İş Hayatında Nasıl Hayır Denir? Kimseyi Gücendirmeden Hayır Deme Yolları

Karakterinizi ve hayatınızı “hayır” diyebildiğiniz şeyler şekillendirir. Örneğin ilgi duymadığınız bir etkinliğe “hayır” demek, ilgili olduğunuz konulara daha çok vakit ayırabilmek için şarttır.

Yani sahip olduğunuz değerleri, “hayır” diyerek koruma altına alırsınız.

Nasıl bir ressam bir taş kütlesindeki fazlalıkları yonttuktan sonra ortaya bir sanat eseri çıkarıyorsa siz de hayatınızda yer etmesini istemediğiniz şeyleri reddederek kendinizi inşa edersiniz.

Karla örneğini ele alalım. Karla başarılı bir vakfın başkanıydı. 10 yıl boyunca vakıf iyi bağış alıyor ve güzel faaliyetler yürütüyordu. 40 personelli bu vakfın aylık geliri 500.000 dolardı. Bir yıl önce vakıf kuruluş amacını gerçekleştirdiğini ilan etti.

Peki ama sırada ne vardı?

Vakıf yönetim kurulu vakıftan ayrılmak yerine yeni bir amaç bulma kararı aldı. Ancak buna itiraz eden kişiler de vardı. Bu kişiler vakfın varlığını sürdürmesi için ikna edici bir nedenin olması gerektiğini düşünüyordu. (Bu örneğe yazımızın sonunda tekrar döneceğiz.)

Hayır diyebilmek çok zordur çünkü biz kabulü iyi bir şey, reddi ise kötü bir şey olarak kabul eden bir türüz. İnsanlar bizle aynı fikri paylaşmadığında bunu kişisel olarak algılayıp bu kişilere bozulur ve küseriz.

Davetimizi çevirenler, fikirlerimize karşı çıkanlar, planlarımızı kabul etmeyenler bize tehdit unsuru olarak görünür. Tabii pozisyonları değiştirdiğimiz zaman da karşıdaki kişiler aynı şekilde düşünür çoğu kez.

Hayır demenin, itiraz etmenin, gruptan farklı düşünmenin pek hoş karşılanmadığı 6 temel durum vardır:

Yeni girdiğiniz bir toplulukta tam tanınmadığınız için insanlar sizin hakkınızda en ufak bir etkileşimden büyük sonuçlar çıkarabilirler. Sizi kendini beğenmiş, görgüsüz, dar düşünceli olarak görebilirler.

Kişisel saygınlığınıza yönelik çeşitli varsayımlar söz konusu ise hayır diyebilmek daha riskli hale gelir. Örneğin pahalı bir ceket giyiyorsunuz diyelim. Şirketin bütçesini aşan bir yardım kampanyasına “hayır” demeniz sizin zaten “tuzu kuru” olduğunuz ifadeleriyle eleştirilir.

Sadakatiniz test ediliyorsa, yani bir eyleme destek vermek sadakat unsuru olarak görülüyorsa hayır demek, grup içinde istenmeyen kişi ilan edilmeyle sonuçlanabilir.

Güçlü bir liderle aynı fikri paylaşmadığınız bir zaman bu saygısızlık olarak görülür. Karşıt fikir geliştirmek hem saygısızlık hem de hizipçilik olarak değerlendirilir.

Bir grubun düşüncesine katılmıyorsanız burada grubun sinerjisine zarar vermekle itham edilirsiniz. Sizin farklı bir ses olarak dillendirdiğiniz itiraz hoş görülmez, aksine kınanır.

Grup içinde karar verme yorgunluğu varsa “hayır” demek de yine oldukça zorlaşır. Çünkü grup üyeleri karar vermekten yorulmuş haldedir. Dolayısıyla iyi ya da kötü bir karar verilir ancak siz burada itiraz bazlı bir şey söylediğiniz zaman ortalığı mahvetmiş olarak görülürsünüz. “Mis gibi meseleyi kapatmıştık, nereden çıktı bu itiraz ya” diye düşünülür hakkınızda. Sizi de sürüye dahil etme çalışmaları yapılır ve sözünüzü yutmanız beklenir.

İnsanların tepkiniz nedeniyle hayal kırıklığı yaşaması söz konusu olabilir. Burada amacınız hayal kırıklığının kişisel bir husumete dönmemesini sağlamak olmalıdır. Yani söz konusu mesele ile duygular bir arada değerlendirilmemelidir.

Bu bağlamda bir meseleye itiraz ettiğiniz, hayır dediğiniz zaman kendinizi korumak adına yapabileceğiniz bazı ipuçları sunuyoruz şimdi sizlere.

Sadece hayır demekle yetinmeyin. Neden hayır dediğinizi açıklayın. Yani kendi perspektifinizden bu meselenin neden reddedilmesi gerektiğini izah edin.

İnsanlar ne düşündüğünüzden ziyade neden spesifik bir biçimde düşündüğünüze önem verir.

Mesela Karla böyle bir durumda “Vakfın dağıtılması ve faaliyetlerine son vermesi gerektiğini düşünüyorum.” dememelidir.

Bunun yerine neden vakfın faaliyetlerine son vermesini istediğini açıkça belirtmelidir. Belki yeni bir iş kuracaktır, belki yeni bir iş teklifi almıştır, belki artık bu iş onu heyecanlandırmıyordur.

Sebebi ne olursa olsun, hayır dediğiniz zaman bunun nedenini açıklayın. İnsanların sizin pozisyonunuza dair senaryolar üretmesine izin vermeyin.

Böyle bir durumda Karla’nın vermesi gereken en ideal cevap şöyle olacaktır:

“6 aydır vakfın gelecek stratejisi adına pek çok alternatifi inceledik. Bu süreçte tam 3 milyon dolar harcadık ve bu para vakfın geleceğine karar vermek için kullanıldı. Bağışçılar bu parayı vakfın misyonuna uygun yerlere harcayalım diye ödüyor. Dolayısıyla ben artık bu vakfın vadesinin dolduğunu düşünüyorum.”

Yukarıda Karla’nın ifadeleri, vakfın faaliyetlerini sürdürmesini isteyen kişiler tarafından yanlış anlaşılabilir. Bu kişiler gereksiz bir biçimde savunma pozisyonuna girebilir. Böyle bir durumdan kaçınmak için Karla şöyle cevap vermelidir mesela:

“Bu ekibi dağıtmak ve vakfı kapatmak benim için de zor ve üzücü bir karar. Yapılacak daha çok şey olduğuna ben de inanıyorum ancak ortada somut ve anlamlı bir amaç yokken vakfın çalışmalarına devam etmesini mantıklı bulmuyorum.”

Tabii bu noktada özgüvenli durmak oldukça önemli ancak abartılı bir üslup işleri tam tersine çevirebilir. Çok büyük laflar ederek insanları ikna etmek yerine yabancılaştırırsınız.

Mesela;

“Bu toplantıdan çıkarılacak tek mantıklı sonuç….

“Olması gereken…”

Bu gibi kesinlik belirten büyük sözler kullanmak yerine belli bir sonuca belli bir mantık çerçevesinde karar kıldığınızı ifade edin.

“…olduğuna inanıyorum.”
“…böyle olmasının herkes için daha faydalı olacağını düşünüyorum.” gibi ifadeler gereksiz münakaşaların önüne geçecektir.

Otorite konumundaki bir kişiye, patrona, lidere “hayır” derken bunun saygısızlık olarak anlaşılma ihtimali vardır. Bu açıdan “hayır” demek için izin istemek mantıklı bir yöntem olur. Böylece hem otorite konumundaki kişiye saygınızı gösterir hem de kendi düşüncenizden ödün vermemiş olursunuz.

“Murat Bey, yeni projemiz için Gebze ofisine geçmemi talep ettiniz. Ailevi gerekçelerle bu talebe hayır demek durumundayım.”

Böyle bir durumda sizin üstünüz konumundaki kişi gerekçelerinizi duymak ister. İleri sürdüğünüz gerekçelerin mantıksız ve saçma olduğu ifade edilirse bu kez böyle bir şirkette çalışmaya devam edip etmeme ikilemiyle baş başa kalabilirsiniz. Böyle de bir durum söz konusu olabilir.

Karla örneğine dönecek olursak, Karla’nın başkanlığını yürüttüğü vakıf faaliyetlerine son verdi. Yönetim kurulu ve çalışanlar açısından hayal kırıklığına neden olan bir karar oldu bu.

Ancak Karla kararını kimseyi gücendirmeden, düşman yaratmadan savundu ve hayır dedi. Onun kararlılığı, mantıklı açıklamaları, empati kurması verdiği kararın kendi lehine olmasını sağladı.

Yani bir kere daha tekrarlar isek, nelere hayır dediğiniz, nelere evet dediğinizden daha belirleyicidir. Hayır demek, kendini inşa etmektir.

 

İlginizi çekebilir

Girişimciler İçin Hayır Demenin Faydaları
İşinizi ve İlişkilerinizi Etkilemeden Hayır Demenin Yolları
Durmuş BAYRAM

Yazar : Durmuş BAYRAM

Bilkent Üniversitesi "İletişim ve Tasarım" bölümünden mezun olduktan sonra DW Türkçe gibi birçok saygın kurumda online gazetecilik ve video üreticiliği yaptı. Sizler için iş fikirleri ve para kazanma yollarıyla ilgili araştırmalar yapıp rehber niteliğinde içerikler hazırlıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir