Glassdoor firmasının çalışanlarla yaptığı ankete göre Facebook ofisi, en çok çalışmak istenilen ofis oldu. Facebook; olağanüstü imkanları, etkileyici maaşları ve şirket kültürü ile bu ankette sürekli üst sıralarda bulunuyor.
Tüm bu övgülerin sebebini anlamak için Facebook ofisini sizler için araştırdık ve anlatılanlarda haklılık payı olduğunu gördük.
İşte Facebook’un çalışma ortamı ve imkanları:
Facebook’un New York’taki Greenwich Village bölgesindeki ofiste ekibi, mühendislik birimi başkanı Jeff Reynar ile kurumsal iletişim müdürü Jamil Walker karşıladı.
Firmanın ofislerinde geziye başladığınızda karşınıza ilk çıkan şey “Facebook Duvarı” oluyor. Reynar, New York Valisi’nin ve New Jersey senatörünün de bu duvara imza atmak için geldiğini belirtiyor. Reynar hemen hemen tüm ofislerinde bulunan bu duvarın, günün birinde mecburen kaldırılıp temiz bir sayfa açılacağını ve yeni imzalar atılmaya başlanacağını söylüyor.
2017 Aralık ayı itibari ile 501 milyar dolar değere sahip olan Facebook’un, yaklaşık 23,165 çalışanı bulunuyor. Bu çalışanlardan yaklaşık bini New York’taki ofiste görevli. Greenwich Village’deki bu ofis ayrıca, Instagram firmasına da ev sahipliği yapıyor. Facebook bulunduğu binanın dört katını kullanıyor.
Devasa bir alana sahip olan ofiste, binin üzerinde çalışan olması işleri bir nebze karıştırıyor. Bu nedenle çalışanın ismini yazdığınızda, oturduğu yeri gösteren aşağıdaki ekran kullanılıyor.
Aşağıdaki oda ise meşhur “küçük oda.” Minyatür geyik başının duvarda asılı olduğu, küçük bir koltuk ve ofisteki posterlerin minyatür versiyonlarının bulunduğu odaya, şarkıcı Selena Gomez ve model Ashley Graham gibi ünlüler gelerek fotoğraf çekti ve sosyal medya hesaplarında paylaştı.
Aşağıda ise Facebook’ta röportajların yapıldığı bölüm bulunuyor. Tamamen spot ışıklarla aydınlatılan bu oda, klasik New York manzarasına sahip. Reynar Facebook ofisinde, sık sık ünlülerle karşılaşabileceğinizi belirtiyor. En son olarak Netflix’in “Stranger Things” dizi kadrosu söyleşi için konuk oldu.
Facebookûn New York ofisi, mühendislik, satış ve insan kaynakları dahil birçok departmana ev sahipliği yapıyor.
Ofisin ortasında herkesin kendine ait bir çalışma masası olsa da, kendinize sessiz sakin çalışabileceğiniz birçok yer bulabilirsiniz.
Aşağıdaki koşuşturmadan uzak bir diğer sakin mekan.
Görüldüğü gibi, kendi başınıza çalışmak istediğinizde, seçeneğiniz çok.
Burası güzel ve enerjisi yüksek bir ofis.
Eğer sessiz bir şekilde çalışmak isterseniz de, ofiste bulunan kütüpane sizin için biçilmiş kaftan.
Şirketi kültürünü geliştirmek ve kurulduğu günkü hissi devam ettirebilmek adına Facebook, “hackathons” yani “hack günü” gibi çeşitli etkinlikler düzenliyor.
Facebook ofisleri denilince akla gelen bir başka şey de yemekler.
Çalışanlar, ofislerde bulunan sayısız büfeden her şeyi ücretsiz ve sınırsız bir şekilde alabiliyor.
Facebook, yemekleri hazırlaması için aşçılardan oluşan bir ekibi, hatta tatlılar için özel bir şefi de bünyesinde bulunduruyor. Yemekler arasında pizzalar, salatalar ve hatta ofiste yapılan dondurulmuş yoğurt da bulunuyor.
Hergün değişen başarılı menülere sahip olduklarını belirten Reynar; kahvaltı, öğle yemeği ve akşam yemeğinin yanı sıra kahve servislerinin de olduğunu belirtiyor. Öte yandan Facebook çalışanlarını dışarı çıkıp çevreyi tanımaları için teşvik ediyor.
New York ofisi için yeni bir kantin inşaatına başlayan Facebook, bu süreçte çalışanları için bu sandviç reyonunu kurdu.
Facebook ofisinde imkanlar yiyeceklerle sınırlı değil. Çalışanlar ayrıca kutu oyunları ya da sanal gerçeklik deneyimleri ile ofiste iyi vakit geçirebiliyor.
Çalışanlar ihtiyaçları olduğunda da, bu otomatlardan ücretsiz olarak pil, fare ya da klavye alabiliyor.
Fakat bu ofislerde en çok dikkat çeken şey içerisindeki sanat eserleri. Çalışma alanlarının tamamında yaratıcı eserler bulunuyor ve bunlar, Facebook’u ziyaret eden sanatçılar ya da sanat yönü ağır basan çalışanlar tarafından yapılmış eserler.
Çalışanlar kendi dizaynları ile çalışma alanlarını süsleyebiliyor.
Ayrıca hemen her köşede posterler ve duvar resimleri bulunuyor. Bu sanat eserlerinin çoğu şirket değerlerini temsil ediyor. Örneğin aşağıda, teknoloji devinin eşcinsel haklarına verdiği destek görülüyor.
Jeff Reynar: Burada açıklık, bağlılık ve dünyayı birbirine bağlamak gibi şirket misyonlarının tasvir edildiği birçok sanat eseri bulunuyor.
Kolay yoldan gidip sanat eserlerini satın almaktansa, sanatçıların buraya gelip eserlerini burada yapmalarını sağladıklarını belirten Reynar, bu sayede hem çalışanların sanatçılarla vakit geçirip eserleri hakkında bilgi aldıklarını hem de Facebook’un bir şekilde eserlere nüfuz ettiğini söylüyor.
Bazen de ofis dekorasyonu sayesinde çalışanlar eğlenceli etkinliklerle bir araya gelip ofisi kendilerine göre şekillendirebiliyor.
Bu da çalışanlar tarafından dizayn edilen bir başka bölüm.
Aşağıda New York’ta yaşayanlarla yapılan bir proje olan “Manhattan Hatıra Haritası” için bir sanatçı tarafından çizilen duvar resmi bulunuyor.
En göz alıcı eserlerden biri de yedinci ve sekizinci katların arasında bulunan bu eser. Binlerce şeritten oluşan bu eser, siz yukarı doğru çıkarken hareket ediyormuş izlenimi veriyor.
Jeff Reynar: Hem renkli yapısı ve rahat ortamı hem de sanat eserleriyle sarılı olması birçok insanı şaşırtıyor. Beklentilerin biraz üzerinde bir canlılığa sahip bir yer.
Facebook ofisinin son göze batan artısı ise; mükemmel New York manzarası. Jeff Reynar’a göre Manhattan ofisinin eklektik ve endüstriyel görünümü çalışanlara hem olumlu ve canlı bir çalışma alanı sunuyor, hem de henüz bu maceranın başında oldukları ve yapacak daha çok iş olduğu hissi veriyor.
