Google’ın Kurucularından Sergey Brin’in Başarı Dolu Hayat Hikayesi

Google, yeni akraba şirketi Alphabet’i kurarak kurumsal yapısında büyük bir değişikliğe imza atmış oldu.

Bu değişiklik, Larry Page ve Sergey Brin’in Stanford’daki yurt odalarında tasarladıkları Google’ın piyasaya sürülmesinden yaklaşık 20 yıl sonra gerçekleşti.

Başarıya ulaşma süreci her iki kurucu için de zorlu olsa da, Brin’in hikâyesi özellikle dikkat çekici.
Yazımızda, dünyanın en meşhur arama motorunun arkasındaki adam hakkında daha çok bilgiye kavuşabilirsiniz. Keyifli okumalar!

 

Alphabet’in hayata geçirilmesiyle Brin’in unvanında ilerleme oldu. Brin, Google X’in “özel proje yöneticiliğinden” yeni akraba şirketin başkanlığına geçti.

 

Forbes’a göre, Brin’in güncel net varlığı 45,9 milyar dolar.

 

Fakat Brin’in hayatı her zaman bu kadar şaşalı değildi. Oldukça zorlu bir çocukluk geçiren Brin, Michael ve Eugenia çiftinin ilk çocuğu olarak 1973 yılının yazında Sovyetler Birliği’nde dünyaya geldi.

 

O dönemler, Sergey’in babası Michael astrofizikçi olmayı hayal ediyordu. Fakat Sovyet Rusya’sındaki anti-semitik düşünceler ve ailenin Yahudi kökenli oluşu işleri zorlaştırıyordu. Bir matematikçi olarak kendi mesleğini dahi icra edemeyen Michael, bir hükümet planlama ajansında iktisatçı olarak çalışmaya başladı. Aile nihayetinde Sergey 6 yaşındayken Sovyetler Birliği’nden kaçmayı başardı. Ancak ailesinin o dönemler yaşadığı stres ve zorluklar Google’ın kurucusunu derinden etkiledi ve demokrasi ile özgürlüğe daima büyük saygı duymasına sebep oldu.

 

Brin ailesi Maryland’e taşındı. Sergey’in ebeveynleri onu, öğrencilerine bağımsızlığı ve yaratıcılığı aşılayan Montessori okuluna yazdırdı. Google’ın diğer kurucusu Larry Page ve Amazon’un kurucusu Jeff Bezos’un da aynı okula gittiklerini belirtelim.

 

Sergey Brin, 17 yaşındayken babası tarafından düzenlenen bir sınıf gezisiyle yeniden Moskova’ya gitti. Sergey bu gezi esnasında babasına: “Bizi Rusya’dan çıkardığın için sana teşekkür ederim” dedi. Şehrin haline sinirlendiği için bir polis arabasına taş atan Sergey, neredeyse tutuklanıyordu.

 

Maryland Üniversitesi’nde matematik ve bilgisayar bilimi diplomalarını alan Sergey Brin, mezuniyetinin ardından doktorasını yapmak için ülkenin batısına, Stanford’a gitti. Stanford’da geçirdiği süre boyunca yüksek adrenalinli aktivitelere kendini kaptıran Brin; kaykay, kayak, jimnastik ve trapez gibi hobilerle meşgul oldu.

 

Sergey Brin, Larry Page ile 1995 yılında Stanford’da tanıştı. Kısa sürede yakın arkadaş olan ikili, bilgisayarlar üzerine beraber çalışmaya başladı. Bir arama motoru üzerine işbirliği yapan Brin ve Page, BackRub adını verdikleri arama motorunu tasarladı.

 

1997 Eylül’ünde Google.com’u resmî olarak kuran ikili dünyadaki bütün bilgileri tek bir platformda toplamayı amaçlıyordu. Nitekim hikâyenin geriye kalan kısmı adeta koca bir tarih.

 

Hem Brin hem de Page, Nevada çölünün ortasında düzenlenen Burning Man sanat festivalinin sıkı takipçisi. 1998 yılında festivale katılacakları için bir süre ortalarda olmayacak olan ikili, eğer site onlar yokken bozulursa hasar kontrolü yapabilmesi için ilk Google Doodle’ı yarattı. Brin ve Page, belirli bir süre sonra, sitenin eski CEO’su Eric Schmidt’i onun da Burning Man festivalini sevdiğini öğrendikten sonra işe almaya karar verdi.

 

Sergey Brin tam bir spor tutkunu. Page ile birlikte milyar dolarlık bir şirket kurduktan sonra bile spor takıntısını her yerde dile getirmeye devam ediyor. Gündelik hayatında spor kıyafetleri ve Vibram ayakkabıları giyen Brin, toplantılarda yoga esneme hareketleri yapıyor ya da sırf eğlence için elleri üzerinde yürüyor.

 

İlk Google çalışanlarından Douglas Edwards’a göre Sergey Brin’in mizahi yönü de çok kuvvetli. Edwards şöyle diyor: “Bir keresinde bütün iş mülakatlarını inek şeklinde giyinerek gerçekleştirdi. 1 Nisan Şakası için, Google’daki bütün hamile çalışanlara doğum dersi vereceğini duyurdu.”

 

Google sıradan bir arama motoru olmaktan çıkıp birçok farklı projeye imza atan büyük bir şirket haline geldi. Bu projelerden birçoğunun arkasında Sergey Brin bulunuyor: Kendi kendini sürebilen arabalar, akıllı kontak lensler ve Google Glass fikirleri Brin’e ait.

 

Belirli bir süre boyunca, Brin bilgisayarla işlenmiş gözlükleriyle her yerde boy gösterdi. The New York Times, ürünün patlaması ve dünya çapında üne kavuşması noktasında Brin’in önemli bir yeri olduğunu belirtiyor.

 

Brin, genetik şirketi 23andMe’nin CEO’su ve Google’ın ilk çalışanlarından Susan Wojcicki’nin kardeşi olan Anne Wojcicki ile 2007 yılında evlendi.

 

İkilinin düğünü Bahamalar’da gizli bir yerde düzenlendi. Düğün elbisesi olarak mayo giyen çift, kıyı kordonunda evlendi. Brin ve Wojcicki çiftinin bu evliliklerinden meydana gelen iki çocuğu bulunuyor.

 

Çift, aradan geçen yıllar boyunca hayır kurumlarına büyük meblağlar bağışladı. Özellikle Brin, Parkinson hastalığına çok önem verdiği için bu uğurda en az 160 milyon dolar bağışta bulundu. Bu hastalıktan, Brin’in büyük teyzesi ve annesi de muzdarip. 23andMe’de yapılan test sonucu Brin’in de Parkinson eğilimi olduğu ortaya çıktı.

 

Parkinson’a yakalanma ihtimalini en aza indirmeye çalışan Brin daha sıkı egzersiz yapmaya ve günde iki bardak yeşil çay içmeye başladı. Sağlıklı diyeti ve izlediği bilimsel süreç sayesinde 2010 yılında yapılan testte, Brin’in hastalığa yakalanma ihtimalinin %10’un altına düştüğü tespit edildi.

 

Fakat elbette Brin’in bütün serveti hayır işlerine gitmiyor. 2011 yılı itibariyle Brin, Page ve Schmidt üçlüsünün ortak olarak satın aldığı sekiz özel jeti bulunuyor. Brin’in New York’taki West Village’da ve Kaliforniya’daki Los Altos’ta birçok gayrimenkulu bulunuyor.

 

Brin özellikle Los Altos’a oldukça fazla yatırım yaptı. Çevredeki küçük mağazalara ve kafelere yardım eden Passerelle Investment Co. vasıtasıyla birçok gayrimenkul satın aldı.

 

Ayrıca Brin, kişisel işlerini halletmesi için 47 insanı istihdam ediyor. Ünlü girişimci, Bayshore Global Management aracılığıyla kendine bir yat kaptanı ve kişisel alışverişlerini yapacak bir kişi buldu.

 

Brin’in evlilik yaşantısı kariyeri kadar başarılı gitmedi. İddialara göre, Brin 2013 yılında Google çalışanlarından biriyle ilişki yaşadığı için Wojcicki ile olan ilişkisi dibe vurdu. 2015 Haziran’ında boşanma evraklarını imzalayan ikili, sekiz yılın ardından evliliklerini sonlandırmış oldu.

 

Başarılı girişimci kendisiyle ilgili şunları söylüyor: “Elbette herkes başarılı olmak ister, fakat ben ileride yenilikçi, güvenilir ve ahlaklı biri olarak hatırlanmak istiyorum. Tek amacım, dünyada büyük bir farklılık yaratabilmek.”

 

Sergey Brin’i yakından tanıyanlar onun bilgiyi ve gücü iyilik için kullanmaya karşı duyduğu inancın çok fazla olduğunu söylüyor. The Economist dergisi, büyük problemleri çözmek için akılcılığı ve bilimi kullandığı için ünlü girişimciye Aydınlanma Adamı unvanını verdi.

 

Brin 2014 yılında katıldığı bir konferansta, şirketin büyük bir hüsrana uğramış olan sosyal ağı Google+ için hiç çalışmamış olması gerektiğini itiraf etti. Buna sebep olarak da pek sosyal olmayışını ve “biraz ucube” oluşunu gösterdi.

Günümüzde Alphabet’in başkanlığını yapan girişimci, şirketi ileriye taşımak için yenilikçi fikirler üretmeye devam edecek gibi gözüküyor. Larry Page, Brin’in Alphabet’teki görevi için şunları söylüyor: “İnsanların delilik olduğunu düşündüğü fakat bizim denemekten son derece büyük bir heyecan duyduğumuz şeyleri hayata geçirme çabamıza devam ediyoruz.”

 

 

İlginizi çekebilir

Google’ın Kurucularından Larry Page’in Muhteşem Hayat Hikayesi
Mutlaka Okumanız Gereken Başarı Hikayeleri
Avatar

Yazar : yeni bir iş

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir