Girişimcilik Hakkında 10 Korkunç Gerçek

Girişimci olma hayali kuranların akıllarına büyük hayaller peşinde koşmak, imparatorluklar kurmanın heyecanı ve kendi alanında daha önce hiç kimsenin yapmadığı kadar iyi şeyler başararak dünya üzerinde bir iz bırakabilmenin verdiği keyif gelir.

Ancak öyle bir dönemdeyiz ki girişimcilik iş bulamayanlar için adete bir sığınak gibi. Bugün girişimciler adeta rock yıldızı gibi görünüyorlar.

Girişimcilik elbette eğlenceli, özgürleştiren ve ödüllendiren bir iş. Fakat aslında, girişimciliğin kimsenin pek fazla sözetmediği bazı karanlık tarafları da var. Girişimci olmak son derece meşakkatli, sabır tüketen ve zorlu bir süreç. Umarım vurdumduymaz bir yapınız vardır. Çünkü gamsız olmaya ihtiyacınız olacak.

Bu makalenin amacı girişimcilikle ilgili popüler medyada anlatılanların haricindeki gerçek resmi paylaşmaktır. Yani çirkin kısımları… Çünkü gerçek şu ki herkes astronot olamaz, herkes doktor olamaz, herkes sandviç yapamaz ve herkes de girişimci olamaz.

İşte girişimcilikle ilgili 6 korkunç gerçek:

 

1. Kendi patronunuz değilsiniz

kendinizi-dusunun

Ben de tıpkı öteki milyonlarca girişimci gibi kendi patronum olmayı istiyordum. Kısa sürede öğrendim ki, büyük girişimcilerin hiçbiri esasında patronluk yapmıyor, yalnızca patron ünvanı taşıyor. Benim şirketimde 300’den fazla satış profesyoneli ve personel var ve esas patron onlar.

Muhteşem şirketler, o oluşumu yürüten insanların söylediklerine kulak vererek kurulmuştur. Ne zaman çalışanlardan biri bana “patron” dese, hemen o kişiye benim de bir çalışan olduğumu hatırlatırım. Ben onların çalışanıyım, gemiyi yürüten 300 patron var ve ben onların tek çalışanıyım.

 

2. En yüksek maaşı alan siz olmayabilirsiniz

az-sermaye-ile is-kurmak

O kadar çok girişimcinin inanılmaz büyük paralar kazanacağına dair öyle muazzam görüşleri var ki… Elbette bazıları kazanabilmektedir. Ancak bunu başarmak uzun yıllar sürer. Muhteşem bir imparatorluk kurmak için en iyi satış ekiplerine ihtiyacınız var ve bunun için çok sağlam finansal yatırım gerekir.

İmparatorluğunuzu bir üst düzeye taşıyabilecek insanı bulduğunuz vakit, onu işe almak için kendi maaşından vazgeçen kişi siz olacaksınız çünkü girişimcilik budur. Şirketiniz tıpkı bir çocuk gibi, artık kontrol edilemez bir düzeye gelecek. Kendi cebinizden karşılamanız gerekse bile şirketinizin başarılı olmasını her şeyden çok istediğiniz için ne gerekiyorsa yapacaksınız.

İşte bu yüzden şirketinizi büyütmek adına kaymak tabakadan çalışanları işe alıp, akşamları evde makarna pilav yiyerek fedakarlık yapacaksınız. Yarınlar için bugünü feda edecekseniz çünkü büyük girişimciler böyle davranır.

 

3. İş ve özel hayat dengesini kurmak imkansızdır

evde-ozel-ders

Bir iş, daha kurulum evresindeyken iş-özel hayat dengesini kurmaya çalışmak beyhude bir çabadır. Bütün hayatınız işten ibaret olur. Evinizde ailenizle yemek yerken, televizyon seyrederken veya yatağa yattığınızda uyumadan önce sürekli olarak işle ilgili düşünürsünüz.

Gecenin bir yarısı aniden uyanıp bir sorunun üstesinden daha farklı ve iyi bir şekilde gelebileceğinize veya kaçırmamanız gereken bir fırsata dair kaygı duyabilirsiniz. Bu iş, sabah 9 akşam 5 arası bir iş değil 7 gün 24 saat süren bir mesaidir. Evet bazen evden çalışacak veya tatile gideceksiniz ama aslında sürekli olarak iş düşüneceksiniz.

Kendi firmamı işletmeyi seviyorum ama itiraf edeyim ki, evim tam bir kaos, bazı geceler işten eve o kadar yorgun dönüyorum ki pijamalarımı bile giyemeden üstümdeki kıyafetlerle uyuyakalıyorum.

 

4. Gizli bir destek ekibi olması çok önemli

satis-performansini-arttirmak

Büyük bir şirketin idari, yönetimsel, üretim, imalat, ve diğer ek bölümlerden oluşan büyük bir destek sistemi olur. Bu resmi şirkettir. Büyük bir girişimcinin bunun haricinde ofis dışında da inanılmaz bir destek ekibi vardır, sözgelimi arkadaşları, çocukları ve belki de hayat arkadaşı… Eğer girişimci olmayı kafaya koyduysanız ailenizin yüzde yüz desteğini alsanız iyi edersiniz, aksi halde işinizde ya da ailenizde ciddi sıkıntılar yaşarsınız.

Benim gayrımenkul imparatorluğum tamamen evde gördüğüm desteğin ve ömür boyunca kazandığım dostlarımın bir eseri. Ailem bazı haftasonları tüm gün telefon görüşmeleri yapmak zorunda olmamı ve çoğu akşam iş etkinliklerine katılmam gerektiğini anlayışla karşılar. Bazen onlara vakit ayıramam ama onlar benim yaptığım her şeyin arkasında durur.

 

5. Sizden hoşlanmayan birileri olacak

zararlı insanlar

Benim için en zoru şuydu: İmparatorluk ne kadar büyürse düşmanların sayısı da o derece artar. Bunu farketmek birçok girişimci için zordur. Elbette bu, destekçileriniz olmayacak anlamına gelmiyor, kesinlikle bir sürü destekçiniz de olacak. Ama mutlaka her zaman sizin tavrınızdan, aldığınız kararlardan veya gittiğiniz yoldan hoşlanmayan birileri olacak. Bazı girişimciler için bu son derece yıpratıcı olabilir.

Hayatınızın büyük bir bölümünü, benliğinizi, her şeyiyle şirketinize vererek geçireceksiniz. Bazı çalışanların menfaatine olan fakat diğerlerinin çıkarlarına uymayan kararlar vereceksiniz. Giderleri düşürmek için bazı hizmetlere son vereceksiniz. Daima yaptığınız işlerden hoşlanmayan birileri olacak ve bu canınızı sıkacak.

 

6. Yoğun bir yalnızlık duygusuna kapılacaksınız

Hepimiz bir referans grubunun üyesiyizdir. Köklü bir firmanın çalışanı olduğunuzda meslektaşlarınız olur. Üniversiteyken sınıf arkadaşlarınız olur. Ve bir topluluğa dahil olduğunuzda yakın arkadaşlarınız olur. Bir girişimci olduğunuzda tamamen kendi kendinize olursunuz. Şanslıysanız bir ortağınız veya kurucu ortağınız olur ancak bu da her zaman mümkün olmaz. Bu tür bir referans grubuna dahil olmazsanız yoğun bir yalnızlık hissedersiniz. İnsanların çoğu bundan bahsetmek istemese de, bu durumdan utansalar da veya bu durum başarılı girişimcilerin kişiliklerine uymasa da yalnızlık duygusu gerçektir.

Mutlaka okuyun: Karmaşık Bir Dünyada Rekabet Avantajı Olarak Yalnızlık

 

7. İşletmelerin çoğu meslek ve yaşam tarzı sunarken zenginlik sağlamaz.

Örneğin restoran sahiplerinin çoğu popüler bir restoran zincirinin müdüründen daha iyi para kazanamaz. Bunu anlamanız oldukça önemli çünkü girişimcilerin zengin olduklarını düşünürüz. Ancak gerçek şu ki durum böyle değildir. Bu durumda sıklıkla konu edilmeyen bir diğer önemli yanlış fikirdir.

 

8. İş kurmak uzun zaman alır.

Hayatım boyunca oldukça basit, kısmen basit ve oldukça karmaşık olmak üzere üç iş yaptım. İlk işimde yani basit olanda kazanç elde etmeye ancak bir sene sonra başladım. Kısmen basit olanda kar etmek için üç sene beklemem gerekti. Üçüncü ve en karmaşık olanda ise altı senede kar elde edebildim. Facebook’un bile kara geçmesi 5 sene sürmüştür. İşletmelerin birdenbire gelir elde etmesi ve karlı olması çok yaygın bir durum değildir. Girişimcilerin çoğu için gerçek bir firma kurmak seneler alır.

 

9. İnsanları yönetmek zorundasınız.

Bir işletme yönetirken sadece çalışanları değil aynı zamanda satıcıları ve müşterileri de idare etmeniz gerekir. Her zaman kötü adam olursunuz, zor kararlar verirsiniz ve birçok hususta kendi kararlarınızla baş başa kalırsınız. İşletmesi olan ve kendisini ölüm meleği olarak gören bir arkadaşım vardı. Her zaman kötü haberler verirdi, her zaman üzerine gidilmesi gereken problemler bulurdu. İnsanları yönetmek kolay değildir ve birçok insan da bunu yapamaz. Bununla birlikte başarılı bir lider ve girişimci olmanın en kritik noktası budur.

Mutlaka okuyun: İyi Bir Lider Nasıl Olunur?

 

10. Algı önemlidir

çalışanları mutlu etme yolları

İşler harika gitmiyor olsa bile, öyleymiş gibi davranın. Gülümseyin. Algı önemlidir. Aslında algı, gerçeklikten daha önemli. Altı ay önce markamı değiştirme süreci yaşadım. Tüm iş hayatım boyunca yaşadığım en zor dönemdi. Çalışanlarımın %25’ini kaybettim, çünkü bu çalışanlar yeni markaya ve bana inanmadılar.

Bazı geceler işten eve dönüp uyuyana dek ağladım. Ama yine de her sabah ofise yüzümde bir gülümseme ile girdim ve buna devam ettim. Altı ay içinde, en az kaybettiğim kadar insanı işe aldım. Ve şu an rahatlıkla söyleyebilirim ki, yeniden markalaşma kararı kariyerim boyunca verdiğim en iyi karar.

Acı gerçek şu ki, dünyaya herşey yolunda gittiğini ifade eden o gülümsemeyi takınabilmek için kendinizi zorladığınız günler hep olacak. Ama garanti ediyorum ki bunu başarabilirseniz, bir sabah uyandığınızda her şey yeniden yoluna girmiş olacak.

 

 

İlginizi çekebilir

Girişimcilikle İlgili Kimsenin Söylemediği 4 Gerçek
Her Girişimcinin Alması Gereken Riskler
Irmak Sueri CORA

Yazar : Irmak Sueri CORA

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema&TV bölümünden mezun olduktan sonra yönetmenlik koltuğunu oturdu ve birçok kısa metrajlı fime imza attı. Katıldığı festivallerden sayısız ödül topladı ve toplamaya devam ediyor. Başarı ve girimcilk konularında kendi hayatında edindiği tecrübeleri sizler için paylaşıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir