Doğru Çalışan Seçimi Nasıl Yapılır?

Şu ana dek birçok başarılı insan ile konuştuğum oldu. Ve her birine aynı soruları sordum: “Çalışanlarınızı işe alırken nelere dikkat ediyorsunuz?” Yıllardır sayısız iş görüşmesi yaptıkları için cevapları benim açımdan oldukça açıklayıcıydı. Yaptıkları bu iş görüşmeleri boyunca edindikleri deneyimler sayesinde çalışan adayının kim olduğu ve grup çalışmasına yatkın olup olmadığını anlayabildiklerini söylediler. Başarılı insanların doğru çalışanı bulmak için geliştirdikleri stratejileri öğrenmek ve adayların özgeçmişleri dışında aslında kim olduklarını anlamak, takımınız için daha yaratıcı ve çalışkan adayları seçebilmek için yazımızı okuyun. Fakat eğer siz bir işveren değilseniz, yine de iş görüşmelerinde görüşmeyi yapan kişilerin nelere dikkat ettiğini öğrenmek adına aşağıda bahsedeceğimiz püf noktalarından faydalanabilirsiniz.

 

STANDART BİR İŞ GÖRÜŞMESİNDEN KAÇININ

Aşağıdaki temel püf noktalarını kullanarak iş görüşmelerindeki tuzak sorulardan kaçabilirsiniz.

Tipik bir iş görüşmesi bazı öngörülebilir durumları bir arada barındıran sosyal bir görüşmedir. Bir oda, özgeçmişiniz ve aynı standart konular: Önümüzdeki beş yıl içerisinde kendinizi nerede görüyorsunuz? Hayatta yaptığınızı düşündüğünüz en büyük hata nedir? Güçlü ve zayıf yanlarınız neler?

Bu tip standart soruların yaratacağı gergin bir ortamdan kurtulmak için görüşmeyi yaptığınız kişi ile ortak yönünüzün olabileceğini düşündüğünüz bir konu açmayı deneyin. Bu konu önceki işinizden tanıdığınız bir arkadaşınız olabilir. Eğer görüştüğünüz adayın sizin için uygun kişi olduğunu düşünüyorsanız adayın referanslarını kontrol edin. Eğer referanslara dair de bir sorun yoksa aday ile anlaşmanızı yapın ve herşeyin yolunda gidiyor olmasını dileyin.

Bir ay sonra işe yeni aldığınız çalışanın önemli bir deadline’ı unuttuğunu ya da iş ile ilgili şikayet etmeye başladığını görebilir ve işe aldığınız kişinin doğru kişi olup olmadığını düşünmeye başlayabilirsiniz.

Fakat böyle durumlar yaşamak istemiyorsanız yapabileceğiniz şeyler var. İşte doğru çalışanı bulmak için işinize yarayacak 3 temel prensip:

  1. Yaratıcı olun. İş görüşmesine gelen her aday temel klasik sorulara hazırlanıp gelmiş olacaktır. Bu nedenle karşınızdaki adayın gerçekte nasıl biri olduğunu anlamak için daha iyi yöntemler bulmalısınız.
  2. Meydan okuyun. Adayları gerçek yüzlerini gösterecekleri zor durumlarda bırakın.
  3. İş arkadaşlarınızdan yardım alın. İşe almayı düşündüğünüz aday ile birlikte yalnızca siz çalışmayacaksınız. Güvendiğiniz takım arkadaşlarınız arasından işe yeni aldığınız aday ile ilgilenecek kişiler bulabilirsiniz.

 

MASANIZDAN UZAKLAŞIN

Adaylar ile görüşmeleriniz esnasında masanızdan kalkar dolanırsanız adayın nasıl davrandığını gözlemleyerek adaya dair daha çok şey öğrenebilirsiniz.

İş görüşmesi için bir adayla görüşürken görüşmeyi adayla iş yerinde dolanarak yaptığımda o kişi ile çalışıp çalışmak istemediğimi daha iyi anlayabiliyorum.” –Patty Stonesifer, Martha’s Table’ın genel müdürü.

Hedef

Adaylar ile görüşürken adaylarda özellikle dikkat etmeniz gereken iki anahtar özellik var:

-Adayın vizyonu ile şirketinizin vizyonu uyuşuyor mu?

-Aday insanlara makamları ne olursa olsun eşit davranıyor mu?

Eğer adayların diğer çalışanlar ile nasıl iletişime geçtiklerini görmek için ofisten ya da toplantı odasından çıkartırsanız kişilikleri hakkında daha iyi bir izlenim edinebilirsiniz.

Adayları şirket turuna çıkartın!

Adayları şirket turuna çıkartarak onlara şirketi tanıtın, hatta onları belki birkaç çalışan ile de tanıştırabilirsiniz. Bu aşamada dikkat etmeniz gereken noktalar şunlar:

-Herkesin ne iş yaptığı ile ilgili ve şirkette işlerin nasıl yürüdüğü ile ilgili sorular soruyorlar mı?

-Meraklı ve hevesliler mi?

-Tanıştıkları herkese saygı gösteriyor ve bu kişilerin ne iş yaptığını merak ediyorlar mı?

Uzun yıllar boyunca Bill & Melinda Gates Kurumunda ve Microsoft’ta yönetici pozisyonunda çalışan Patty Stonesifer: “İş görüşmesi için bir adayla görüşürken görüşmeyi adayla iş yerinde dolanarak yaptığımda o kişi ile çalışıp çalışmak istemediğimi daha iyi anlayabiliyorum. Hatta bu küçük tur sırasında onları birkaç iş arkadaşımla tanıştırıyorum ve yalnızca el mi sıkıştığına yoksa gerçekten o kişinin ne iş yaptığına dair meraklı mı olduğuna dikkat ediyorum.”

Öğlen Yemeği Planı?

Birlikte çalışabileceğinizi düşündüğünüz aday ile öğlen yemeği yemeye çıkın. Bir restoranta giderek aday ile ilgili birçok detayı öğrenebilirsiniz. Birçok yönetici/lider pozisyonundaki kişi için bu adım mülakat sürecinin en önemli kısmı niteliğinde.

Bu adıma dair anahtar nokta adayın diğer insanlara karşı tutumunun nasıl olduğunu ölçerek takım çalışmasına uygun olup olmadığını anlamaktır.

Dikkat etmeniz gereken noktalar:

-Servis yapan garsonlar nazik davranıyorlar mı?

-Bir saygı gösterisi olarak konuşurken insanların gözlerine bakıyorlar mı?

-Problemler karşısında sorun yaşıyorlar ya da rahatsız oluyorlar mı?

-Zekice cevaplar vererek sohbeti devam ettirebiliyorlar mı?

Harper’s Bazaar dergisinin yayımcısı Carol Smith diyor ki: “Bir aday ile yemeğe çıktığınızda ona dair birçok şey öğrenebilirsiniz. Bu sanki o kişinin küçük evrenine açılmak gibi birşey.”

Carol Smith adayların kişiliğinin genellikle yemek sırasında aşağıdaki anahtar sorulara verdikleri cevaplar sonucu ortaya çıktığını belirtiyor.

“Takımın bir parçası olup takım olarak çalışmayı sevenlerden misin yoksa bütün işi kendi başına yapan yalnız başına çalışmayı seven kişilerden misin? İnsanlar ile ilişkilerin iyi mi?”

 

ŞAŞIRTIN

Adaylara hiç beklemedikleri türden sorular sorarak onları şaşırtın.

“Bence eğer bir insan kendini tanıyorsa her zaman kendisini geliştirebilir. Ama eğer kendisini tanımıyorsa kendisini geliştirmesi ve mevcut benliğinin ötesinde kendisinin daha iyi bir versiyonuna kendisini adapte etmesi daha zordur.” –Tony Hsieh, Zappos’un CEO’su

Hedef

Akıllı adaylar standart mülakat sorularına hazırlıklı olduklarından mülakat boyunca bütün negatif olguları pozitife çevirmek için akıllıca kaçış yolları bulmaya çalışacaklardır. Çünkü bu adaylar kendileri hakkındaki herhangi bir zayıflık ya da kırılganlık belirtisinin yine kendilerine karşı kullanılacağından endişelenirler. Fakat adayların bu stratejisi genellikle genel müdürler ile yapılan mülakatlarda işe yaramaz çünkü bu strateji adayların güvensiz gözükmesine neden olur.

Bu nedenle şirketlerin üst düzey yöneticileri adayların gerçek kişilikleri hakkında daha fazla bilgi sahibi olabilmek için alışılagelmiş standart mülakat soruları yerine kendi geliştirdikleri soruları sorarlar.

Bu sorular ”Bir uçağa kaç adet golf topu sığar?” gibi insanın beynini zorlayan sorular değildir. Google’ın eski insan kaynakları genel müdürü Laszlo Bock da bir zamanlar Google’ın çalışanlarını seçerken bu tip sorular kullandığını fakat zaman içerisinde bu soruların aslında bir zaman kaybı olduğunu ve soruların hiç bir işe yaramadığı gördüklerini söylüyor.

İşte adayların gerçek kişilikleri hakkında fikir sahibi olmanıza yardımcı olacak alışılmışın dışında birkaç soru:

EN GÜÇLÜ OLDUĞUNU DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ YÖNÜNÜZ NEDİR?

İnsanları iş görüşmelerinde en güçlü yapan şey daha önceki işlerinde hangi makamda çalıştıkları ya da hangi üniversitede okudukları değildir. İnsanın en güçlü özelliği insana doğuştan gelen, onu diğer insanlardan farklı kılan özelliğidir.

EĞER BİR HAYVAN OLSAYDINIZ NE TÜR BİR HAYVAN OLURDUNUZ? VE NEDEN?

Bu soru ilk duyduğunuzda kulağa aptalca gelebilir fakat bu sorunun cevabı aday hakkında size çok şey anlatabilir. Özellikle de aday seçtiği hayvanı neden seçtiğini anlatmayı tercih ederse. Eğer bu sorunun gerçekten de işe yarayıp yaramadığını anlamak istiyorsanız arkadaşlarınızla çıktığınız bir akşam yemeğinde bu soruyu arkadaşlarınıza sormayı deneyin. Ne kadar şaşırtıcı cevaplar aldığınızı gördüğünüzde siz de çok şaşıracaksınız. Bu soruyu mülakat yaptığı her adaya soran bir genel müdür, örneğin bir satış müdürü pozisyonu için bu soruyu soruyorsa almayı beklediği cevapların “aslan” gibi avcı hayvanlar olduğunu söylüyor. Ya da eğer takım çalışması için bir çalışan arıyorsa mülakat yaptığı adaydan sosyal bir hayvan adı duymayı bekliyormuş.

ANNENİZ İLE BABANIZIN EN ÇOK HANGİ ÖZELLİKLERİNİ BEĞENİYORSUNUZ?

Neredeyse hepimiz anne ve babamızı örnek alırız. Hatta bunu açık açık ifade etmek istemesek de çoğumuz için durum böyledir. İşte bu nedenden dolayı mülakat yaptığınız adayın bu soruya verdiği cevap aday hakkında birçok detayı anlamanıza yardımcı olacaktır. Bu soru ile birlikte isterseniz anne ve babalarının en çok beğendikleri bu özellik günlük hayatlarında adayların nasıl karşılarına çıkıyormuş sorabilirsiniz. Hatta bu soruyu bir adım daha ileri götürerek adaylara anne ve babalarının en az sevdiği özelliklerinin neler olduğunu sorabiliriz. Ama unutmayın ki bu soru bazı adaylar için ağır olabilir.

İNSANLARIN SİZE DAİR SAHİP OLDUĞU EN BÜYÜK ÖNYARGI NEDİR?

Adayın bu soruya vereceği cevap adayın kendisini ne kadar tanıdığını ortaya çıkartacaktır. Aday, çevresindeki insanlara nasıl göründüğünün farkında mı? Zappos.com’un genel müdürü Tony Hsieh de bu soruyu adaylar ile yaptığı mülakatlarda sıkça kullanıyormuş. Bu soruyu sorarak aday hakkında neleri öğrenmeye çalıştığını Tony Hsieh şu şekilde açıklıyor: “Bence bu soru insanların ne kadar kendilerini tanıdıklarını ve kendileri hakkında ne kadar dürüst olduklarını ortaya koyan bir soru. Çünkü bence eğer bir insan kendini tanıyorsa her zaman kendisini geliştirebilir. Ama eğer kendisini tanımıyorsa kendisini geliştirmesi ve mevcut benliğinin ötesinde kendisinin daha iyi bir versiyonuna kendisini adapte etmesi daha zordur.”

 

İKİNCİ YA DA ÜÇÜNCÜ BİR KİŞİNİN FİKRİNİ ALIN

Bir aday hakkındaki düşüncelerinizi başka kişiler ile paylaşmak aday hakkında doğru düşünüp düşünmediğinizi anlamanıza yardımcı olabilir.

Hedef

İnsanları tanıma ve çözme konusunda bir insan sarrafı olduğunuzu düşünüyor olsanız bile çevrenizdeki insanlardan fikir almak her zaman iyidir. Çünkü her insanın gözden kaçırabileceği noktalar elbet vardır.

Görüştüğünüz adaylara dair farklı bakış açıları elde edebilmek adına birkaç iş arkadaşınızı adaylar ile tanıştırın. Emin olun sizin fark edemediğiniz birkaç nokta elbet bulacaklardır.

OptiNose’un genel müdürü Peter Miller adayları şirketten 15-20 kişi ile tanıştırdığını ve bu arkadaşlarının fikirlerini alarak işe alacağı adaya karar verdiğini söylüyor.

Referansların Gücü Adına!

Bu adım biraz zaman alabilir fakat internette ufak bir araştırma yaptığınızda aday ile daha önce çalışmış ya da adayı tanıyan tanıdıklar bulabilmeniz mümkün. Bu adım için özellikle LinkedIn güzel bir kaynak olabilir. Her zaman adayın size sunduğu referansların dışında başka referanslar da bulmaya çalışın. Ve bu kişilere ulaşarak adayın stres altında nasıl davrandığını, güçlü ve zayıf yanlarını, diğer iş arakadaşları ile iletişiminin nasıl olduğunu ve şirketiniz için önemli olabilecek birkaç ekstra bilgiyi daha sorabilirsiniz.

Pennyslvania Üniversitesi rektörü Amy Gutmann kişinin söylediklerden çok eylemlerinin öneminin olduğunu bu nedenle de yerinde yapılmış işin yerinde söylenmiş sözden daha iyi olduğunu çünkü iyi bir referanstan daha iyi hiçbirşeyin olmadığını söylüyor.

 

ÇEŞİTLİLİĞE ÖNEM VERİN

Yenilikçi ve yaratıcı bir takım kurmak farklı düşünen insanları bir araya getirmek ile mümkündür.

“Çoğunlukla benim düşündüğümden farklı düşünen insanlar ile çalışmayı seviyorum.” –Lisa Borders, WNBA’ın başkanı

Hedef

İş yerinde çeşitlilik birçok açıdan önemlidir. Birbirinden farklı insanların bir arada bulunduğu bir çalışma ortamında çalışmanın en önemli özelliği ise problem çözme, yaratıcılık ve yenilikçilik konusunda avantaj sağlamasıdır.

Bir şirkette çeşitlilik yalnızca şirketin dış görünümü için değil aynı zamanda şirketin ilerlemesine yardım ettiği için de önemli. Batma tehlikesi ile karşı karşıya birçok sektörün bulunduğu günümüz iş dünyasında sorunlara karşı iyi çözümler üretebilmek için şirketinizin bünyesinde olabildiğince farklı düşünce yapısına sahip olmanız gerekiyor. Şirketinizdeki çalışanların çeşitliliği ne kadar çok olursa iş dünyasında kazanma şansınız da o kadar çok oluyor.

Gizli Önyargılarınızdan Kurtulun!

Çok çeşitli bir çalışma ortamı oluşturmak bazı önyargılardan kurtulmayı gerektiriyor. Çünkü çoğu işe alım müdürü işe aldıkları adayların kendilerine benzer kişiler olmasına özen gösteriyor. İşe alma sürecinde işe önyargılarınızı ortadan kaldırmak ile başlayın ve bu açık fikirliliğinizi işe alım sürecinin her adımında gösterin.

Bazı dikkat etmeniz gereken noktalar:

-İş tanımı sizi kısıtlıyor mu? Örneğin yapılan araştırmalara göre iş ilanlarındaki “hırslı”ve “kararlı” gibi sıfatlar kadınlardan çok erkek adaylar tarafından dikkat ediliyormuş.

-Pozisyon için gerekli nitelikler yeterince geniş bir alanı kapsıyor mu? Adayların belli başlı iş deneyimlerinin olması oldukça önemli olsa da farklı arkaplana sahip adaylar da pozisyona farklı bir bakış açısı getirerek sizin için hiç ummadığınızdan daha verimli olabiliyor.

-Adaylar ile yüz yüze görüşmeden önce telefon ile görüşün. Bu şekilde görünüşten ziyade adayın diğer niteliklerini göz önünde bulundurabilirsiniz.

Xactly’nin insan kaynakları müdürü Christopher Cabrera bu konuya dair anısı konuya dair çok güzel bir örnek: Kariyerinin başında Christopher Cabrera’nın sekiz takım çalışanı işe alması gerekiyormuş. Cabrera işe alım sürecinin yarısına geldiğinde Afrika kökenli patronu Cabrera’ya seçtiği adayların hepsinin beyaz ve 23 yaşında olduğunun farkında olup olmadığını sormuş.

Christopher Cabrera başından geçen bu olayı şöyle anlatıyor: “Çok utanmıştım çünkü kesinlikle bilerek adayları aynı niteliklerde kişilerden seçmemiştim. Patronum bana “Oluşturacağın takım 23 yaşında, beyaz, aynı niteliklere sahip 12 erkekten oluştuğu zaman takımın en fazla ne kadar farklı olabileceğini düşünüyorsun? Böyle bir takımın gerçekten de zengin bir çalışma ortamı sunacağına inanıyor musun?” diye sorduğunda “Doğru. Neden böyle sıkıcı bir takım ile çalışmak isteyeyim?” diye düşündüğümü hatırlıyorum.”

 

ADAYLARA UFAK ÖDEVLER VERİN

Adaylara evde tamamlamaları için ufak görevler vererek adayların iş performanslarını görün.

“Genellikle adaylara üzerinde çalıştığım işteki sorunlardan parçalar veriyorum. Çünkü ancak bu şekilde bir insan hakkında daha çok şey öğrenebilirsiniz.” Jane Park, Jukep’in genel müdürü

Hedef

Genellikle bir aday ile iş görüşmesi yaparken “Bu kişi ile birlikte çalışmak nasıl olurdu?” sorusunun cevabını bulmaya çalışırız.

Peki bu sorunun cevabını tahmin etmek yerine neden kendimiz bulmuyoruz?

İdeal bir dünyada adaylar ile freelance olarak çalışarak çalışma disiplinlerini görebilirsiniz fakat gerçek dünyada işler bu şekilde ilerlemiyor. Fakat yine de gerçek dünyada da olsak hala adayların çalışma disiplinini görmek adına bazı ev ödevleri verebilirsiniz. Bunu yapmak yalnızca kişinin iş ahlakı hakkında fikir edinmenize yardımcı olmaz aynı zamanda da kişinin şirketinizde çalışmak için ne kadar uygun olduğunu anlamanıza yardımcı olur.

“Genellikle adaylara üzerinde çalıştığım işteki sorunlardan parçalar veriyorum. Çünkü ancak bu şekilde bir insan hakkında daha çok şey öğrenebilirsiniz.” diyor Jukep’in genel müdürü Jane Park ve ekliyor: “Onlara verdiğim ödevdeki soruna benim gibi mi yaklaşacaklar yoksa farklı bir yaklaşım mı sergileyecekler? Şirketin iş alanı ile ilgililer ya da meraklılar mı?”

Yazıya Dökmelerini İsteyin!

Adaylara kendilerini anlatmalarını istediğiniz bir yazı yazmalarını isteyebilirsiniz. Bu yazı aşağıdaki şu sorulara cevap veriyor olmalıdır:

-İşteki ilk 100 gününüzde başarılı olmayı nasıl planlıyorsunuz?

-Kendinizi 500 kelimede nasıl tanıtırdınız?

-İş pozisyonuna uygun olarak verilen soruna sunacağınız strateji nedir?

BetterWorks’ün genel müdürü Kris Duggan diyor ki: “İşe alım sürecinde “şu kişi şu okulda okumuş”, “şu kişi çok şık giyinimli” gibi kendi içimizde yarattığımız birçok önyargı oluyor. Fakat bu adayların önüne bir kağıt ve kalem koyarsanız ve adayları yazdıkları yazılar ile karşılaştırma yaparsanız işte o zaman adayların hayata bakış açılarının nasıl olduğuna ve nasıl bir çalışma ahlakları olduğuna dair daha açık bir fikir edinebilirsiniz.”

Teslim tarihi belirlemeyin!

Adaylara vermiş olduğunuz ufak ödevler için bir teslim tarihi belirlemeyin. Onun yerine adaylardan bir teslim tarihi belirlemesini isteyin. Bu adayların iş ahlakının ve zaman yönetiminin nasıl olduğu konusunda size fikir sağlar.

Kris Duggan da adaylardan kendilerinin bir teslim tarihi belirlemesini istiyor ve sonra da adayları yakından takip ederek verdikleri teslim tarihine göre ortaya nasıl bir iş koyduklarını yakından takip ediyormuş. Böylece adayların işi söyledikleri zamanda tamamlayıp tamamlamadıklarını kontrol ediyor ve iş tamamlanmadığında ise nasıl bir özür ile geldiklerini değerlendiriyormuş.

 

İÇ GÜDÜLERİNİZE GÜVENİN

Eğer bir aday hakkında aklınızda bazı şüpheler varsa bu şüphelerin neden kaynaklandığını düşünün.

Adayla görüşmeyi tamamladığınızda ve yukarıdaki önerilerimizin çoğunu denedikten sonra sıra karar verme aşamasına geliyor. Birçok yönetici ile konuştuğumda bana işe aldıkları aday ile ilgili akıllarında bulunan şüpheleri dinlemedikleri için bazen hata yaptıklarını söylediler.

BetterWorks çalışan Bay Duggan mülakat sırasında adaya dair aklında bir şüphe oluşuyorsa bu şüphenin adayı işe aldıktan sonra en az 10 kere doğru çıktığını görmüş.

İşe alma sürecinde dengeyi kurmak hiç kolay değil. İşlerin tamamlanması gerektiğinden dolayı ya da bir üst müdürünüzün size baskı yapmasından dolayı boş pozisyon için uygun adayı bulma sürecinde üstünüzde baskı hissedebilirsiniz. Bu yüzden de ilk görüştüğünüz adaylardan birini işe almak isteyebilirsiniz. Çünkü mükemmel adayı bulmak için sonsuza dek sürekli farklı insanlar ile görüşemezsiniz.

Aslında bu iş bir noktada şans işi. Doğru adayı bulma konusunda kimsenin mükemmel işleyen bir stratejisi yok. Fakat yukarıda bahsettiğimiz stratejileri uygulayarak doğru adayı bulma konusunda şansınızı gözle görülür bir oranda arttırabileceğinize emin olabilirsiniz.

 

İlginizi çekebilir

Harika Elemanları İşe Alma ve Elde Tutma Yolları
Harika Bir Ekip Kurmak ve Yönetmek
Tuğçe

Yazar : Tuğçe

Henüz daha lisedeyken Avrupa Birliği Öğrenci Değişim Programı olan AFS'ye kabul edildi ve 1 yıl Hollanda'ya okumaya gitti. Dereceyle girdiği Yeditepe Üniversitesi "Çeviri Bilimi" bölümünden mezun olduktan sonra birçok firmada içerik üreticisi ve yerelleştirme hizmeti verdi. Şu anda ise Sony şirketinin Avrupa pazarına yönelik geliştirdiği projelerde "Proje Müdürü" olarak çalışmakta.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir