Size garanti ediyorum ki bir gün hayatınızın bir noktasında “şu anda bildiklerimi keşke daha önceden de bilseydim” diyeceksiniz.
Beni yanlış anlamayın. Bunu sürekli yapan bir insan değilim. Uzun zaman önce bir arkadaşım bana asla arkama bakmamam gerektiğini söylemişti. Onun bu tavsiyesini hiçbir zaman unutmadım. Ancak gerçek şu ki arkama bakmamam için iyi nedenlerim vardı. Sebep her ne olursa olsun her zaman bana doğru gelen yolu takip ettim. Gerektiğinde riskler aldım. Ve korkunun beni yolumdan döndürmesine izin vermedim. Mutlaka ki hayatımın iyi bir bölümünü endişe ederek geçirmişimdir ancak size tavsiyem arkanıza bakmayın ve korkularınızla yüzleşin.
Bununla birlikte bazı anlarda yaptıklarım veya sıklıkla da yapmadıklarım için pişmanlık duydum. Bu tür anları en aza indirmenize yardımcı olmak için size birkaç tavsiye vereceğim:
İnsanları gözlemleyin. Başarılı insanların sahip olduğu özelliklerinin listesi oldukça uzundur ancak içlerinden birini seçecek olursam ki bu ciddi bir farklılık yaratır o da insanları gözlemlemektir. İş dünyasındaki her şey insanlarla alakalıdır.
İlk adımınızı doğru yönde atın. Hayır saçmalamıyorum. Tabi ki doğru yönün ne olduğunu önceden bilemezsiniz. Ancak bir fırsat çıkarsa ve ilk adımı atmazsanız, peşinden gitmezseniz veya “tamam hadi başlayalım” demezseniz size garanti ediyorum ki bir daha asla doğru yönü bulamazsınız. Evet demeyi öğrenin.
İlişkiler kurun. Sosyal bir insansanız arkadaşlık ve ilişki kurmak sizin için zor olmaz. Ancak sosyal bir insan değilseniz bunu değiştirmeniz gerekir. İçe kapanık bir insan olarak başarılı olamazsınız demiyorum. Tabi ki olabilirsiniz. Ancak bildiğim tek bir şey var ki hayat dalları delirmiş gibi olan bir ağaca benzer ve her dalda bir insan vardır.
Sizi heyecanlandıracak bir şeyler bulun. Şüphesiz ki şu zamana kadar aldığım en iyi tavsiye birisinin bana dijital teknolojinin devleşeceğini söylemesiydi. Bu olay 1977’de oldu. Nedenini bilmiyorum ama bunu duyduğumda çok heyecanlanmıştım. Ve bu yolda ilerlemek yaptığım en iyi şey oldu. Bir şey kulağınıza hoş geliyorsa bu kalbinizin size söylediği bir şeydir. Dinleyin. Ve bunu yapmanın bir yolunu bulun.
Coğrafik olarak mobil olun. Büyüyen insanların çoğu hiçbir zaman bulundukları yeri terk etmedi. Bu onların kararı olduğu için sorun yoktu. Ancak bahse girerim ki bu kişilere yeniden bir şans verilse farlı şekilde davranırlardı. Steve Jobs silikon vadisinde yetişti. İşinizi şansa bırakmayın. Çoğu insan bu kadar şanslı olamaz. Coğrafik sınırların ileride yolunuza çıkmasına izin vermeyin.
Üniversiteden sonrası için para biriktirmeye çalışın. Kredi almış, çeşitli ek işler yapmış ve mezun olduklarında sıfırı tüketmiş bir sürü üniversite mezunu ile konuştum. İyi bir yazılımcıysanız firmalar etrafınızda pervane olacaktır ve önünüze kırmızı halılar serilecektir. Ancak görüşmeye gitmek için gerekli olan seyahat parası, taşınma masrafları, yüksek lisans ücreti veya hatta kendi şirketinizi kurmak gibi geri kalan masrafları sizin ödemeniz gerekir.
İşe yaramıyorsa farklı bir şey deneyin. Neyin işe yarayıp neyin işe yaramayacağını bilmek her zaman o kadar kolay olmaz. Çaresizseniz ve bir şeyler yapmak yerine durmayı tercih ediyorsanız şunu söyleyebilirim ki değişmenizin zamanı gelmiştir. Beklemeyin. Emin değilseniz içgüdülerinize güvenin.
Yaşamdaki en trajik şey pişmanlıktır. Pişmanlığı yenmenin en iyi yolu kendinizi tanımak, korkularınızla yüzleşmek ve kalbinizin sesini dinlemektir.
