22 Yaşında Zengin Olmamı Sağlayan Yöntemler

Geçen yıl kariyerimi ilerletmem ve 22 yaşında zengin olmamla ilgili bir yazı yazmıştım. Bu süreçte edindiğim perspektifler bana en üst düzeyde üretkenlik ve başarı getirdi. Ancak şimdi tekrar düşündüğümde gelişmeye devam etmek için öğrendiğim her şeyi alıp kendi sistemimi yeniden keşfetmek gerektiğini gördüm. Ya muhteşem bir şampiyon olursunuz ya da gümüş ve bronz madalyaya razı olursunuz.

Şu anda Haziran ve ben rakiplerimin 12 ay boyunca çalıştıklarından daha çok çalıştım. Yılbaşından beri 1 milyon TL kazandım ve 2015’te yaptığım gibi bu rakamı ikiye katlama yolunda ilerliyorum. Stratejim büyük ölçüde gelişti. Birkaç yeni ve önemli konseptle birlikte de performansımı düzenleyip optimal seviyeye taşıdım.

Şimdi sizlere performansımı ve başarımı en üst seviyeye taşımamı sağlayan şeylerden bahsedeceğim:

 

“Sıkı çalışma”yı yeniden tanımlayın.

Yaptığınız işte birinci sınıf olmak, birinci sınıf bir çalışmayı gerektirir. Her sabah 4’te kalkarım. Sonra 30 dakika sıkı bir biçimde spor yaparım. 15 dakika meditasyon yaparım ve 5.15’te ofiste olurum. 15 saat boyunca çalışmaya hazırımdır. Ofiste kimse benden daha çok çalışamaz. Rakiplerinizden de daha çok çalışırsanız bu sizin lehinize olur.

Uzun saat çalışmak da tek başına yeterli değildir. Önemli olan bu süreden verim alabilmektir. Bu programı uygulamaya başladığım zaman, tüm gün odaklanmakta zorluk yaşıyordum. Sonra yeterli uykunun, sporun, meditasyonun ve beslenmenin dinç kalmak için çok önemli olduğunu keşfettim.

Zaman en kıymetli kaynağımızdır. Ondan nasıl faydalandığımızın yanısra onu nasıl yaşadığımız da önemlidir. Deliler gibi çalışmak da dengeyi bozar, ancak zihin ve beden beslenmesine önem verdiğimiz sürece dengeyi sağlayabilirsiniz.

 

Derinleşin.

En büyük gelişmeler, yaptığınız işe uzun süre yoğunlaştığınız zaman elde edilir. Ofise 5.15’te vardığımda “derin iş” olarak adlandırdığım sürdürülebilir ve uzun süreli projelere dalarım. Bunları günlük olarak yapmak çok mühimdir. Zira size yüksek getiri garantisi veren işlerdir bunlar. Bu da sizi programınıza sadık hale getirir ve motivasyonuzu hep yüksek tutar.

İşlerin sabah olabildiğince erken bitirilmesinin en iyi yöntem olduğunu bulmuş durumdayım. Müşterileriniz henüz uyuyorken siz işin büyük kısmını bitirdiğinizde iradeniz maksimum seviyede olur. Günün ilk bölümünü verimli geçirdiğinizde diğer işler de kendiliğinden dengelenir.

 

Kaldığınız yerden devam etmeyi öğrenin.

Müşteri her zaman ilk önceliktir. Şirketiniz onların varlığı nedeniyle iş yapmaktadır. Size ihtiyaç duyduklarında hemen cevap verebilmelisiniz. Sunduğunuz hizmetin yüksek kaliteli olması sizi diğerlerinden birkaç adım öne çıkarır. Ancak bu da verimliliğinizi ve üretkenliğinizi yüksek seviyede tutmanızı şart koşar. İşinizin sık olarak sekteye uğraması, ilerleme kaydetme açısından dalgalı bir profil çizmenize yol açar. Peki üretkenliği nasıl sürdürürsünüz?

İş hayatıyla ilgili kitapların birçoğu, e-mail hesabınızı günde sadece birkaç kez kontrol etmenizi, bu sayede işinize odaklanabilmenizi öğütler. Şayet yeterli ilgi göstermediğiniz için müşterilerinizden olmak istemiyorsanız onlara yeterli ilgi göstermek zorundasınız. İşlerinizin sekteye uğramasına izin vermeden bir işten diğerine geçiş yapmayı öğrenmek de faydalı olabilir.

Benim çözümüm bunu bir oyun haline getirmek. Elimdeki işe ara verip müşterinin karmaşık bir sorusuna yanıt verirken verimliğimi nasıl muhafaza edebilirim? Bunun için ara (sekte veya kesinti) listesi hazırlayın. Halihazırda uğraştığınız işi madde madde bölümlere ayırın. Bu liste mevcut işinizi yarıda bırakıp başka bir işe geçtikten sonra, kaldığınız yerden devam edebilmek için sizi zihinsel olarak hazırlar. Dolayısıyla müşteriye yanıt vermek için ara verdiğiniz işe devam ederken zorluk çekmezsiniz.

 

Veri ve istatistiğe önem verin.

Hayatınızın en büyük yatırımını hiçbir şey araştırmadan yaptığınızı düşünün. Kimse böyle bir şey yapmaz. Ancak birçok kişi gün içindeki en önemli işlerine bilinçli olarak zaman ayırmayı düşünmez. Bu ihmalkarlık en az cahil cesareti kadar kötüdür. Bu nedenle hangi işlerinizin en yüksek verimliğe sahip olduğunu belirlemeli ve zamanınızı buna göre planlamalısınız.

Girdi ve çıktılarınızı belirleyerek başlayabilirsiniz. Bilgi toplama açısından bakacak olursak; e-mail, telefon görüşmeleri, toplantı gibi şeyler “girdi” olarak adlandırılır. Önemli biriyle randevu ayarlamak ya da yeni iş almak ise “çıktı” ya da diğer bir deyişle “verim” olarak adlandırılır. Yeterli veri ile hangi yöntemlerin sizi istediğiniz sonuca götürme konusunda daha verimli olduğunu hesaplayabilirsiniz.

Benim en değerli kıstasım, toplantı süresi/kazanılan müşteri oranı. Kendimle ilgili yeterli veri topladığım zaman şok olmuştum. Şunu gördüm ki şayet bir etkinlikte konuşmacı değilsem telefonla görüşme yapmak, network (çevre) edinme etkinliklerinden daha çok müşteri kazandırıyor.

 

Sınır diye bir şey yoktur.

Kobayashi diye birini duydunuz mu? Yeme yarışmalarında o bir efsanedir. 2001 yılındaki sosisli yeme yarışmasında 12 dakika içinde dünya rekoru kırdı. Rekor 25’ti, ancak o 12 dakika içinde tam 50 adet sosisli yedi.

Şartlar ne kadar iyi ya da ne kadar kötü olursa olsun, faaliyet yürüttüğünüz alanda sınır olmadığını kabul edin. Böyle bir sınırın zaten olmadığın çabucak fark edeceksiniz.

İlerlemek, başarılı olmak için her zaman bir yol vardır. Sizin için önemli olan şeyler için kendinizi adayın, tutkuyla ve inatla başarıya doğru adımlar atın.

 

İlginizi çekebilir

22 Yaşında Zengin Omamı Sağlayan 7 Teknik
Sizi Milyoner Yapacak 10 Alışkanlık
Durmuş BAYRAM

Yazar : Durmuş BAYRAM

Bilkent Üniversitesi "İletişim ve Tasarım" bölümünden mezun olduktan sonra DW Türkçe gibi birçok saygın kurumda online gazetecilik ve video üreticiliği yaptı. Sizler için iş fikirleri ve para kazanma yollarıyla ilgili araştırmalar yapıp rehber niteliğinde içerikler hazırlıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir