Altına Nasıl Yatırım Yapılır?

Bu yazımızda altına yatırım yapmanın bütün püf noktalarını sizin için derledik.

Amerikan filmlerinde görmeye alıştığımız bir sahnede, kendinizi bir nehrin kenarında elinizde bir elek nehir yatağından çıkardığınız kumları elerken ve altın bulup zengin olmayı umarken hayal edin. 1800’lü yılların ikinci yarısında özellikle Amerika’da yaşanan altına hücumdan günümüze çok zaman geçti, ancak altın hala yatırım araçları içerisindeki önemli yerini muhafaza ediyor. Altının neden değerli olduğundan tutun da yeni başlayanlar için işe nereden başlamalı, altın yatırımlarında hangi araçlar kullanılmalı? Bütün bu soruların cevaplarını yazımızın ilerleyen bölümlerinde bulabilirsiniz.

 

Altını değerli kılan şey nedir?

Eski çağlarda altının şekil verilebilirliği ve parlaklığı takılarda ve erken dönem paralarda kullanılmasına ve dolayısıyla altına olan talebin artmasına sebep oldu. Altının çıkarılmasının zorluğu ise bu madenin düşük miktarda arz edilmesine yol açtı. Arz talep dengesi açısından düşünüldüğünde bir şeyin arzı ne kadar az ise değerinin o kadar yüksek olacağını unutmayın.

İlerleyen zamanlarda altına talep artarak devam etti. Ticareti kolaylaştırmanın ve servet depolamanın bir yolu olarak kullanılmaya başlandı. Erken dönemde kullanılan kağıt paralar altın ile destekleniyor, basılan kağıt paraların değeri karşılığında altın, bir kasada gerektiğinde değiştirilmek üzere muhafaza ediliyordu. Kağıt para ve altın arasındaki bu ilişki 20. yüzyıla kadar devam etti. Modern para birimleri artık madeni karşılığı olmayan ve hükümet yetkisi ve kararıyla basılan para birimleridir, bu sebeple altın ve kâğıt para arasındaki bağ kaybolmuştur. Bununla birlikte, insanlar ile altın arasındaki gönül bağı ise hala devam etmektedir.

 

Altına talep nasıl oluşuyor?

Altına yönelik sektörler içerisinde en fazla talep oluşturanı kuyumculuk sektörüdür. Takı ve mücevher imalatı için piyasadaki altının yaklaşık yarısı kullanılmaktadır. Altının diğer %40’lık kısmı ise doğrudan fiziksel yatırım aracı olarak kullanılmaktadır. Bu yüzde içerisine külçe altın, gram altın ve ziynet bulunmaktadır.

Altına fiziksel olarak yatırım yapan yatırımcılar; bireylerden, merkez bankalarından ve portföyünde altın bulunduran borsa yatırım fonlarından oluşmaktadır. Altın her zaman yatırımcılar için güvenli bir liman olarak görülmektedir. Neye karşı güvenli diye sorabilirsiniz. Tabii ki kağıt paranın değersiz hale gelme ihtimaline karşı. İşte piyasanın her dalgalandığı dönemde yatırımcıları altın almaya yönelten ve altın fiyatını arttıran sebeplerden birisi budur.

Size altına olan talebin yaklaşık %90’ının kaynağından söz etmiştik. Geriye kalan %10’luk kısım ise teknoloji amaçlı kullanımdan kaynaklanmaktadır. Altının üstün fiziksel özellikleri onu elektrik, elektronik, havacılık ve uzay sanayiinde tercih edilen bir metal haline getirmektedir.

 

Altın fiyatını belirleyen faktörler neler?

Altın, daha önce de belirttiğimiz gibi arz ve talebe dayalı bir ticari üründür. Arz edilen ve talep edilen altın miktarının arasındaki ilişki, herhangi bir zamanda altının nakit fiyatını belirleyen temel etkendir.

Kuyumculukta kullanılmak üzere talep edilen altın miktarı ekonominin durgunlaştığı dönemlerde alım gücünün azalmasına paralel olarak bir miktar azalsa da genelde sabittir. Ancak, yatırım aracı olarak kullanımda işler farklı ilerlemektedir. Yatırımcıların altına talebi, ki buna merkez bankaları gibi büyük yatırımcılar da dahildir, ekonomik gelişmelerin tersine bir ivme sergiler. Ne zaman ekonomide dalgalanmalar baş gösterse ve endişeler artsa, yatırımcılar altın alma yoluna giderler ve bu talep artışı doğrultusunda altının fiyatı yükselişe geçer. Altının fiyatındaki yukarı ve aşağı yöndeki hareketleri doğrudan Dünya Altın Konseyi web sitesinden takip etmek mümkündür. Genel merkezi Londra’da olan ve 1987’den beri faaliyet gösteren Dünya Altın Konseyi, altın endüstrisi için pazar geliştirme organizasyonudur. Altın madenciliğinden yatırıma kadar endüstrinin tüm alanlarında çalışır ve amaçları altın talebini teşvik etmek ve sürdürmektir.

 

Dünyadaki altın rezervi ne kadardır?

Dünyadaki altın rezervi aslında oldukça fazladır. Ancak sorun, altının çıkartılmasının zorluğundan kaynaklanmaktadır. Örnek vermek gerekirse deniz suyunda bile altın bulunur. Fakat deniz suyundaki altını ayrıştırmaya kalktığınızda çıkarma faaliyetine harcayacağınız para sahip olacağınız altının değerinden fazla olacaktır. Kısaca attığınız taş ürküttüğünüz kurbağaya değmeyecektir. Bu nedenle konuya ekonomi gözlüğünden baktığımızda önemli olan dünyada maden olarak bulunan altın miktarı değil, kullanılabilir durumda olan altının miktarıdır.

Dünya Altın Konseyi verilerine göre günümüzde doğada maden olarak bulunan altın miktarı 190.000 metrik ton iken bunun yalnızca 54.000 metrik tonu ekonomik olarak çıkarılmaya elverişlidir. Altın madenciliğinde yaşanan teknolojik gelişmeler ve altının değerinin artması çıkarmaya elverişli miktarın artmasını sağlayabilecektir. Örneğin altın fiyatları yükseldiğinde ilk önce denizaltı termal menfezlerin yakınında bulunan madenlerin çıkarılmaya elverişli olacağı düşünülmektedir.

 

Altın nasıl çıkarılır?

Elekler ile altın arama yöntemi California’da Altına Hücum zamanında kullanılan yaygın bir yöntem iken günümüzde altın, maden olarak topraktan çıkarılmaktadır. Doğada altın kendi başına bulunabilirken, gümüş ve bakır gibi diğer metallerle birlikte bulunması daha sık görülen bir durumdur. Bu sebeple, diğer metallerin çıkarılması sırasında madenciler yan ürün olarak altın da elde edebilirler.

Altın madenciliğinde ilk adım madencilik şirketi tarafından yeterli miktarda çıkarılabilir rezervin bulunduğu bir bölgenin tespit edilmesidir. Daha sonra madencilik şirketi tarafından tespit edilen bölge için yerel otoritelerden maden inşası ve işletmesi amacıyla izin alınması gelir. Bir madenin faaliyete geçip altın elde edene kadar geçen zaman genellikle ekonomik getiri açısından ölü zaman olarak adlandırılır ve bu zaman on yıl bile sürebilir.

 

Ekonomik kriz dönemlerinde altın fiyatları nasıl değişir?

Bu sorunun cevabına geçmeden önce size kısaca ayı piyasası ve boğa piyasası ne anlama gelir hatırlatalım. Ayı piyasası, genellikle piyasaların karamsar durumda olduğu, fiyatların uzun bir süre daha düşüş trendinde olacağı beklentisi olduğu durumlarda kullanılır. Ayı piyasası etkisi altındaki bir piyasada bulunan ürünlere talep azalmaktadır. Talep azaldığı için de kimse o ürünleri almak istememekte ve fiyatlar da düşmeye devam etmektedir. Boğa piyasası ise ayı piyasasının tam tersi olarak, ilgili piyasanın uzun bir süre daha yükseliş trendinde olacağını, o piyasadaki ürünlere olan talebin artmakta olduğunu göstermektedir.

Şimdi altının kriz dönemlerindeki davranışı nasıl olur sorusunun cevabına geri dönmek istersek 2007-2009 krizine bakmamız yeterli. Krizde oluşan ayı piyasası sırasında hisse senedi fiyatları ve altın fiyatlarının hareketleri bize yeterli açıklamayı sağlayacaktır.

30 Kasım 2007 ve 1 Haziran 2009 arasında Amerika’da faaliyet gösteren değeri en yüksek 500 şirketin hisse senetlerinden oluşan S&P 500 endeksi %36 düşmüştür. Aynı tarihler arasında altın fiyatları ise %25 artmıştır.

Gerçek hayattan alınan bu örnek ekonominin ve özellikle borsanın daralma ve gerileme yaşadığı dönemlerde yatırımcıların altını güvenli liman yatırımı olarak gördüklerinin bir kanıtıdır.

 

Altına Nasıl Yatırım Yapılır? Altına Yatırım Yapmanın Yolları:

Altının dünyanın neresine giderseniz gidin değerini kaybetmeden herhangi bir para birimine çevrilebilmesi özelliği yani evrenselliği altına yatrımın en önemli avantajlarından biridir. Altına yatırım yapmanın yolları fiziksel olarak altın satın almaktan tutun da altın ile ilişkili şirketlere yatırım yapmaya kadar çeşitlilik göstermektedir.

 

1- Mücevhere Yatırım

Altına fiziksel olarak yatırım yapmak istediğinizde alış ve satış arasındaki işçilik farkı bu alanda yatırımcıyı en çok etkileyen faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Mücevher endüstrisinde alınan işçilik farkının yüksekliği ise mücevher satın almayı altın yatırımı için kötü bir seçenek haline getirmektedir. Satın aldığınız an geri vermeye kalktığınızda maddi olarak canınızı yakacak bir kayıp yaşamanız kaçınılmazdır. Bu nedenle altına fiziksel olarak yatırım yapılmak istendiğinde rota otomatik olarak gram altın, ziynet altın ya da bilezik alma yönüne çevrilmektedir.

 

2- Ne tür altına yatırım yapmalı: Gram Altın mı? Ziynet Altın mı? Bilezik mi?

Altının en saf hali 24 ayardır. Ayar seviyesi düştükçe altın esnekliğini kaybeder. Altın, gümüş ve bakır gibi madenler ile birlikte işlenerek üç farklı ayarda satılır. 22 ayar altının %91.6’sı altın %8.4 ü ise diğer katkı madenleridir. Daha yumuşak olduğu için 22 ayar genellikle bilezik yapımında kullanılır. Darphane tarafından basılan çeyrek, yarım ve ata liralar da 22 ayar altındır. 18 ayar altında bu oran %75 altın, %25 katkı madeni ile oluşurken, 14 ayar altında ise %58.5 altın %41.5 ise katkı madenleri kullanılmaktadır.

Gram altının diğerlerine göre bazı avantajları bulunmaktadır. Altına yatırımda gram altını ön plana çıkaran en büyük üstünlük 24 ayar olması ve işçilik maliyetinin olmamasıdır. Burada dikkat edilmesi gereken bir husus bazı kuyumcuların gram altında işçilik farkı talep etmesidir.

Gram altını özellikle ziynet altına göre öne çıkarak bir başka husus eski-yeni tarihli konususnun gram altında söz konusu olmaması ve yatırımcının bu sebeple zarar etmemesidir.

Son olarak ziynet altın yani bildiğimiz çeyrek, yarım, tam, ata altın vs. belli gramajlarda satışa sunulmaktadır. Çeyrek ziynet altın 1.75 gram, Cumhuriyet ise 1.8 gramın katlarından oluşur. Cebinizde ziynet altına yatırım yapacak kadar paranız olmayabilir. Buna rağmen gram altına yatırım yapabilirsiniz. 1gr ve altında satışa sunulan gram altın çeşitleri piyasada mevcuttur. Sonuç olarak gram altının küçük miktarlarda alınabilmesi her keseye daha uygundur diyebiliriz.

Ziynet altın mı bilezik mi sorusunun cevabına işçilik farkı açısından bakıldığında bir yanlış algıyı da burada değiştirmek lazım. Bileziğin fazla işçilik içermeyen düz modelleri söz konusu olduğunda bilezikte uygulanan işçilik maliyeti daha azdır.

Altına fiziksel olarak yatırım yapmanın dezavantajı saklama maliyetidir. Yatırımınızı evde bulundurduğunuzda hırsız mı girdi, yangın mı çıktı derken, yastık altında saklamanın maddi olmasa da manevi bir maliyeti vardır diyebliriz. Bu nedenle bir kasa kiralama lüzumu ortya çıkmaktadır.

Diğer bir dezavantaj satış yapmak istediğinizde karşınıza çıkacaktır. Çünkü altınınızı gidip kasanızdan alıp bir satıcıya götürmeniz gerekmektedir. Farklı satıcıların tekliflerini görmek için de dolaşmanız ve zaman harcamanız gerekmektedir.

 

3- Altın Hesapları

Altın hesapları iki şekilde açılabilmektedir. İlki, yastık altı olarak tabir edilen ve yatırımcının daha önce satın almış olduğu altının bankaların eksperlerince fiyatlandırılarak karşılığında bu tutar kadar açılan altın hesaplarıdır. İkincisi ise daha önce fiziksel altın yatırımı bulunmayan yatırımcılara açılan altın hesaplarıdır. Bu hesaplar kullanılarak aynı döviz hesaplarında olduğu gibi gram altın cinsinden altın alım satımı yapılabilmektedir.

Altın hesaplarının ilk göze çarpan avantajı daha önce belirttiğimiz kaybolma, çalınma vb. risklere karşı koruma sağlaması ve kasa maliyetinden yatırımcıyı kurtarmasıdır. Altın hesabı açarken bankaların size ne sunduğunu incelemeniz, hangi bankada hesap açmanın daha avantajlı olacağını tespit etmeniz açısından önemlidir.

Diğer bir husus altın mevduat hesaplarının vadeli olarak da açılabilmesidir. Vadeli altın hesapları ile altınlarınızın değerine ek olarak faiz getirisi de sağlayabilirsiniz.

Altın hesapları size alım satım işlemleri konusunda önemli kolaylık da sağlamaktadır. Bankaların şube, internet ve mobil şube, ATM vb. kanalları aracılığıyla işlem yapmanız mümkündür.

 

4- Forex Piyasasında Altın İşlemleri

Forex piyasası hafta içi 5 gün 24 saat kesintisiz işlem yapılabilen bir piyasadır. Altın hesabı kullanan yatırımcılar altın fiyatlarındaki artıştan kar edebilirken, Forex piyasasında altın fiyatlarındaki düşüşten de gelir elde etmek mümkündür. Forex piyasasında çift yönlü işlemde fiyatlar yükselirken alım pozisyonu açan yatırımcı, daha yüksek seviyeden pozisyonunu kapattığında nasıl kar sağlıyorsa, fiyatlar düşerken de açtığı satım pozisyonunu daha düşük fiyat seviyesinden kapatarak aynı kazancı sağlayabilmektedir.

Altın işlemleri açısından Forex piyasasının ön plana çıkan diğer bir özelliği ise kaldıraç özelliğidir. Teminat miktarınızın 25 katı ile 100 katı arasında işlem yapabilirsiniz. Ancak kayıplarınızın da aynı oranda olacağını unutmayın.

 

5- Hisse Senetleri

Altına yatırım kapsamında borsada işlem gören altın üreticisi şirketlere ait hisse senetlerini alabilirsiniz. Bu şirketlerin hisse senetleri genel olarak altının değer kazanması ya da kaybetmesi ile doğru orantılı bir seyir izler.

Altın üretici şirketlerin madenlerini genişletmeleri ya da üretimlerini artırmaları gibi gelişmeler hisse senetlerine pozitif olarak yansımaktadır. Ancak altın üretiminin beklenilen miktarda olmaması ya da madende yaşanabilecek kazalar gibi gelişmeler ise hisse senetlerinin içerdiği riskler arasındadır.

 

6- Altın Yatırım Fonları

Altına dayalı borsa yatırım fonlarında paranız borsada işlem gören altın ve altına dayalı para ve sermaye piyasası araçları ile altına dayalı mevduat ve katılım hesaplarına yatırılır. Fon payları Borsa İstanbul’da işlem görmektedir. Yatırımcılar tıpkı diğer hisse senetlerini alıp sattıkları gibi, borsa yatırım fonu paylarını da aynı şekilde alıp satabilirler. Diğer borsa yatırım fonlarında olduğu gibi burada da bir fon yönetim ücreti ödemeniz gerekeceğini unutmayın.

 

7- Altın Vadeli İşlem Sözleşmeleri

Gram altın, Borsa İstanbul kapsamında Vadeli İşlemler ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) türev araçlar olarak işleme konu olabiliyor. Bu yolu kullanarak da altına yatırım yapabilirsiniz. Altın vadeli işlem sözleşmelerinin yüksek riske sahip olduğunu unutmayın. Yüksek getiri elde etme şansınızın yanında kaybetme ihtimalini de her zaman aklınızda bulundurun.

 

8- Altın Tahvili ve Altına Dayalı Kira Sertifikası

Altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası; T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı ve T.C. Hazine ve Maliye Bakanlığı Varlık Kiralama A.Ş. tarafından ihracı gerçekleştirilen ve fiziki altını olan vatandaşların bu altınları üzerinden getiri elde edebilmelerini sağlayan bir yatırım aracıdır. Daha sade bir tabirle yastık altındaki altını ekonomiye kazandırmak için başlatılmış bir programdır.

Altın tahvili faiz geliri elde etmek isteyen yatırımcılar içindir. Vadeli bir ürün olup, altı ayda bir kupon faizi ödemektedir.

Altına dayalı kira sertifikası ise faiz almak istemeyen yatırımcılar için gayrimenkul alım satımına dayalı ve buradan elde edilen kira gelirlerinin kira sertifikası sahiplerine dağıtımı çerçevesinde oluşturulmuştur. Gelir paylaşımı esasına dayanmaktadır.

Altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikasında normalde vadesine göre %10-18 arasında uygulanan mevduat vergisi Bakanlar Kurulu kararıyla yüzde 0 olarak belirlenmiştir. Yani bu ürünlerde mevduatınıza vergi uygulanmamaktadır. Ayrıca bu ürünlerde bankacılık sisteminden ayrı olarak devlet güvencesi de mevcuttur.

 

Altına ne zaman yatırım yapmalısınız?

Altına yatırım yapmanın en iyi zamanı piyasada dalgalanmaların yaşandığı dönemlerdir. Bu dönemlerde yatırımcılar güvenli liman olarak altına yönelirler ve bu da altın fiyatlarının yükselmesine yol açar. Bu nedenle bu dalgalanmaları öngörmek ve öncesinde altın almak doğru bir yatırım stratejisidir. Enflasyon artışları ve bunun doğrultusunda Tirk Lirası’nda yaşanan değer kaybı, borsada yaşanan düşüşler ya da siyasi kriz gibi göstergeleri takip etmek doğru öngörüyü yapmaya yardımcı olabilecek faktörlerdir.

 

Sonuç Olarak…

Küresel altın yatırım fonlarının altın varlıkları her yıl artış göstermektedir. Önümüzdeki yıllarda da bu görüntü değişmesi pek olası görünmemektedir. Altının evrenselliği, altına yönelik değişmeyen güçlü küresel talep zaman içerisinde altının istirkrarlı olarak değerini artırmasını sağlamaktadır. Siz de yukarıdaki bilgiler ışığında artık kazanan bir altın yatırımcısı olmaya hazırsınız.

 

İlginizi çekebilir

Yatırım Nedir? Nasıl Yatırım Yapılır?

20 Yıllık Finans Uzmanından Yatırım Tavsiyeleri

Avatar

Yazar : Nazlı MİS

Uludağ Üniversitesi "Uluslararası İlişkiler" bölümünden mezun olduktan sonra ilgi duyduğu finansal piyasalar sektöründe kariyerine başladı. Birçok yatırım ve finans firmasında çalıştı. Şu anda ise Troy Precious Metals Trading şirketinde uluslararası satış ve pazarlama müdürü olarak görev yapmakta.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir