Bir yıl önce San Francisco’dan ayrıldım, sahip olduğum her şeyi ya sattım ya birilerine verdim ve bir sırt çantası ile yaşamaya başladım.
20 farklı ülkede 45 şehri ve bir tane de adayı ziyaret ettim.
Ayrıca haftada 50 saat çalışarak yeni işimi kurmaya hazırlanıyordum.
Ve toplam maliyetlerim San Francisco’da ödediğim kiradan çok daha azdı.
Seyahat etmek, tatil ile aynı şey değildir
Bir yere bağımlı kalmayacak şekilde hayat tarzı benimseyen “dijital göçebelerin” oluşturduğu bir topluluk var. Bizler, yaptığımız işe tutkuyla bağlı olan ve dünyayı keşfeden her türlü insanız; yazılım geliştiricileri, tasarımcılar, yazarlar, gazeteciler, mühendisler ve daha fazlası.
Göçebe yaşam tarzının gerçek bir şirket kurmak için en üretken yöntem olduğunu düşünüyorum. İddiali bir şirket için çok fazla çalışıyorum. Seyahat ediyorum çünkü tek bir yerde oturmaya kıyasla daha ucuz, daha verimli ve daha ilham verici. Seyahat etmek şirketimin, maddi durumumun ve kişisel gelişimimin geleceği için en makul seçim.
Yanlışlıkla göçebe oldum
Üç yıl önce Microsoft’taki işimden ayrılmayı ve San Francisco şehrine taşınarak yeni bir iş kurmayı düşünüyordum. Bir arkadaşım bana şunu sordu “bilgisayarın ile her yerden çalışabiliyorken niçin San Francisco’ya taşınıyorsun?” Onun bu sorusu çok anlamlı geldi. Bunun üzerine daha çok düşündükçe modern dünyamızda hiçbir anlam ifade etmeyen normal bir yaşamı sorgulamaya başladım.
9-5 mesai fikrini reddettim. Güneş tepedeyken bir bina içinde çalışmak ve bir sonraki tatilimi düşünerek zaman harcamaktansa dünyayı keşfetmek istedim.
Yerleşme fikrini reddettim. Evimin bulunduğu mahallede tıkılı kalmaktansa yeni kültürler keşfetmek ve yeni yemekler tatmak istedim.
Eşya fikrini reddettim. Televizyonumun boyutunun ne olduğu fark etmiyordu. Dünya, evimde olan eşyalardan çok daha ilgi çekiciydi.
Sıkılma fikrini reddettim. Sürekli olarak yeni yerler, insanlar ve deneyimlerle çevriliydim. Seyahat etmeye başladığımdan beri hiç sıkılmadım ve artık ne televizyon izlemek ne de oyun oynamak istiyordum.
Yapılacaklar listesi fikrini reddettim. Yapacak birçok şeyim var ve bunları gerçekten yapıyorum.
Aklımda yeni ve çılgın fikirlerle yola koyuldum. Avustralya, Asya ve Avrupa’yı dolaşarak altı ay harcadım ancak pek de umduğum gibi bir sonuç alamadım.
Vazgeçtim ve San Francisco’ya taşındım. Seyahat etmek eğlenceliydi ancak harika bir fikrim vardı ve gerçekten buna odaklanmalı ve işi bitirmeliydim. İşimi hayata geçirmek için Silikon Vadisinden daha iyi bir yer bulabilir miydim ki?
Ancak kısa bir süre içerisinde kendimi yavaşlamış ve rahatsız hissetmeye başladım. Çok kolay sıkılıyordum, dikkatim dağılıyordu ve çok fazla TV izliyordum. Bilgisayar başında günde 12 saat harcıyordum ancak yeterli derecede üretken olduğumu hissetmiyordum.
New York’a seyahat ettiğimizde arkadaşlarım çalışmaya gidiyordu. Ben de kahve dükkanlarına ve Central Parka giderek çalışıyordum. Aniden epey bir üretken oldum, günde 12 saatte yaptığım işi artık sadece altı saatte yapıyordum. Aynı şey birkaç ay sonra Londra’ya gittiğimde de başıma geldi. Daha iyi fikirlerle geri dönüyordum çünkü yeni deneyimler ve beni çevreleyen yeni kültürler zihnimi sürekli canlı tutuyordu.
Bunu fark ettikten bir yıl sonra San Francisco’yu terk ettim ve kendimi tamamen göçebe yaşam tarzına adadım. Ve bu sefer işe yaradığını hissedebiliyordum. Mutluydum, üretkendim, yeni insanlarla tanışıyordum, gerçek küresel sorunların çözümlerini öğreniyordum ve yeni projelerimi hayata geçirebiliyordum.
İşte geçen yıl boyunca öğrendiklerim.
Seyahat etmek, evde kalmaktan daha ucuz
Bunlar kişisel harcama alışkanlıklarımdan doğrudan aldığım gerçek rakamlar. Sizin harcamalarınız daha farklı olabilir.
Bunlar benim bir yıl boyunca Seattle’ın Capitol Hill bölgesinde, San Francisco’nun Upper Haight bölgesinde, 20 ülkeye seyahat ettiğim dönemde ve Bali’de bir ay boyunca otelde kaldığım dönemdeki aylık ortalama harcamalarım. Benim için seyahat etmek çok daha ucuz. Harcamalarımın büyük bir çoğunluğu trenler ve uçaklar olduğundan eğer tek bir yerde kalsaydım çok daha uyguna yaşayabilirdim.
San Francisco’daki ortalama kiram aylık 3,120 dolardan daha fazla iken Seattle’daki ortalama kiram 1,800 doların altında.
San Francisco ve Seattle bölgesindeki arkadaşlarım bana sıklıkla şunu soruyor: “Bu kadar seyahati nasıl karşılayabiliyorsun?” Seyahat etmemeyi karşılayamıyorum. San Francisco’da yaşamak adeta birikimimi sömürüyor.
Dünya çapındaki seyahatimin ve hayalimdeki hayatımın toplam maliyeti aylık ortalama 2,921 dolar. Şu anda aylık 1,200 dolara Bali’de yaşıyorum. Chiang Mai, Tayland’da yaşamanın aylık ortalama maliyeti ise 641 dolar.
Seyahat etmek beni daha verimli yapıyor
İlk kez seyahat etmeye başladığımda harika bir turisttim, her şeyin fotoğrafını çekiyordum ve tur rehberlerinin listelerindeki her şeyi yapıyordum. Birkaç yorucu hafta sonunda tatilde olmadığımın farkına vardım. Bu artık benim hayatımdı. Yavaşladım ve fark ettim ki, eğer yeni bir şehri keşfetmem için bir ayım var ise bunun hepsini tek seferde yapmama gerek yoktu. Her gün birkaç saat şehri gezebilir ve hala birçok iş yapabilirdim.
Seyahat ederken önemli ölçüde daha verimli olduğumu fark ettiğimde çok şaşırdım. Ama mantıklı geliyordu. Eğer Roma’da sadece bir hafta kalacaksam niçin vaktimi Facebook’ta harcayayım ki? Sürekli olarak yeni şeyler ile çevrili olmak daha az sıkılmama ve konsantrasyonumun artmasına neden oluyordu ve hatta beni daha sağlıklı ve üretken yapıyordu.
Haziran ayında ortağım ile birlikte çalışmak ve uzun vadeli planlar yapmak için Seattle’a geri gittim. Buradaki çalışmalarım seyahat ettiğim zamanlardakine kıyasla daha az verimliydi. Aynı sürelerde bilgisayar başında zaman geçiriyordum ancak TV ve internet ile çok kolay konsantrasyonum bozuluyordu.
Eylül ayında altı farklı şehirdeydim ve haftada 48 saat çalışarak son derece üretkendim. Çalışırken dikkatimi işe daha çok vermek hayatımın geri kalanından çok daha keyif almamı sağlıyordu ki bu da benim için paha biçilmez bir şey.
9-5 mesai iyi değildir
Gün içerisinde çalışmak yerine gün içinde eğlenmeyi ve akşamları çalışmayı yeğliyorum. Dışarı çıkmak için heyecanlı olduğumda yataktan hızla kalkıyorum ve yapacak bir şeyim olmadığında ise gün içinde kendime daha çok vakit ayırabiliyorum. Esnek çalışma saatleriyle haftanın yedi günü çalışmayı seviyorum. Bu sayede öğlen ikide boş olan sinema salonlarının da tadını çıkarabiliyorum.
Ofis içerisinde çalışırken büyük bir dikkat dağıtıcı olan internet yüzünden çok fazla zaman harcıyordum. Şimdi ise işimi tüm güne dağıtıyorum ve keşif yapmak için uzun molalar veriyorum. Birkaç saat çalıştıktan sonra tekrar çalışmak isteyene kadar dışarı çıkıyor ve şehri geziyorum. Eğer çözemediğim bir sorun ile de karşılaşırsam, dışarı çıkıyor, bunun üzerine düşünüyor ve çözüm bulana kadar geziyorum. Eğlence ve iş arasında mekik dokumak günü benim için daha az yorucu yapıyor ve tükenmişlik sınırını asla tecrübe etmiyorum.
Bali’nin Livit bölgesinde yaşadığım süre hayatımın en üretken dönemleri diyebilirim. İş ve hayatı kendi yaşam alanıma entegre etmiştim. Bu sayede tamamen işime odaklanıyor ve başka bir şey hakkında endişelenmeme gerek kalmıyor. Her şey dahil ayda ortalama 1500 dolar ödüyorum ki bu rakam birçok teknoloji şehrindeki ev kiralarından bile daha ucuz. Bali ve dünya çapında benim gibi düşünüp, benzer şekilde yeni işletmelerin açılmasını görmek de harika.
Seyahat etmek kültürel birikimimi arttırıyor
Artık dünya genelinde hayat tecrübeleri benimkinden çok farklı olan birçok arkadaşım var. Fikirlerime yeni bakış açıları sağlıyorlar. Dünyayı küresel ölçekte etkileyen gerçek sorunlar hakkında bilgi ediniyorum ki bu da beni gelecekte daha başarılı bir girişimci yapacaktır.
Birşeyler öğrenebileceğiniz insanları bulmak o kadar da kolay değil. Dijital göçebelerin dünya çapında akranları ile buluşabileceği ve kendilerine ortaklar bulabileceği bazı alanlar var. Göçebeler birbirlerine Reddit ve Nomad Forum üzerinden seyahat ve iş tavsiyeleri veriyor. hashtagnomads.com sohbet sitesinde de binlercemiz bulunuyor ve topluluğumuz tüm dünyada buluşmalar organize ediyor.
Sonuç
Bir göçebe olarak çalışmak ve yaşamak hiç kolay olmuyor ancak seyahat etmek, evde oturmaya kıyasla daha ucuz, daha verimli ve daha ilham verici. Ofiste çalışmak artık geçmişin bir kalıntısı.
Dijital göçebe devrimi sadece bir başlangıç ve bunun bir parçası olduğum için çok mutluyum. Umarım sizler ve ben bir gün, bir yerlerde karşılaşırız.