Girişimcilik kavramı son derece yanlış anlaşılıyor. “Girişimci” dendiğinde insan üstü bir varlıktan söz edildiği sanılıyor. Ancak böyle bir şey yok. Keza aynı şekilde girişimciliğin iş hayatıyla ve iş kurmakla alakalı bir şey olduğu düşünülüyor. Bu düşünce girişimciliğin sadece küçük bir boyutuna değinir.
Girişimcilik bir yaşam tarzıdır.
Girişimcilik;
- Nasıl düşündüğünüz ile
- Dünyayı nasıl yorumladığınız ile
- Yaratıcılığınızı nasıl gerçeğe dönüştürdüğünüz ile
- Yeni bir şeyler yaratmak ile alakalıdır.
Girişimcilik bir şirket kurmaktan, bir şirketin kurucusu (founder) olmaktan daha çok şeyi kapsar.
Başkasının Şirketinde de Girişimci Olabilirsiniz
Girişimcilerin tek görevinin iş kurmak, şirket kurmak olduğu düşünülür.
Ancak bugün pek çok girişimci kendi şirketine sahip değildir. Yani girişimci olmak için illa kendi şirketine sahip olmak şart değildir.
Girişimcilik bir ruh meselesidir ve bu kişi nerede olursa olsun, girişimcilikten gelen özelliklerini çalıştığı işe yansıtır.
Gerçek bir girişimci;
- Şirket kendisine ait olmasa bile çalıştığı şirketi sahiplenir.
- Geleceğe dair umut doludur.
- Çalışılan süreye değil, ortaya çıkan sonuca odaklanır.
- İnsanlara liderlik eder.
- Problem çözmekten, sorun tespit etmekten keyif alır.
- Fikirlerini nesnel verilerle destekler.
- Başka insanlara davranışlarıyla örnek olur.
Yani girişimcilerin sadece iş kurduğu düşüncesi, girişimciliği tanımlarken son derece zayıf kalır. Şirket kurmak, girişimciliğin onlarca özelliğinden yalnızca bir tanesidir ve diğer özellikler olmadığı zaman “kuruculuk” da pek bir anlam ifade etmez.
Sizde de girişimcilik mayası olabilir. Siz fark etmeseniz bile girişimciliğe yatkın olabilirsiniz fakat girişimcilik dendiğinde illa kendi işini kurmak gibi bir şey aklınıza geldiği için bu özelliğinizi henüz keşfetmemiş olabilirsiniz.
Girişimcilik Sıfırdan Başlamaktır
Girişimcilik bir şeyi sıfırdan alıp yükseklere taşımakla da ilgilidir.
Tüm süreç tek bir fikirle, tek bir vizyonla başlar. Genelde kaşımadan durulamayan bir yaraya benzetebiliriz bu süreci: Bir şeyin değişmesi gerektiğini düşünmek ve bu değişime sadece sizin imza atabileceğinizi bilmek.
İş kurma ve karar verme yorgunluğu girişimcilik ruhunu durduramaz. Bir fikir gerçeğe dönüştürülmeden beklediği sürece daha da büyür.
Girişimciler, iş kurmanın yanı sıra; yeni bir fikir bulan, belli bir düşünce tarzını değiştiren, insanları bir sorunun çözümü etrafında seferber eden kişilerdir.
Girişimcilik Yapılmayanı Yapmaktır
Girişimcilik daha önce kimsenin düşünmediği ve yapmadığı iyi bir şeyler yapmaktır. Yani girişimciliğin özünde belli bir inanç ve inovasyon fikri vardır.
Girişimciler her şeyin mümkün olduğunu, daha doğrusu imkansız diye bir şeyin olmadığını düşünen insanlardır.
Bundan 200 yıl önce uçmanın sadece kuşların işi olduğu düşünülüyordu. Ancak Wright Kardeşler bunun böyle olmadığını ispatladılar.
Koca bir odayı kaplayan bilgisayarlardan, masaüstü bilgisayarlara geçişe imkansız gözüyle bakılıyordu. Ancak Steve Jobs daha da ileri gidip bilgisayarları pantolon cebine sığacak hale getirdi.
Yani özetle daha önce yapılmamış şeyleri yapma isteği, girişimciliğin tam odak noktasında yer alır.
Sürekli keyif ve konfor peşinde koşmak, normal ve kolay bir yaşam seçmek yerine, zorlukları aşmayı deneyen kişidir girişimci. Zira kolay sıkıcıdır. Zor bir problemi çözmek kadar keyifli bir şey yoktur.
Daha önce yapılmamış bir şey üzerinde çalışmak girişimciye heyecan verir.
Girişimcilik İcraatçiliktir
Girişimcinin parlak bir fikri, bir vizyonu ve büyük bir hayali vardır.
Doğru.
Ancak tüm bunlara ek olarak girişimci icraatçidir.
Şahane bir iş fikriniz olmasına rağmen bu fikri eyleme dökemediğiniz sürece bir anlamı yoktur. Hayattaki başarıyı ve başarısızlığı belirleyen tek şey işte bu eylemdir. Eylem olmadığı sürece anlattığınız fikirler, arkadaşlarınızla oturduğunuz masadan kalktıktan sonra buhar olur.
Eğer oturduğunuz yerden kalkıp (Netflix’teki anlamsız dizileri izlemeyi bırakıp) icraate giriştiğiniz zaman başlar girişimcilik maceranız. Yani terlemediğiniz sürece hiçbir şey üretemezsiniz.
Girişimcilik İyimserlik Gerektirir
Bir girişimcinin fark ettiği bir problemi çözmek için ihtiyaç duyduğu en önemli şeylerden biri iyimserlik. Bir sorunun çözülebileceğine dair umut beslenmediğinde o soruna nasıl çözüm bulunabilir ki… Her şey inanmakla, bir olasığın daha mevcut olduğuna inanmakla başlar.
İyimserlik, sadece girişimcilikte değil, hayatın her alanında sahip olunması gereken bir meziyettir. Sağlık sorunlarının, psikolojik sorunların üstesinden gelmek, yeni kariyer kararları almak hep yeni bir şeye inanmakla, başka bir ihtimalin varlığını kabullenmekle gerçekleşir.
İyimser bir zihin yapısına sahip olmadığınız zaman daha önce yapılmamış bir şeyi yapmaya girişmekten korkarsınız. Zira negatif düşünmek, bardağın hep boş kısmına odaklanmak “imkansız” olarak adlandırılan bir şeyin gerçekten de imkansız olduğunu kabullenmenize neden olur.
Negatif düşünce yapısı ise dünyayı olduğu gibi kabullenmeyi beraberinde getirir. Yani “olan oldu, bundan sonra hiçbir şey düzeltilemez” gibi kötümser ve umutsuz bir yaklaşımın girişimcilikte yeri yoktur. Zira girişimci mevcut dünyayı daha iyi hale getirmek için bir fikri olan ve bu fikrini eyleme döken kişidir.
Sanatçılar da Girişimcidir
Sanatçılar da girişimcidir. Neden mi?
Çünkü bir sanatçı kendi işine yönelik bir kitle bulur ve bu kitlenin dikkatini kendi çalışmalarına çeker.
Kitap yazan bir yazar kitabını satmak için pazarlama yapmak durumundadır.
Ressam, resmini yaptıktan sonra işinin sergilenmesi için galerilerle anlaşma yapmak zorundadır.
Yani sanatçılar da kendilerine bir mecra ve kitle bulmak durumunda olduğu için temelde girişimciliğin özü olan icraate önem veren kişilerdir. (Sadece kendi için üretim yapan sanatçıları bu noktada ayırabiliriz tabii ancak bir sanatçının ürettiklerini insanlarla paylaşmasından daha güzel ne olabilir ki…)
Sonuç
Yani özetle, girişimcilik insanları birbirine bağlar ve sorunlara yeni çözümler geliştirir.
Eğer daha çok problem çözmek ve insanları bu problemin çözümü etrafında birleştirmek istiyorsak, girişimciliği sadece patronlukla alakalı bir şey olarak görmekten vazgeçmeliyiz.
Girişimcilik bir yaşam tarzıdır ve bu zorlu süreçte yer almayı dileyen herkes bu yaşam tarzına geçiş yapabilir.