince çalıştıkları İngiliz hastanelerindeki hiç de hijyenik olmayan koşulları büyük ölçüde geliştirmiş, adeta hijyen alanında bir devrim yaratmıştı. Elbette tüm bu çabaları kökleri bugünlere dek gelen sağlık protokollerine ışık tuttuğu gibi binlerce insanın da hayatını kurtarmıştı.
“Benim başarımın tek bir sebebi var: hiçbir zaman bahane üretmediğim gibi hiçbir bahaneyi de kabul etmedim.” — Florence Nightingale
3) Katherine Johnson
Uzaya yapılan uçuşlarda ne kadar matematik kullanıldığını hiç merak etmiş miydiniz? Biz cevap verelim, çok! Katherine Johnson Nasa’nın en zeki matematikçilerinden birisiydi, 1969’da Apollo 11’in uzaya olan yolculuğu için gerekli hesaplamaları hatasız olarak yapan matematikçi de Katherine Johnson’dan bir başkası değildi elbette.
“Elbette yarattığımız bazı şeyler zamanla toplum gözündeki önemini kaybedecek ve silinip gidecek ama bilim, mühendislik ve teknoloji her zaman hayatımızda olacak. Matematikse zamanın sonuna kadar burada, bizimle, hep yanımızda kalacak.” — Katherine Johnson
4) Marie Curie
Cruie Nobel ödülü kazanan ilk kadındı. Bu yetmezmiş gibi Nobel ödülünü ikinci kez kazanan ilk kişi de oydu! Üstelik dünya üzerinde Marie Curie dışında iki farklı bilim dalında Nobel ödülü kazanmayı başarmış başka bir bilim insanı da yoktu. Kendisi hem kimya hem de fizik alanında kazandığı ödüllerle tarihe geçti.
“Bilimde bir şeylerle ilgileniriz, insanlarla değil.” Marie Curie
5) Margaret Hamilton
Margaret Hamilton insanoğlunu aya götüren kişiydi. Nasa 1969’da Apollo 11’in Ay yüzeyine güvenle iniş yapabilmesini Hamilton’a borçluydu, çünkü iniş takımlarını yöneten yazılımı yazan mühendis Hamilton’dan bir başkası değildi. Tarihin bir cilvesi olacak ki, yazılım mühendisliği terimini literatüre kazandıran da Margeret Hamilton’dan bir başkası değildi. Hamilton, Apollo 11’in inşasındaki üstün başarısı sebebiyle Amerikan başkanlığı tarafından Özgürlük Madalya’sıyla ödüllendirilmiştir.
“Geriye dönüp baktığımda kendimi ne kadar şanslı olduğumuzu düşünmekten alıkoyamıyorum. Öncü olmaktan başka bir seçeneğimiz yoktu, başlangıç seviyesinde olmak ve hatalar yapmak gibi bir opsiyona sahip değildik..” — Margaret H. Hamilton
6) Ada Lovelace
Ada Lovalace’ın 1800’lerin ortalarında ilk bilgisayar programının icadı için gerekli adımları bir bir yazdığı söyleniyor. Ne yazık ki çalışmaları 1950’ye kadar gizli kaldı ve ancak o tarihte BV Bowden tarafından keşfedildi. Bowden, Lovalace’in çalışmalarına yer verdiği eseriyle yıllar sonra Lovace’a hak ettiği ünü kazandırmış oldu.
“Benim beynim ölümlü bir şeyden çok daha fazlası, zaman bunu size gösterecektir.” — Ada Lovelace
7) Katharine Hepburn
Katherine Hepburn başına buyruk, bağımsız bir aktris olarak Hollywood’daki saltanatını 60 yıl boyunca sürdürdü. Komediden edebi dramaya kadar birçok farklı türde yapımda yer alan Hepburn, En iyi kadın oyuncu dalında 4 tane Akademi ödülü kazanarak bir dünya rekoru kırdı. Katharine Hepburn 1999 yılında Amerikan film enstitüsü tarafından klasik Hollywood sinemasının en başarılı kadın yıldızı olarak adlandırılmıştı.
“Eğer tüm kurallara uyarsanız o zaman bütün eğlenceyi kaçıracaksınız demektir.” — Katharine Hepburn
8) Dorothy Parker
Dorothy Parker Amerikan edebiyatına her açıdan dokunmuş bir kadındı. Kendisi şiirler yazdığı gibi eleştiri de yapıyor, iğneleyici metinler yazmaktan geri durmuyordu. Hatta kariyerinin bir noktasında Hollywood filmleri için senaryo bile yazmış, bu eserleriyle de 2 defa akademi ödüllerine aday gösterilmişti. Zamanla keskin Politik kişiliği başarılarının önüne geçti ve ne yazık ki Hollywood’da kara listeye alındı ama ne kadar başarılı olduğu asla unutulmadı.
“Sıkılmanın tedavisi meraktır. Merakınsa tedavisi yoktur.” — Dorothy Parker
9) Lorraine Hansberry
Lorraine Hansberyy Broadway oyunları yazan çok başarılı bir senaristti. Siyahların dışlandığı bir dönemde başarı basamaklarını hızla tırmanan Hansberry, yazdığı bir oyunla New York eleştirmenler birliğinin ödülünü kazanan ilk siyah kadın ve en genç Amerikan olma onuruna erişmişti.
“Geride her zaman sevebileceğiniz bir şeyler kalmıştır. Eğer bunu hiç öğrenmediyseniz, aslında hiçbir şey öğrenmemişsinizdir.” — Lorraine Hansberry
10) Edna St. Vincent Millay
Edna st. Vincent Millay ünlü bir şairdi. 1900’lü yıllarda çeşitli eserler veren Millay, 1923 yılında Şiir dalında Pulitzer ödülü kazanarak tarihte bu ödülü kazanan üçüncü kadın olmuştu. Kendisi gibi şair olan meslektaşı Richard Wilbur’un dediğine göre Edna St. Vincent Millay o yüzyılın gördüğü en iyi soneleri yazmıştı.
“İnsanlığı seviyorum ama dürüst olmak gerekirse insanlardan nefret ediyorum.”- Edna St. Vincent Millay
11) Clare Boothe Luce
Clare Boothe Luce yurt dışında büyük elçilik yapmak için atanan ilk Amerikan kadındı. Kendisi aynı zamanda başarılı bir yazardı da, tiyatro oyunları yazan Luce’un 1963’te kaleme aldığı eseri “Kadın” özellikle dikkat çekiciydi. Clare, oyunda bir tane bile erkek oyuncuya yer vermemişti 🙂
“Cesaret tüm diğer meziyetlere giden yolda tırmanmanız gereken bir merdivendir” — Clare Boothe Luce
12) Dorothy Thompson
Dorothy Tompson 1930 ile 1950’ler arasında dikkat çekmiş, etkin, kalemi sivri bir gazeteciydi. Kendi döneminde oldukça popüler olan Thompson, düşündüğünü saklamadan yazmasıyla ve bir hikâyenin peşine düştüğünde yılmadan usanmadan onu kovalamasıyla tanınıyordu. Nazi Almanya’sından kovulan ilk kadın yazar da Dorothy Thompson’dan başkası değildi. Ünlü gazeteci sınır dışı edildiğinde takvimler 1934 yılını gösteriyordu.
“Gerçekten yaşamaya ancak korkmaktan vazgeçtiğinizde başlayabilirsiniz.” — Dorothy Thompson
13) Pearl S. Buck
Pearl S. Buck Edebiyat alanında Nobel ödülü kazanmayı başaran ilk Amerikan kadındı. 1938 yılında ödüllendirilen ünlü yazar eserlerinde çok farklı yerlerden ilham almıştı. Ebeveynleri misyoner olan Buck, çocukluğunun büyük bir kısmını Çin’de geçirmişti. Bu erken tecrübeler onun kalemini etkilemiş, yazarın onu Nobel’e götürecek edebi yola güçlü bir başlangıç yapmasını sağlamıştı. Buck’ın başarıları bunlarla da sınırlı değildi üstelik. Başarılı yazar en ünlü romanı “İyi Dünya” ile 1932 yılında bir Pulitzer ödülü de kazanmıştı.
“Eğer bugünü anlamak istiyorsan dün ne olduğuna bakmalısın” — Pearl S. Buck
14) Anne Morrow Lindbergh
Anne Morrow Lindbergh pilotluk ehliyetini aldığında takvimler 1930’u gösteriyordu. Talihsiz kadın iki sene önce evlatlarından birini kaybetmişti, küçük çocuk kaçırılmış ve sonrasındaysa ölü bulunmuştu. Bu acı tecrübe üzerine kocası Charles ile beraber İngiltere’ye taşınan Anne Morrow Lindbergh ve ikinci oğlu Jon bu ülkede yeni bir hayata başlamıştı. Kalan günlerinde bir yazar olan ve 2 düzineden fazla eser veren Lindbergh eserleriyle birçok da ödül kazanmıştı.
“Güvende hissetmemek bu hayatta sizi en çok yoracak şeydir.” — Anne Morrow Lindbergh
15) Mary McCarthy
Daha sadece altı yaşındayken yetim kalan McCarthy büyüdüğünde ünlü bir Amerikan eleştirmen ve roman yazarı olacağını nereden bilebilirdi ki? Kurgu alanında özellikle başarılı olan Mary’nin eserlerindeki dahice detaylar ve entelektüel ikilemlerin detaylı analizleri onu aranan yazarlardan birisi haline getirmişti.
“Hepimiz kendi hikayemizin kahramanıyız.” — Mary McCarthy
16) Babe Didrikson Zaharias
Mildred Ella “Babe” Didrikson Zaharias Amerikan bir atletti. Ünlü sporcu aynı zamanda golf, basketbol, beyzbol oynamakta da başarılıydı. 1932 yılında yapılan yaz olimpiyatlarında 2 altın madalya kazanan Mildred Ella Didrikson Zaharias Kadınlar Profesyonel Golf Birliği’nin düzenlediği ana şampiyonaların da on tanesini birincilikle bitirmişti.
“Başarılı olmanın formülü çok basit, pratik yapın ve konsantre olun, Pratik yapın ve konsantre olun, sonrasında biraz daha Pratik yapın ve daha çok konsantre olun.” — Babe Didrikson Zaharias
17) Margaret Bourke-White
Margaret Bourke-White Sovyetler’in beş yıllık planının fotoğrafını çekmek için izin alabilen ilk yabancı fotoğrafçı olduğu gibi aynı zamanda Amerika’nın ilk kadın savaş fotoğrafçısı ve gazetecisiydi de. Ünlü gazeteci ve fotoğrafçının eserlerinden bir tanesi Life dergisinin ilk sayısının kapağını süslemişti.
“Benim için çalışmak kutsal bir şey.” — Margaret Bourke-White
18) Jane Goodall
Jane Goodall Birleşmiş milletler tarafından Barış elçisi ilan edilen bir İngiliz primatolojist ve antolojistti. Ormanlarda Şempanzelerle 55 yıl yaban hayatı yaşadıktan sonra dünyanın konuya en hakim uzmanı ilan edilmişti. Kendi adını taşıyan bir enstitü ve program da kuran Gooddall son nefesine kadar hayvanların doğal alanlarının korunması üzerine ve onların refahı için çalıştı.
“Geleceğimizin en büyük tehlikesi bizim kendi duygusuzluğumuz.” — Jane Goodall
19) J.K. Rowling
Rowling dünyaca ünlü fantezi kitap serisi Harry Potter’ın yazarı. Bugün hala çok satanlar listesinde olan serinin kitapları dünya genelinde 450 milyondan daha fazla sattı, artık filmleri ve bilgisayar oyunları da var. Hatta seri için yaratılmış bir eğlence parkı bile var!
“En zor, en karanlık zamanlarımızda bile mutluluğu bulabiliriz, sadece ışığı açmayı hatırlamamız yeterlidir aslında.” — J. K. Rowling, Harry Potter ve Azkaban tutsağı
20) Tahrir Meydanındaki Kadınlar
1979’da 100 bin kadın Tahrir meydanında yürüyerek çarşafları olmadan eylem yapmışlardı. Dünya tarihinde feminizmin en güzel örneklerinden birisi olan olay kalabalık kitlelerin nasıl ateşlenebileceğini de kanıtlar nitelikteydi.
21 ) Dr. Erna Hoover
Hoover’ın 1971 yılında aldığı bilgisayar programı patenti yayınlanan ilk yazılım patentleri arasında yer alıyordu. Daha da etkileyici olanıysa Dr. Erna Hoover’ın bu proje üzerine henüz ikinci kızının doğumu üzerine hastanede yatarken çalışmaya başlamış olmasıydı.
“Tasarladığım yönetim programı bilgisayardan ard arda çok fazla şey yapmanızı istediğinizde verimli bir şekilde çalışmaya devam edip kendi kendini kapatmasını engellemek için tasarlanmıştı. Basitleştirecek olursak, projenin ana amacı bilgisayarın pes edip kendini bırakmasını engellemekti.” – Dr. Erna Hoover
22) Kadın Devrimi yapan Suriyeli kadınlar
2017 yılında İşid’in yenilgisi üzerine bu kadınlar bir kadın devrimi yaparak yıllardır giymeye zorlandıkları geleneksel dini kıyafetleri yakmışlardı.
“Bana bir çakmak verin, bunların hepsini yakacağım! Umarım giymemizi zorladıkları bu kıyafetler lanetlenir de bir daha hiç kimse böyle giyinmek zorunda kalmaz!” – eylemcilerden bir tanesi
23) Antonia Novello
Antonia Novello Amerika Birleşik Devletler’inde sağlık bakanlığı yapma şansı kazanan ilk kadın ve aynı zamanda ilk İspanyol Amerikandı. Kendisi pediyatrik bakımda uzmanlaşmıştı, iç organlarında problemler olan çocukların tedavisinde ülkede ondan iyi olan bir başkası yoktu.
“Her şeyden çok ısrarcı olun. İstediğinizi pes edene kadar devam edin. Devam edin. Devam edin.” — Antonia Novello
24) Ellen Ochoa
Ochoa ilk latin astranottu. Ellen aynı zamanda optik sistemler üzerine çalışmış, üç farklı çalışması için de patent almıştı. Kendisi şuanda Johnson Uzay Merkezi’nin yöneticiliğini yapıyor.
“bir uzay gemisindeki herkesin paylaştığı şeyler cinsiyet veya etnik geçmişiniz değil. Tam terine, motivasyonunuz, azminiz ve isteğiniz, bir keşif yolculuğuna çıkmak yönündeki arzunuz. Ellen Ochoa
25) Kathrine Switzer
Switzer 1967 yılında Boston Maratonunu koşan ilk kadın olmuştu. O yıllarda kadınların resmi olarak yarışlara katılmasına izin verilmiyordu. Organizatör Kathrine Switzer’ın resmi bir formayla yarışa katıldığını fark ettiğinde onu yakalayıp formasını çıkarmaya çalışmıştı. Neyse ki Switzer’ın erkek arkadaşı da oradaydı, organizatörü yere yapıştırıp ona haddini bildirdi. Birkaç yıl sonraysa kadınların resmi olarak Boston Maratonuna katılması onaylanmıştı.
“Hayat taklit etmek için değil katılmak için var.” — Kathrine Switzer
26) Rita Moreno
Moreno 70 yıldan uzun süre sahnelerde kalan Porto Riko’lu oyuncu, dansçı ve şarkıcıydı. Moreno Amerikan şov dünyasında verilen 4 ödüle birden (bir Oscar, bir Emmy, bir Grammy ve bir Tony) sahip olan az sayıda (tam olarak 12!) kişiden bir tanesiydi. Kendisi aynı zamanda başkanlık tarafından özgürlük madalyasıyla da ödüllendirilmişti ki, bu madalya Amerika Birleşik Devletlerinde sivillere verilebilen en değerli ödüldür.
“.Sanat sayesinde yaşar ve sesimizi duyururuz. Sanat biz öldükten sonra da yaşamaya devam eder, bizi insan olarak tanımlayan da sanattır.” — Rita Moreno
27) Miep Gies
Anne Frank bu kadının kişiliğini saklamamıştı. Hermine “Miep” Santruschitz Gies Anne Frank’i ve ailesini ikinci dünya savaşı süresince Nazilerden saklayan kadındı, onları korumuş ve onlara hayatta kalmalarında yardımcı olmuştu. Frank ailesi tutuklandıktan sonra Anne’nin günlüğünü saklayan da Hermine “Miep” Santruschitz Gies’den bir başkası değildi, onun sayesinde kapalı kapılar ve duvarlar ardında yaşanan trajedi dünyaya duyulmuş, Anne Frank’in hikayesi ünlü olmuştu.
“Bence bir insan olarak yapmanız gerekenleri yapmamanın beraberinde getirdiği kalıcı pişmanlık duygusu ve vicdan azabı hayatınızı kaybetmekten çok daha kötü olabilir.” — Miep Gies
28) Miriam Makeba
Afrika Anne olarak da tanınan Miriam Makeba Güney Afrikalı şarkıcı ve oyuncuydu. Aynı zamanda Birleşik Milletler’de iyi niyet elçisi olarak da görev yapan ve bir sivil haklar aktivisti olan Makeba Afrika’da yaşananları dünyaya duyurmak ve olanların karşısında durmak konusunda güçlü bir ses ve nefesti.
“ Kız çocukları toplumumuzun gelecekteki annelerini oluşturuyor, onların iyiliği için çalışmalıyız.” — Miriam Makeba
29) Mary Wollstonecraft
Bir ingiliz yazar, felsefeci ve kadın hakları aktivisti olan Wollstonecraft en çok 1792’de kadın haklarına dair yayınladığı eserleriyle tanınıyor. Bu eserde yazar kadınların doğaları gereği erkeklerden sonra geldikleri iddiasını reddederek kadınların da erkeklerle eşit muamele görmesi gerektiğini savunuyordu: Bu düşünce o zaman için oldukça ileri görüşlü, hatta bir noktada devrimseldi.
“Kadınların erkekler üzerinde güç sahibi olması gibi bir amacım yok. Kendi üzerlerinde güç sahibi olmalarını istiyorum.” — Mary Wollstonecraft
30) Jane Austen
Jane Austen, eski zamanlarda yaşamış, yazdığı klasik eserlerle tanınan bir yazardı. Yazarın eserleri arasında Gurur ve Önyargı, Aşk ve Yaşam ve Emma en tanınanlarıdır. Karakterlerin sosyal dünyalarına dair benzeri görülmemiş betimlemeler içeren bu eserler Austen’in başka kimsede görülmeyen romantizm ve realizmi birleştirme yeteneğinin en somut örnekleridir. Aynı zamanda Austen’in zamanını aşan bakış açısını ve zekasını da es geçmeyelim, kendisinin yazdığı kadın karakterler akıllarından geçeni söylemekten çekinmeyen güçlü karakterlerdi.
“Bir kadın ya da erkek fark etmez, eğer bir kişi iyi bir romandan zevk almıyorsa katlanılamayacak derecede salak olmalıdır.” — Jane Austen
31) Malala Yousafzai
Daha küçük bir kız çocuğuyken Malala Pakistan’da Talibana karşı çıkmış ve kız çocuklarının da eğitim almalarına izin verilmesi yönünde ısrarcı olmuştu. 2012 yılına Taliban’ın silahlı adamlarından birisinin başına sıktığı kurşunla ağır yaralanan Malala Yousafzai yine de davasından vazgeçmemiş, ilerleyen yıllarda çalışmaları için Nobel Barış Ödülüyle ödüllendirilmiştir.
“Bir şeye bütün dünya sessiz kalıyorsa bir kişinin sesi bile yüksek çıkabilir.” — Malala Yousafzai
32) Edith Cowan
Edith Cowan bir parlemento üyesi olmaya hak kazanan ilk Avustralya’lı kadındı. Cowan politik kimliğinin ötesinde bir sosyal devrimciydi, kadın ve çocuk hakları üzerine yaptığı çalışmalarıyla tanınıyordu. Ülkesine yaptığı üstün hizmetlerden dolayı 1995 yılında 50 dolarlık bank notların üzerine resmi basılan Edith Cowan o gün bu gündür 50 dolarların yüzü haline geldi.
“Eğer kadınlar ve erkekler devlet kurumlarında omuz omuza çalışarak toplumumuzun farklı kesimlerini temsil edebiliyorlarsa bence bu toplumumuz için şimdiye kadar yapılanlardan çok daha büyük işler başaracağımızın en somut göstergesidir.” — Edith Cowan
33) Virginia Woolf
Woolf ingiliz yazar ve modernistti. Modernizm akımının klasikleri arasında sayılan Mrs. Dalloway ve Fenere doğru eserleriyle tanınan Woolf, kendisi gibi özgür düşünceli insanlar tarafından yetiştirilmişti. Modernist kimliğine ek olarak aynı zamanda feminist eserler de kaleme alan Woolf İngiliz edebiyatının en güçlü kadın isimlerinden birisi olarak hafızalara kazındı.
“bir kadın eğer kurgu yazmak istiyorsa kendine ait odası ve parası olmalıdır.” — Virginia Woolf
34) Misty Copeland
Misty Copeland ünü Amerika sınırlarını aşmış, güzelliği dillere destan bir balerindi. Amerikan Tiyatro ve Balesi’nde baş dansçı olmayı başarabilmiş ilk Afrikan Amerikan dansçı olan Misty Copeland sıkı çalışma alışkanlığıyla da tanınırdı.
“Başarı bizim elimize verilen bir şey değil, onu biz hak ettik.” — Misty Copeland
35) Aretha Franklin
Ruhun Kraliçesi olarak da tanınan Aretha Franklin birçok Grammy Ödülü kazanarak müzik endüstrisine en çok katkıda bulunan sanatçılar arasına girmişti. En çok hit şarkıları “Respect”, “Freeway of Love” ve “I Say a Little Prayer” la tanınıyordu.
“Ben realistler için şarkı söylüyorum, bir şeyleri oldukları gibi kabul edenler için.” — Aretha Franklin
36) Audrey Hepburn
Hepburn İngiliz oyuncu, dansçı, model ve insan hakları savucunusuydu. Hollywood’un altın çağında bir moda ikonu olan Hepburn Amerikan Film Enstitüsü tarafından sinema tarihinin üçüncü en büyük efsanesi olarak nitelendirilmiştir.
“.Güzel gözlere sahip olmak için başkalarındaki güzelliğe bakın. Güzel dudaklara sahip olmak için sadece kibar şeyler söyleyin ve güzel bir poza sahip olmabilmek için hiçbir zaman yalnız olmadığınızı bilerek yürüyün.” — Audrey Hepburn
37) Rosalind Franklin
Franklin İngiliz bir kimyacıydı, X ışınlarının erken kullanımında aldığı rolle tanınıyordu. Çektiği fotoğraflardan bir tanesi DNA’nın yapısına dair yapılan temel keşiflere ışık tutmuştu, ne yazık ki başarısı için başka bilim adamları ödüllendirilmişti.
“bilim ve günlük hayatımız ayrı şeyler değildir, ayrılmamalıdırlar.” — Rosalind Franklin
38) M. Montgomery
Lucy Maud Montgomery Kanadalı bir yazardı, Yakın zamanda Anne with an E adıyla Netflix dizilerine dönüştürülen roman serisi Green Gables’lı Anne’in de yazarıydı. Hikayenin ana karakteri Anne Shirley okurlar tarafından o kadar çok sevilmişti ki Montgomery kitabının yayınlanmasını takip eden yıllarda uluslararası bir takipçi kitlesine kavuşmuştu.
“Yarınlar hep tazedir, içinde bir hata barındırmazlar..” — L. M. Montgomery, Green Gables’li Anne
39) Dr. Elizabeth Blackwell
Blackwell Amerika Birleşik devletlerinde tıp okulunu bitirmeyi başaran ilk kadındı. Hayatı boyunca bu alanda çalışan Dr. Elizabeth Blackwell aynı zamanda toplum sağlığı aktivistliği de yapıyordu.
“ Limitlerimizi test edene kadar hiçbirimiz neler yapabileceğimizi bilemeyiz.” — Dr. Elizabeth Blackwell
40) Harper Lee
Harper Lee’yi üne kavuşturan eseri Pulitzer ödüllü klasik roman Bir Bülbülü Öldürmek’ti. 2015’te, ölümünden yalnızca bir yıl önce ünlü yazar Bir Bülbülü Öldürmek’in devam kitabını yayınlayarak hayranlarına son bir hediye vermişti.
“Kaybetmekten korkana dek okumayı sevmemiştim. Bizler aslında nefes almayı sevmeyen canlılarız.” — Harper Lee
41) Mother Teresa
Mother Teresa 20. Yüzyılın en önemli insan hakları savunucularındandı. Kurduğu vakıflar ve yardım kuruluşlarıyla roma katolik kilisesiyle beraber çalışarak binlerce insana yardımcı olan Mother Teresa, fakirlerin hayatına dokunarak tarihe geçmişti. Mother Teresa bu üstün çalışmalarından dolayı 2016 yılında Calcutta’da Azize ilan edildi.
“Barış bir gülümsemeyle başlar.” — Mother Teresa
42) Clara Barton
Barton Sivil savaş boyunca yüzlerce yaralıya yardım eden bağımsız bir hemşireydi. Ingiltere’ye olan ziyaretinden sonra Amerika Birleşik Devletlerine dönen Clara Barton orada Amerikan Kızıl Haç derneğini kurmuştu.
“Ben tehlikeyle yüzleşmeye yatkınım, ondan korkmuyorum. Askerlerimiz bizim için cepheye gidip savaşırken ben de onlarla oraya gidip onları besleyebilir ve onlara bakabilirim.” — Clara Barton
43) Harriet Tubman
Harriet Tubman kölelikten kaçarak köleliğin kaldırılması için çalışan en güçlü aktivistlerden birisi haline gelmişti. Yüzlerce köleyi özgürlüğüne kavuşturan Tubman aynı zamanda Sivil Savaş boyunca da ajanlık yapmıştı.
“Gücüm baki kaldıkça kendi özgürlüğüm için savaşacağım. Son nefesime dek…” Harriet Tubman
44) Hildegard of Bingen
Mistik bir yazar ve besteci olan Hildegard of Bingen mütevazi bir yaşam sürdü. Yaşam tarzı tercihine ragmen eserleri oldukça şaşaalı olan Hildegard of Bingen’in eserleri dönemi için devrimsel sayılabilecek nitelikteydi. Dönemin papalarına, krallarına ve yöneticilerine danışmanlık da yaptı. Ünlü sanatçının eserleri bugün hala insanları etkilemeye devam ediyor.
45) Coco Chanel
Chanel tasarımları bugünlere bile ulaşmış olan zamansız parçalar tasarlamasıyla ünlü bir moda tasarımcısıydı. Coco Chanel’i ününe kavuşturan kendi kişisel imzası haline gelen takım elbiseleri, mini siyah elbiseler ve parfümleriydi. Üstelik Coco Chanel tüm bu başarıya giden yola oldukça şanssız bir şekilde başlamıştı: bir yetimhanede büyüyerek.
“Bir kadın iki şey olmalı: klas ve büyüleyici.” — Coco Chanel
46) Annie Oakley
Annie Oakley dünyaca ünlü bir keskin nişancı ve televizyon yıldızıydı. Buffalo Bill’in vahşi batı şovunda yıllar geçiren Annie Oakley, sadece erkeklerin silah kullanabileceğini düşünen kadınlar için bir öncü olmuştu.
“Bir erkeğe aşık olmaktan korkmuyorum. Ama bir erkeği vurmaktan da korkmuyorum.” — Annie Oakley
47) Valentina Tereshkova
Tereshkova 1963 yılında Vostok 6 ile uzaya seyahat eden ilk kadındı. Valentina Tereshkova 3 gün içerisinde dünyanın etrafında 48 defa dönmüştü.
“Uzaya çıktığınız anda dünyanın ne kadar küçük ve kırılgan olduğunu anlıyorsunuz.” — Valentina Tereshkova
48) Junko Tabei
Everest Dağı’nın zirvesine tırmanan ilk kadın Japon ekstrem sporlar tutkunu Junko Tabei’ydi. Gerçeği söylemek gerekirse bütün kıtalardaki en yüksek dağlara tırmanarak yedi doruğun yedisine de tırmanabilen ilk kadın olmuştu.
“Teknik ve yetenek sizi yukarı taşımak için yeterli değildir. Bunlardan daha da önemlisi, oraya varmayı ne kadar çok istediğinizdir.” — Junko Tabei
49) Diana, Wales Prensesi
Diana Spencer Prens Charles’la evlenip İngiliz tahtına varis olduğunda takvimler 29 haziran 1981’i gösteriyordu. Diana insanların prensesi olarak tanınmıştı çünkü kraliyet ailesinin soğukluğuna zıt düşercesine sıcak kanlı, popüler ve insan canlısıydı. Ne yazık ki 1997’de bir araba kazasında hayatını kaybetti.
“Ben kurallara uymaya inanmıyorum. Kalbimden geldiği gibi hükmediyorum, aklımdan geldiği gibi değil.” — Diana, Wales Prensesi.
50) Harriet Beecher Stowe
Efsaneye göre Abraham Lincoln Stowe’u Beyaz Saray’da selamlarken “Demek ki tüm bu büyük savaşı başlatan kitabı yazan küçük hanım sizsiniz.” Demişti. Kastettiği büyük savaş sivil savaştan bir başkası değildi elbette. Harriet Beecher Stowe’u üne kavuşturan ünlü romanıysa kölelik karşıtı düşüncenin yayılmasını sağlayan çok satan roman Tom Amca’nın Kabin’inden bir başkası değildi.
51) Sappho
Bilinen ilk kadın yazarlardan olan Sappho’nun birçok eseri ne yazık ki kayıp. Ancak elimizde olan eserleri onun ününü bugünlere taşımaya yetti. Plato’nun eserlerinde de adı geçen Sappho ünlü yazar tarafından tarihin en iyi 10 şairinden birisi olarak adlandırılmış.
52) Cleopatra
Mısırın eski hükümdarlarından birisi olan Kleopatra yaşamını sürekli genişleyen Roma İmparatorluğuna karşı koyarak ve Mısır’ı işgallerden savunarak geçirdi. Bunu yaparken de Roma’nın en ünlü iki hükümdarıyla, Marc Anthony ve Julius Sezarla yakın ilişkiler geliştirdi.
53) Mary Magdalene
Gospel’den ve diğer kaynaklardan elde edilen bilgilere göre Mary Magdalene İsa’nın en sadık takipçilerinden biriydi. Efsaneye göre Mary Magdalene İsa çarmıha gerilirken hemen onun yanında durmuş ve dirildiğinde onu gören ilk kişi olmuştu.
54)Dorothy Levitt
Dorothy Levitt ilk İngiliz yarış sürücüsüydü ve dünyanın her yerinde yaşayan kadınlar için bir ilham kaynağıydı. Kraliçe Alexandra ve kraliyet prenseslerine nasıl araba kullanılacağını bile öğreten Doroty Levitt tam anlamıyla bir öncüydü.
“Arkadaşlarınız ve akrabalarınızla ülkenin bir yanından diğer yanına seyahat etmek zevkli olabilir… sizi bir yerlere şoförünüzün götürmesi de hoşunuza gidebilir. Ama asıl, gerçek olan zevk, direksiyon başına oturup kendi arabanızın kontrolünü elinize aldığınız anda hissettiğinizdir.”Dorothy Levitt
55) Aquitaine’li Eleanor
Fransa’nın ilk kraliçesinin adı Aquitaine’li Elenaour’du. İki oğlu Richard ve John İngiltere tahtına oturarak kral olmuşlardı. Elenaor eğitimliydi, güzeldi ve konuşmasını da biliyordu. Bu sayede batı Avrupa’nın politikası üzerine büyük bir etki sahibi olan Elenaor kurduğu işbirlikler ve oğulları sayesinde Batı Avrupa’da tarih yazdı desek yalan olmaz.
56) Mirabai
Hintli mistik şair olan Mirabai ayrıcalıklı bir Hindu ailesinde doğmuştu. Ailesinin ondan beklentilerini karşılamak yerine zamanını bir mistik olmak ve şiir yazmaya ayıran Mirabai sonrasında kendini Sri Krishna’ya adadı.
57) Catherine de Medici
İtalya’nın Floransa kentinde doğan Catherine de Medici 14 yaşında Fransa kralıyla evlendirilerek Fransa kraliçesi haline geldi. İlerleyen yıllarda sevdiği oğullarının politik gücünü arttırmak için elinden geleni ardına koymayan Catherine de Medici’nin çabaları St Bartholomew günü katliamıyla son bulacaktı.
58) Elizabeth I
İngiltere büyük bir sosyal ve ekonomik değişim geçirirken bu topraklara hükmeden İngiliz Kraliçesi hüküm sürdüğü yıllar boyunca İngiltereyi daha da güçlendirdi. Bu yıllar süresince İspanyol deniz kuvvetlerinin İngiltere sularından defnedilmesinde önemli rol oynadı. İngiltere bu efsanevi savunmadan sonra Elizabeth sayesinde dünyanın süper güçlerinden birisi haline gelmişti.
59) Margaret Fuller
Amerikan bir kadın hakları savunucusu olan Margaret Fuller düşüncelerini “19. Yüzyılda Kadın” adlı bir eserde toplamıştı. Bu eser feminist literatüre giren ilk eserlerden birisi olmasıyla literatürü etkilediği gibi kadın ve erkek algıları üzerinde de büyük bir etki yaratmıştı. Margaret Fuller da tıpkı diğer kadın hakları savunucuları gibi kadınların daha bağımsız, erkeklere daha az bağımlı yaşayan ve daha güçlü bir konum elde etmeleri gerektiğini savunuyordu.
60) Elizabeth Cady Stanton
Amerika’lı sosyal aktivist ve ilk kadın hakları hareketlerinde lider bir role sahip olan yazar Elizabeth Cady Stanton kadınların oy verme hakkı için yapılan eylemlerde merkezi konumda yer alıyordu. 1848 yılında kadınlar tarafından yapılan deklarasyonun ana yazarlarından da birisiydi aynı zamanda.
61) Queen Victoria
İngiliz kraliçelerden bir diğeri olan Queen Victoria hüküm sürdüğü dönemde İngiltere tarihin gördüğü en büyük imparatorluklardan birisi haline gelmişti. Viktoriyan döneme adını veren ünlü kraliçe İngiliz politikası üzerinde güç kazanırken partiler arasındaki politik gerginliğe karışmamıştı.
62) Emmeline Pankhurst
İngiliz kadın hakları savunucusu Emmeline Pankhurst kadınların oy verme hakkı kazanması için elinden geleni yapmış, gerektiğinde protestolarını şiddete, toplum gösterilerine ve açlık grevlerine kadar götürmüştü. Ne yazık ki ünlü aktivist hedefine ulaştığını göremeden vefat etti ancak onun ölümünden sadece üç hafta sonra 21 yaş üzeri kadınlara oy verme hakkı tanındı.
63) Rosa Luxemburg
Polonya ve Alman kökenli marksist bir devrimci olan Rosa Lüksemburg Almanya’ya sosyal reform getirmek için çalıştı. Alman emperyalizmine karşıydı, bunu yazdığı tüm yazılarda ortaya koyuyordu, ona göre ideal düzenin anahtarı uluslararası bir sosyalizmde yatmaktaydı. 1919 yılında Almanya’ya komünist bir devrim yapmaya çalışırken devrimin başarısız olması üzerine bir suikaste kurban giderek öldürüldü.
64) Helena Rubinstein
Amerikan iş kadını olan Helena Rubinstein dünyanın ilk kozmetik şirketlerinden birisini kurdu. Girişimi çok başarılı olan Rubinstein o kadar çok para kazandı ki sonrasında hayatının kalanını bu devasa varlığını dernekleri ve vakıfları desteklemek için kullanarak sanata, eğitime ve sağlığa yatırım yaparak geçirdi.
65) Dorothy Hodgkin
İngiliz kimyacı olan Dorothy Hodgkin önce penisilin ardından da insülinin yapısı üzerine devrimsel keşifleri sonrasında Nobel ödülüyle onurlandırılmıştı. Kendisinin keşifleri sayesinde sağlık sektöründe büyük gelişmelerin kapısı açılmış, milyonlarca insanın hayatı kurtulmuştur. Hodgkin çok başarılı bir kimyager olmasının yanı sıra aynı zamanda bir barış aktivisti ve nükleer silahsızlanma destekçisi olarak dünyayı olduğundan daha iyi bir yer haline getirmek için büyük çaba sarf etmişti.
66) Rosa Parks
Amerikan sivil haklar aktivisti olan Rosa Parks Montgomery Alabama’da otobüsteki yerini bir beyaza vermeyi reddederek bilmeden de olsa Amerikan tarihinin en büyük sivil hak hareketini başlatmıştı. Bu harekette yer alan ama direnişini bile barışçıl ve asil bir yolla yapan Rosa Parks sivil hak hareketinin en saygı duyulan ve en ünlü figürlerinden birisi haline gelmişti.
67) Billie Holiday
Amerikan caz şarkıcısı olan Billie Holiday’i hayranları Blues’un first lady’si olarak adlandırıyordu. Holiday caz tarihinin bilinen en iyi ve en başarılı şarkıcılarından birisi olarak anılmakta. Sesinin duygusal yoğunluğu ve geniş yelpazesi bugün bile dinleyenleri hayrete düşüren Billie Holiday 44 yaşında ölmüş olmasına rağmen hala albümleri satılan az sayıda müzisyenden bir tanesi.
68) Marilyn Monroe
Sinema tarihinin efsanelerinden birisi olan Marilyn Monroe Amerikan film sektörünün ikonlarından birisiydi. Her ne kadar filmleri çok başarılı olmamış olsa da Monroe ününü güzelliğine, büyüleyici gülüşüne borçluydu. Monroe’nun parlak ve şaşalı aurası onu bir Amerikan efsanesi haline getirmişti.
69) Anne Frank
Hollandalı bir yazar olan Anne Frank Naziler tarafından toplama kampında öldürülmüştü. Kendisinin yazdığı günlüğü sonradan kitaba dönüştürüldü, Anne Frank’in günlüğü bugün dünyada en çok okunan kitaplardan bir tanesi. Eserde Frank kendi bakış açısından Nazilerden saklanmalarını ve saklandıkları evde başlarından geçenleri anlatıyor. Frank’e göre her şeye rağmen insanlar kalplerinde iyi canlılar.
