Kim Jong-Un Kimdir? Hayatı Hakkında Bilinmeyen Gerçekler

Ülkesini nükleer silahlanma kulübüne sokan Kuzey Kore’nin diktatörü Kim Jong-Un 8 Ocak’ta 36 yaşına bastı. Kim, 1950’lerden beri ülkeyi yöneten Kim hanedanın şu anki lideri. 36 yıllık hayatında sayısız nükleer silah testine, düzinelerce füze testine tanıklık etmiş. Ancak bundan da önemlisi Kuzey Kore tarihinde ilk defa ülkenin lideri bir ABD lideriyle ağız dalaşına ve inatlaşmaya girerek ilişkileri iyiden iyiye germiş oldu.

Ancak genç yaşında koca bir ülke yönetmesine ve çoğu kişinin en başta Kim’in yönetim becerilerine güvenmemesine rağmen, nükleer felaket tehdidi, ülkeler arası gerilimin tırmanması ve Güney Kore saldırıları arasındaki süreçte sahip olduğu güce sağlam bir şekilde tutunduğunu söyleyebiliriz.

Dikkatleri bu kadar üzerine çekmesine rağmen Kim hakkında çok az şey biliniyor.

Peki Kim Jong-Un dünyanın en çok korkulan diktatörlerinden biri haline nasıl geldi?

Cevabı aşağıdaki yazımızda.

 

Kim Jong Un 8 Ocak 1982, 1983 ya da 1984 doğumlu.

Ailesi Kuzey Korenin gelecekteki diktatörü Kim Jong II ve hayat arkadaşı Ko Young Hee idi. Kim Jong Chul adında bir abisi ve Kim Yo Jong adında bir küçük kız kardeşi var.

Kim Jong Un’un resmi doğum yılı 1982 olsa da bazı rivayetlere göre bu yıl Kim Il Sung’un yetmişinci, Kim Jong II’in de kırkıncı doğum yılı olması sebebiyle sembolik olarak seçilmiş. Ancak ABD Hazine Bakanlığı’nın Kim Jong Un’a yaptırım uygulamaya karar vermesi sebebiyle hazırlanan raporda Kim Jong Un’ın resmi doğum tarihinin 8 Ocak 1984 olduğu söyleniyor.

 

Kim bu fotoğrafta annesiyle beraber görülüyor.

Kim’in çocukluğu boyunca Kuzey Kore ‘Büyük Lideri’ Kim Il Sung tarafından yönetildi. Bu süreçte tahtın varisi Kim Jong Il iken, Kim Jong Un’un ülkenin yönetimine yükselişi ise oldukça belirsizdi.

 

Daha sonra İsviçre’de yatılı okumaya gönderildi.

Pak Un adıyla gittiği İsviçre’de kendini Kuzey Kore büyükelçiliği çalışanlarından birinin oğlu olarak tanıtmış ve Bern’e yakın olan Gümlingen bölgesinde İngilizce eğitim veren uluslarası bir okulda eğitimini tamamlamış.

Kim Jong Un eski sınıf arkadaşlarına göre oldukça sessiz bir çocukmuş ve zamanının çoğunu evde geçirirmiş, yine de esprili bir kişilikmiş.

Eski sınıf arkadaşı Marco Imhof The Mirror gazetesine verdiği röportajda Kim Jong Un’un eğlenceli biri olduğunu ve çevresindekileri hep güldürdüğünü anlatıyor.

Başka bir sınıf arkadaş Welt am Sonntag gazetesine verdiği röportajda Kim Jong Un’u böyle anlatıyor: “Espri anlayışı vardı, herkesle iyi geçinirdi, hatta Kuzey Kore’nin düşmanı olan ülkelerden gelen öğrencilerle bile iyi geçinirdi. Siyaset okulda konuşulması tabu olan bir konuydu, futbol tartışırdık, siyaset değil.”

 

Kim Jong Un bir zamanlar basketbolu çok seviyormuş, hatta Michael Jordan idolüymüş.

Genç liderin İsviçre’deki okul yıllarında odası hep Michael Jordan posterleriyle doluymuş. Her ne kadar Kim Jong Un kilolu ve kısa boylu olsa da basketbolu iyi oynadığı söyleniyor. Eski sınıf arkadaşlarından bir diğeri olan Nikola Kovacevic, “Ateşli, rekabeti seven bir basketbol oyuncusuydu. Oyun kurucuydu. Her şey onun sayesinde olurdu. Kaybetmekten nefret ederdi, kazanmak onun için her şeyden önemliydi. Ayrıca harika bir Nike spor ayakkabı koleksiyonu vardı,” diyor.

 

İsviçre’deki eğitimini tamamladıktan sonra askeri eğitim almak için ülkesine döndü.

Kuzey Kore’ye döner dönmez abisiyle beraber Kim Il Sung Askeri Üniversite’sinde eğitimine başladı. Bazı raporlara göre babasının askeri saha teftişlerine 2007 yılında katılmaya başlamış.

Babasının hayatını kaybetmesiyle Kim Jong Un, hiç deneyimi olmamasına rağmen, hızlı bir şekilde siyasi ve askeri lider konumuna yükseldi. BBC’ye göre babasının ölümüyle Kim Jong Un’a dört yıldızlı general rütbesi verilmiş, ayrıca İşçi Partisi’nin Merkezi Askeri Komisyon başkan vekili ve Merkez Komite üyesi olmuş.

Kim Jong Un’un ‘Footsteps’ adında kendisi için yazılmış bir tanıtım şarkısı bile bulunuyor. Sovyet Döneminin propaganda şarkılarına benziyor.

 

Çoğu Kuzey Koreli Kim Jong Un’u ‘Büyük Lider’ Kim Il Sung’un gençlik dolu hali olarak görüyor.

Kim gerçekten de saç kesimi ve hareketleri bakımından dedesi Kim Il Sung’a çok benziyor.

Hatta dedesine benzemek için estetik cerrahi yaptırdığını iddia eden dedikodular bile var. Ancak Kuzey Kore ‘çöp medyasının alçakça dedikoduları’ açıklamasında bulunarak bu iddiaları yalandı.

Resmi Kore Merkezi Haber Ajansı “Düşmanlarımız tarafından çıkarılan bu yalan haberler devletin, partinin, ordunun ve halkın asla müsamaha gösteremeyeceği korkunç bir suçtur” açıklamasında bulundu.

 

Babası öldükten sonra Kim Jong Un aceleyle Kuzey Kore’nin ‘Ulu Lideri’ ilan edildi.

Kim Jong Il’in 17 Aralık 2011’de kalp krizincen ölmesiyle genç Kim Jong Un’ dünyanın en büyük dördünce ordusu, ülkenin nükleer cephaneliği ve Kuzey Kore üzerinde mutlak kontrol miras olarak kaldı.

Babasının ‘efemine’ ve zayıf olarak gördüğü abisi Kim Jong Chul’u geçerek iktidara yükselmesi zor olmadı. The Australian gazetesinin iddialarına göre diğer erkek kardeşi Kim Jong Nam rejimle ilgili olumsuz eleştirilerde bulunmuş. Kim Jong Nam 2017’de, iddialara göre Kuzey Kore emirleri doğrultusunda öldürüldü.

Daha 30 yaşında ülkenin iplerini eline alan Kim Jong Un dünyanın gördüğü en genç ülke lideri oldu.

 

Bazıları kontrolün aslında Kim Jong Un’un halası ve amcasının elinde olduğuna inanıyor.

Kim Jong Un’un en çok güvendiği danışmanlarından biri halası Kim Kyong Hui ve halasının kocası Jang Sung Taek, her ikisi de 66 yaşında. İddialara göre Kim Jong Il çifte ülkenin ordusunu yönetme ve genç lidere deneyim kazanırken pozisyonunu sağlama alması için yardım etme emri vermiş. Fotoğrafta çift Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti İşçi Partisi toplantılarından birinde görülüyor. Telegraph’a göre en önemli görevleri kim Jong Un’a güvenmeyen bazı generallere karşı Kim’in iktidarını güçlendirmek.

 

Ancak 2013 Aralık ayının sonunda Kim Jong Un olası bir darbe ihtimaline karşı amcasını ve amcasının ailesini idam ettirdi.

12 Aralık 2013’te Kim Jong Un amcası Jang Sung Taek’in idam ettirilmesi emrini verdi. Askeri darbe girişiminde bulunarak Kuzey Kore’nin kontrolünü ele geçirmekle suçlandı. Amcasının idamından sonra iddialara göre Kim Jong Un amcasının bütün ailesini de idam ettirmiş.

Ancak Kuzey Kore Birleşik Krallık büyük elçisi iddiaları yalanlayarak Jang Sung Taek’in ailesine dokunulmadığı açıkladı. Sadece Jang Sung Taek’in idam ettirildiğini, bunun da yargılanması tamamlandıktan sonra Taek’in kurşuna dizilmesiyle gerçekleştiğini söyledi.

 

Eşi eski bir amigo kızı ve iki çocuğu var.

Kuzey Kore’deki diğer liderler söz konusu eşleri olunca özel hayatlarını gizleme ihtiyacı duysa da Kim Jong Un çoğu yere eşiyle katılıyor ve fotoğraf çekilmesine izin veriyor.

Kuzey Kore medyası Temmuz’da liderin Ri Sol Ju adlı eski bir amigo kız ve şarkıcıyla evlendiğini açıklasa da NBC’ye göre kimse evliliğin tam olarak ne zaman gerçekleştiğini bilmiyor. Güney Kore istihbaratına göre çift büyük ihtimalle 2009 yılında evlenmiş ve zaten bir çocukları bulunuyormuş. Ri Sol Ju’nın 2012 yılında bir kız çocuk dünyaya getirdiğine dair dedikodular da var. Çiftin 2015 yılında bir çocuk sahibi daha olduğu düşünülüyor.

 

Kim Jong Un eski Chicago Bulls yıldızı Dennis Rodman’ın ziyaretiyle çocukluk hayalini de gerçekleştirmiş oldu.

Ailesindeki herkes Chicago Bulls hayranı. Babasının Michael Jordan’ın Chicago Bulls’tayken oynadığı her maçın videosunun olduğu bir kütüphanesi varmış. Kim Jong Il 2009 yılında Michael Jordan’ı Kuzey Kore’yi ziyaret etmeye ikna etmeye çalışmış ama başaramamıştı.

Kim Jong Un’un çocukken onlarca Jordan posteri varmış. Abisi ise bu çocukluk fotoğrafında Chicago Bulls forması giyerken görülüyor.

 

Ancak son zamanlarda işler pek iyi gitmiyor.

2013 yılında iddialara göre Kim’e suikast girişiminde bulunuldu. Güney Kore istihbaratı, Kim Jong Un’a dört yıldızlı general rütbesi verilmesinden sonra ortaya güç savaşlarının çıktığını ve Kuzey Kore’nin içinden bu durumdan rahatsız olan kimselerin suikast girişiminde bulunduğunu söyledi. Büyük ihtimalle kontrolü tekrar ele almak için Kim Jong Un oldukça agresifleşerek Güney Kore ile bütün ilişkilerini bitirdi ve komşusu ile ABD’ye karşı termonükleer saldırı tehditlerinde bulunmaya başladı. Babası ve dedesi de benzer tehditlerde bulunuyordu ancak tehditten öteye geçmemişlerdi.

 

Kim Jong Un Güney Kore’ye ve Batıya karşı saldırgan tutumunu iktidarı boyunca sürdürmeye devam ediyor, böylece otoritesini güçlendirmeyi amaçlıyor.

Kuzey Kore, tüm yaptırım tehditlerine rağmen, Kim Jong Un’un iktidarı altında da balistik füzeleri ve nükleer silahları denemeye devam ediyor. Ülke 2012 yılında uzaya ilk uydusunu fırlattı. Kim Jong Un iktidara geldiğinden beri ülke balistik ve nükleer silah yapımına bütün gücüyle devam ediyor. 2013 yılında Kuzey Kore tarihindeki üçüncü ve Kim Jong Un iktidarı altındaki birinci nükleer silah testini gerçekleştirdi. Bu tarihten sonra kim Jong Un üç tane daha nükleer silah testi gördü, bunlarında arasında nükleer silahlardan daha güçlü olan hidrojen bombası testi de bulunuyor. Ayrıca düzenilerce füze testi de yapıldı, ABD’ye ulaşacak güçte olanları da dahil.

 

Nükleer testler ve uluslararası kınamalar 2016 yılında da devam etti.

3 Eylül 2017’de Kuzey Kore altıncı ve en büyük nükleer silah testini yaptı. Uzmanlara göre bu nükleer silahlar ABD’nin Hiroşima ve Nagazaki’ye attığı bombalardan kat be kat daha güçlü. Pyongyang testin minyatürize edilmiş bir hidrojen bombası olduğu iddia etti.

Kim Jong Un’un nükleer silahlarını koşar adımlarla geliştirmesi uluslararası alanda kınamaları da beraberinde getirdi. Kuzey Kore’nin nükleer silahlanmasına karşılık olarak dünya liderleri Kim Jong Un’un rejiminin karşısında yer aldı. Kim’in Çin ve Rusya’daki müttefikleri bile yaptırım uygulamayı kabul ederek Kuzey Kore’nin nükleer programını kınadı.

Hidrojen bombası testini bir dizi balistik füze testi takip etti. Füzeler Japon Denizi’ne iniş yaptı. Kuzey Kore ayrıca denizaltı aracından da balistik füze atmayı başardı.

 

Kim’in kardeşi olan Kim Jong Nam’ın Malezya havaalanında öldürülmesiyle suikastte Kuzey Kore’nin parmağı olabileceği şüphesiyle uluslarası bir soruşturma başlatıldı.

13 Şubat 2017’de Kim’in kardeşi Kim Jong Nam Kuala Lumpur havaalanında zehirlenerek öldürüldü.

Uluslarası arenada Kuzey Kore’nin suikastle ilişkisinden şüphelenilirken Malezya polisi Kim hükümetinin isteğine karşı gelerek beden üzerinde otopsi yaptı. Otopsi ve soruşturma sonucunda bir Kuzey Kore görevlisi ile kimlikleri açıklanmayan bir kaç kişiyi daha şüpheli ilan etti. Şüpheliler arasında paralı suikastçiler olduğu düşünülen iki yabancı kadın da bulunuyor.

Mart ayına gelindiğinde Malezya’nın Kuzey Kore hükümetini cinayetle suçlamasıyla eski müttefik olan iki ülke arasındaki ilişkiler bozuldu. Kuzey Kore Malezya vatandaşlarının ülkeden çıkmasını yasaklarken Malezya’da Kuzey Korelilere tanıdığı vizesiz giriş hakkını iptal etti.

 

Trump döneminde Kuzey Kore’yle ilişkiler iyiden iyiye gerildi, hatta kopma noktasına geldi.

Başkan seçildikten kısa bir süre sonra Trump Kuzey Kore’yi ABD’nin karşı karşıya kaldığı en büyük tehdit ilan etti.

Eski ABD başkanı Barack Obama’nın diplomatik müzakere siyasetini bir kenara bırakan Trump yönetimi Kuzey Kore’nin acilen nükleer silahlarını yok etmesini talep etti ve liderin bu şartları kabul etmemesi durumunda askeri müdahale ihtimalinin sinyallerini verdi.

Nisan ayında ABD Başkan Yardımcı Mike Pence’in Seoul, Güney Kore’de nükleer silahlanma programını tartışacağı sırada Kim Jong Un başarısız bir nükleer füze fırlatma girişimiyle ABD’ye misilleme yaptı. ABD bu misilleme üzerine Kuzey Kore’nin yapacağı bir sonraki nükleer teste  ‘uluslarası arenada büyük bir karşılık’ verileceği açıklamasında bulundu. Bu sırada Kuzey Koreli bir diplomat ise nükleer savaşın her an patlak verebileceğine dair uyarılarda bulunuyordu.

Kasım ayın Kuzey Kore ABD topraklarını tehdit etme amacıyla kıtalararası balistik füze denemesinde bulundu, bu Trump’ın engellemeye yemin ettiği bir şeydi.

Kuzey Kore hala nükleer testlerine devam ederken Trump da Kim Jong Un’la uğraşmaya devam ediyor. ABD Ulusal Güvenlik Danışma H.R. McMaster savaş ihtimalinin günden güne yükseldiğini vurguluyor.

Anıl ERSOY

Yazar : Anıl ERSOY

Boğaziçi Üniversitesi "Çeviri Bilimi" bölümünden mezun olduktan sonra, Milliyet, Doğan Burda ve Protranslate gibi birçok kurumda yönetici pozisyonlarında çalıştı. Son olarak uluslarası bir finansal firma olan Citi'de uygulama müdürü olarak çalışmakta. Sizler için marka, pazarlama ve girişimcilik alanında rehber niteliğinde içerikler oluşturuyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir