Beklenmedik durumlar ya da şok edici olaylar alışkanlıklarımızı yerle bir edebilir. Konfor alanımızdan çıkar ve kendimizi hayatta neyin önemli olduğuna ya da nelerin uğraşmaya gerçekten değer olduğuna ilişkin bir iç hesaplaşmanın ortasında buluveririz. Tam da bu yüzden, küresel bir salgınla mücadele ettiğimiz bugünlerde çoğu insanın kariyerini etraflıca bir düşünmeye başlaması hatta değiştirmeye niyetlenmesi hiç de şaşırtıcı değildir.
Peki, sizce kariyer hayatımızda köklü bir değişikliğe gitmek için doğru bir zamanda mıyız? Öyle günlerden geçiyoruz ki hastalığa yakalanmamış şanslı azınlıktan olsak bile buna sevinemeyip hasta olanlarımız için endişe duyuyor, bir taraftan da işimize dahi gidemediğimizden ay sonuna kadar iki yakamızı nasıl bir araya getireceğimizi düşünüyoruz. Pandemi süreci hayatımıza ilişkin belirsizlikleri iyiden iyiye arttırdı. Daha da kötüsü bu sürece hazırlıksız yakalandık; ne psikolojimiz, ne finansal koşullarımız ne de altyapımız küresel çaplı bir salgına hazır değildi. Anlayacağınız, bugün büyük bir tehditle karşı karşıyayız. Ve psikologların defalarca belirttiği üzere tehdit unsurları bizleri kariyer değişimi konusunda geride durmaya zorluyor. Ancak, risk almaktan kaçınmak veya beklentileri askıya almak vb. davranışlar, kariyer hayatımızı yeniden değerlendirme sürecine engel olmaktan öteye gidemiyor.
Şartlar böyleyken ailemizin/işletmemizin hayatta kalmasına yetecek temel ihtiyaçları temin etme arzumuz ile kriz dönemini atlattıktan sonra yeni bir şeyler yapmaya yönelik dizginleyemediğimiz bu dürtüyü nasıl dengeleyeceğiz?
Son yirmi yıldır kariyer değişimi üzerine çalışmaktayım, mesleğimi icra ettiğim bu uzun yıllar bana internet dünyasına ilişkin kariyer fırsatlarının nasıl yoktan var olduğunu görme imkanı sundu. Mali krizler de gördüm, borsanın zirveye çıktığı zamanlara da şahit oldum. Göreceklerim bitmemiş olacak ki şimdi de küresel bir salgın sürecini deneyimlemekteyim. Tüm bu deneyimlerden ne mi öğrendim? Artık böylesi zor zamanlardan kariyer değişimi lehine nasıl faydalanabileceğinizi biliyorum.
Bu yazıda sizlerle de paylaşacağım beş basit ilke sayesinde hemen herkesin kariyerini yeniden keşfetmeye odaklanmasına yardımcı olacağımdan şüphem yok. O halde gelin içinde bulunduğumuz bu kriz anını kariyeriniz açısından bir avantaja dönüştürelim.
Kariyer Değişikliği Nasıl Yapılır?
1)Farklı “benlik” senaryoları geliştirin.
Gelecek günlerin nelere gebe olduğunu kestiremediğiniz veya mevcut durumun beklenmedik bir değişime uğradığı zamanlarda tek bir fikre takılıp kalmaktansa farklı seçenekleri kovalamanız gerekir. Her şeyin yolunda gittiği çok daha mutlu zamanları düşünün. Kariyer değişimleri böylesi zamanlarda dahi doğrusal bir seyir izlemez, öyle değil mi? Nihayetinde kariyer değişimi dediğimiz şey daldan dala atlayabileceğiniz farklı opsiyonları olan, bir hayli de dolambaçlı bir keşif yolculuğudur- ve bu karmaşa içinde doğru istikamete yönelebilmek adına farklı benlik senaryoları geliştirmeniz,her bir benliği ayrı ayrı denemeniz, test etmeniz ve öğrenmeniz gerekir.
Farklı benlik senaryoları, gelecekte olmak isteyebileceğiniz kişilere ilişkin fikirlerinizin tamamını ifade eder. Bu fikirlerin bazıları somuttur ve deneyimlerinizden beslenir; diğerleri ise çok daha belirsiz hatta bulanıktır; henüz yeni filizlenmiş, bunun sonucu olarak da test edilmemiş fikirlerden oluşurlar. Bazı fikirler gerçekçi iken, bazıları ise saf bir fantezinin ürünüdür. Ve bazıları bizi diğerlerinden çok daha fazla etkiler.
İçinde bulunduğumuz mevcut şartlar düşünüldüğünde kariyer yolculuğunuzun her zamankinden daha dolambaçlı olacağı kesindir. Bu nedenle, tam da şimdi, düşünmeniz gereken her ayrıntıyı etraflıca değerlendirebilmek adına farklı benlik senaryoları geliştirmeli, gelecek günlerinizi yarattığınız bu farklı kimlikler eşliğinde hayal edebilmelisiniz. Hayal dünyanıza sarılın ve bu süreçte olabildiğince fazla “benlik” keşfetmeye odaklanın. Bu sayede sizin için en doğru olanı bulacaksınız.
Mutlaka okuyun: Hayatta Kendi “Neden”inizi Nasıl Bulursunuz?
2) Liminal Döneme (Belirsizliğe) kucak açın.
“Liminal” kelimesi “eşikte olmak, arada kalmak” anlamına gelir. Kariyer değişim sürecinin en ayırt edici özelliği, deneyimlenen bu “arada kalmışlık” duygusudur – yani çoktan ellerinizden kayıp gitmiş bir geçmiş ile ne olacağı belirsiz bir gelecek arasında sıkışıp kalırsınız. Bu, insanlar için hoş bir deneyim olmayabilir. Çoğu insan böylesi bir tecrübenin ardından vücutlarındaki tüm kanın çekildiğini hisseder, kendilerini kaybeder ve şu iki mücadele alanı arasında savrulur dururlar: Ayakta kalmak mı yoksa hepten salıvermek mi? Hangi mücadele baskın çıkacaktır? Endişe verici görünen bu aşama, kariyer yolculuğunun olmazsa olmazıdır. Böylece, karmaşık duygularınız ile çelişkili arzularınızı bir arada işleyebilir, kendinizi zamanından önce kapatmamış olursunuz. Böylece önünüzdeki çok daha iyi seçenekleri kaçırmamış olursunuz.
Covid-19 nedeniyle yaşanan mevcut kriz çoğumuzun deneyimlediği bu arada kalmışlık hissini-tabi belirsizliği de- misliyle arttıracak niteliktedir. Ancak bu, sinir bozucu olduğu kadar avantajlı da bir durumdur. Bu nedenle, hayatımızın dönüm noktalarını oluşturan ve görünüşte verimsiz molalardan ibaretmiş gibi duran bu dönemlere temkinli yaklaşmamıza gerek yoktur. Zira amaçsızca oradan oraya savrulduğumuzu düşündüğümüz bu süreçte iç dünyamız, çığır açacak nitelikteki pek çok işe imza atmaktadır.
Nörolojik çalışmalar da bu görüşü kanıtlar niteliktedir. Araştırmalar, liminal döneme özgü bu “içsel çalışmanın” bizler için kendimizi meşgul etmek uğruna giriştiğimiz onca kişisel gelişim çabasından çok daha faydalı olabileceğini göstermektedir. Bu türden molalar, beynimizin dikkat ve motivasyon kabiliyetini tazeleyeceği gibi kişisel düzeydeki gelişimimizi sağlayan bilişsel süreçleri devam ettirebilmemiz için de önemlidir. Bu sayede anılarımızı sağlamlaştırır, öğrendiklerimizi içselleştirir, gelecek için planlar yapar, ahlaki pusulamızın yönünü “doğru”ya ayarlar ve kişiliğimizi bu şekilde oluştururuz.
3) Yeni şeyler denemekten asla vazgeçmeyin.
Rutinler mi yoksa yeni deneyimler mi? Hangi döngü daha cazip geliyor?
Cevabınız nedir bilemiyorum ama kariyerinizi yeniden oluşturmanın bir diğer yolu da mevcut çalışmalarınızın yanı sıra kendinizi geliştirecek yeni şeyleri denemenizdir- yeni bir kariyer yolunda emin adımlarla yürümenize yetecek sağlamlıkta bacaklar için bilgi, beceri, kaynak ve ilişkilerinizi geliştirmeye odaklanmalısınız. İnsanlar sırf bunun için geceleri veya hafta sonları yarı zamanlı kurslara katılır, hayır işleri veya danışmanlık çalışmaları yapar veya yeni bir girişim fikri geliştirmeye odaklanırlar. Araştırmalar, çoğu insanın aynı anda birçok olasılık üzerinde çalıştığını ve her bir olasılığı tüm artıları ve eksileri ile ölçüp tartarak bir karara varmaya çalıştıklarını ortaya koymuştur. Bu, son derece önemli bir iştir. Bu sayede, hem kariyer değişim sürecinizi yönlendirecek pratiğe ilişkin konuları hem de varoluşsal soruları ele alabilirsiniz: Ben kimim? Kim olmak istiyorum? En faydalı olduğum alan/konu hangisidir? Bu soruların cevabına ancak hayalleri ve gerçekliği test ederek ya da süreci doğrudan deneyimleyerek yani yaparak-yaşayarak öğrenebilirsiniz.
Yeni şeyler deneyin diyoruz, ama karantina koşulları her şey kadar bu olasılıkları da sınırlandırıyor. Her şeye rağmen, azımsanmayacak sayıda insan bu dönemde bugüne kadar erteledikleri pek çok şeyi yapma fırsatı elde ettiklerini söylüyor. Yani çoğumuz bu anı olabildiğince verimli kullanmak için elimizden geleni yapıyoruz. Daha şimdiden krizi fırsata çevirebilenler var. Nereden mi biliyorum? Kariyer yapılandırma konusunda verdiğim web seminerlerinden birinde katılımcılarıma koronavirüs krizine ilişkin bakış açılarını ifade edecekleri bir anket uyguladım ve ankete yanıt veren 2000 kişinin % 50’si karantina döneminin kendilerine “yeni şeyleri ve yeni becerileri deneme fırsatı verdiğini” belirtti. Örneklerin çoğunda edinilen bu yeni beceriler doğrudan uzaktan çalışmayla alakalıydı. Hatta aynı şey benim için de geçerli, pek çok meslektaşım gibi ben de bu dönemde çevrim içi ders anlatımına ilişkin yeni beceriler edindim.
Projelerinizi yalnızca kariyer değişimi için belirlediğiniz alanla sınırlandırmayın. Günümüzde pek çok insan kurum içi faaliyetlere veya toplumsal gönüllük çabalarına ilişkin kriz girişimlerine katılarak takdire şayan işlere imza atıyor. Üstelik bu sayede şaşırtıcı keşiflerde de bulunuyorlar. Anlayacağınız, işin sırrı yeni ve farklı insanlarla yeni ve farklı işlere imza atabilmektedir. Çünkü kriz anları kendinizi, tercihlerinizi ve kendinize ilişkin beğenmediğiniz noktaları törpüleyip en iyi versiyonunuzu açığa çıkaracağınız durumlar/insanlarla bir arada olabileceğiniz en elverişli anları, dolayısıyla da en verimli öğrenme fırsatlarını ifade eder.
Mutlaka okuyun: Konfor Alanınızdan Çıkmanın Yolları
4) Pasif bağlantılarınızı harekete geçirin.
Networking, temas gerektiren doğası gereği karantina süreci için zorlayıcı olabilir. Bugün çoğu insan kara kara mevcut şartlar altında kendilerini ve kariyerlerini yeniden şekillendirmek konusunda ihtiyaç duyacakları ilişkileri nasıl başlatabileceklerini ya da nasıl geliştirebileceklerini düşünüyor – bu, özellikle de zor koşullara uyum sağlamakta çok daha fazla problem yaşayan bir kitle ile birlikte olanlar için geçerli bir durum.
Kariyer değişimine yönelik bir bağlantı ağı oluşturmanın altın kuralı ise pasif bağlantıları devreye sokmaktır. Yani, yeni şeyler öğrenme şansınızı en üst seviyeye çıkarmak istiyorsanız, çok iyi tanımadığınız veya sık görüşmediğiniz insanlarla olan ilişkilerinizi geliştirmeye odaklanmalısınız. Güçlü bir bağ kurmayı başardığınız tüm insanlar- arkadaşlarınız, aileniz ve yakın çalışma arkadaşlarınız –sizinle aynı şeylere hakim olurlar. Onlara ilişkin temel problem de budur. Elbette ki size yardım etmeyi her şeyden çok arzu ederler, ancak geleceğinize ilişkin yaratıcı fikir önerilerinde bulunma olasılıkları bir hayli düşüktür. Aksine pek çok şeyi hasıraltı edip yeni fırsatları tümden kaçırmanıza sebep olabilirler.
Pasif bağlantılar da tamamıyla masum değildir. Onların sorunu da şudur: Bu kişilerin sizin için yararlı yeni bilgi ve kaynaklara hakim olma olasılıkları yüksek olsa dahi size yardımcı olacak yeterli motivasyona sahip olmayabilirler. Hele de zor bir dönemden geçiyorlarsa bu iş tümden imkansızlaşır. Bundan olacak ki insanlar belirsizlik dönemlerinde bağlılık, güven ve karşılıklı sorumluluk duygusuna dayalı güçlü bağlarına yönelmeyi tercih ederler.
Yani bir çeşit “güçlü halka zayıf halka” muamması söz konusudur. Bu muammayı açıklığa kavuşturmanın yolu ise “zayıf bağları” kullanmaktır: Bir zamanlar yakın olduğunuz, ancak şu anda -üç ya da daha fazla yıldır- temasta bulunmadığınız kişilerle olan ilişkilerinizden yararlanmalısınız. Bir araştırma esnasında 200’den fazla yöneticiden pasif bağ içinde oldukları kişilerle yeniden bağlantı kurmaları ve bu yeni etkileşimi önemli bir proje konusunda kendilerine yardımcı olabilecek bilgi ve tavsiyeleri almak için kullanmaları istenmiştir. Yöneticiler, bu kaynaklardan aldıkları tavsiyelerin aktif bir ilişki içinde oldukları kişilere kıyasla çok daha değerli ve benzersiz olduğunu ifade etmiştir. O halde siz de geç kalmadan yıllardır konuşmadığınız iş arkadaşlarınıza odaklanmalısınız.
5) Kariyer planlarınızı yüksek sesle dile getirin.
Kariyer değişim sürecinin yaratacağı bu kaos ortamında bizi düze çıkaracak yegane şeyin “içe bakış” olacağını umar, bu sayede daha önce fark edemediğimiz karanlıkta kalmış pek çok noktayı az da olsa aydınlatacağımızı düşünürüz. Ancak, araştırmalar tek başına yapılacak bir içe bakıç sürecinin aktif olarak denenmediği durumlarda tehlikeli dahi olabileceğini iddia ediyor. İçe bakış süreci bizleri sonu gelmez hayaller kurmaya teşvik edeceğinden, sonucunda ne iş ne de kariyer deneyimi açısından kazançlı çıkamayacağımız bir kısır döngünün içine hapsoluyoruz.
Kendinizi dışa vurmak, size yanıt verebilen, kendini sizin yerine koyabilen, derdini paylaşabilen, sorgulayan, beden dilinizi okuyan, kendi deneyimlerini paylaşan akrabalar ile paylaşılınca pekişen bir uygulamadır. Potansiyel bir kariyer değişikliği planlayan kişilerin kurslara katılmaktan bu derece faydalanmasının nedeni, arkadaş çevresini rahatça konuşabilecekleri bir topluluk olarak görmeleridir. Ne yapmak istediğinizi veya hayatınızı değiştirmeye neden ihtiyaç duyduğunuzu anlatan basit bir hikaye oluşturmanız dahi sizi bir adım ileri götürmeye yetecektir. Çünkü bu sayede değişiklik yapma arzunuzu alenen beyan etmiş olur, anlattıklarınız sayesinde düşüncelerinizi netleştirme şansı da bulursunuz. Hikaye anlatıcılarına sorun, hepsi de size “hiçbir şeyin kanlı canlı bir kitlenin önünde pratik yapmanın yerini tutamayacağını” söyleyecektir.
Fakat içinde bulunduğumuz bu karantina ve sosyal mesafe döneminde bunu gerçekleştirmeniz de güçtür. Yine de, az biraz inisiyatif ve bir miktar da yaratıcılıkla gelecek planlarınızı başkalarıyla paylaşabileceğiniz yeni yollar bulmanız mümkündür- düzenli aralıklarla toplanan bir Zoom grubu oluşturabilir, çevrim içi ortamlar üzerinden bir kariyer koçuyla çalışabilir veya sosyal mesafeyi gözettiğiniz yürüyüşler planlayarak kendinizi yüksek sesle anlatmanın farklı bir yolunu bulabilirsiniz.
Özetle, kriz zamanlarını kariyerinizi yeniden keşfetmek için kullanacağınız bir avantaja çevirmeli ve şu gerçeği hiçbir zaman unutmamalısınız: Başlamak için en doğru an şuandır- ancak bu yolda asla yalnız yürümeyin.
Mutlaka okuyun: Motivasyon Nedir? Nasıl Motive Olunur?