Tesla Nasıl Kuruldu: Tesla’nın Kısa Fakat Etkileyici Tarihi

Tesla, dünyanın elektrikli araçlara bakışını sonsuza dek değiştirdi.

2003 yılında kurulan Tesla Motors, elektrikli araçlar ve bataryalar piyasalarını kasıp kavurarak ele geçirdi. Elon Musk liderliğindeki firma, dikkatli bir şekilde uyguladığı ve sonuca erdirdiği “Gizli Planını” dünyadaki motorlu araçlar piyasasını değiştirmek için kullandı.

Bu yazıda, Tesla’nın kısa tarihindeki dönüm noktalarına göz atacağız. Yazıda ayrıca, firma ile ilgili kafalara takılan ve sıkça sorulan sorulara da cevap arayacağız.

 

Tesla Firmasının İsmi Neden Nikola Tesla’dan Alındı?

Nikola Tesla seçimi aslında oldukça anlaşılabilir ve makul bir isim seçimi. Zira Tesla, elektrik alanında önde gelen mucitlerden biri olarak tanınıyor. Dahası Nikola Tesla, Tesla araçlarında ve daha birçok yerde kullanılan AC elektrik motorlarının arkasındaki dahi olarak öne çıkıyor.

Fakat firmanın kurucuları neden özellikle bu ismi seçti?

Kurucu ortaklardan Martin Eberhard, Tesla ismini ortaya atan kişi. O zamanki kız arkadaşı, şimdiki eşi olan Carolyn ile kurmayı planladığı şirket üzerine tartışan Eberhard, Tesla isminin kafasındaki vizyon ile tam olarak uyuştuğuna kanaat getirdi.

İsme karar verildiği aşamada, yeni girişimi için güçlü bir markaya ihtiyacı olduğunu düşünen Eberhard, üretmeyi planladığı farklı elektrikli araçlar için bu ada karar kıldı.

Elektrikli araçlara olan bakışı kökten değiştirmeyi ve araç tasarımları ile göz doldurmayı planlayan Eberhard, aylarca marka ismi üzerinde çalıştı ve sevgilisine seçenekler sunarak karar vermeye çalıştı. Fakat onları hemen hemen hiçbir isim yeterince ikna edemedi.

Eberhard firmanın ismi için çevreci bir yaklaşım olmasını istemiyordu. Zira çevreye duyarlı olduğu iması ile bulunacak herhangi bir ismin, yeterince güçlü durmayacağını düşünüyordu.

Uzun arayış sürecinin ardından, bir restoranda otururken bir anda aklına gelen fikir, Nikola Tesla’nın onuruna Tesla ismini kullanmak oldu. Zira AC motorun mucidi olan Tesla’nın ismi aynı zamanda oldukça akılda kalıcıydı.

Kız arkadaşının bu teklife cevabı ise “Mükemmel, şimdi otomobil üretmeye başla.” oldu.

 

Elon Musk Tesla’nın Kuruluşuna Nasıl Dahil Oldu?

Bu sorunun cevabı kısa ve net bir şekilde; dahil olmadı!

Tesla Motors, Martin Eberhard ve Marc Tarpenning tarafından 2003 yılında kuruldu. 2004 yılında, A serisinin üretimi aşamasında firmaya 6,3 milyon dolarlık yatırım yapan Elon Musk, Yönetim Kurulu Başkanı pozisyonuna getirildi.

 

Tesla Neden Ortaya Çıktı?

Tesla Motors firması, elektrikli araçlara tutkun bir grup mühendisin, minik golf arabalarına benzeyen elektrikli araçların imajını düzeltmek ve insanların araçlardan beklentilerini fazlasıyla karşılayabileceğini kanıtlamak için kuruldu.

Kendilerine has araçlar üretmek isteyen mühendisler “daha iyi, daha hızlı ve petrol ile çalışan araçlardan daha keyifli” mottosu ile çalışmaya başladı.

Tesla’yı hayata geçiren en önemli motivasyonlardan biri de, General Motors’un ürettiği ilk elektrikli araç EV1 programının sona erdirilmesi oldu. General Motors bu programı 1996 ile 1999 yılları arasında sadece üç yıl yürüttü ve sınırlı sayıda araç üretti. Elektrikli araca talep o kadar çok olmuştu ki firma, benzinli araç ve petrol sektrörüne darbe vuracağı endişesiyle üretimi sonlandırmıştı.

Bu program dahilinde üretilen araçlar hiçbir zaman piyasaya sürülmemiş olsa bile, mühendislik anlamında büyük başarı olarak kabul gördü.

Bahsi geçen adımdan etkilenerek yola çıkan Martin Eberhard ve Marc Tarpenning, 2003 yılında Tesla Motors’u kurdu ve yönetici pozisyonu ile şirkete yön verdi.

Şirket A serisi otomobillerin üretilmesi için dışarıdan aldığı yatırıma kadar bu ikili tarafından fonlandı.

Elon Musk o dönemde halihazırda başarılı bir girişimci olarak görülüyordu ve servetini Paypal sayesinde kazanmıştı. A serisinin üretimi için destek oldu ve şahsi servetinden milyonlarca dolar yatırım yaparak şirketin yöneticisi oldu.

Sonraki yıl, otomobil firması Lotus Tesla ile anlaşma yaptı ve Tesla tasarımlarında ve şasi üretiminde yardımcı olarak Roadster modelinin üretimine katkı sağladı.

2006 yılında B serisi için yatırım toplanmaya başladı ve Google kurucuları Sergey Brin ile Larry Page Tesla’ya yatırım yaptı. Aynı yılın Temmuz ayında ilk Roadster prototipi dünyaya tanıtıldı.

Bundan kısa süre sonra da Tesla “gizli” planını açıkladı.

“Spor bir araba üretmek. Parayı uygun fiyatlı bir araba üretmek için kullanmak. Bunu yaparken de sıfır emisyonlu elektrikli motor seçeneğini sunmak.”

Firma seçtiği yolda emin adımlarla ilerleyerek otomotiv sektörünü rahatsız etmeyi başardı.

 

İlk Tesla Otomobil Ne Zaman Üretildi?

2006 yılında Tesla, elektrikli araç dünyasına ilk prototipi olan Roadster’ı sundu. Birkaç yıl süren geliştirme aşamasının ardından, 2008 yılında bu model üretime geçti.

Bu süreçte şirketin asıl kurucuları şirketten ayrılırken Micahel Marks geçici CEO olarak Tesla’ya adım attı. Ondan kısa süre sonra da, 2007 yılında Ze’ev Drori, Eberhard tarafından boşaltılan koltuğa oturdu.

Sonraki yıllarda Roadster modelini piyasaya süren isim olarak Drori gösterilebilir.

Dikkat çeken tasarıma sahip Roadster son teknoloji batarya teknolojisine ve tamamen elektrikli motora sahipti. Model resmi olarak 2008 yılının Mart ayında seri üretime başladı.

Genç şirket için sadece muhteşem bir başarı olarak görülemeyecek olan Roadster, aynı zamanda başka hiçbir firmanın başaramadığı bir şeyi başardı: Müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayabilen, pratik özelliklere sahip tam elektrikli bir araç üretmeyi başardı. Öte yandan fiyatı için herkese uygun olduğu söylenemez.

Tesla’dan önce bu iş için kolları sıvayan firmalar bu denli güçlü ve günlük kullanım için yeterli bataryalar üretmeyi, ayrıca fiyat performans olarak uygun ve gerektiğinde yeterince hızlanabilecek bir otomobil yapmayı başaramadı.

Roadster ise bu sayılanların tamamını yerine getirmeyi başardı.

İlk üretilen Roadster modelleri yaklaşık 402 kilometre menzile sahipti ve dönemin spor arabaları ile aşık atabilecek güce sahipti. Birçok elektronik alette kullanılan lityum iyon piller kullanan Tesla Roadster, kullanıcılar tarafından rahatlıkla evde şarj edilebiliyordu.

100 bin doların üzerinde fiyat etiketine sahip Roadster, her ne kadar lüks bir araç gibi görünse de, daha sonra bunun planın bir parçası olduğu anlaşıldı.

Tesla, Roadster konusunda bir noktada duvara çarptı. Standart bir ev prizi ile 24 ile 48 saat sürede ancak şarj olabilen bataryaları, pek de kabul edilebilir durmuyordu.

Elektrikli araçlar, özellikle de Tesla diğer rakipleri olan içten yanmalı motora sahip araçlar ile yarışabilmek istiyorsa şarj süresini kayda değer ölçüde kısaltması gerekiyordu. Bu durum şirketin önündeki yıllarda çözmesi gereken acil bir sorun olarak kendini gösteriyordu.

Bugün bile bazı Tesla modellerinin şarj süresi bir saatin üzerinde. Öte yandan bataryalar Tesla’ya ait V3 süper şarj istasyonlarında yaklaşık 5 dakikada 120 kilometre mesafe kat etmeye yetecek kadar şarj edilebiliyor.

Petrol ile çalışan araçların da yaklaşık bu sürede depolarının dolduğunu fakat çok daha fazla mesafe kat edebildiklerini göz önüne alırsak bu süre hala yeterli değil.

 

Baş Gösteren Finansal Kriz ve Musk’ın Devreye Girmesi

Siparişler gelmeye, hatta sırada öne geçebilmek için fazladan para ödeyen müşteriler olmasına rağmen, durum dışarıdan göründüğü gibi pürüzsüz değildi. Firma finansal bir krizin eşiğinde idi.

İlk Roadster Elon Musk’a teslim edildi ve Kurucular Eberhard ile Tarpenning firmadan ayrıldı. Kısa süre sonra, 2008 yılında Musk yönetimi devraldı ve şirket çalışanlarının yüzde 25’ini işten çıkardı.

Lider kademesindeki bu değişim sakin bir şekilde gerçekleşmedi. Eberhard ve Tarpenning, 2009 yılında Musk ve eski firmaları Tesla hakkında suç duyurusunda bulundu ve kendi kurdukları firmadan zorla uzaklaştırıldıklarını iddia etti.

Davada Eberhard’ın Roadster modelinin üretimi ve piyasaya sürülmesi aşamasındaki gecikmelerden ve devamındaki finansal krizden ötürü haksız yere suçlandığı da ifade edildi.

Dava aynı yıl düştü fakat firma yine de batmanın eşiğindeydi. Şirketin 10 milyon Dolar gibi bir bütçesi kalmıştı ve bu miktar halihazırdaki siparişler için bile yeterli değildi.

2009 yılının Mayıs ayında devreye giren Daimler firması, 50 milyon Dolar karşılığında Tesla’nın yüzde 10’luk hissesini aldı. Nakit para sayesinde Tesla’nın yüz yüze geldiği potansiyel felaket biraz ertelenmiş oldu.

Kısa süre sonra Tesla, Amerika Birleşik Devletleri Enerji Bakanlığı’nın verdiği 465 milyon dolarlık destek sayesinde riskli dönemi gerisinde bıraktı. Firmanın ihtiyacı olan bu destek sayesinde uzun dönem hayatta kalma şansı arttı ve merkez Palo Alto’ya taşındı.

 

Tesla Ne Zaman Halka Arz Edildi?

Tesla tarihindeki dönüm noktalarından biri de, 2010 yılının Haziran ayında halka arz edilmesi oldu. 17 dolar ile satışa sunulan hisseler sayesinde Tesla, 226 milyon dolar elde etti.

Bu noktadan sonra Tesla, sıfırdan başlayarak inşa ettiği ve dünyanın ilk tamamen elektrikli üst sınıf aracı olan Model S’i üretti. Bu araç, hemen her kategoride en iyi araç seçildi.

Güvenlik, performans ve verimlilik başlıklarındaki becerileri ve bunları bir araya getirebilmesi ile Model S, elektrikli araçlardan beklenenleri tamamıyla değiştirmeyi başardı. O güne dek piyasada bulunan tüm elektrikli araçlardan daha fazla menzile sahip olan Model S, kablosuz yazılım güncelleyebilmesi ve performasını artırmasının yanı sıra, 0’dan saatte 100 kilometre hıza sadece 2,28 saniyede çıkabiliyor olması ile de dikkatleri üzerine çekti.

75 bin dolar fiyat etiketine sahip bu araç, Tesla’nın ana planındaki adımlardan biri olarak da görülüyor ve Roadster modeline daha uygun fiyatlı bir alternatif olarak göze çarpıyor. İlk prototipin tanıtımı için 2011 yılında düzenlenen etkinlik, sonraki yıllarda da firmanın şekillenmesine katkı sağladı.

Model S, 2012 yılında seri üretime geçti.

Geniş çapta övgülere layık görülen Tesla Model S, birçok otomotiv ve çevre dergisi tarafından da ödüllendirildi.

Model S’in menzili 483 kilometreyi bulabildiği gibi, şarj süresi de kayda değer oranda kısaldı. Model S’in piyasaya sürülmesinin ardından Tesla firması Roadster modelini rafa kaldırdı ve yeni sedan otomobil serisinin üretimine odaklandı.

2012 yılı ayrıca, Tesla’nın hızlı şarj istasyonlarına olan ihtiyacın öneminin de gösteren yıl oldu. Başlangıçta sadece Kaliforniya eyaletinde 6 adet bulunan şarj istasyonları, sonraki yıllarda dünya çapında sayısını bine yükseltti.

Tesla 2013 yılının ilk çeyreğinde kâr ettiğini açıkladı ve sonraki yıl da Nevada’da dev bir fabrika açacağını duyurdu. Bu fabrika Tesla’nın bataryalarını ürettiği merkez ve firmanın tüm iş planının kilit taşı olarak kendini gösterdi.

Tesla ayrıca sürdürülebilir enerji sektörüne de adım attı. Powerwall, Powerpack ve Solar Roof ürünleri ile hem ev sahiplerinin hem de şirketlerin kendi elektriğini üretmesine ve depolamasına imkan sunmak istedi.

Tesla’nın İlk Dev Fabrikası

2014 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nin Nevada eyaletinde inşaatına başlanan bu dev fabrika, yüzölçümü olarak halen dünyanın en büyük bina kompleksi ünvanını taşıyor.

2015 yılında ise firma, Model X ile daha fazlasını vaad etmeye başladı. Tesla’ya göre bu araç tarihteki en güvenli, en hızlı ve sportif amaçlara en uygun araç ve ulusal değerlendirmelerde, her alanda 5 yıldız sahibi güvenlik donanımına sahip.

Tesla ayrıca, bazı araçlarında yarı otonom sürüş teknolojilerini de geliştirmeye başladı. Bu adım, tamamen otonom Tesla araçlar için ilk adım olarak görülüyor.

Ana plan dahilinde üretilen ve uygun fiyata sahip Model 3, 2016 yılında tanıtıldı ve sonraki yıl seri üretimine başlandı.

Bu süreç zarfında Tesla Motors resmi olara ismini değiştirerek üretim yelpazesinin genişliğine uygun olan Tesla Inc. ismini aldı.

Model 3’ün anons edilmesinin ardından Musk 2017 yılının ikinci yarısına kadar 200 bin araç teslim edilebileceğini açıkladı ki bu sayıya ulaşmak için üretim kapasitesinin yaklaşık 4 kat artırılması gerekiyordu.

Bu uçarı açıklama hem Tesla için hem de Musk için ne ilk ne de son olacaktı.

 

Tesla İçin 2018 Zor Başladı

2018 yılı Tesla için pek de iyi başlamadı. Firmanın finansal öngörülerinde yaptığı bazı hataların ardından, yatırımcıların bir kısmı elindeki hisseleri toplu olarak satmaya başladı ve 10 milyar dolara tekabül eden firmanın yüzde 5’i akıp gitti.

Model 3 ise, Musk’ın belirttiği sayıların çok daha altında üretildi. Haftada sadece 2500 adet üretilebildi ki, bu sayı haftalık 5000 araç tahmininin yakınından bile geçmiyordu.

Model S’in başarısız üretimi için Tesla tedarik zincirini suçladı.

Aynı yılın Ağustos ayında, Musk bu karışıklığı ele alarak hisselerin 420 doları bulması halinde firmayı devralacağını açıkladı ve ardından piyasa canlanarak yatırımlar arttı..

Bu açıklama ayrıca soruşturmalara da neden oldu ve Elon Musk yanlış yönlendirme ve yanlış bilgilendirme ile piyasaları manipüle etmekle suçlandı. Tüm bu suçlamalar Musk tarafından reddedildi.

Sonuç olarak varılan anlaşma gereği Tesla ve Musk 20 milyon dolar ödeyerek soruşturmadan kurtuldu. Musk da yönetim pozisyonunu terk etti.

Musk’ın görevini yönetim kurulundan Robyn Denholm devraldı fakat Musk CEO olarak Tesla’nın başında kalmaya devam etti. Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığı da ayrıca bir soruşturma açarak, Musk’ın Model S için beyan ettiği yanlış üretim sayılarını ele aldı.

2019 yılı Şubat ayında ise SEC tarafından açılan dosya gereği, Musk’ın Twitter hesabı firmanın avukatı tarafından kontrol edilmeye başladı.

Tesla tarihindeki bir diğer dikkat çeken nokta da, Roadster model araçlarından birini uzaya yollamaları oldu.

Bundan kısa süre sonra da Tesla’nın elektrikli kamyonları tanıtıldı.

Tesla’nın Planının Son Aşaması: Model Y SUV

2019 yılında, Tesla Cybertruck konseptini tanıttı. Fütürist tasarımı ile dikkatleri üzerine çeken Cybertruck, pick-up olarak tasarlanmış olsa da, gelecekten gelmiş gibi görünüyordu.

Kısa süre sonra Tesla 4. dev fabrikasını Almanya’nın Berlin kentinde kuracağını açıkladı ve 2020 yılında inşaatına başlandı. Bu fabrikada yıllık yarım milyon araç üretilmesi bekleniyor.

2020 yılının Ocak ayı, Tesla için güzel başladı. Firma rekor kırarak 367500 araç teslim ettiklerini duyurdu.

Mutlaka okuyun: Tesla Cybertruck İncelemesi: Elon Musk’ın Elektrikli Kamyonetine Yakından Bakış

Tesla firmasına göre bu daha başlangıç ve gün geçtikçe daha uygun fiyatlı araçlarla daha fazla insana ulaşacaklar ve daha temiz seyahat ile daha temiz bir çevreye kavuşmak için daha hızlı adımlarla ilerleyecekler.

Tesla’dan bu konuda yapılan açıklama şöyle: Elektrikli araçlar, bataryalar ve yenilenebilir enerji ile bu enerjinin depolanması halihazırda ayrı ayrı ulaşılabilen teknolojiler. Fakat tüm bunları bir araya getirdiğinizde çok daha güçlü bir sonuca ulaşabilirsiniz ve bu bizim istediğimiz gelecek.

Zorlu ilk birkaç yılın ardından Tesla, 2019 yılında elektrikli araç piyasasının dünya çapında yüzde 12’sini, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki piyasanın ise yaklaşık yüzde 75’ini eline geçirmeyi başardı. Firma üretim kapasitesini dünya genelinde de geliştirmeyi, ayrıca şarj istasyonlarının daha da yaygınlaşmasını da sağladı.

Artık kâr elde etmeye ve büyümeye başlayan Tesla’nın amacına ulaşıp ulaşamayacağını ise sadece zaman gösterecek.

 

İlginizi çekebilir

Elon Musk’ın Başarı Sırları
Elon Musk Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Refik Lutfi ÖZSÜLLÜ

Yazar : Refik Lutfi ÖZSÜLLÜ

ODTÜ'den mezun olmadan önce yıllarca TRT Haber gibi birçok platformda editörlük yapan teknoloji aşığı biri. İnovasyonları, girişim fikirlerini ve tüm dünyadan yenilikleri sizler için araştırıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir