Kuşkonmaz Yetiştiriciliği Kazandırıyor!

“Kralların yiyeceği” olarak bilinen kuşkonmazı bahçenize ve ailenizin mutfağına dahil etmeye ne dersiniz?”

Kuşkonmazı, hassas bir damak tadına sahip olan tüketiciler oldukça severler. ”Kralların yiyeceği” olarak bilinen kuşkonmaz Romalılar tarafından yetiştirilip uzak diyarların soylularına gemilerle sevk edilirdi. XIV. Louis’nin de seralarda kuşkonmaz yetiştirdiği biliniyor.  Kuşkonmaz bize tabiat ananın müthiş bir hediyesidir ve geniş yelpazeli çiftlikler için harika bir kazanç seçeneğidir.

Kuşkonmaz yatağı doğru şekilde yapıldığında çok uzun yıllar dayanır. Kuşkonmaz; enginar ve kapari haricinde sürekli kullanılan tek uzun ömürlü bitkidir – eğer yerini severse cılız sapları zamanla güçlenerek on yıllar boyunca her bahar yükselir.

Fakat hazırlıklı olun bu sıradan bir mahsul değil. Kuşkonmazın renkli bir geçmişi ve kışkırtıcı özellikleri var. Ve muhtemelen başlangıçta en çok ilgi gerektiren bitkilerin başında gelir.

 

Kuşkonmaz yetiştiriciliği karlı mı?

Daha çok restoranlara ve lüks otellere satışı yapılan kuşkonmazın kilosu 10-20 TL arasında değişen fiyatlarda alıcı bulmaktadır. Son yıllarda büyük market zincirlerindeki raflarda da sıkça görmeye başladığımız bu bitkiyi yetiştirmek çiftlik sahipler için oldukça karlı bir seçenek olabilir. Ancak şu da unutulmamalıdır ki; kuşkonmaz bitkisinin 3 yıl gibi bir gelişme evresi vardır ve asıl hasat 3 yıl sonra yapılmaya başlanır. Bu 3 yılın ardından 15-20 yıl boyunca her sene hasat yapabilirsiniz. 3 yıl boyunca yapılan masrafları da düşündüğümüzde dönüm başına ilk yetiştirme maliyeti ortalama 4 bin TL olmakta ve dönüm başına yılda ortalama 2 bin TL kar elde edilmektedir.

 

Kuşkonmaz Nasıl Yetiştirilir?

Kuşkonmaz taçlarından edinin. Taç, uykudaki kökler için kullanılan teknik bir terimdir. Yeni başlayan yetiştiriciler tarlalarına genellikle 1-2 yaşına gelmiş taçları ekerler. Tohum ekerek yeni bitki yetiştirmek de başka bir yöntemdir ama kuşkonmaz genellikle doğrudan tohum ekerek yetiştirilmez. Tohumu çimlendirmek çok zahmetli bir iş olduğu için çiftçilerin çoğu bu işi profesyonel fidanlıklara bırakır ve fidanlıklarda yetiştirilen taçlar satın alınarak ekim işlemi yapılır.

Taçlar; kökleri, ortadan çıkan başı ve kollarıyla garip bir deniz yaratığına benzer. Uykudaki taçlar yerel pazarlarda bahar ayının başlarında çok kısa bir süreliğine bulunur. Eğer bu kısacık süreyi kaçırırsanız daha sonra fidanlıkların internet sitelerinden online olarak sipariş verebilirsiniz. Bazı yetiştiriciler taçları kendi soğutucularında saklarlar ki sezona geç kalan üreticilerin de ekecek ürünü olsun.

Her bitkide olduğu gibi kuşkonmazın da dişisi ve erkeği vardır. ‘Martha Washington’ gibi aile yadigarı türler hala oldukça popülerdir, bunlar hem dişi hem de erkek bitki verir. Tohumu ekilen kuşkonmaz bitkilerinin yarısı dişi yarısı erkek bitki olur. Erkek ve dişi bitkilerin dış görünümü biraz farklıdır. Dişi kuşkonmaz bitkileri enerjisinin büyük bölümünü tohum vermek için sarf eder. Kırmızı bir yemiş üretir, bu da bitknin büyümesinden enerji çalarak metrekare başına verimliliğini azaltır. Bu yüzden ticari olarak üretilen kuşkonmaz türlerinin çoğu erkek klonlarıdır. Daha fazla hasat alabilmek için üreticilerin çoğu ‘Jersey Giant’ veya ‘UC 157’ gibi tümü erkek olan melez türleri tercih eder. Bu türler daha verimli olmalarının yanısıra hastalıklara karşı da daha dayanıklıdırlar.

Kuşkonmazlar taçlarını satın alacağınız zamanı iyi belirleyin ki gecikmeden toprağa ekilebilsin. Eğer taçları bir iki günden daha fazla süreyle depoda tutacaksanız onları dibine nemli kum serdiğiniz bir kovaya koyup bodrumda bekletin ya da ekim zamanına kadar serin bir yerde tutun.

Kuşkonmaz filizleri baharda toprağın yüzeyine ilk çıkan sebzedir ve yeni büyüyen filizleri hemen toplamak adına sık sık biçilmelidir. Yıllık yetiştirme döngüsünde yoğun bir bahar hasadı, sonra yaz ve sonbahar döneminde bitkilerin büyüdüğü ve gürleştiği toprağa gömülü kısımlarında enerji depoladığı süs bitkisi periyodu yer alır. Kışın bazı çiftiçiler artıkları temizlemeyi tercih ederken, bazı çiftçiler bu örtünün toprağı soğuktan koruması amacıyla olduğu gibi bırakır.

Kuşkonmaz yetiştirmek için geniş çaplı hasat almaya başlamadan önce, yetiştiriciler ürünün olgunlaşmasını 2-3 yıl kadar beklemeliler. Kuşkonmaz tarlası bir kez oturduktan sonra artık ”ömür boyu” diye adlandırılan, 12 ila 20 yıl süreyle hasat imkanı sunar.

Kuşkonmaz daha çok Ege ve Akdeniz bölgesinde bulunan çiftçiler tarafından yetiştirilse de son zamanlarda yeni sulama teknikleri ve yeni türler sayesinde coğrafi sınırlar genişlemektedir.

 

Kuşkonmaz Ekimi

Kuşkonmazın kökleri derine iner bu yüzden drenajı iyi olan bir arazi seçmek hayati önem taşır. Tercihen pH düşük olmalıdır ve baharın başlarında güneşe maruz kalması gerekir.

Yeni kuşkonmaz bitkileri tam turfanda olarak büyümeye başlar, yani yeni dikimler bir önceki sonbaharda yapılması en idealidir. Fideler 30 cm arayla dikilmeli ve sıralar arasında 60-120 cm boşluk bulunmalıdır ve iklim ne kadar soğuksa bitkiler o kadar derine ekilmeli.

Kuşkonmaz bitkisinin toprak altında kalan bölümüne taç denir. Kuşkonmaz büyürken taçların boyutu da artar, bu yüzden yatak bir süre sonra tamamen dolacaktır ve yatağın eni de genişlemeye başlayacaktır. Yeni başlayan yetiştiriciler tarlalarına genellikle 1-2 yaşına gelmiş taçları ekerler.

Toprağı hazırlayın:En iyi sonuçları alabilmek ve uzun vadeli verim alabilmek için bitki yatağını verimli toprak ıslahı ile düzenlemelisiniz.

  • Ekim yapılacak alanı bitki örtüsünden kökleriyle beraber tamamen temizleyin.
  • Bir bel veya tırmık kullanarak toprağı 15-20 cm derinliğe kadar havalandırarak kabartın.
  • Ekilecek araziye 6-8 cm kalınlığında gübre koyun ve toprakla karıştırın.
  • Eğer toprak yapısı asitliyse ph oranını 7’ye çekmek amacıyla kireç ekleyip karıştırın.
  • Taçların ekileceği alana 12 X 12 genişliğinde bir hendek kazın. Kuşkonmaz sıralarının arasında en az 50 cm boşluk olsun.
  • Toprak/gübre karışımının içine üç ölçü çok amaçlı bitkisel gübre ekleyin. Kuşkonmazın büyümesini artırmak istiyorsanız kazılmış toprağa bir iki ölçü de yeşil kum ekleyin (yüksek potasyum içeren doğal bir gübre).
  • Karışımı bir el arabasıyla tüm hendek boyunca eşit olarak dağıtın.
  • Karışımı 15 cm yükseklikte konik tepecikler oluşturacak şekilde hendeğin dibine 50 cm aralıklarla koyun.
  • Her tepeciğin üzerine bir adet taç koyun ve köklerini farklı yönlere doğru açın.
  • Taçların üzerini 5 cm toprakla örtün ve her tepeciğin arasını toprakla doldurun. Sonra güzelce sulayın.
  • Kuşkonmazlar büyüdükçe hendekleri toprakla doldurmaya devam edin.
  • Kuşkonmaz yataklarını nemli tutun, ama ilk büyüme sezonu boyunca vıcık vıcık ıslak da olmasın.
  • Nemi mıhafaza etmek ve otları azaltmak için malçlama yapın.

Toprağın pH derecesini ölçen yerel işletmelerden destek alarak ne kadar kireç eklemeniz gerektiğini öğrenebilirsiniz.

Kuşkonmaz ektikten sonra ilk hasadı yapmadan önce en az 2 yıl boyunca beklemek önemli. Böylece kuşkonmazların kökleri yeterince gelişir. İkinci yıldan itibaren bir hafta boyunca hasat yapabilirsiniz. Üçüncü yılda hasat dönemini iki haftaya çıkarabilir ve dördüncü yıldan sonra altı haftalık hasat periyotları yapabilirsiniz. Hasat edilmeyen filizler yazın başında 6-8 cmlik cılız bir bitki örtüsü haline gelir. Her yıl sapların büyümesine izin vermek, sağlam bir kök salma sistemi için gereklidir – bu şekilde bir sonraki yıl kuşkonmaz daha da güçlenerek büyür.

 

Kuşkonmaz Yetiştiriciliğinde Karşılaşılan Sorunlar

Hastalık: Kuşkonmazla ilgili yaşanan en belirgin sorunlar pas ve fusarium mantar hastalığıdır. Enfekte olmuş yataklar için derinlemesine çözüm sunan bir tedavi bulunmamaktadır, bu yüzden en iyisi bu hastalıktan korunmaya çalışmaktır. Hastalıksız fidanlar almak ve güneşli havada, iyi drene edilmiş topraklara dikim yapmak mantar hastalığından kaçınmanın en iyi yoludur. Fusarium hastalığını kontrol altına almak için kullanılan eski moda bir yöntem de tarlayı tuzlamaktır. Mantarı kontrol altına almanın en iyi yolu hastalığın kışlama kapasitesini azaltmak için kışın tarlaları yakmaktır. Araştırmalar gösteriyor ki, tarlaların toprağına evcil kökmantarlar sokmak kültür bitkilerinin mantar hastalığına karşı hassasiyetini düşürmeye yardımcı olarak mantar türevlerinin yol açtığı hastalıkların üstesinden gelmede fayda sağlayabiliyor.

Böcekler:  Siyah, beyaz ve yeşil puantiyeli böcekler kuşkonmazın en sık görülen düşmanlarıdır. Ve kuşkonmaz yetiştiren herkes yılın belli zamanlarında bu böceklerle bir şekilde yüz yüze gelir. Böcekler baharda yeni çıkan filizleri yer ve zarar görmüş ürünler bu haliyle piyasaya sürülemez. Yazın ise yaprakları yiyerek bitkilerin yaşama gücünü düşürürler ve gelecek sezonun mahsül verimini azaltırlar. Filizler hasat edildikten sonra birkaç tane böceğin kalan yaprakları kemirmesi pek sorun edilmese de, gelecek yılın üretimi açısından ciddi önem arz edebilir. Kuzenleri -zambak ve nergis- gibi kuşkonmaz da yeniden zenginleşebilmek ve sağlığını koruyabilmek için yıllık döngüsü içinde yaprakla örtülü bir döneme ihtiyaç duyar. Böceklere engel olmanın organik bir yolu ise renkleri kahveye dönerken kurumuş yaprakları yakmak veya toplamaktır. Bu yöntem en azından böceklerin kışı geçirdiği alanları yok eder.

Tarih boyunca çiftçiler, yaz döneminde böcekleri yemesi ve yabani otları temizlemesi için kuşkonmaz tarlalarına ördekler,tavuklar ve kazları salmışlardır.

Yabani otlar: Özellikle uzun ömürlü otları kontrol etmek kuşkonmaz yetiştiricilerinin başlıca sorunlarından biridir – tarlalar otlardan tamamiyle temizlenmeden yeni ekim yapılmamalıdır. Devedikeni ve ayrıkotu en tehlikleli otların başında gelir ve sorundan kurtulmak için geniş tarım, arıtma ve yeniden dikim gerekebilir. Çoğu kuşkonmaz yatağı yıllık otlarla doludur ve bunların birçoğu filizlenen otları öldüren kültivasyon ile kontrol altına alınır.

 

Kuşkonmaz yataklarını kuru otla örtmek (malçlama)

Kuşkonmaz yataklarını malçlama çok vakit alan ve pahalı bir iştir ama organik kültivasyon sisteminin bel kemiğidir. Yazın büyüme döneminde yatakları malçlamak nemi muhafaza etmeye, otların yayılmasını en aza indirgemeye ve topraktaki faydalı mikro organizmaların çoğalmasına yardımcı olur. Kış aylarında yatakları kuru otla örtmek bahar mahsüllerini beslemeye ve erken filizlenmeye yardımcı olur. Malçlama için tercih edilen malzeme, çeşitli tür yapraklar ve ürün artıkları gibi organik artıklardan oluşan bir karışımdır. Organik malçları 30 santim kalınlığında bolca uygulayabilirsiniz. Bazı yetiştiriciler, üzerinde yaz bitkilerinin arasından geçebileceği delikler bulunan siyah plastik malç kullanır.

 

Kuşkonmaz Hasadı Nasıl Yapılır?

Bahar hasadının zamanı bölgeden bölgeye değişir. Dağlık alanlarda, kıyı bölgelerde ve iç kesimlerde havanın ısındığı zamanlar farklılık gösterir bu yüzden kuşkonmazın hasat zamanı da bölgeye göre değişiliklik gösterir. Hasat dönemi genellikle Nisan ve Haziran ayları arasında olmak üzere 60-90 gün arası sürer. Çiftçiler hasat dönemi boyunca büyüyen tüm filizleri toplamalıdır, aksi halde gelişen yaprak sapları diğer yeni filizlerin büyümesini yavaşlatır. Bahar bitkileri genellikle o kadar hızlı büyür ki bir gün ortaya çıkan filiz ertesi gün hemen uzayıverir.

Kuşkonmaz filizleri yeni koparılan çiçekler gibi çabuk çürür ve hasat sonrasında kuşkonmaz sapları hemen soğuk suya daldırılmalıdır. Kuşkonmaz sapları hasat sonrasında bile büyümeye devam eder, bu yüzden eğer kolilere koyarak paketleyecekseniz en üstte biraz boş alan bırakmanız gerekir. Hasat sonrası yaşanan sorunlardan biri de şudur: Yanlamasına istiflenen kuşkonmazlar yer çekiminin aksi yönüne doğru da büyüyebilir ve bu da sapların eğilmesine neden olur. Eğilmiş ürünler pazarda pek tercih edilmez. Hasat edilen kuşkonmaz kısmen uzun dönem – haftalarca, hatta aylarca-  donma derecesine yakın soğuk koşullarda saklanabilir.

 

Kuşkonmazı Piyasaya Sunmak

Ülkemizde genel olarak yeşil renkli kuşkonmaz yetiştirilse de Avrupa’da beyaz kuşkonmaz da tercih edilen bir ürün ve beyaz kuşkonmaz yetiştirerek yurtdışına ihracat yapmayı da düşünebilirsiniz. Beyaz kuşkonmaz yataklarının üzerine tepeleme toprak işlenir ve sabahın erken saatlerinde, doğrudan güneş ışığına maruz kalıp yeşil rengi veren klorofil üretimi tetiklenmeden önce hasat edilir. Ayrıca beyaz kuşkonmaz elde etmek için siyah kumaş örtülü bir sistem de kullanılabilir. Bunun dışında, egzotik Fransız menekşesi veya sağlam ve koyu renkli İtalyan türleri gibi heyecan verici nitelikte mor kuşkonmaz çeşitleri de bazı pazarlarda bulunur.

Vahşi tür tohumlarını elinde bulunduran ve tarlalarına eken az sayıdaki çiftçiye göre, sparrowgrass denen vahşi kuşkonmaz türü gurme şeflerin en yüksek parayı ödedikleri türdür. Vahşi kuşkonmaz türlerinin sapı daha ufak ve kıvrık olur ve yüzyıllardır taşra sofralarında tercih edilen sert bir tadı vardır.  Amerika yerlileri sonradan kullanmak için kuşkonmazı kurutur ve Çin’de ise kuşkonmaz genellikle şekerle kaplanır. Girişimci bir çiftçi bu tür koruma yöntemlerini de deneyebilir.

 

Kuşkonmaz Hakkında Bilmeniz Gerekenler

Tuzlu toprak, kötü kokulu idrar ve olgun gübrenin ortak noktası ne olabilir? Bunların hepsi, baharın habercisi olan kuşkonmaz yetiştiriciliği sürecinin ortak bir bölümü. Kuşkonmaz üretimi bir kez oturduktan sonra her bahar bitkiler toprak yüzeyine çıkar çıkmaz hasat başlar. Bahar geldiğinde, yeraltında bulunan büyük alan kaplayan kökler toprağın yüzeyine filizlerini vermeye başlar. Yenebilen bu filizler her gün 10 cm oranında boy atar.

1.Hasat edilene dek üç yıl geçer. Bir kez işe başladıktan sonra kuşkonmaz bitkilerinden 15 yıl veya daha fazla süre boyunca her bahar mahsül alınabilir. Ama ilk ekildiğinde kuşkonmaz filizlerinin çapı bir kurşun kalem ucu kadar cılızdır. Ufak filizler güneşten sentezledikleri enerjiyle toprakaltında kalan köksapları besler. Bitkiler iki yıl içinde kuvvetlenir ve bir sonraki bahar ayında bazı filizlerin çapı bir kurşun kalem gövdesiyle aynı ebatlara ulaşır ve artık hasat edilmeye uygun çağa gelir.

2.Herkes kuşkonmazın idrara ”garip bir koku” verdiğini söyler ama bu kokuyu herkes alamaz. Bilimsel araştırmalar, neden bazı insanların kuşkonmazın idrara verdiği sert kokuyu alamadığını ve bazılarının bu kokuyu net bir şekilde alabildiğini kanıtladı: Kuşkonmazlı idrarda bulunan kükürtlü bileşenler belirli bir koku alma duyusu eksikliği ile doğrudan ilişkili.

3.Kuşkonmaz çiftliğinde tavuklardan yardım alabilirsiniz. 2010 yılında yapılan çalışmalarda üreticilerin, tavukları yemlemek üzere kuşkonmaz tarlasına saldıklarını ve bu şekilde yabani otların yüzde doksanından kurtulduklarını belirtiyorlar. Üstelik bu yöntemin bitkilere hiçbir olumsuz etkisi bulunmuyor. Kuşkonmaz tarlalarına 300 metrekarelik arazi başına yaklaşık bir düzine tavuk salınması tavsiye ediliyor.

4.Çin, kuşkonmaz üretiminde bütün dünyaya fark atıyor. Son yıllarda verimlilik azalmış olsa da, son sayımlara göre Çin’de 570.000 dönüm kuşkonmaz tarlası bulunuyor. Peki ya en yakın rakibinde durum nedir? Peru 270.000 dönümlük alanda üretim yapıyor, Almanya ise 220.000 dönüm ile onu takip ediyor. Amerika Birleşik Devletleri’nde ise kuşkonmaz üretimi yapılan 140.000 dönümlük arazinin neredeyse tamamı Kaliforniya, Michigan ve Washington’da bulunuyor. Türkiye’de ise bu rakam sadece 1.000 dönüm civarında. Ülkemizde en büyük üretim 350 dönümle Eskişehir’de, bölge olarak ise Ege’de yapılıyor.

5.Beyaz kuşkonmazın genetiğiyle hiçbir şekilde oynanmıyor. Kuşkonmaz gün ışığından mahrum bırakılarak yeşil rengi veren pigment engelleniyor ve albino bir kuşkonmaz ortaya çıkıyor. Çiftçiler yeni gelişen filizlerin üzerini örtüyor ve bu hayalet görüntüsüyle filizleri kesip topluyor. Öte yandan, mor kuşkonmaz da farklı bir tür. Ama pişirirken rengi yine yeşile dönüyor.

6.Beyaz kuşkonmaz en fazla iş gücü gerektiren sebzelerden biri. Toprağın yüzeyinde baş verir vermez her filiz tek tek elle toplanır. Çiftçiler dikkatle her filizin etrafını yaklaşık 20 cm kazarak dibinden kırpar. Ve filizler toplanır toplanmaz derhal karanlık bir kutuya konmalıdır ki beyaz rengini koruyabilsin. Beyaz kuşkonmaz doğrudan güneş ışığına maruz kaldığında enteresan bir biçimde pembeye döner, fakat bu rengin pazarda hiçbir kıymeti yoktur.

7.Bazı çiftçiler yabani otları öldürmek için deniz tuzu kullanıyor. Akdeniz havzalarının kumlu, bazen tuzlu topraklarında büyümeye alışık olan kuşkonmazın tuzluluk toleransı birçok yabani ottan çok daha yüksektir. Modern çiftçiler çoğu zaman zararlı otlardan kurtulmak için kimyasallara başvururken yoğun iş gücü gerektiren kuşkonmaz üretiminde çoğunlukla eski bir yöntem olan kaya tuzu alternatif olarak tercih edilir. Yine de bu çok şiddetle tavsiye edilen bir yöntem değildir çünkü kuşkonmazın tuza toleransı yüksektir ama komşu bitkilerin çoğu tuza dayanamaz. Tuz ayrıca toprağın üzerinde su geçirmez bir kabuk oluşturarak kuşkonmazı susuz bırakabilir.

8.Eski bir Latin atasözü, kuşkonmaz aşkından esinlenir. İmparator Sezar Augustus şu şekilde bağırırmış: “Velocius quam asparagi conquantur!” yani “Kuşkonmaz pişirmekten bile hızlı”. Bu da kaba bir çeviriyle ”Bas gaza!” anlamına gelir. Bir kuşkonmaz uzmanı olan Augustus, seçkin ordusunu onu elde etmek üzere düzenlemiştir. Meşhur kuşkonmaz filoları imparatorluk boyunca devriye gezerek en iyi kuşkonmaz türlerini Roma’ya ithal ederken, en hızlı koşucular taze filizleri dondurarak saklamak üzere Alpler’e taşımakla görevlendirilirmiş.

 

İlginizi çekebilir

Tarım ve Hayvancılık Sektörü İş Fikirleri

Yetiştirebileceğiniz En Karlı Tarım Ürünleri

Irmak Sueri CORA

Yazar : Irmak Sueri CORA

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Sinema&TV bölümünden mezun olduktan sonra yönetmenlik koltuğunu oturdu ve birçok kısa metrajlı fime imza attı. Katıldığı festivallerden sayısız ödül topladı ve toplamaya devam ediyor. Başarı ve girimcilk konularında kendi hayatında edindiği tecrübeleri sizler için paylaşıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir