Haftalık 40 Saatten Fazla Çalışmanın Yol Açtığı 7 Tehlike

Concept of busy multitasking businessman at work

Günümüz ekonomik koşullarında daha çok para kazanmak için elinizden geleni yapıyorsunuz. Bunu kabul ediyoruz ve ayrıca takdir ediyoruz.

Kendi işinizde ya da çalıştığınız şirkette haftalık 50-60 ve hatta 70-80 saat çalışıyor olabilirsiniz. Ancak araştırmalar haftalık 40 saatten fazla çalışmanın sanıldığı kadar verimli olmadığını ortaya koyuyor. Yani ideal verimlilik için haftalık 40 saat çalışma yeterlidir.

Geçenlerde bir arkadaşım Facebook’ta bir gönderi paylaştı. “18 saatten az çalışıyorsanız siz gerçek bir girişimci değilsiniz.” yazan bu gönderinin altında epey bir tartışma çıktı.

Uzun saatler çalışmanın daha çok iş yapmak, daha çok para kazanmak anlamına geldiği düşünülür. Özellikle patronlar, bu konuda ısrarcıdırlar. Fazla mesainin fazla üretim anlamına geldiğini zannederler. Bu kısa vadede doğru olabilir, ancak uzun vadede aşırı uzun çalışma saatleri hiç de olumlu şeyler getirmez.

Freelance çalışan bir şirket sahibi olarak uzun saatler çalışmanın başarıyı garanti etmediğini rahatlıkla söyleyebilirim. Uzun saatler çalışmanın yine uzun vadede faydasından çok zararı vardır.

Ben de bu yazıda haftalık 40 saatten fazla çalışmanın yol açabileceği bazı risklerden bahsedeceğim.

 

1. Düşük Verimlilik

Uzun çalışma saatleri verimliliği oldukça düşürür. Otomotiv devi Ford, 1990’lı yollarda 40 saatlik çalışmaya ek olarak 20 saat daha çalışılmasını öngören bir sistem uyguladı. Ancak haftalık 60 saatlik çalışma programı sadece birkaç hafta işe yaradı, daha sonraki dönemde ise işçilerin verimliliği büyük oranda düştü.

Eğer haftada 40 saatten fazla çalışırsanız mental olarak yorulur ve bir süre sonra tökezlemeye başlarsınız. Mental yorgunluğun geçmesi ise bedensel yorgunluktan çok daha uzun sürer ve kalıcı hasarlara neden olabilir. Ayrıca haddinden fazla çalışmak önemli işlere yeterince konsantre olmanızı da engelleyebilir.

Yani zihinsel kapasitenin ideal düzeyde kullanılabilmesi için belli bir limit vardır. Zaten insan ve makineyi birbirinden ayıran şey de bu limittir. Bu limit aşıldığında 30 dakikalık bir işi 2 saatte yapar hale gelirsiniz. Bu süre gitgide daha çok artar.

Burada yapmanız gereken, en önemli işleri en verimli olduğunuz saatlerde halletmeniz olur. Veriminiz düştükçe daha az önemli işlere geçiş yapabilirsiniz. Böylece daha kısa sürede daha çok iş yapma imkanı yakalarsınız.

Mutlaka okuyun: İş Hayatında Verimliliği ve Üretkenliği Artırmanın Yolları

 

2. Aşırı Yorgunluk

Uzun bir dönem boyunca haftada 40-50 saatten fazla çalışırsanız kronik yorgunluk oluşur. Uykusuzluk ya da gün boyu uyku hali, odaklanma sorunu, asabiyet, bağışıklık sistemini zayıflaması gibi durumlara neden olan kronik yorgunluk, verimliliğin en büyük düşmanlarından biridir.

Stanley Kubrick’in The Shining filminde meşhur bir replik vardır. “All work and no play makes Jack a dull boy.” (Sürekli çalışmak ve hiç oyun oynayamamak (yani dinlenmek) Jack’i salaklaştırıyor.) Bu replik hayatın her alanı için geçerlidir. Bir kişinin ve  hatta bir makinenin ideal düzeyde çalışabilmesi için dinlenmeye ihtiyacı vardır.

Nasıl aracınıza benzin alıyorsanız bedeninizin de benzer ihtiyaçları vardır. Beslenme, dinlenme, uyku, egzersiz gibi şeyler de insan bedeninin yakıtlarıdır. Bu tür yakıtları edinemezseniz bedeniniz bir noktada istop eder ve sizi yarı yolda bırakır.

 

3.  İş Güvenliği Sorunları

Aşırı yorgunluk söz konusu olunca can ve mal sağlığınız da tehlike altına girer. İş kazası, trafik kazası, yaralanma gibi durumlar daha yaygın hale gelir. Tabii vereceğiniz kararlar da mantıksız bir hal alabilir, bu da sizin iş ve finans durumunuzu olumsuz etkileyebilir. Bu bakımdan yorgunluğu ve zihinsel olarak tükenmişliği asla hafife almamalısınız. Zira size maddi ve manevi olarak feci bedeller ödetebilir.

 

4. Kötüleşen Sosyal Hayat

Haftalık 60 saat çalışırsanız sağlıklı bir sosyal hayata sahip olmanız maalesef güçleşir. Ailenizle, arkadaşlarınızla ve hobilerinizle ilgilenecek vaktinizin olmaması sosyal yaşantınıza darbe vurur, sizi yalnızlaştırır ve psikolojik olarak bunalım yaşamanıza neden olabilir. Sosyal hayatı ve insan ilişkileri kötü birinin iş yerinde verimli olması ise imkansıza yakındır. Aklınız ailenizde ve arkadaşlarınızdayken çalışmanızın verimli olmasını beklemeyin.

Eğer çocuklarınız varsa onlarla ilgilenemiyor oluşunuz onların hem derslerini hem de psikolojilerini de etkileyebilir. ” Yapılan bir araştırmaya göre anne babası fazla çalışan çocukların %66’sı diğer çocuklara göre derslerinde ve arkadaşlık ilişkilerinde daha çok sorun yaşıyor. ”

Bu bakımdan çalışma saatlerinizi optimal bir hale getirmeli ve sosyal hayatınızı kaliteli bir düzeye getirmelisiniz. Eğer ailenize ve sosyal yaşantınıza yeterince zaman ayırırsanız kafanız daha rahat olur, huzurlu olursunuz. İş yerinde verimli olmak için bir kişinin kafasının rahat olması büyük önem arz eder.

 

5. Kalp Krizi

Londra Üniversitesi tarafından yapılan bir araştırmaya göre çok uzun çalışma saatlerine sahip insanların kalp krizi ve felç geçirme ihtimali tam %67 oranında artış gösteriyor. Yüksek tansiyon bu konuda oldukça önemli bir unsur olsa da uzun çalışma saatleri her halükarda kalp sağlığınız açısından olumlu bir şey değildir. Medical Research Council’den Prof. Dr. Stephen Holgate araştırma hakkında şöyle diyor: ‘Çok çalışmaktan kimse ölmedi’ deyişini bu araştırma doğrultusunda tekrar düşünmemiz gerekiyor.”

Şunu açıkça ifade edelim: Daha çok para kazanmak için gece gündüz çalışıyor olabilirsiniz.Ancak sağlık sorunları baş gösterince ve çalışamaz hale gelince kazandığınız paralar da maalesef hastane masrafı olacaktır.

Paranızı tatlı tatlı mı harcamak isterseniz? Yoksa hastane faturalarına mı harcamak istersiniz? Bu soru birçok şeyi açıklığa kavuşturuyor.

 

6. Beyin Hasarı

American Journal of Epidemiology adlı bilimsel dergide çıkan başka bir makaledeyse haftalık 55 saat ve üzeri çalışan orta yaşlı işçilerin zihinsel olarak daha az yetenekli oldukları, hafızalarının daha zayıf olduğu ve hatırlama güçlüğü çektikleri ortaya konuyor. Yani 55 saat çalışan işçiler ile 41 saat çalışan işçiler arasında böyle bir fark söz konusu. Yine bu araştırmada uzun çalışma saatlerinin beyne kalıcı hasar verebileceği ve bunamaya yol açabileceği ifade ediliyor. Diğer bir ifadeyle işkolik olmak sanıldığı kadar iyi bir şey değil!

Mutlaka okuyun: Hafızayı Güçlendirmenin 33 Yolu

 

7. Obezite

Maryland Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yapılan bir araştırmaya göre uzun çalışma programı obeziteye yol açan faktörlerden biri. Nicole AU bu konuyu şu sözlerle anlatıyor:

“Uzun çalışma saatleri ev yemeği hazırlama ve yeme ihtimalini azaltmakta, uykusuzluğa yol açmakta ve egzersiz yapmayı güç kılmakta. Tüm bunlar obezitenin temel nedenleridir.”

 

Sonuç

Uzun saatler çalışmak ille de kötü bir şeydir demiyoruz. Ancak uzun saatler çalışmak bir alışkanlık haline gelirse bunun belli zararları olacaktır.

Burada bahsettiğimiz olumsuz durumlar başka sebeplerle de gerçekleşebilir. Ancak uzun çalışma saatlerinin, yani haftalık 50-60-70 saat çalışmanın zihin ve beden sağlığınız açısından feci sonuçlara yol açabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Kısa vadeli kazançlar için uzun vadede kendinizi tehlikeye atmayın.

Bu noktada verimliliğinizi artırmanın en iyi yolu, günün en verimli olduğunuz dilimini bulmak ve en önemli işleri bu zaman diliminde halletmektir. Tabii beslenmeye, spora, uykuya ve aileyle vakit geçirmeye de zaman ayırmak şart. Böylece hem bedeniniz, hem de ruhunuz sağlıklı olur. Bu da verimli olmanın temel şartlarındandır.

 

Durmuş BAYRAM

Yazar : Durmuş BAYRAM

Bilkent Üniversitesi "İletişim ve Tasarım" bölümünden mezun olduktan sonra DW Türkçe gibi birçok saygın kurumda online gazetecilik ve video üreticiliği yaptı. Sizler için iş fikirleri ve para kazanma yollarıyla ilgili araştırmalar yapıp rehber niteliğinde içerikler hazırlıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir