25 yaşından önce işten ayrıldım, dünyayı gezdim ve girişimci oldum!

22 yaşındayken düzenli masa başı işimden ayrıldım, dünyayı epey gezdim ve 24 yaşında İstanbul’da internet girişimcisi oldum. Tüm bunlar nasıl mı oldu? İşte sizlere hikayemin kısa bir özeti:

22 yaşındayken sahip olmak istediğim her şeye ulaştığımı düşünüyordum. Başarılı bir şirkette iyi bir maaşla çalışıyordum. Önümde parlak bir kariyer vardı. Ancak bu parlak kariyer bile beni mutlu etmiyordu. Üniversiteden yeni mezundum ve çok para kazanmak istiyordum, fakat dünyayı gezip görmeyi de arzuluyordum.

Haftasonu geldiğinde ise bırakın seyahate çıkmayı, dışarı adıma atmak bile çok ağır geliyordu. Motivasyonumu yitiriyordum ve önümdeki 40 yıl boyunca sabah 9 akşam 5 çalışmak beni son derece korkutuyordu. Başka bir alternatif olmalıydı. Bu nedenle iyi bir B planım olmadan işten ayrıldım. Gerçi işten ayrılmayı çok daha önceden kararlaştırmıştım. Her zaman girişimcilik hayallerim vardı.

Çocukken yaz aylarında minik işler kurardım. Kardeşlerimi de personel olarak alırdım yanıma. Bir yıl “balon” işine girdik, bakkaldan ucucza aldığımız balonları şişirip çocuk parklarında satıyorduk. Yazın sıcak günlerinde ise su satışı yaparak çocuklar için büyük sayılacak paralar kazanıyorduk. Ancak büyüdükçe girişimcilik hevesimi kaybetmeye başladım. O cesareti tekrar kendimde bulmam biraz zaman aldı.

“Kendi düşlerinizi gerçekleştirmezseniz, başkaları kendi düşlerini gerçekleştirmek için sizi işe alır.” -Tony Gaskins Jr.

Kurumsal şirketteki işimden ayrıldıktan sonra, ilk olarak Amerika’ya gittim ve orada iyi insanlarla tanıştım. Online pazarlama şirketi açtıklarını söylediler ve bana iş teklif ettiler. Reddetme lüksüm yoktu, çünkü Türkiye’ye geri dönmek mağlubiyeti kabul etmek demekti ve bunu da yapamazdım.

Şirkete katıldım ve bir süreliğine yeni duruma adapte olmaya çalıştım. Ancak günün sonunda bıraktığım işten farklı bir şeyle karşılaşmadığımı gördüm. Başka birisi için çalışıyordum. Daha da kötüsü, danışmanlık görevimden nefret etmeye başladım. Klasik bir işte tek bir patronunuz vardır. Ancak danışmanlık işinde patronlarınız sürekli değişir. Yeni işimde 10 patronum oluvermişti. 8 ayın sonunda burada görevimin tamamlandığını anladım. Yine bir B planım yoktu, ancak başka birinin işinde çalışmak istemiyordum artık.

23 yaşında tekrar işsiz kaldım.

Maddi anlamda idareli olmam gerekiyordu. LinkedIn’e üye oldum ve birçok şirketle irtibaya geçmeye çalıştım. Günde 100 e-mail gönderdiğimi hatırlıyorum. Sonunda bir iş buldum ve online danışmanlık hizmeti vermeye başladım.

Neyin peşinde olduğumu yavaş yavaş fark ediyordum. Zaman, paradan daha değerliydi. Ben zaman istiyordum. Bir planı tasarlamak için zaman, tutkumu keşfetmek için zaman, inandığım işi kurmak için zaman… Bunları yaparken de dünyayı gezmek istiyordum.

23 yaşında biri ne yapıyorsa onu yaptım. Sıkı çalıştım ve özgürlüğümün avantajını kullanarak dünyayı gezdim. Daha evvel sadece Viyana ve Prag’ı görmüştüm.

Yeni tecrübelere, yeni insanlarla tanışmaya, yeni diller duymaya ve öğrenmeye açtım.

Yunanistan ve Yunan adalarıyla başladım. Mikonos ve Ios adalarına gittim. İspanya’dan Barcelona ve Madrid’i keşfettim. Roma’da şahane insanlarla tanıştım. Paris ve Versailles’e kız arkadaşımla birlikte gittik.

Bu esnada LinkedIn üzerinden danışmanlık hizmeti vermeyi bıraktım ve satış ortağı oldum. İnternet üzerinden komisyon bazlı olarak yazılım sattım. Sıkıcı bir işti, ancak daha çok gezme fırsatı veriyordu ve bu özgürlüğe, kısıtlamaları olmayan bir hayata bağımlı olmuştum adeta. Bu nedenle çok daha sıkı çalışmaya başladım.

Gemiyle üç gün Hırvatistan kıyılarını keşfettim. İki ay Tayland’da yaşadım, çünkü laptop üzerinden çalışmak bana bu özgürlüğü verdi. Kız kardeşim beni ziyarete geldiğinde birlikte Slovenya’ya, Venedik’e, Salzburg’a ve Viyana’ya gittik.

Mutlaka okuyun: Seyahat Etmeyi Sevenler İçin En İyi Meslekler

Genç girişimci arkadaşlarla birlikte Londra’yı gezdik. Yakın bir İskoç arkadaşımla İskoçya’da Haggis yedik. Amsterdam’daki kahvecilerde ve Münih’teki Oktoberfest’te şahane zaman geçirdim.

Sıkı çalışmaya devam ettikçe gezmekten ödün vermedim.

Tüm gezilerimde müthiş insanlarla tanıştım. İstanbul’a geri döndüğümde telefon rehberimde 17 farklı ülkeden arkadaşımın olduğunu görmek kendimi çok şanslı hissettirdi.

Hemen sonrasında ise biri Macar, diğeri de İngiliz iki başarılı adamla tanıştım ve iyi arkadaş olduk birlikte. Onlara kurmayı planladığım yazılım şirketimde çalışmak üzere teklif götürdüm. 2014 yazının sonlarında birlikte kendi şirketimizi kurduk. Şirketimiz henüz çok genç ve büyük hayallerimiz var. Şimdilik seyahatlere biraz ara verdim ancak bu bilinçli bir tercih. Her gün kalktığımda gün içinde sevdiğim işleri yapıyorum. Çalışmaktan keyif alıyorum, çünkü ne kadar klişe olursa olsun, insan sevdiği işi yapınca onu sadece “iş” olarak görmüyor.

“Henüz” milyoner değilim, ancak hayatımı tutkulu olduğum bir alanda dizayn ettim. Muhteşem yerleri gezdim ve şahane insanlarla arkadaşlık kurdum.

Tüm bunların en iyi kısmı ise henüz 25 yaşında olmam. Ve daha yolun başındayım…

 

İlginizi çekebilir

22 yaşında zengin olmamı sağlayan 7 teknik
Her genç girişimcinin bilmesi gereken 10 kural
Durmuş BAYRAM

Yazar : Durmuş BAYRAM

Bilkent Üniversitesi "İletişim ve Tasarım" bölümünden mezun olduktan sonra DW Türkçe gibi birçok saygın kurumda online gazetecilik ve video üreticiliği yaptı. Sizler için iş fikirleri ve para kazanma yollarıyla ilgili araştırmalar yapıp rehber niteliğinde içerikler hazırlıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir