Mağazanıza Daha Çok Müşteri Çekmek İçin 10 Tavsiye

Eğer bir caddede ya da AVM’de mağazanız varsa, temel amacınız insanların dükkanınıza girmesini sağlamaktır. Diğer bir deyişle mağazanıza olan “ayak trafiğini” artırmayı, insanların mağazanızdaki ürünleri incelemesini istersiniz.

Ancak günümüzde online alışverişin daha kolay olması, sokak kültürünün azalması, büyük perakende zincirlerinini her şeyi satması, otopark gibi durumlar nedeniyle insanların bir mağazaya girip alışveriş yapma ihtimali eskisinden daha da azalmış durumda. Buna karşın akıllı pazarlama teknikleriyle mağazanıza daha çok insan çekebilmeniz de mümkün.

O halde mağazanıza nasıl daha çok müşteri çekebileceğinize dair vereceğimiz ipuçlarını dikkatle okumanızı tavsiye ederiz.

 

1. Görünür Olun

Gayet basit… İnsanlar sizin mağazanızı fark etmeli ki içine girip alışveriş yapsınlar. Ancak bazı mağazalar, kalabalık bir cadde üzerinde olsa bile pek çok kişi tarafından fark edilmez. Bu mağazalar uygun fiyata kaliteli ürünler satıyor olsa bile az ilerideki parlak tabelalı mağaza insanların daha çok dikkatini çeker.

Araştırmalar, insanların bir kişi veya nesne hakkında 7 saniye içinde yargıda bulunduğunu, bu nedenle de ilk izlenimin büyük önem taşıdığını belirtiyor. Bu da bir mağazacı (veya restorancı, kafeci) olarak insanları etkilemek, onlarda olumlu duygular uyandırmak için çok kısa bir süreniz olduğunu gösteriyor.

Bu konuda yapabileceğiniz bazı şeyler var neyse ki.

 

2. İlginç ve Çekici Bir Mağaza Vitrini Tasarlayın

Anneler günü, sevgililer günü ya da herhangi bir günde, mağazaların vitrini izlemek hala oldukça keyifli bir eylem. İnsanların vitrininize bakması ve ürünleri beğenip içeri girmesi içinse vitrin tasarımına önem vermeniz gerekiyor. Tıpkı kitap kapağı gibi, insanlarda uyandıracağınız ilk izlenime dikkat etmeli, dikkat çekici ve ilginç bir vitrin tasarımı yapmalısınız.

Buna ek olarak mağazanın girişine en çok satılan ve en sevilen ürünleri koymaya özen gösterin. İnsanlar mağazaya girince “Aaa” desin. Daha ilk dakikadan insanların kalbini kazanırsanız, “Bu mağazada güzel şeyler var, şöyle bir gezeyim” isteği uyandırır.

Mutlaka okuyun: Dikkat Çekici Mağaza Vitrini Nasıl Tasarlanır?

 

3. Mağaza Tabelasına Önem Verin

Araştırmalara göre eğer tabelanız yoksa sokaktan geçen insanların %35’i mağazanızı fark etmiyor bile. Tabela derken illa parlak, led aydınlatmalı, şaşaalı bir şeyden bahsetmiyoruz. Mağazanızın adının, telefonunun belli olması yeterli. Mağazanın önüne ürünlerinizi tanıtan standlardan koymanız da yine görünürlüğünüzü artıracaktır. Restoranların önünde yer alan “aşçı heykelleri”ni düşünebilirsiniz. Belki de insanlar bir restoranın önünden geçtiklerini o aşçı heykeli olmadan fark edemeyeceklerdir. Yani mağazanın tabelası kadar kapının önündeki unsurlara da dikkat etmenizi öneriyoruz.

Mağazanın girişini balonlarla da süsleyebilirsiniz. Özellikle AVM’lerdeki dükkanların girişine renkli balonlar asılması, insanların ve çocukların ilgisini çeker. Bilhassa çocuklara yönelik ürünlerin satıldığı bir mağazanız varsa balonlardan azami derece faydalanmanızı öneriyoruz.

Bu noktada size bir uyarı: Mağazanın, dükkanın, kafenin, restoranın vs. önünde çalışanlarınızın çığırtkanlık yapmaması çok önemli. Bu kişiler iyi niyetle dükkana müşteri çekmeye çalışırlar, ancak bu müşteri nezdinde böyle anlaşılmaz. Müşteri “Bunlar da hiç iş yapamıyor herhalde, çocuk nasıl bağırıyor…” diye düşünür.

Mutlaka okuyun: Başarılı Bir Tabela Tasarımı Nasıl Yapılır?

 

4. Kapıya “Açık” İşareti Yerleştirin

Açık mı kapalı mı olduğu anlaşılmayan bir mağazaya girmeye çalışmak, bir müşteri için oldukça tuhaf bir durumdur. Bu tuhaflığı ve tereddütü ortadan kaldırmak için yapmanız gereken tek şey, mağazanın kapısına “AÇIK” işareti yerleştirmektir. Buna ek olarak mağazanın gün içinde hangi saatler açık olduğunu, hangi günler kapalı olduğunu belirten yazılar da yine faydalı olacaktır.

Keza kapıya üzerinde “Hoşgeldiniz” yazan bir kırmızı halı sermek de müşterilerinizi VIP, yani özel insanlar olarak gördüğünüzü gösterir. Kırmızı halı bilindiği üzere Oscar törenlerinde ya da devlet adamlarının törenlerinde kullanılır. Sokaktan geçen insanlara da kırmızı halı serilmesi onların gönlünü okşayabilir ve mağazanıza girme isteği uyandırabilir.

Restoran işindeyseniz bitkilerin bulunduğu bir ortam, müşterilerin ilgisini daha çabuk çeker. Gerçek çiçeklerin ve gerçek ev bitkilerinin bulunduğu “botanik” bir ortam, insanların ruhunu dinlendirir. Tabii dükkanınızın durumu müsaitse giriş kısmını da yeşillendirmeniz çok iyi olabilir. Güneşli bir günde ağaçların altında kahve yudumlamak, AVM’lerdeki kafelere tıkışmaktan çok daha çekicidir.

 

5. Kendinizi Tanıtın

Mağazada oturup beklemekle müşteri gelmez. Sizin de aktif olarak müşterileri cezbetmek, mağazanıza davet etmeniz gerekir. Yani işinizi pazarlamanız gerekir. Rekabet ortamının yüksek olduğu günümüzde herkes müşteri kapma yarışındadır. Sizin bu yarışta önde olmanız için yapmanız gereken bazı şeyler mevcuttur.

 

6. İndirim Daima Caziptir

Sizden ilk kez alışveriş yapacak kişilerin “ayağının alışması” için indirim yapmalısınız. Bu yöntemi daha sistematik hale getirmek içinse sadakat kartı uygulamasına geçebilirsiniz. Yani sizden 5 kez alışveriş yapan birine hediye çeki ya da belli bir oranda indirim sunabilirsiniz. Örneğin kahve zincirleri bu konuda başarılı stratejiler geliştiriyor. Nero Cafe, 9 kez kahve alan müşterisine 10. kahveyi ücretsiz olarak sunuyor.

Mutlaka okuyun: Başarılı Bir Müşteri Sadakat Programı Oluşturmak

 

7. Bol Bol Broşür Bastırın

İnsanlar o esnada sizden alışveriş yapmaya müsait olmasalar bile ellerine somut bir şey vermeniz gerekir. Ürünlerinizin olduğu broşürler bu noktada çok işe yarar. Profesyonel bir grafik tasarımcıdan yardım alarak hazırlatacağınız broşürleri hem mağazanızdaki kişilere hem de sokaktan geçen kişilere dağıtabilirsiniz. Unutmayın, siz bir kişiye broşür verirsiniz, ancak o kişi broşürü evine, iş yerine götürdüğünde daha çok kişi sizin mağazanızdan haberdar olur.

 

8. Atıştırmalık Bir Şeyler Sunun

Mağazanızda ücretsiz olarak tatlı, pasta, içecek gibi şeyler sunmanız adeta mıknatıs etkisi yapar. Kimse bedava yiyeceğe hayır diyemez! Havaların soğuk olduğu zamanlarda ise mağazanızda sıcak kahve ve çay ikramı yapın. Isınmak için mağazaya giren kişiler, büyük ihtimalle “ayıp olmasın” diye bir şeyler satın almaya karar verir.

 

9. Otoparktan İstifade Edin

Özellikle AVM’lerin otoparklarında, yani AVM’nin girişinde ATM’ler ve reklam panoları yer alır. Bu reklam panolarına siz de kendi reklamınızı yerleştirebilirsiniz. Bu da AVM’ye henüz giriş dahi yapmamış kişilerin reklamınızı görüp “Aaa, şuraya da uğrayalım.” demelerine neden olabilir. Bu bakımdan otoparktaki reklam panolarına en ilgi çekici ürünlerinizin görsellerini ve mağazanın konumunu (4. Kat) yazdırabilirsiniz.

 

10. İnternetten Faydalanın

Dijital bir dünyada yaşadığımız için internetle barışmayan şirketleri parlak günler beklememektedir. Yapılan araştırmalarda İngiltere’deki 2 milyon işletmenin web sitesi olmadığı ortaya çıktı. Bir defa bu direkt olarak eksi hanesi yazılır. Ancak iş sadece web sitesiyle, web sitesine SEO (arama motoru optimizasyonu) yapmakla bitmiyor.

İnternet aracılığıyla uygulayabileceğiniz pazarlama stratejileri mağazanızdaki insan trafiğini artırabilir. Örneğin bir şehirdeki işletmelerin adreslerinin ve web sitelerinin olduğu rehber niteliğinde web siteleri vardır. Bu rehber sitelerine iş yerinizin telefonunu, e-mail adresini, Google Maps lokasyonunu eksiksiz bir şekilde girebilirsiniz. Böylece insanlar internette bir ürün hakkında “Sünnet elbisesi Bursa” şeklinde arama yaptığında sizin mağazanızın adresi de gözükecektir.

Sosyal medya da yine önem vermeniz gereken bir mecra. Facebook, Twitter, Instagram’da hesap açarak ürünlerinizin tanıtımını yapabilir, müşterilerle etkileşime girip onların sorularını cevaplayabilirsiniz. Söz gelimi “Mağazamızı internetten bulup gelen müşterilere özel %10 indirim” gibi kampanyalar yapabilirsiniz. Yani insanlarda bir tür aciliyet, mecburiyet (urgency) hissi oluşturarak mağazanızı ziyaret etmelerini sağlayabilirsiniz.

Hatta işi biraz daha ileri götürüp mobil uygulama geliştirebilirsiniz. Bu uygulamayı yükleyen insanlar mağazanıza yakın bir yerlerdeyken telefonlarına bildirim göndererek mağazanıza da uğramalarını sağlayabilirsiniz. Ya da mobil uygulamanızı indiren müşterilere ilk alışverişlerinde %20 indirim sunabilirsiniz.

Google My Business gibi dijital pazarlama yöntemlerinden de yararlanarak insanların internette mağazanız hakkında yorum yapmasını, sizi oylamalarını sağlayabilirsiniz. İnternette var olduğunuz sürece bloglarda, sözlüklerde ve Twitter’da sizin hakkınızda yorum yapılacaktır. Bu yorum ne kadar olumluysa sizin için de o kadar iyi tabii ki.

Son olarak QR kodlardan da yararlanabilirsiniz. İnsanlar QR kod gördüklerinde “Acaba burada ne yazıyor?” diye merakla kodu okuturlar. Kod okununca da bir web sitesine link verilir büyük oranda. Bu koda kendi mağazanızın web sitesi adresini ya da sosyal medya adreslerini yerleştirirseniz kodu okutan kişinin telefonunda bir iz bırakmış olursunuz. Ya da bu sayede müşterinin ilgili ürünü websitenizden sipariş etmesini sağlayabilirsiniz.

 

Sonuç

Bugün insanları bir mağazaya sokmak, bundan 10-15 yıl öncesine göre daha zor, bunu inkar edemeyiz. Fakat yukarıda bahsettiğimiz yöntemleri uygulayarak hem fiziki mağazanıza hem de e-mağazanıza daha çok kişinin gelmesini sağlayabilirsiniz. Sıkı bir çalışma, yaratıcı fikirler ve doğru bir internet kullanımıyla bu son derece mümkün.

 

İlginizi çekebilir

Küçük İşletmeler İçin Müşteri Çekme ve Elde Tutma Yolları
Mükemmel Müşteri Hizmeti Nasıl Sağlanır?
Durmuş BAYRAM

Yazar : Durmuş BAYRAM

Bilkent Üniversitesi "İletişim ve Tasarım" bölümünden mezun olduktan sonra DW Türkçe gibi birçok saygın kurumda online gazetecilik ve video üreticiliği yaptı. Sizler için iş fikirleri ve para kazanma yollarıyla ilgili araştırmalar yapıp rehber niteliğinde içerikler hazırlıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir