10 Bin Saat Kuralı Nedir? Hayatımızı Nasıl Şekillendirir?

Malcolm Gladwell, Outliers (Çizginin Dışındakiler) isimli kitabında herhangi bir alanda uzmanlık kazanmak için o konu üzerinde kabaca on bin saat çalışılması gerektiğini söylüyor. Peki Gladwell bu sonuca nasıl varıyor? Şayet yazarın vardığı sonuç doğru ise, bu fikri kendi iş alanlarımıza nasıl uygulayabiliriz?

Gladwell, büyük başarılar elde etmiş insanların hayatlarını araştırarak bu insanların başarıya nasıl ulaştıklarını ortaya çıkarmaya çalışıyor. Aşağıdaki yazıda Gladwell’in araştırmalarında yer alan birkaç örnek hakkında gerçekleştirdiğim incelemeleri ve bazı kişisel fikirlerimi okuyabilirsiniz.

 

Berlin’deki kemancılar

1990’ların başında, Almanya’nın Berlin şehrindeki bir psikolog ekibi keman öğrencileri üzerine bir çalışma düzenledi. Psikologlar, özel olarak öğrencilerin; çocukluk, ergenlik ve yetişkinlik dönemlerindeki keman çalışma alışkanlıklarına yoğunlaştılar. Bütün katılımcılara şu soru soruldu: “Kemanı elinize ilk aldığınız andan itibaren toplam kaç saat keman çalıştınız?”

Hemen hemen bütün kemancılar beş yaşında, benzer çalışma saatleriyle kariyerlerine başlamışlardı. Fakat sekiz yaşında, günlük çalışma saatleri değişiklik göstermeye başlıyordu. Elit sayabileceğimiz kemancıların yirmi yaşına kadar ortalama 10 bin saat çalıştığı görülürken onlara kıyasla daha az yetkin diyebileceğimiz kemancıların sadece 4 bin saatlik çalışma deneyimi olduğu ortaya konmuştu.

Yani gördüğümüz gibi daha başarılı kemancılar çalışma saati bakımından meslektaşlarını ikiye katlamışlardı.

 

Doğuştan yeteneklilik: önemli değil

Çalışmanın etkileyici yanlarından biri de “doğuştan yetenekli” hiç kimsenin öne çıkmamış olmasıydı. Eğer böyle bir durum söz konusu olsaydı, bazı “yetenekli” kemancıların diğer herkesten az süre çalışarak elit seviyeye ulaşmasını bekleyebilirdik. Fakat veriler bunun tam aksini gösterdi. Psikologlar, çalışmaya adanan süreyle elde edilen başarı arasında doğrudan bir ilişki olduğunu ortaya koydular. Yani başarıya ulaşmanın hiçbir kestirme yolu yok, doğuştan gelen yetenek de başarı elde etmek için tek başına yeterli değil.

 

Kod yazmak için evden kaçıyorlardı

Microsoft’un nasıl kurulduğunu hepimiz biliyoruz. Bill Gates ve Paul Allen, 1975 yılında şirketi kurmak için üniversiteden ayrıldılar. Tabii her şey oldukça basit görünüyor: Üniversiteyi bırakın, bir şirket açın ve milyarder olun, öyle değil mi? Ne yazık ki hayat o kadar da kolay değil.

Yapılan araştırmalarda Gates ve Allen’ın Microsoft’u kurmadan önce programcılık üzerine binlerce saat çalıştıkları ortaya çıktı. İkili, Lakeside adında, Seattle’da yer alan üst sınıf bir özel okulda tanıştılar. Okul, 1968 yılında bilgisayar kulübü için üç bin dolar para toplayarak bir bilgisayar terminali satın almıştı.

1968 yılında, bilgisayar terminalini bir üniversitede bile görmek son derece zordu. Gates ise, bu imkâna sekizinci sınıfta kavuşmuştu. Nitekim hem Gates hem de Allen kısa süre içinde programcılık bağımlısı oldular.

Gates ailesi Washington Üniversitesi’ne yakın oturuyordu. Gates, gençlik yıllarında önünü alamadığı programcılık bağımlılığını doyurmak için geceleri evden kaçarak üniversitenin bilgisayarlarını kullanmaya gidiyordu. Gates ve Allen bu ve benzeri zeki planlarla 10 bin saatlik çalışmalarını elde ettiler. İkili, 1975 yılında Microsoft’u kurmaya karar verdiklerinde her şeye çoktan hazırlardı.

 

Çalışma, gelişmenizi sağlar

The Beatles, 1960 yılında, henüz adı bilinmeyen bir liseli rock grubuyken Almanya’nın Hamburg şehrine giderek oradaki yerel müzik kulüplerinde sahne almaya başladı.

Almanya’da kazandıkları para çok azdı. Müzik sistemleri felâketti. Seyirciler, gruba hak ettiği ilgiyi göstermiyordu. Peki grup üyeleri Hamburg tecrübesinden ne çıkardı dersiniz? Tabii ki saatlerce süren müzik çalışmaları. Grup, bazen o kadar süre çalıyordu ki doğal olarak zamanla daha yetkin bir hale geldi.

The Beatles üyeleri yeteneklerini geliştirdikçe seyirciler de onlardan daha fazla performans talep etmeye başladılar, bu da gruba daha çok çalışma fırsatı verdi. Grup, 1962 yılında haftanın her gecesi sekiz saat sahne alıyordu. Uluslararası sahneye atıldıkları 1964 yılına kadar grup üyeleri beraber 1200’den fazla konsere çıkmıştı. Bu sayıyı günümüzdeki gruplarla kıyaslayacak olursak çoğu grubun bütün kariyerleri boyunca 1200 defa konser vermediğini söyleyebiliriz.

 

Çalışmaya âşık olmak

Elit seviyedekiler diğerlerinden daha ağır çalışıyor diyemeyiz. Belirli bir noktadan sonra, elit kişiler yaptıkları şeye öylesine âşık oluyorlar ki başka pek az işle meşgul olmak istiyorlar.

Elit bir yazılım programcısı bütün gününü işte kod yazarak geçirdikten sonra boş zamanında da açık kaynak yazılımı programlayan kişidir.
Elit bir futbolcu bütün gününü takım arkadaşlarıyla sahada idman yaparak geçirdikten sonra eve gidince eski futbol maçlarını izleyen kişidir.

Elit bir doktor eve giderken arabasında medikal yayınları dinleyen kişidir.

Elitler yaptıkları şeyleri öylesine severler ki belli bir süre sonra yaptıkları şey onlara iş gibi gelmez.

 

Sırada ne var?

Gladwell’in araştırmasından sonra yaygınlaşan bu bakış açısını incelediğimize göre, şimdi bununla ne yapabileceğimizi sorabiliriz. Hepimiz bir şeylerde ustalaşmak istiyoruz. Madem artık diğerlerinin o noktaya nasıl vardığını biliyoruz, biz o mertebeye erişmek için neler yapabiliriz, gelin onu sorgulayalım.

Bir yaklaşım: Herhangi bir alan seçip ilgili konu üzerine 10 bin saat çalışabiliriz. Eğer şu an hedeflediğimiz şeyi yapıyorsak beş yıl boyunca haftada kırk saatlik çalışma bize on bin saati verecektir.

Ya da olaya ters taraftan yaklaşabiliriz. Hayatımızda 10 bin saatimizi harcadığımız herhangi bir şey var mı? Gerçekten iyi yaptığımız şeyler neler? İnsanların bize “Bunu nasıl yaptın?” diye sormalarına sebep olacak bir meziyete sahip miyiz? Bazen çalışma aşkıyla kendimizi yaptığımız şeye öyle kaptırıyoruz ki harcadığımız vaktin farkında bile olmuyoruz!

Eğer bir şirketiniz varsa, şirketiniz neyi diğer herkesten daha iyi yapıyor? Şirketinizdeki bireylerin diğerlerinden daha iyi yaptığı şeyler neler? Ekibinizdeki herkesin kendini geliştirme fırsatı bulabileceği bir ortamı nasıl yaratabilirsiniz?

 

Sonuç

İş dünyası oldukça zorlu, hele günümüzde çok daha zorlu. Yine de bunca ekonomik karışıklığın arasında, bütün beklentileri aşmayı başaran bireyler ve şirketler var. Başarının kilidini açan anahtar çalışmadır diyebiliriz.

 

Okumanızı Öneririz

Malcolm Gladwell, Outliers (Çizginin Dışındakiler) isimli kitabında yaptığı röportajlar ve istatistiksel analizlerle bazı kişilerin ve kuruluşların diğerlerine göre neden daha başarılı olduğunu inceliyor.

Mutlaka okuyun: İş Hayatında Yükselmenizi Sağlacak Kitaplar

 

İlginizi çekebilir

Girişimcilik Hayatınızdaki Sihirli Değnek: 80/20 Kuralı
Yeni Bir Şey Öğrenmenin Hızlı Yolları
Berkay BABAOĞLU

Yazar : Berkay BABAOĞLU

Boğaziçi Üniversitesi " Çeviri Bilimi " bölümünden mezun olduktan sonra iş hayatına atıldı. Silverline, Coca Cola gibi birçok firmada üst düzey pozisyonda çalıştı. Şimdi ise Simfer firmasında uluslararası satış müdürü olarak görev yapmakta. Sizler için iş hayatında başarı yakalamakla ilgili rehber niteliğinde yazılar kaleme alıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir