Ofis Dışı Saatlerde İşinizden Uzaklaşmak

En son ne zaman yaptığınız işten uzaklaştınız?

Yani gerçekten uzaklaşmaktan bahsediyoruz: İşinizi sorgulamadan, işinizle ilgili endişe duymadan, kafanızda uzun bir “yapılacaklar listesi” ve siz bu listeden sürekli bunalıp durmadan.

Birçoğumuz bilir, işten uzak kalmak oldukça faydalıdır. Ofisteki odaklanma yetkinliğini sürdürebilmek için her gün biraz olsun kafamızı boşlatmak ve kendimizi yenilemek lazım. Karmaşık problemlerin bir süre uzağında kalmak bile daha etkili bir perspektif kazanmamızı sağlar. Her gün akşama kadar durmak bilmeden çalıştığımız durumda ise kendimizi çok büyük ihtimalle aslında elle tutulur bir şey başarmadan öylece çalışma masasında oturuyorken buluyor olacağız, ki bu durum da çalışmak değil çoğunlukla “çalışıyor gibi yapmak”tır.

İşin en zorlu kısmı ise işlerden uzaklaşmanın yararlarının farkında iken, işlerden bir türlü uzaklaşamamak. İşten eve makul bir saatte dönsek bile kendimizi okunması gereken son bir raporu okurken buluyoruz. Birkaç günlüğüne bir yerlere seyahate çıksak gözümüz hep mail kutumuza düşen maillerde oluyor. Sabah erken kalktığımızda ya da gece geç bir saatte yatağımızda uzanırken zihnimiz hemen şirkette yapılmayı bekleyen işlerden bir liste oluşturmaya başlıyor. Hatta bazılarımız işte karşılaştığı problemli durumlarla rüyalarında baş etmeye çalışıyor.

Ofis dışında ise işlerden uzak kalamayarak aslında işten uzak olmanın sağladığı faydaların da farkında olamıyoruz. Oysa, işten uzakta iken iş ile ilgili aklınıza üşüşen düşüncelerden kurtulmak için bilişsel davranışçı terapisi baz alınarak çıkarılmış prensipler ve alışkanlıklar kombinasyonundan yararlanmak mümkün. İşte size bunu nasıl yapacağınıza dair birkaç ipucu:

 

İşiniz yerine yapacaklarınıza odaklananın.

Birçok kişi davranışlarını değiştirme konusunda başarısız olur çünkü alacakları aksiyonlar yerine yapmayacakları şeylere odaklanırlar. Ofis dışında iken çalışmamayı ya da işiniz hakkında düşünmemeyi hedeflemek ise çoğu zaman işinizle ilgili bir şey yapmaya her teşebbüs ettiğinizde kendinizi durduracağınız varsayımıyla başlar.

Daha çok almayacağınız aksiyonlara odaklandığınız bu tarz olumsuz hedefler, 2 sebepten başarısızlık gösterme eğilimindedir. İlki, alışkanlık edinmenizi sağlayan bilişsel sistemin sadece aksiyon aldığınız durumlarda yeni bir alışkanlık yaratıyor olmasıdır, aksiyon almadığınızda değil. Yani bir aksiyondan kaçınmak amacıyla alışkanlık yaratmanız mümkün değildir. İkincisi, kendinize olumsuz hedefler belirlediğinizde, davranışlarınız ile ilgili sürekli tetikte olmak durumunda kalmanız. Çünkü öbür türlü, yapmaktan kaçındığınız şeyi yaparken kendinizi bulacağınızı bilirsiniz.

Bunun yerine, çalışmak yerine ne yapacağınıza odaklanmanız gerek. İş dışındaki zamanlarınız, akşam iş çıkışındaki ya da tatilde olduğunuz saatler için bir plan yapabilirsiniz. Fakat bu noktada, spesifik bir planınız olmalı yoksa eski alışkanlıklarınıza dönüyor ya da işinizden uzak olmanız gerekirken aklınızın yine işiniz ile ilgili fikirlerle dolup taştığına tanık olursunuz. Bu nedenle, söz konusu plan işiniz ile ilgilisi bulunmayan bir ya da birden fazla aktivite üzerine kurgulanmış olmalı.

Örneğin, haftanın birkaç akşamın ofisinizin yakınlarındaki bir spor salonunda spesifik bir saat aralığı için bir spor programı ayarlayabilirsiniz. Ya da eşinize çocukları kreşten sizin alacağınızı söyleyebilirsiniz. Ya da hafta sonları bir sivil toplum kuruluşunda yer almak istediğiniz bir gönüllülük programına dahil olabilirsiniz. Hatta kişisel yetkinliklerinize bile odaklanabilirsiniz. Örneğin yeni bir dil öğrenmek için bir dil sınıfına kayıt olabilirsiniz. Ya da kendinize bir müzik aleti çalmak için hedef koyabilirsiniz. Ya da resim yapmaya başlayabilirsiniz. Tüm bu aktiviteler ofis dışındayken işinizin çaldığı zamanları size iade edecektir.

Tüm bu aktivitelere rağmen yine de iş ile ilgili düşünceler boş zamanlarınızda zaman zaman zihninizi meşgul ediyor olabilir. Böyle durumlar için hazırlıklı olmanız gerek çünkü işiniz ile ilgili tekrar uzun uzun düşüncelere dalmaya başlamanız an meselesi olabilir.

Bu tür meşgul edici fikirlerle başa çıkmanın 2 yolu vardır. Biri, zihninizi bu düşüncelerden hemen kurtarabilmek için yedekte bir planınızın olması: Elinize bir roman alın, bir çengel bulmaca bulun ve çözmeye başlayın ya da arkadaşlarınızdan birini arayın. Fakat, işinizle ilgili gerçekten sizi rahatsız eden bir düşünce ile boğuştuğunuz zamanlar da olabilir. Böyle durumlar için ise elinizin altında küçük bir not defteri bulundurun. Kronometreyi 10 dakikaya ayarlayıp canınızı sıkan ve sizi oyalayan bu düşünce ile ilgili aklınızdaki şeyler yazın. Bu yöntem çoğu zaman sizi bunaltan şeyleri içinizden atmanıza yardımcı olacaktır. Özellikle bu tür düşüncelerin, işe gittiğinizde halletmeniz gereken masum işlerden çok size anksiyete yaşatan düşünceler olduğu durumda.

 

Yakın çevrenizi yeni alışkanlığınızı güçlendirecek ve eskisinden kurtulmanıza yardımcı olacak şekilde yeniden düzenleyin.

Bir sigara tiryakisinin evin farklı yerlerinde sigara paketleri bırakarak sigarayı bırakmasının mümkün olmayacağı gibi, iş ve özel hayat arasındaki sınıra ilişkin daha sağlıklı alışkanlıklar edinmeye çalışan birinin de her an yanında telefon ve laptop bulundurması bu alışkanlığı edinmesine engel olacaktır.

Evet, bu noktada önerilen şey gerçekten de elektronik cihazlarınızı kapatmak. Ofis dışında iken çalışma eğilimini yönetebilmenin en etkili yolu çalışabilmek için uygun koşulları ortadan kaldırmaktır. Eğer telefonunuza gelen bildirimleri kontrol etmek için telefonu açmak gibi bir niyet güdüyorsanız bunu yapmadan önce bir kez daha düşünmeniz gerek.

Aynı zamanda çevrenizdeki diğer şeylerden de işiniz ile ilgili zihninizi sık sık meşgul eden düşüncelerle baş edebilmek için yararlanabilirsiniz. Evde işinize dair asla herhangi bir şey yapmayacağınız bir alan yaratın. Bu alan bir oda da olabilir, bir odanın içerisinde yalıtılmış bir köşe de. Bu alana bir sandalye, mat ya da minder koyun. Bu alanı, işinizle ilgisi olmayan, kitap okumak, yoga yapmak gibi aktiviteler için kullanın. Bu alanı işiniz ile ilintisi olmayan şeylerle ne kadar bağdaştırırsanız, işinizle ilgili düşüncelerden uzaklaşmak için bu alandan o denli çok faydalanıyor olursunuz.

Bu yeni, sağlıklı çevrenin yaratılması sürecinde, çevrenizdeki insanların da size yardımcı olmasını sağlayın. Arkadaşlarınızdan ya da ailenizdeki kişilerden işten uzak kalabilmek için size yardım etmelerini rica edin. Telefonunuzu bir kenara bırakmanızı söylemeleri için onlara telkinlerde bulunun, tabii bunu yaptıklarında onlara asla kızmayacağınızdan emin olmalarını sağlayın. Onlar ile sizi mental olarak işten uzaklaştıracak aktiviteler yapın.

 

İşten uzak kalın.

Yukarıda bahsedilen planları ve uygun çevreyi yaratmış olsanız bile yine de bir süreliğine işten uzak kalmaya ihtiyacınız olabilir. Bu da sizdeki anksiyeteyi arttırabilir. Ne de olsa önemli bir maili kaçırabilir, işte bir şeyler ters gidebilir, önemli bir iş başarısız şekilde yapılabilir ya da hiç yapılmayabilir.

Bu noktada, bilişsel davranışçı terapi size yardımcı olabilir. Son zamanlarda yapılan çalışmalar gösterdi ki, bir anksiyeteyi dindirmenin en etkili yollarından biri de kişinin kendisini korkulan bir duruma maruz bırakması ve böylece aşama aşama aslında bu durumun kendisi için bir tehdit oluşturmadığını anlaması.

Eğer sorununuz, sürekli önemli bir maili ıskalamaktan ya da kaçırmaktan endişe duymak, e-mail hesabınızı kontrol etmeden bir gece bile geçirememek ve bir sonraki sabah işe gittiğinizde yapmanız gereken tüm işlerin aynı yerde sizi beklediğiniz fark etmek ise yapmanız gereken maillerinizi okumadığınız zaman dilimlerini genişletmek. Örneğin, hafta sonlarını mail hesabınıza hiç bakmadan geçirmeye çalışın. Daha sonra bu çabayı hafta içi ofis dışı saatlerinize uygulayın. Zamanla, maillerinizi anında cevap vermeseniz bile sizden cevap bekleyen insanların sizden yanıt gelmeden sorunlarını başarılı bir şekilde yönetebildiklerini göreceksiniz. Daha da önemlisi, her sabah işe giderken kendinizi daha enerjik hissedecek, kendinizi daha yaratıcı fikirler üretirken bulacaksınız, çünkü ofis dışı saatlerde kendinizi yenilemiş olacaksınız.

 

İlginizi çekebilir

Girişimcilere İşten Uzaklaşmaları İçin 5 Tavsiye
İşe Ara Verip Tatile Çıkmanız Gerektiğinin 12 Belirtisi
Merve Tulum

Yazar : Merve Tulum

ODTÜ " Endüstri Mühendisliği " bölümünden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesinde yüksek lisans yaptı. İş hayatına hızlı bir giriş yapıp inovasyon sorumlusu, sistem ve iş analisti gibi birçok pozisyonda görev aldı. Fibabanka, Yemeksepeti ve Yapı Kredi çalışmış olduğu şirketlerden sadece birkaçı. Sizler için iş hayatında edindiği tecrübeleri sizlere aktarıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir