Facebook’un Kurucusu Mark Zuckerberg’in Başarı Hikayesi

facebooktan-para-kazanmak

Bu başarı öyküsünde sizlerle, şu anda aylık 1 milyar aktif kullanıcıya sahip sosyal ağ Facebook’un kurucusu ve dünya üzerindeki en geç milyarder unvanına sahip olan Mark Zuckerberg’in biyografisini paylaşacağız.

Facebook sayesinde, insanlar dünya genelinde arkadaşlarıyla kolaylıkla iletişim kurabiliyorlar. Çok uzak olmayan bir geçmişte, toplumun böyle bir şansı yoktu. Facebook genellikle iletişim ve yeni insanlarla tanışma ortamı olarak bilinse de, platform sadece bu özelliklerden ibaret değil. Facebook’ta aynı zamanda insanları bir araya toplayan ve her biri özel bir ilgi alanı etrafında oluşturulmuş sayısız topluluk ve fan sayfası da bulunuyor. Bunun yanında Facebook veritabanı diğer birçok arkadaşlık sitesinde bulunandan daha fazla sayıda kullanıcı profiline sahip, böylelikle kullanıcıların platformda ruh ikizini bulma şansları bir hayli yüksek.

 

Mark Zuckerberg Kimdir?

mark-zuckerberg-cocukluk

Mark Elliot Zuckerberg 14 Mayıs 1984 yılında New York’un banliyö bölgesi Dobbs Ferry’de doğdu ve kız kardeşleri Arielle, Randi ve Donna gibi Mark da bu bölgede büyüdü. Ailenin dört çocuğundan ikincisi ve tek erkek çocuğu olan Mark’ın, babası Edward Zuckerberg bir diş hekimi, annesi Karen Zuckerberg ise bir psikiyatrist. Çocukluğunda babasının muayenehanesi evlerinin hemen yanındaydı.

Mark bilgisayar programlamacılığına ilgi duymaya ilkokul yıllarındayken başladı. Henüz 10 yaşındayken insanların bilgisayar programlayıcıları ve kullanıcılar olarak ikiye ayrıldığını fark eden Mark, Intel 486 mikroişlemcili ilk bilgisayarına sahip oldu.

Mark Zuckerberg’in yaşam öyküsünden, Atari BASOC programlama dilini babasından öğrendiğini ve 12 yaşındayken bu dili kullanarak “ZuckNet” ismini koyduğu bir mesajlaşma uygulaması yarattığını biliyoruz. Uygulama sayesinde evdeki ve babasının muayenehanesindeki tüm bilgisayarları birbirine bağlamış ve aralarında mesaj transferini sağlayabilmişti.

Babası uygulamayı muayenehanesindeki bilgisayarına kurmuştu, böylelikle yeni bir hasta geldiğinde asistanı bu uygulama üzerinden kendisini haberdar edebiliyordu. Bunun haricinde Mark, bilgisayar oyunları ve iletişim araçlarının programlanması konusuna da ilgi duyuyordu. Hatta babası Edward Zuckerberg, oğluna özel ders vermesi için David Newman isimli bir bilgisayar öğretmeni bile tutmuştu.

Lise yıllarında ise Mark, MP3 çalma listeleri için Synapse isimli bir “media player” geliştirmişti. Yapay zeka olarak programladığı bu uygulama kullanıcıların şarkı tercihlerini analiz edebiliyor, herhangi bir kullanıcının dinlemek isteyebileceği şarkılara dair “tahmin”lerde bulunabiliyor ve bu tahminlere dayalı çalma listeleri oluşturabiliyordu. Synapse ile yakından ilgilenen Microsoft ve AOL uygulamayı satın almak istemesine rağmen genç yetenek, bilişim devi bu şirketlerin teklifini kibarca geri çevirdi. Buna benzer binlerce dolarlık birçok teklifi ve bilişim sektöründe faaliyet gösteren en iyi şirketlerden birinde çalışma teklifini reddetti.

Çok geçmeden Mark Zuckerberg, New Hampshire’da bulunan ve elit bir hazırlık okulu olan Phillips Exeter Akademi’sine başladı. Burada, bilim ve edebiyat dallarında sergilediği performans son derece başarılıydı. Aynı zamanda eskrim sporunda da yeteneğini ortaya çıkardı, hatta eskrim takımının kaptanlığını yaptı. Buna rağmen, kodlama konusundaki ilgi ve isteğini korudu, çünkü çalışmak istediği alan yazılım alanıydı.

2002 yılında Zuckerberg, Phillips Exeter’den mezun olduktan sonra Harvard Üniversitesi’ne girdi. Henüz Ivy League’deki ikinci yılındayken yazılımcı olarak kampüs içerisinde yaygın bir ün kazandı. Bu dönemde CourseMatch isimli bir program yazdı, program sayesinde öğrenciler diğer kullanıcıların ders listeleri üzerinden kendi ders konularını seçebiliyordu.

 

FaceMash: Oylama Amacıyla Geliştirilmiş Eğlence Sitesi

face-mash

2003 yılında Harvard’daki yurt odasında uykusuzluk çektiği bir yaz akşamı, Mark Zunkerberg’in aklına FaceMash adında bir site yaratma fikri geldi. Öğrencilerin kendi profil resimlerini yüklediği Harvard veritabanını hacklemeye karar verdi. Hızlıca bir program geliştirdi. Program, veritabanında bulunan herhangi 2 kadın öğrencinin fotoğraflarını rastgele seçiyor, bu fotoğrafları yan yana koyarak “Hangisi daha seksi?” diye soruyor ve kullanıcıların oylama yapabilmesine olanak sağlıyordu.

Site oldukça fazla ilgi gördü ve Harvard’daki öğrencilerin büyük bir kısmı siteyi ziyaret etmişti. Fakat ziyaretçilerin sayısı sınırın üzerine çıktığında sunucu aşırı yüklemeden dolayı kitlendi. Mark hackleme olayı için üniversite yönetimi tarafından henüz bir komite kurulmamışken yaptığı şeyi itiraf etti. Tabii ki, Mark Zuckerberg’e kimse “Aferin” demedi ve disiplin cezası aldı. Buna rağmen, FaceMash sayesinde bu tip şeylerin toplumda büyük ilgi uyandırdığını keşfetmişti. Bu arada belirtmeden geçmeyelim, Harvard bugüne kadar bu olay ile ilgili açıklama yapmaya hiç yanaşmadı.

 

Facebook’un Yükselişi

the-face-book

Zuckerberg’in efsanevi FaceMash olayından yaklaşık 10 ay önce, Harvard öğrencilerinden Divya Narendra isimli biri büyük çoğunluğunun herhangi bir duygusal ilişkiden uzak olduğu öğrenciler için özel bir sosyal ağ yaratma fikrini ortaya atmıştı. Narendra’ya göre, öğrencilerin Harvard mail adresleri ağda ana kullanıcı isimleri olarak kullanılabilirdi.

Divya Narendra’nın fikrin üzerinde beraber çalıştığı arkadaşları ikiz kardeşler Tyler ve Cameron Winklevoss’tu. İkizlerin babası Howard Winklevoss, başarılı bir finans danışmanıydı, oğulları için çok çaba sarf etmiş ve kenara büyük miktarlarda para ayırmıştı. Bu nedenle, geleceğin platformu için gereken başlangıç sermayesi de kolaylıkla bulunmuş oldu.

Narendra konuşmalarında Mark’a projenin adının “Harvard Connection” (sonradan bu isim ConnectU olmuştu) olabileceğini ve üyelerin bu site sayesinde internette fotoğraflarını, kişisel bilgilerini ve yararlı linkleri paylaşabileceğini söyledi. Bu noktada, Mark Zuckerberg’in yapması gereken tek şey siteyi programlamak ve özel bir kaynak kodu yaratmak, böylelikle de sistemin en hızlı şekilde çalışmasını sağlamaktı.

Narendra ve Wİnklevoss kardeşlerle yaptığı özel bir buluşmadan sonra Zuckerberg projeye dahil olmayı kabul etti fakat yeni ortaklarının potansiyeli konusunda şüpheleri vardı. Harvard Connection üzerine çalışırken aklına kendi sosyal platformu için harika bir fikir geldi.

4 Şubat 2004 tarihinde Mark Zuckerberg, şimdilerde tüm dünyada Facebook.com olarak bilinen TheFacebook.com alan adını satın aldı. Fakat, bu alan adıyla sadece Harvard içerisinde faaliyet gösteriyordu.

en zengin gençler
Eduardo Saverin

Zuckerberg ve arkadaşı Eduardo Saverin, Facebook’ta kayıtlı kullanıcı sayısının çoktan 4 bini bulduğunu fark ettiklerinde, yeni yazılımcıların desteğine ihtiyaç duyduklarını da anladılar. Bu yazılımcılardan biri Facebook’u Columbia Üniversitesi, Stanford ve Yale’deki öğrencilerin erişimine açan ve aynı zamanda Mark’ın komşusu olan Dustin Moskowitz’di.

en zengin gençler
Dustin Moskowitz

Bir süre sonra, artık bütün öğrenciler siteye kayıt olabiliyordu. Ana koşul kullanıcının eğitim alanında olduğunu gösteren “.edu” uzantılı bir mail adresinin varlığıydı. Bu stratejinin başlangıçta oldukça başarılı olduğunu söylemek gerekiyor. Proje belirli bir kullanıcı kitlesinin ilgisini çekmişti ve ilgi istenilen niteliklere sahipti. Herhangi bir kullanıcı siteye üye olmak istediğinde “.edu” uzantılı mail adresinin yanında detaylı profil bilgisi sunmak ve gerçek bir profil fotoğrafı kullanmak durumunda kalıyordu. Kendi fotoğrafı yerine avatar kullanan insanların profilleri ise siliniyordu.

Çok geçmeden, Facebook eğitim alanının dışına çıkarak gittikçe daha fazla popülerleşmeye başladı. Mark Zuckerberg site için yatırımcı aramaya başlamıştı. İlk yatırımlar Silikon Vadisinde herkesçe tanınan ve PayPal’in kurucularından biri olan Peter Thiel’den alındı. Peter Thiel platforma 500 bin dolar aktardı, ki bu Facebook’un bir an önce gerçekleştirmesi gereken hedefleri için yeterli bir miktardı. Proje hızlı şekilde ilerlemeye devam etti. Kuruluşundan sonra bir yıldan daha kısa bir süre içinde 1 milyondan daha fazla kişi bu sosyal ağa katılmıştı. Facebook’u daha fazla geliştirebilmek için daha fazla yatırıma ihtiyaç duyuyorlardı. Bu noktada, Accel Partners Facebook’a 12,7 milyon dolar değerinde yatırım yaptı, Greylock Partners tarafından yapılan yatırım ise 27,5 milyon dolar değerindeydi.

2005’e gelindiğinde ise Facebook Amerika’daki tüm eğitim kurumları ve üniversiteler için erişilebilir bir platforma dönüşmüştü. Zuckerberg hala projesinin öğrenciler için kurgulanmış sosyal bir ağ olduğunu düşünüyordu. Oysa kullanıcıların Facebook’a olan ilgisi hızlı bir şekilde artıyordu. Bu nedenle, platform kaydının halka açılmasına karar verildi. Böylelikle Facebook “salgını” da başlamış oldu.

Facebook üzerinde kullanıcıların ilgisini en hızlı şekilde çeken özellik gerçek hayatta birbirlerini tanıyan arkadaşların çevrimiçi olarak da iletişim kurabilmeleriydi. Bu özellik, insanlar için yepyeni bir şeydi.

Facebook kitlesi hızlı bir şekilde genişledi fakat projenin gelir yapısı hala belirsizliğini koruyordu. Herkes, ana gelir kaynağının içerik reklamlarının oluşturması gerektiğini düşünüyordu. Her bir Facebook kullanıcısı platform üzerinde detaylı bir profil oluşturuyordu, ki bu kişilere profilleri ile uyumlu reklamların gösterilebileceği anlamına geliyordu. Böylelikle, müşteri kitlelerinin ilgisini çekebilecek reklamlar oluşturmak için pazarlamacılara yeterli sayıda opsiyon da sunulabilecekti. Fakat Facebook kullanıcı kitlesini genişletmeye devam etti. Kullanıcı sayısı 50 milyonu geçtiğinde ise büyük şirketler Zuckerberg’e Facebook’u satın alma teklifinde bulunmaya başladı. Bu şirketlerin arasında bulunan Yahoo!, Facebook için tam 900 milyon dolar önermişti. Bu oldukça etkileyici bir fırsattı fakat belli ki Mark’ı tatmin etmedi.

Zuckerberg, Facebook halka açıldıktan sonra şirketin 503.6 milyonluk hissesini aldı. Şimdi ise Zuckerberg şirketteki oy çoğunluğunun %60’ını kontrol ediyor, %35 Eduardo Saverinde iken %5’i ise ekibe sonradan katılan Moskowitz’e ait. Mark’ın bir diğer arkadaşı Chris Hughes ise Facebook’un basın temsilcisi olarak atandı.

 

Facebook’a Açılan Davalar

Facebook projesi devreye alındığında, bir dizi skandalı da beraberinde getirdi. Sitenin faaliyete geçmesinden 6 gün sonra, üniversitede son sınıf öğrencisi olan ikiz kardeşler Cameron ve Tyler Winklevoss ile Divya Narendra, Mark Zuckerberg’i fikirlerini çalmakla suçladı. 2003 yılında HarvardConnection.com isimli sosyal ağın kuruluşunu tamamlaması için Zuckerberg ile anlaşma yaptıklarını iddia ettiler. Verdikleri ifadelere göre, Zuckerberg yaptığı çalışmaların sonuçlarını kendileri ile paylaşmamış ve orijinal kaynak kodunu Facebook’u yaratmak için kullanmıştı.

Aynı yıl, Narendra ve Winklevoss kardeşler ismini ConnectU olarak değiştirdikleri kendi sosyal ağlarını devreye aldılar. Fakat, Harvard yönetimine ve Harvard Crimson gazetesine şikâyette bulunarak Mark Zuckerberg’e karşı hamle yapmayı da sürdürdüler. Başlangıçta, Zuckerberg soruşturmanın yayınlanmaması için gazetecilere baskı yaptı, aralarındaki anlaşma gereği HarvardConnection için yapması gereken şeyleri göstererek bu geliştirmelerin Facebook ile ilişkisi olmadığını açıkladı.

Winklevoss kardeşler ve Narendra Mark Zuckerberg’e dava açmış olsa da iddiaları mahkeme tarafından reddedildi. Fakat bu konuda oldukça kararlıydılar ve ikinci bir dava açtılar. Bu kez, mahkeme gerçekten çalınıp çalınmadıklarını anlamak için kaynak kodlarını inceledi. Fakat durum hala belirsizliğini koruyordu. İnceleme sonuçları dışarıyla paylaşılmadı. 2009 yılında, Zuckerberg davanın çözümü için ConnectU’ya 20 milyon doları peşin geri kalanı ise şirket hissesi şeklinde olmak üzere 45 milyon dolar ödemeyi kabul etti. Böylelikle dava süreci kapanmış oldu. O zamana kadar ConnectU kullanıcıların sayısı henüz 100 bini bulmamışken Facebook yaklaşık 150 milyon kişilik bir kitleyi elinde tutuyordu.

Winklevoss kardeşler dava sonucundan memnun değildi ve Amerikan Temyiz Mahkemesine bir dilekçe verdi. Fakat dilekçe mahkeme tarafından iade edildi. Avukatları Jerome Falk’a göre, temyiz mahkemesi iade kararını sadece taraflar arasında sağlanan uzlaşmaya dayandırmıştı ki bu durum davaya taraf olanların uzlaşma sağlandıktan sonra davanın yeniden incelenmesini talep etme hakkı olmadığını gösteriyordu. Avukata göre, Mark Zuckerberg 2008 yılında sunduğu bir ifadede şirket değeri hakkında yanıltıcı bilgi verdiğinden mahkeme kararı yasal değildi.

17 Mayıs 2011 tarihinde, Cameron ve Tyler Winklevoss Facebook’un sahibi Mark Zuckerberg’e karşı Amerikan Üst Derece Mahkemesinde başka bir dava açtı. Bu, mahkemenin konuyu yeniden alması için ikiz kardeşlerin yaptığı son hamleydi.

 

Bill Gates ve Facebook

bill-gates-nasil-bir-liderlik-efsanesi-oldu

2007 yılında, Facebook için son derece önemli bir gelişme yaşandı. Microsoft 240 milyon dolar gibi oldukça yüksek bir bedel karşılığında Facebook’un özsermaye hisselerinin %1,6’sını satın aldı. Birçok analiste göre, Facebook’un toplam değeri bu satın almayla beraber 15 milyar dolara ulaşmış oldu. Yıllık geliri 200 milyon doları geçmeyen şirket için bu gelişme çok iyi sonuçlar doğurdu. Anlaşmadan sonra, Bill Gates bir Facebook hesabı oluşturdu ve Facebook üzerinden insanlarla konuşmak için her gün birkaç saatini ayırmaya başladı. Fakat daha sonra bir süreliğine hesabını kapatmaya karar verdi çünkü kendisiyle konuşmayı isteyen çok fazla insan vardı ve pratikte hepsiyle konuşmak mümkün değildi. Buna rağmen, Gates dünya genelinde Facebook için bir kampanya başlattı. Facebook ile 2011 yılına kadar geçerli olmak üzere inhisari bir reklam anlaşması yapan Microsoft için bu kampanyanın özel bir anlamı vardı.

 

Facebook Nasıl Gelir Yaratıyor?

2013 yılında, Facebook şirketinin cirosu 7.87 milyar dolara erişti, net geliri ise 1.5 milyar dolar değerindeydi. Büyüme oranları da son derece etkileyiciydi: Ciro üç yıl içerisinde altı katına çıkmıştı.

Facebook’un temel gelirleri sosyal ağın sayfalarında yayınlanan içerik reklamlarından geliyor. Hızla artan kullanıcı sayısı ve bu kişilerin sitede geçirdikleri zaman reklam geliri yaratıyor. Öyle ki, şirketin geçen yıl sağladığı nakit akışının %85’ini içerik reklamları oluşturdu.

Geriye kalan %15’lik gelirin büyük çoğunluğu ise Facebook ödeme sistemi ile yapılan alışverişlerde kazanılan indirimlerden geliyordu. Bu alışverişler genellikle gerçek ürünler değil, örneğin Zynga tarafından geliştirilen ünlü oyun Farmville’in fanları tarafından satın alınan tohumlar, meyveler ve sebzeler gibi sanal ürünlerle ilgili.

Eğlenceden ibaret gibi görünse de sanal ürünler son derece ciddi bir pazar oluşturuyor, Facebook tarafından yayınlanan rapor da bunu doğrular nitelikte. Şirket sanal ürünler için global pazar cirosunun 2010 yılında 7 milyar dolara, 2014’e gelindiğinde ise 15 milyar dolara ulaşacağını tahmin etmişti.

2013 Ocak ayının başında, Facebook ücretli özel mesajlaşma uygulamasını test etmeye başladı. Uygulamada, arkadaş listenizde yer almayan kişilere gönderdiğiniz her bir mesajda Facebook’a 1 dolar ödemeniz gerekiyordu ve mesaj gönderilen kişinin “diğer” yerine doğrudan “gelen” kutusuna gönderiliyordu. Fakat Facebook biraz daha ileriye gitti ve bazı kullanıcıların değerinin 1 dolardan daha fazla olduğunu anladı. Örneğin Facebook CEO’su Mark Zuckerberg’e mesaj göndermek ve mesaj kutusuna erişebilmek isteseydiniz, böylesi özel bir opsiyon için 100 dolar ödemek durumunda kalabilirdiniz. Şüphesiz, ek gelir yaratmanın en basit yollarından biri de bu hizmetti.

 

Instagram, Oculus Rift ve Whatsapp Uygulamalarının Satın Alınması

Aynı zamanda harika bir strateji uzmanı da olan Mark Zuckerberg, Facebook çatısı altında faaliyetlerini bağımsız birer şirket gibi sürdürebilecek şirketleri satın almayı sürdürüyor.

Mike Krieger ve Kevin Systrom
Mike Krieger ve Kevin Systrom

2012 yılı Nisan ayında, Facebook nakit ve hisse senedi şeklinde 1 milyar dolar ödeyerek mobil fotoğraf paylaşım uygulaması Instagram’ı satın aldı. Başlangıçta, uygulama Mike Krieger ve Kevin Systrom tarafından iOS aplikasyonu olarak geliştirilmesine rağmen şu anda Androis OS üzerinde de kullanılabiliyor.

sanal-gerçeklik

2014 Mart’ında ise şirket 2 milyar dolar karşılığında Oculus Rift’i bünyesine kattı. Palmer Freeman Luckey’nin başında bulunduğu Oculus VR Company tarafından sanal gerçeklik donanımı olarak geliştirilen Oculus Rift için Facebook, nakit olarak ödediği 400 milyon doların yanında hisselerinin 23.1 milyonluk kısmını da verdi. Aynı zamanda, gelecekte belirli bazı aşamaları geçmesi halinde teşvik olarak 300 milyon dolar ilave ödeme yapmak için taahhütte bulundu.

WhatsApp kurucuları
Brian Acton ve Jan Koum

Yine 2014 yılı Ekim ayında Mark Zuckerberg 22 milyar dolara Whatsapp’ın satın alımını tamamladı. Karşılığında ödediği 4.59 milyar dolar değerinde nakit paraya ek olarak şirketin 177.760.669 hissesini de verdi. Anlık mesajlaşma uygulaması Whatsapp 2009 yılında Jan Koum ve Brian Acton tarafından kurulmuştu.

 

Mark Zuckerberg: TIME Dergisi Tarafından Seçilen 2010 Yılının Adamı

yilin-adami-2010

2010 yılı Ocak ayında, Facebook’un kurucusu ve CEO’su olan 26 yaşındaki milyarder Mark Zuckerberg, TIME dergisi tarafından yılın kişisi seçildi. O yıla aday olarak gösterilen diğer isimler ise Lady Gaga, James Cameron ve Wikileaks’in kurucusu Julian Assange’di. Fakat TIME dergisi kahramanını seçmişti. Derginin baş editörü Richard Stengel tercihlerinin arkasında yatan gerekçeyi “Mark tarafından yaratılan bu sosyal ağ, dünyadaki insanların  neredeyse onda birini birbirine bağlayabildi.” şeklinde açıkladı. Stengel’e göre “Facebook, günümüzde, yeryüzünde hiçbir hükümetin yapamadığı kadar üyelerini tanıyan dünyanın en büyük üçüncü ülkesi gibi faaliyet gösteriyor”.

TIME dergisine göre, geçmiş yıllarda yılın adamı seçilenlerin hiçbiri 2010 yılının kazananı kadar büyük bir etki yaratamamıştı. Mark 2010 yılında öylesine popülerdi ki David Fincher tarafından hakkında “The Social Network” isminde bir film bile çekilmişti. Filmde Jesse Eisenberg, Facebook’un kurucusu Mark Zuckerberg rolünde başarılı bir performans sergiledi. Daha önceki yıllarda TIME dergisi tarafından seçilen yılın kişileri arasında Amerikan başkanı Bill Clinton ve Barack Obama da bulunuyor.

Aynı zamanda 2010 yılında Forbes dergisi Mark Zuckerberg’i sahip olduğu 4 milyar dolarlık serveti ile listenin en genç milyoneri ilan etti.

Forbes tarafından 2015 yılında yayınlanan Amerika’daki en zengin 400 insan sıralamasında ise Zuckerberg 40.3 milyon dolarlık net serveti ile 7. sırada yer aldı.

 

Mark Zuckerberg’in Yaşam Tarzı

mark-zuckerberg-esi-priscilla-chan

Şimdilerde Zuckerberg Palo Alto’da bulunan, içerisinde 5 oda büyüklüğünde bir havuzun bulunduğu, 5 bin metrekare yüzölçümüne sahip ve değeri 7 milyon dolar olan bir evde yaşıyor.

Palo Alto’da 19 Mayıs 2012 tarihinde ise uzun bir süredir sevgilisi olan Priscilla Chan ile evlendi ve o zamandan bu yana da birlikte yaşıyorlar.

1 Aralık 2015’te Mark Zuckerberg ve Dr. Priscilla Chan kızları Maxima Chan Zuckerberg’in doğum haberini kamuoyuyla paylaştı. Kızları için destek dolu sözler ve tavsiyeler içeren bir de mektup yayınladılar. Zuckerberg ve Chan mektupta şu cümleleri kullanıyordu: “Max, seni seviyoruz ve senin ve tüm çocuklar için dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için büyük bir sorumluluk duyuyoruz.”

Aynı zamanda genç çift, insan potansiyelini, eşitliği ve dünya gelişimini desteklemek amacıyla ölmeden önce Facebook hisselerinin yaklaşık 45 milyar dolar değerinde olan %99’unu Chan Zuckerberg inisiyatifine bağışlayacaklarının taahhüdünde bulundu.

Umarız, sizler için derlediğimiz Mark Zuckerberg biyografisi ve Facebook’un nefes kesen başarı hikâyesini okumaktan zevk almışsınızdır ve bu yazı keşfedilmeyi bekleyen yeni şeyler için size bolca ilham vermiştir.

 

İlginizi çekebilir

İlham Veren Başarı Hikayeleri
Büyük Düşünmek ve Hayallerini Gerçekleştirmek İsteyenlere
Merve Tulum

Yazar : Merve Tulum

ODTÜ " Endüstri Mühendisliği " bölümünden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesinde yüksek lisans yaptı. İş hayatına hızlı bir giriş yapıp inovasyon sorumlusu, sistem ve iş analisti gibi birçok pozisyonda görev aldı. Fibabanka, Yemeksepeti ve Yapı Kredi çalışmış olduğu şirketlerden sadece birkaçı. Sizler için iş hayatında edindiği tecrübeleri sizlere aktarıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir