Gig Ekonomisi Nedir? İş Hayatını Nasıl Dönüştürüyor?

Gig olarak adlandırılan, küresel ve serbest piyasa, firmalar ile bağımsız kişileri bir araya getirip talebe bağlı, kısa süreli ve tamamen becerilere yönelik bir çalışma ortamı olarak tanımlanabilir.

Başka bir deyişle, Upwork ve Fiverr gibi platformlar, birçok serbest çalışana ya da halihazırda meslek sahibi olup ekstra gelir elde etmek isteyene, yeteneklerini sergileyebilecek alan sunuyor. Öte yandan işletmeler de özel istekleri için tüm dünyada çalışan arayabiliyor. Bu sayede pahalı uzmanlıkları kısa süreliğine kiralayarak ulaşılabilir hale getiriyor ve büyük bir havuzdan seçim yapabiliyorlar.

 

Gig ve Paylaşım Ekonomileri

Birbirlerine çok yakın anlamlara sahip olmalarına ve birbirleri yerine sık sık kullanılmalarına rağmen, bu iki tür ekonomi tam olarak aynı şey değil.

Avrupa Birliği Dergisi’ne göre gig ekonomisi, koşullu işlere dayalı girişimlerin dijital bir pazarda işlem görmesi olarak tanımlanıyor. Avrupa Birliği, gig ekonomisini daha geniş bir konsept olarak gördüğü paylaşım ekonomisinin bir parçası olarak konumlandırıyor. Bu kaynağa göre paylaşım ekonomisi iki ana kategoriyi barındırıyor. Bunlardan ilki, talebe dayalı olan ve gig ekonomisinin de içerisinde bulunduğu erişim ekonomisi. Bu başlık, sahip olmak yerine hizmete ulaşmayı tanımlıyor. Diğer kategori ise havuz ekonomisi olarak adlandırılıyor. Bu başlık ise kişilerin ortaklaşa ya da eşler arasında iletişim ile üretken sürece dahil edildiği bir ekonomiyi tanımlıyor.

Daha basit bir şekilde tanımlamak gerekirse, gig ekonomisinde kişiler, beceri ve yeteneklerini firmalara kısa süreliğine ya da yarı zamanlı olarak satarak görev başı ödeme alırlar. Gig ekonomisini de içerisinde bulunduran paylaşım ekonomisinde ise, insanlar hem becerilerini hem de sahip olduklarını büyük dijital teknolojiler ve veri bankaları aracılığı ile paylaşır.

 

Gig Ekonomisinin Sınırları

Teknoloji sayesinde ekonomimiz ve toplumun işleyişi fazlasıyla değişti. Artık farklı şekillerde iletişim kuruyor, seyahat ediyor, oynuyor, tanışıyor ve çalışıyoruz. Artık çalışanlar da eskisi gibi sadece bir şirkete bağlı kalarak kariyerlerini bu şirket içerisinde şekillendirmiyor.

Günümüzde var olan gig ekonomisi, serbest çalışanların becerileri, ihtiyaç dahilinde kiralayabildikleri geçici ve anlaşma bazlı bir çalışma ortamı sunuyor. Bu alanda çalışan uzmanlar, çalıştıkları sektöre bağlı olarak serbest çalışan, sanal ya da uzaktan çalışan, danışman ya da bağımsız üstlenici gibi isimlere sahip olabiliyor. Bu çalışanlar sayesinde firmalar, eksik oldukları alanları geçici olarak güçlendirerek süreli projelerini hayata geçirebiliyor.

Bu durum, zamanını iyi kontrol edebilen çalışanların seyahat ederken bile çalışmalarına imkan veren faydalı bi sistem. İşveren tarafından bakıldığında ise, firmalar geniş bir yelpazeye sahip çalışan havuzundan, kendileri için en iyi elemanı seçme şansına sahip oluyor. Hem seçim süreci hem de ödeme işlemleri, dijital platformlar sayesinde oldukça basit bir şekilde halledilebiliyor. Bu platformlar sayesinde çalışanlar ile işverenler bir araya gelebiliyor ve konum gözetmeksizin iki tarafın da ortak bir noktada buluşmasına fırsat veriyor.

 

Gig Ekonomisindeki Uygulama ve Firmalara Örnekler

Taskrabbit, Fiverr, Handy ya da 99 Designs gibi birçok platform, üyeleri için puanlama sistemine, ödemeler için ise güvenli ödeme yöntemlerine sahip sistemler.

İnternet ve Büyük Veri sayesinde gig ekonomisi ve paylaşım ekonomisi hayat bulabildi. Aslına bakarsanız, günümüzde iş ve transfer yapmak için tek ihtiyacınız olan bir İnternet bağlantısı. Tüm bunlar, çalışanlar ile işverenleri bir araya getiren bulut bazlı platformlar sayesinde gerçek oldu. Aşağıda bu tür platformlara ve uygulamalar verilebilecek örnekleri bulabilirsiniz:

Upwork
Fiverr
Peopleperhour
Malt
Thumbtack
99 Design
Airtasker
TaskRabbit
Handy
Uber
Lyft
Mytaxi
Ubereats
Glovo
Jinn
Deliveroo
Citysprint
Anyvan
AmazonFlex

Bu örneklerden Fiverr’in CEO’suna göre, bahsi geçen platformlar çalışanların kişisel markaları ve profesyonel kimlikleri haline geliyor. İyi yapılan işler ve başarılı performanslar, güzel yorumlar ve yüksek puanlar ile ödüllendiriliyor. Bu sayede de güven artarak daha fazla iş imkanı doğuruyor.

 

Gig Ekonomisi Dahilinde Kimler Çalışıyor?

Gig ekonomisine yönelik platformlarda insanlar deneyimleri ve becerileri ile, kısa süreli ya da talebe dayalı işler yaparak para kazanabiliyor. Bu ekonomi dahilindeki insanlar farklı deneyimlere sahip insanlardan oluşuyor ve hemen her biri farklı amaçlarla sisteme dahil oluyor. Sistem dahilindeki insanların bir kısmı için bu işler ana geçim kaynağı olsa da diğerleri için ek iş olmaktan ileri gitmiyor. Dahası, bu ekonomiye isteyerek dahil olanlar olduğu gibi, mecburiyetten katılanlar da bulunuyor.

 

İnsanlar Neden Gig Ekonomisine Dahil Oluyor?

Sabah 9 akşam 5 çalışma şekli artık eskisi kadar yaygın değil. Günümüzde insanlar gelirlerini çok farklı yollardan ve tek bir yere bağlı kalmadan elde ediyor. 2017 yılı itibari ile Amerika Birleşik Devletleri’nde serbest çalışanların sayısı 54 milyona ulaştı ki bu sayı çalışan nüfusun yüzde 34’üne tekabül ediyor. İngiltere’de ise bu sayı 2,8 milyon yani çalışan nüfusun yüzde 4,4’ü olarak karşımıza çıktı.

Yapılan bir çalışmada, insanların neden artık daha fazla gig ekonomisine yöneldiği araştırıldı. Çalışmada ortaya çıkan verilere göre, sistemdeki insanların yüzde 60’ı kendi istekleri ile gig ekonomisine dahil olmuş durumda. Kendi isteği ile serbest çalışanların yüzde 42’si bir değişiklik ya da farklı bir şekilde kendilerini sınamak istedikleri için bunu tercih ettiklerini, yüzde 15’i ise son iş maceralarının ardından yeni bir amaç bulmak istediklerini belirtti.

Raporda ayrıca, yüzde 48 ile erkeklerin kadınlardan (%36) daha fazla gig ekonomisini tercih ettiği, milenyum neslinin (%65) ise kendinden önceki iki nesile göre (%57 ve %59) daha yüksek oranda serbest çalışma seçeneğine yöneldiği görülüyor. Araştırmada ortaya çıkan ilginç bir veri de, en yaşlı neslin yüzde 23’ü emekliliklerinde ek bir gelir arzu ederken, bu oran daha genç nesillerde sırasıyla yüzde 13 ve yüzde 6 olarak görünüyor.

 

Gig Ekonomisinin Geleceği

Gig Ekonomisinin ve serbest çalışma şeklinin gelecekte daha da büyüyeceğini tahmin etmek için elde fazlasıyla yeterli sebep bulunuyor. Yapılan bir çalışma gösteriyor ki, sabit bir işte çalışanların yüzde 14’ü, bağımsız olarak çalışmaya başlayarak ana gelirlerini bu şekilde elde etmeyi arzuluyor.

Araştırmaya göre, dijital platformlar büyüyüp geliştikçe ve daha geniş çaplı bir havuz oluşturdukça, serbest çalışma da hızla gelişiyor. Bu platformlar bir yandan çalışanların bağımsız olma arzularını yerine getiriyor ve kendi zamanlarını kendileri planlama imkanı sağlıyor, diğer yandan ise iş hayatında bulunmayan ama çalışmak isteyen geniş bir kitleye çalışma imkanı sağlıyor. Dahası, sistem firmalarında aradıkları becerilere sahip çalışanlara kolayca ulaşabilmesi için eşsiz bir fırsat sunuyor.

Analistlere göre gig ekonomisi büyümeye devam edecek. Bu nedenle hem çalışanlar hem de işverenler gelişmeleri yakından takip ederek gig ekonomisi ve çalışan hakları için getirilecek düzenlemeleri kontrol etmeliler. Eşitlik ve adalet önemle gözetilmesi gereken değerler. Bu sayede iki taraf da gig ekonomisinin sunduğu nimetlerden faydalanmaya devam edebilir.

 

Gelecekte Gig Ekonomisini Şekillendirecek 6 Yenilik

Gig ekonomisinin büyüyüp büyümeyeceği tartışmalarından ziyade, ne kadar büyüyeceği üzerine konuşulması gerekiyor.

Halihazırda Amerika Birleşik Devletleri’ndeki yetişkin nüfusun yüzde 34’ü bir şekilde gig ekonomisi içerisinde bulunuyor. Büyük firmaların ise üçte ikisi, giderlerini azaltmak amacı ile serbest çalışanlardan hizmet alıyor.

En büyük firmaların şimdiden serbest çalışan yeteneklere ödeme yaptıklarını göz önüne alırsak, orta ve küçük ölçekli firmaların da bu gidişatı takip etmelerini beklemek mantıklı olacaktır.

Gig ekonomisi büyürken karşımıza neler çıkacağına bakacak olursak;

 

1. Otomasyon:

Gig ekonomisi, en azından 21. yüzyıl yorumu, teknoloji sayesinde varlık buldu. İnternet olmadan bırakın iletişim kurmayı, firmalar uzaktan işlerini yapan çalışanlara ulaşmakta bile güçlük çekecekti.

Geniş bir yelpazede kullanılan otomasyon, firmaların serbest çalışanlardan beklediği görevleri değiştirdiği gibi, çalışanların da bu işleri yapma şekillerini değiştirdi. Buradaki asıl soru ise, firmalar otomasyonu çalışanları desteklemek için mi kullanacağı, yoksa çalışanların otomasyonu desteklemekte mi görev alacağıdır.

Örneğin Uber, şoförlerinin yerine sürücüsüz araçlar kullanmayı planladıklarını kamuya açıkça duyurdu. Fakat fırsat platformu Nu Skin gibi diğerleri ise, otomasyon teknolojileri ile gig ekonomisinde çalışan insanlara destek olmak istiyor. Firmanın başındaki isim olan Ryan Napierski, “Gig ekonomisinin insanların elinden fırsatları almak yerine onlara yeni fırsatlar sunacağına inanıyoruz.” sözleri ile bu isteklerini belirtiyor. Napierski’e göre bu yeni ekonominin yükselmesi için, firmaların insanları ön plana koymaları gerektiğini belirtiyor.

 

2. Yönetim Kadrosu:

Serbest çalışan denilince akla büyük ihtimalle Uber şoförü ya da serbest yazarlar geliyordur. Bu tür alt kademe işler ve çalışanlar varlıklarını sürdürecek ve ekonominin büyük kısmını oluşturmaya devam edecek olsa da, tepedekiler de zamanla bu dünyanın içine girmeye başlayacaktır. Bu durum, WHF tarafından da kanıtlandı ve takımını hiç görmese bile, bir yönetici tarafından karmaşık görevlerin yerine getirilebileceğini gösterdi. Çalışan piyasası da dahil olmak üzere piyasalar talebe göre şekillenmektedir. Eğer yöneticiler de serbest çalışma sistemine geçmek isterlerse, 2020’li yıllarda bunu kolaylıkla yapabileceklerdir.

 

3. Ön yargıların Ortadan Kalkması:

Ne yazık ki, adil olmayan bir şekilde serbest çalışanlara önyargı ile bakılıyor ve sık sık yanlış anlaşılıyorlar. Bu sektöre daha fazla insan katıldıkça ve iş yelpazesi genişledikçe, bu önyargı ve yanlış anlaşılmaların da yavaş yavaş ortadan kalkması bekleniyor.

Bazı eleştirmenlere göre hemen hemen kimse serbest çalışan olmak istemiyor. Sadece zorunluluktan bu şekilde para kazıyorlar. Öte yandan çalışmalar gösteriyor ki, serbest çalışanların çıkardıkları işler ve bu işler neticesinde tattıkları tatmin duygusu, geleneksel yöntemle çalışanlardan daha fazla.

Gelecekte serbest çalışanlar konumlarını gururla paylaşacakları bir düzene kavuşabilir. Zira serbest çalışanlar bir noktaya kadar kariyerlerine kendi başlarına yön veriyorlar ve kendi işlerini kendileri kuruyor. Geleneksel düzende çalışanlar için ise bu durum imkansız.

 

4. Yasal Düzenlemeler:

Gig ekonomisi halen yeni sayılabilecek bir ekonomi olduğu için, yasal düzenlemeler halen geleneksel yöntemlere odaklanıyor. Fakat çalışan nüfusların yarısından fazlası serbest çalışma piyasasına geçtiğinde, bu yönde yasaların hazırlanmaya başladığını da göreceğiz.

Örneğin firmaların çalışanlara verdiği haklar genel olarak çalışma saati üzerinden verilen kararlara bağlı. Fakat tam zamanlı çalışıyor olsa bile serbest çalışan olarak sınıflandırılan insanlar için halen durum oldukça karmaşık. Gelecekte sahip olunacak haklar ile ilgili bu yönde değişiklikler yapılması muhtemel.

Çalışanlar ile ilgili kesinlikle yapılacak olan yasal düzenleme ise emeklilik ile ilgili olacaktır. Zira çoğu serbest çalışan emeklilik hakkı kazanacak şekilde çalışmıyor ve emeklilik planlarını kendilerinin yapması bekleniyor. Kazançları ölçüsünde vergi sistemine dahil olan ve milli gelire katkı sağlayan serbest çalışanların da dahil edildiği yeni bir sistem ve yasal düzenleme yapılması mecburi hale gelecektir. Dahası, serbest çalışanların işsizlik maaşı gibi haklara da sahip olması, beklenen yasal değişiklikler arasında sayılabilir.

 

5. İşçi Sendikaları:

Sağlık ya da emeklilik gibi hakların kazanımı ya da korunumu için serbest çalışanlar da geleneksel işgücü gibi sendikalaşmaya gidecektir. Henüz serbest çalışanların sendika kurma hakları olmasa da, birçok ülkede bu konuda değişiklik yapılması için siyasi adımlar atılmaya başlandı.

Amerika Birleşik Devletleri Demokrat Parti Başkan Adayı Pete Buttigieg, serbest çalışanların birçok insandan daha fazla çalıştığını ve işin aynı iş, çalışanın da aynı çalışan olduğunu belirterek sendikalaşma haklarının verilmesi gerektiğini savundu.

 

6. Serbest Çalışanlar İçin İş Hizmetleri:

Her sene işletmeler için vergi danışmanları, muhasebeciler ve daha birçok sektör devreye girerek gerekli yasal işlemlerde onlara yardımcı oluyor. Serbest çalışanların sayısı arttıkça, bu alanda da ihtiyaç doğacaktır.

Büyüme değişimi de beraberinde getirir ve serbest çalışma piyasası, geleneksel çalışma sisteminin onlarca yıldır yaptığından çok daha büyük bir büyümenin eşiğinde. Bu büyüme hem çalışanlar için hem de işverenler için bir nimet olabilir.

Refik Lutfi ÖZSÜLLÜ

Yazar : Refik Lutfi ÖZSÜLLÜ

ODTÜ'den mezun olmadan önce yıllarca TRT Haber gibi birçok platformda editörlük yapan teknoloji aşığı biri. İnovasyonları, girişim fikirlerini ve tüm dünyadan yenilikleri sizler için araştırıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir