Çalışan Anne Babalar Sorumluluklarını Nasıl Yerine Getirmeli?

Çalışan anne babaların özellikle kreş ve ilkokula giden çocukları varsa ortada ciddiyetle ele alınması gereken bir mesele var demektir. Yıl sonu sunumları, özel gün etkinlikleri, bayram dansları, sınavlar, veli toplantıları gibi pek çok durum çalışan kişilerin zaman ayırması gereken konulardır.

Yani ilkokula, ortaokula ve hatta liseye giden bir çocuğunuz varsa onunla sürekli ilgilenmeniz gerekir. Ebeveynliği getirdiği bir sorumluluktur bu.

Çalışan bir ebeveyn olarak hem ofiste hem de evde olmak üzere iki işiniz var demektir. Bu işlerin ikisi de kolay değildir tabii ki. Bu süreçte çocuğunuz için daima her şeyin en iyisini istemek de en doğal hakkınızdır. İyi bir temel eğitim, çocuğun ileriki yıllarda başarısına direkt olarak etki eder. Bu nedenle özellikle çocuğunuzun kreşten üniversiteye kadarki eğitim süreciyle yakından ilgilenmeniz gerekir.

Neyse ki hem çocuğunuzun eğitimiyle ilgilenip hem de iş yerinde tam performanslı bir şekilde çalışabilmeniz için etkili bazı yöntemler mevcut.

Biz de bu yazımızda okul çağında çocuğu olan ebeveynlerin hem çalışan hem de ebeveyn olarak sahip oldukları sorumlulukları sorunsuzca yerine getirebilmeleri için bazı tavsiyelerde bulunacağız.

 

İş Yerinize Durumu Anlatın

Patronunuza ve iş arkadaşlarınıza işe birkaç saat geç geleceğiniz zaman durumu açıkça izah edin:

“Yarın Buğra’nın veli toplantısı var. İşe bir buçuk saat geç geleceğim.”

“Öğle arasında Buğra’ya özel ders verecek matematik öğretmeniyle buluşacağım. En geç 2 gibi ofiste olurum.”

Bu tarz bilgilendirmeler, karşı tarafın sizle empati kurmasına, sizi anlamasına yardımcı olur. İşinizi keyfi olarak savsaklamadığınızın karşı tarafça algılanması iş yerinde pürüz oluşmasının önüne de geçer.

 

Sorumluluklarınızı Önceden Planlayın

Freelance çalışan bir anne-baba olsanız bile çocuğunuzun okulundaki etkinliklerin, kermeslerin, gezilerin hepsine katılmanız mümkün olmayabilir. Bu nedenle okulun ilk haftasında çocuğunuzun sınıf öğretmeniyle konuşmalı, üstlenebileceğiniz sorumlulukları peşinen söylemelisiniz.

Yani çocuğunuzun okulunda yapacağınız gönüllülük esaslı işleri önceden planlamanız yıl boyunca sizi rahatlatacaktır. Böylece her hafta yeni ve beklenmedik bir durumla karşılaşma ihtimaliniz de azalacaktır.

 

En Önemli Konulara Zaman Ayırın

Her anne-baba çocuğunun okuluna zaman ayırmak, okuldaki gelişmeleri ve etkinlikleri takip etmek ister. Çocuklarının okuldaki durumunu takip etmek isteyen velilere danışmanlık hizmeti veren EdNavigator adlı derneği kurucusu Ariela Rozman bu konuda şöyle diyor:

“Çocuklarının eğitimiyle yakından ilgilenen veliler, onların okul başarılarına direkt etki etmeyen konulara bile müdahil olmak isteyebilirler. Yani bir anne çocuğunun Anıtkabir gezisine katılmak isteyebilir ya da yıl sonu kermesine pasta-börek yaparak destek olmak isteyebilir. Bu doğal bir şeydir. Fakat bu noktada çocuğunuza ve okula en fazla katkı sağlayacak etkinliklere ve sorumluluklara öncelik vermek en doğrusu olacaktır.”

Teksas ve Duke Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma ise çocuklara sesli olarak kitap okumanın ve onlarla meslek seçimi konusunda sohbet etmenin gerçekten bir velinin yapabileceği en önemli ve değerli iş olduğunu gösteriyor.

 

Ailece Kaliteli Zaman Geçirmeye Çalışın

Akşamları tüm aile evde buluştuğunda birlikte zaman geçirmeye çalışın. Örneğin akşam yemeğinden sonra çocuğunuz ödevini yaparken siz de kitap okuyun, dergi okuyun, e-maillerinize cevap verin. Yani evin içinde sessiz ve huzurlu birkaç saat olmalı, bu zaman diliminde telefon, internet, televizyon, telefon gibi şeylerin sessizliği bozmasına izin verilmemeli.

Çocuğunuzun ödevi bittikten sonra ise yine ailecek sevdiğiniz bir diziyi izleyebilir, birlikte oyun oynayabilirsiniz.

Böyle bir çalışma-eğlenme düzeni çocuğunuzun odaklanmasını artırır ve daha verimli çalışmasını sağlar. Yani çalışma ve eğlenme arasında net bir çizgi olursa ve siz de çocuğunuza ayak uydurursanız bu durum hem size hem de çocuğunuza iyi gelecektir. Ailece geçirilen kaliteli zaman, herkese manevi tatmin sağlar…

 

Çocuğunuzun Öğretmenleriyle İrtibat Halinde Olun

Veli-öğretmen ilişkileri genelde gerilimlidir.

Zira anne babalar, öğretmenlerin çocuğun geleceğiyle “oynayabileceğini” düşünürler.

  • Ya bize sinirlenip çocuğa düşük not verirse?
  • Çocuğumla ilgilenmesi için öğretmenin işini görmem gerekir mi?
  • Veli toplantısına gitmesem çocuğum bu durumdan kötü etkilenir mi?

Velilerin zihninde bu gibi pek çok soru oluşur, bu da aslında endişe oluşmasına neden olur. Bu noktada çocuğunuzun öğretmenlerini bir profesyonel olarak düşünme alışkanlığını kazanmanız gerekir. Nasıl ofiste bir iş arkadaşınızla iletişim kuruyor, onlarla önemli bilgileri paylaşıyor, ortak projeler yürütüyorsanız aynı şeyleri çocuğunuzun öğretmenleriyle de yapmalısınız.

Yani çocuğunuzun öğretmeniyle işbirliği yapmalı, saygı, güven ve biraz da dostluk çerçevesinde iletişim kurmalısınız.

 

Çocuğunuza Hareket Serbestisi Sağlayın

Sınavlar, ödevler derken velilik de sosyal stresi yüksek bir sorumluluktur.  Ancak çocuğunuzun eğitimini onun ileride özgür ve başarılı bir insan olması için önemsersiniz. Çocuğunuzun gelecekteki kariyerinde başarılı ve faydalı bir birey olmasını tüm ebeveynler gibi siz de dilediğiniz için onunla ilgilenmeniz kadar doğal bir şey yoktur.

Fakat bu çocuğunuzu bir fanus içinde yetiştirmeniz anlamına gelmez. Yani çocuğunuzun top oynarken arkadaşlarıyla bir konuda hararetli bir şekilde tartışması, kötü geçen bir sınav nedeniyle üzülmesi gibi şeyler de hayatın doğal akışında olan şeylerdir. Zaman zaman hayal kırıklığına uğradığınız anlar olsa bile çocuğunuzun gelişimi açısından ona hareket serbestisi sağlamalı, onun da deneyim kazanarak gelişmesini sağlamalısınız.

Yani toparlayacak olursak, hem çalışıp hem de okula giden bir çocuğa sahip olmak uzun ve dik bir yolda maratona çıkmak gibidir. Şunu aklınıza tutmanız ise yeterli olacaktır: Bir çocuğun eğitim alması için sadece okul yeterli değildir. Çocuğunuza çalışmanın, paylaşmanın, sevmenin önemini siz de anne babası olarak ona anlatarak çocuğunuzu iyi bir birey olarak yetiştirmelisiniz…

Durmuş BAYRAM

Yazar : Durmuş BAYRAM

Bilkent Üniversitesi "İletişim ve Tasarım" bölümünden mezun olduktan sonra DW Türkçe gibi birçok saygın kurumda online gazetecilik ve video üreticiliği yaptı. Sizler için iş fikirleri ve para kazanma yollarıyla ilgili araştırmalar yapıp rehber niteliğinde içerikler hazırlıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir