İçe Dönük Birisinden Girişimci Yaratmak

İş dünyası dışa dönük insanlara yönelik bir alan gibi gözüküyor olabilir, eminiz ki içine kapanık olan herkes bir noktada bu haksız rekabetten rahatsız olmuştur. Üstelik neden böyle hissettiğinizi anlayabiliyorum da: bir iş sahibi olarak takımınıza liderlik yapabilmek için doğuştan gelen bir karizmaya, partnerlerinizle anlaşabilmek için güçlü bir sabra ve zamana ihtiyacınız var. bunlara ek olarak sürekli yeni bir insan grubuyla çalışmaya uyum sağlamalı, sosyal ağınızı genişletmeli ve müşteri ilişkilerinizde de özenli davranmalısınız.

Tam olarak da bu sebepler yüzünden içe dönük insanlar için tüm bu sorumluluklar korkutucu olabilir, başa çıkması çok ağır bile gelebilir. Kendi dünyalarında yaşayan insanlar daha sessiz ortamlarda, yalnız kaldıkları yerlerde çalışmayı tercih ederler, peki bu illa da onların asla başarılı bir girişimci olamayacağı anlamına gelmek zorunda mı?

Tabii ki de hayır. Eğer içine kapanık bir insansanız bu sadece başka güçlü yanlarınız ve zayıflıklarınız olduğu anlamına gelir. Evet, kendi işinizin sahibi olabilmek için biraz daha çok çabalamalısınız, ama bunun size kazandıracağı kimi avantajlar da olacak elbette. Bu noktadan sonra size kalan tek şey onları değerlendirmeyi bilmek.

 

1) İşinizi yapacağınız sektörü doğru seçin

Atacağınız ilk adım işinizi seçerken dikkatli olmak olmalı. Bir iş planı oluşturup işe koyulmadan önce fikriniz hakkında dikkatlice düşünmeli, sizin kişiliğinize uyum sağlayıp sağlamayacağını görebilmeli ve hem zihinsel hem de duygusal ihtiyaçlarınızı karşılayacağından emin olmalısınız.

  • Güçlü yönlerinizi öne çıkartın  Her zaman olmasa da çoğunlukla içine kapanık insanlar bireysel projelere gömülmek ve tek başlarına çalışmaktan zevk alırlar. Örneğin kod yazmayı seviyor olabilirsiniz, belki de hobileriniz üzerine çalışmaktan hoşlanıyorsunuz ve bir tasarım mobilya dükkanı açmayı düşünüyorsunuz… Her ne koşulda olursa olsun, yaptığınız iş sizin güçlü yanlarınızı ortaya çıkarmalı. Sizi dışa dönük insanlardan ayıran tek şey bir sosyal kelebek olmamanız değil, diğerlerinden bir adım öne çıkmanızı sağlayan nitelikleriniz, onlara odaklanmalısınız. Emin olun size çocuk oyuncağı gibi gelen ama dışa dönük insanlara ecel terleri döktürecek bir şeyler bulabilirsiniz. Sadece ne olduğunu bulun ve onu pazarlayın.
  • Yüz yüze görüşmeleri minimuma indirin.  İşinizi planlamaya başladığınızda birebir iletişimi mümkün olduğunca azaltan bir model tercih etmeye çalışın. Örneğin yüz yüze danışmadan veya eğitimden hoşlanmıyorsanız bunlardan kaçınmalısınız. Bu öneriyi uyarlayabileceğiniz bir diğer şey de nasıl yardım alacağınız. Belki de bir takım oluşturmak yerine size yardımcı olacak yazılımlar kullanabilirsiniz.
  • Küçük adımlarla başlayın. İşiniz her ne olursa olsun, küçük adımlarla başlayın. Sadece işinize gerçekten yarayacak insanları işe alın, bu sayede duruma alışmanız kolaylaşacak ve bir anda kendinizi sizinle konuşmaya, size bir şey danışmaya çalışan insanlarla çevrili bulmayacaksınız.

 

2) Sizi tamamlayan partnerler bulun

Eğer gerçekten çok içinize kapanıksanız ve birisiyle birebir iletişime geçmek bile sizi germeye yetiyorsa o zaman belki de sizin kişiliğiniz ve yeteneklerinizdeki eksikleri tamamlayabilecek iş partnerleri bulmalısınız. Örneğin eğer pazarlama yapmak için bir bir müşterilerinizi ziyaret etme fikri hoşunuza gitmiyorsa, birileriyle konuşmak bile istemiyorsanız o zaman belki de gerçekten çok dışa dönük ve iletişime açık birisiyle takım olmalısınız. Bu sayede iki partner olarak birbirinize destek olabilir, takım işiyle süreçleri daha başarılı yönetebilirsiniz. Steve Wozniak ile Steve Jobs ikilisi, bu konuda çok iyi bir örnek teşkil eder. Steve Wozniak o kadar içe dönük biriydi ki başka biriyle anlaşamayacağını düşünerek hep ailesinin yanında yaşamamıştır. Ve ilk bilgisayarı kendi başına çalışarak üretmiştir. Wozniak’ın içe dönüklüğü ile Steve Jobs’ın dışa dönüklüğü ve atılganlığı birleşince bugünkü Apple şirketi doğmuştur.

İçe dönük olmak kötü bir anlama gelmek zorunda değil. Herkes gibi sizin de güçlü ve zayıf yanlarınız var. Sadece onları daha iyi yönetebilmelisiniz ki işinizden tam verim alabilin.

 

3) İstediğiniz ortamı yaratın.

Bu marka sizin. Şirketi de siz kurdunuz. Ne olacağını, nasıl olacağını belirleyebilir, onu istediğiniz gibi inşa edebilirsiniz. Tabii bunu yaparken pratik olmaya önem vermeli ve hem sizin için hem de işiniz için en faydalı olacak opsiyonları dikkate almak zorundasınız ama şirket politikasını ve değerlerini beklerken sizi zora sokmayacak, tam tersine sizin için süreci kolaylaştıracak adımlar atabilirsiniz. Örneğin eğer yazılı iletişim sizin için yüz yüze konuşmaktan daha kolaysa o zaman işlerinizi bir ofiste yürütmek yerine herkesin evinden çalıştığı bir şirket kültürü inşa edebilirsiniz.

Eğer bire bir satış toplantılarından hoşlanmıyorsanız hatırlayın: Onları yapmak zorunda değilsiniz. Sizin için daha uygun pazarlama stratejileri araştırabilir, gelir hedeflerinize böyle ulaşabilirsiniz.

 

4) Online ağları ve iletişimi deneyin

Eğer insanlarla yüz yüze iletişime geçmekten hoşlanmıyorsanız belki de online çözümler denemelisiniz. Dışarı çıkıp yeni insanlarla tanışmak yerine bunu sosyal medya üzerinden yapabilir, mailer ve mesajlar sayesinde bağlar kurup iletişimi güçlendirebilirsiniz. Böylece yüz yüze görüşmelere sadece elzem olduklarında gitmeniz gerekir.

Ama unutmayın ki insanlarla yüz yüze görüşmenin de kendi avantajları var. bu yüzden online iletişimlerinizde sınırları korumaya özen gösterin.

 

5) Sosyalleşmek için Pratik yapın

Her ne kadar tek başına bir girişimci olmak mümkün olsa da pek de önerilen bir durum değildir. Eninde sonunda başkalarıyla konuşup sosyalleşmeniz gerekecek: Partnerleriniz, müşterileriniz ya da akıl hocanız bir şekilde karşınıza geçecek. Eğer sosyalleşmek konusunda çok iyi olmadığınızı düşünüyorsanız ya da elinizden geldiğince kaçınıyorsanız fark etmeniz gereken bir şey var: Öyle ya da böyle bir şekilde sosyalleşmeyi öğrenmek zorundasınız. İletişim kurma ve konuşma yetenekleri tıpkı diğer yetenekler gibi geliştirilebilir şeyler.

Daha fazla etkinliğe katılarak ve diğer katılımcılarla konuşarak ilk adımı atabilirsiniz. Bir diğer öneri de yeni taktikler geliştirerek iletişimi yönlendirmeyi öğrenmek: bu sayede sadece konuşmak istediğiniz şeyleri konuşarak süreyi minimuma indirebilirsiniz. Bunlar size şu an çok korkutucu gelebilir ama emin olun ki, ilk adımı attığınızda gerisi çorap söküğü gibi gelecektir.

Mutlaka okuyun: Her Liderde Bulunması Gereken 19 Sosyal Beceri

 

6) Rahatsız olmayı öğrenin

Bu noktada hatırlamanız gereken birkaç önemli şey var: İlki, içine kapanık olmanın bir zayıflık değil sadece bir kişilik özelliği olduğu. Onunla nasıl yaşayacağınızı öğrendiğiniz takdirde bu durum sizin avantajınıza bile olabilir. İkincisi de her ne olursa olsun sizi rahatsız edecek durumlarla başa çıkmanız gerekeceğini kabullenmek, bundan kaçamazsınız. Eğer başarılı bir girişimci olmak istemiyorsanız rahatsız olma fikriyle daha sıkı fıkı olmalısınız.

Kendimizi ancak içinde rahat olmadığımız durumlara sokup zorlayarak geliştirebiliriz. Yeni bir şeyler öğrenmenin yolu da budur.

Mutlaka okuyun: Rahatınızı Kaçırmasına Rağmen Sizi Daha Başarılı Yapacak 10 Şey

 

Bonus: İçe Dönük İnsanların Eşsiz Özellikleri

Sevin KAYTAN

Yazar : Sevin KAYTAN

Londra Üniversitesi Ekonomi ve Finans bölümünden Üstün Başarı Programı kapsamında mezun oldu. Tüm dünyada girişimcilikle ilgili birçok araştırmada yer aldı. Şu anda ise kariyer yolculuğuna Paris'te bulunan "OECD Girişimcilik Merkezi" nde devam etmekte.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir