Erken Uyanma ve Hayallerinizin Peşinden Koşma Kuralları

Hiçbir zaman gündüz insanı olamadım.

Geçen yılın sonlarında saat 05: 30’da uyanmayı denedim. Bir saat yazı yazıyor, ardından daha sonra bir mühendislik şirketindeki işime gitmek üzere yola çıkıyordum. Uzun zamandır yaptığım en zor şeydi. Ama başardım.

Ben dahi yaptıysam, bahse girerim bunu siz de yapabilirsiniz.

Sabah ilk iş en zor ve en önemli çalışmanızı gerçekleştirirseniz gününüzün ne kadar rahat geçeceğini bir düşünsenize! Günün geri kalanı size adeta çocuk oyuncağı gibi gelecektir. Üstelik akşamları bütün günü aylaklık yapmadan geçirmiş olmanın rahatlığıyla dinlenebilir ya da planladıklarınızı gerçekleştiremeden elinizden kayıp giden bir günü daha hüzün dolu bakışlarla izlemek zorunda kalmazsınız.

Erken uyanma hikayem, yüzde 50/30/10/10’luk karar, hazırlık, uygulama ve şans aşamalarından oluşuyor. Karmaşık mı geldi?

İzin verin açıklayayım:

 

% 50 Karar Aşaması

Çoğunuz için, 5:30’da uyanmak pek de alışılagelmiş bir durum değil. Hele bir de bu saatte uyanmanız için geçerli bir sebebiniz yoksa kendinizi ayakta tutmak oldukça zor olacaktır, özellikle de kişisel nedenlerden ötürü bunu yapmak istediğinizde(yani işten atılma korkunuzdan ötürü yapmıyorsanız) işler daha da zorlaşır.

Anlayacağınız, biraz uğraşmanız gerekiyor.

Biraz klişe bir laf olacak, ama daha erken uyanmak istiyorsanız bunu gerçekten istemeniz şart.

Birkaç yıl önce, işten önce blogum için yazı yazmak amacıyla erken uyanmayı denedim. Hatta bunu bir kez yaptım ve nasıl harika hissettiğimi anlatamam. Sonra ne mi oldu? Bir daha asla yapmadım.

Sanırım yeterince istemedim.

Mühendislik gibi 7 ila 5 arası çalıştığınız, gününüzün neredeyse tamamını alan bir iş yaptığınız zaman erken kalkmaya çalışmak ciddi anlamda güç oluyor. Yazma işini ertelemek, işe gitmek, günü bitirmeyi başarıdan sayıp hayalleriniz üzerine kafa yormamak çok daha kolay geliyor.

Bu nedenle hayaliniz ne olursa olsun ona büyük bir tutkuyla bağlı olmanız şart. Benim için bu hayal yazı yazmaktı.

Şu anda, hafta içi her sabah 5:30 ‘da uyanıyorum (hafta sonları dinlenmek için kendime bir veya iki saat daha fazla zaman tanıyorum). Önce yazı yazıyor, ardından işe gitmek üzere yola çıkıyorum. Okuyacağınız bu yazı dahi benim yükselen alışkanlığım olan erken kalkmanın bir ürünü.

Peki, hayatımda ne değişti?

Bir yazar olmak istediğimi anladım.

Artık internetten para kazanmaya çalışan beceriksiz bir budala olmakla yetinemeyecektim.

Mühendisliği seviyorum ama bu işi sonsuza kadar yapmak istemiyorum. Yazar olmak istiyorum. Hala yazıyorum, hatta bu iş de çok da iyi olduğum söylenemez ama daha iyi olmak istiyorum. Daha iyi olmam gerek. Daha iyi olmak konusunda takıntılıyım.

Daha iyi bir yazar olmak ve hayatımı değiştirmek için bunu bir öncelik haline getirmek zorunda olduğumu biliyordum. İşte bu düşünce, erken uyanma konusundaki “kararlılığım” oldu.

Daha erken kalkamasaydım, yazamazdım.

Yazamasaydım, bir yazar olmazdım.

Yazar olmasaydım, hayallerimin peşinden gidemezdim.

Bu tutkuya sahip olup bu tarz bir aydınlanma yaşayıncaya kadar kendinizi erken uyanmaya hiç de değmeyeceğine ikna etmeye devam edersiniz. Alarmınızın ertele tuşuna basar ve yatakta kalmayı seçersiniz.

Hayallerinizin gerçek olmasını ne kadar çok istiyorsunuz? Karar vermeniz gereken ilk şey bu.

 

% 30 Hazırlık Aşaması

Yalnızca karar vermiş olmak dahi erkenden uyanmak konusunda epey bir yol almamı sağladı. Artık geriye hazırlık, uygulama ve biraz da şans kalmıştı.

Yapmaya başladığım şu 5 şey, erken uyanma sürecine hazırlanmama yardımcı oldu.

 

1. Daha erken uyumak

Çoğu insan belirli bir miktarda uykuyla en yüksek verimle çalışır.  Şanslı azınlık için bu süre 6 saattir. Bense en az 7–8 saatlik bir uykuya ihtiyaç duyanlardanım. Çoğunuzun benim gibi olduğunu sanıyorum.

Normalden 2 saat erken kalkmayı planladığımda, 8 saatlik uykumu alıp mevcut durumumu korumak adına 2 saat öncesinden yatağa gitmenin yaşam fonksiyonlarımın düzgün çalışmasını sağladığını fark ettim.

 

2. Yatmadan önce “dinlenmek”

Eğer gün boyu yoğun bir tempoda, tam gaz çalışanlardansanız vücudunuzu uykuya dalma zamanının geldiğine ikna etmeniz zordur. Kendime, bedenime uykuya hazırlanmaya başlama zamanının geldiğini hatırlatacak bir uyku öncesi rutini yarattım.

Yatmadan yaklaşık bir saat önce, tüm teknolojik cihazları kullanmayı bırakıyorum. Özel durumlar söz konusu olduğunda bu rutine ara veriyorum ancak telefonumun veya dizüstü bilgisayarımın ekranını karartmayı ihmal etmiyorum.

Sonra kendime bir fincan bitki çayı demliyorum, yaklaşık 10 dakika meditasyon yapıyorum ardından yatağa gidiyorum.

Yatağa geldiğimde de, loş ışık altında okumayı bırakacak güzel bir nokta buluncaya veya gözlerimi açmaya halim kalmayıncaya kadar kitap okuyorum.

Tam da bu noktada benim için uyku vakti gelmiş oluyor.

 

3. Sabahlarınızı bir gün önceden planlamak

Sabah erken uyanmayı ilk denediğimde, kendimi sosyal medyayı kontrol ederken veya işe yarar bir şey yapmak için uğraşırken buluyordum. Erteleme hastalığına kapılmıştım anlayacağınız. Tabii bu durum erken kalkma sürecimi defalarca kez sekteye uğrattı.

Sabah saatlerimi bir gün önceden planlamak, böylelikle tam olarak ne üzerinde çalışacağımı bilmek en büyük yardımcım oldu. Bir an önce çalışmaya başladım ve gereksiz yere ne zamanımı ne de enerjimi tükettim.

Bu şekilde çalıştığım her sabah bir zafer kazanmış gibi hissediyorum ve içimden erken uyanmayı sürdürmek geliyor.

 

4. Öğlen saat 2’ den sonra kafein almamak

Bu, kafeinin uyku düzeni üzerindeki etkilerini okuduktan sonra kendim için uygulamış olduğum bir kural. Kafeinin herkesi aynı derecede etkilemediğinden eminim, ama benim işime yarıyor.

 

5. Günlük egzersiz yapmak

Egzersiz yapanların daha iyi uyuduğu kanıtlanmış bir gerçek. Günün herhangi bir saatinde yapacağım zorlu bir antrenmanla kendimi yormaya çalışıyorum. Haliyle, uyku vakti geldiğinde sızıp kalıyorum.

Erken kalkmak istiyorsanız bu beş maddeye harfiyen uymanız gerek demiyorum ama bana önemli ölçüde yardımcı olduklarını da inkar edemem. En azından, erken uyanmak için bir planlamaya ihtiyacınız olduğunu anlamışsınızdır diye düşünüyor, hazırlık sürecine dair fikirlerimden bazılarını kendi kafanızdan geçenlerle birleştirmenizi öğütlüyorum.

 

% 10 Uygulama Aşaması

Sonunda erken uyanma fikrini hayata geçirme zamanı geldiğine göre işin çoğu gitti azı kaldı demektir. İşin uygulama kısmı çok daha dolambaçsız. Hemen anlatayım:

Bir gece önce alarm saatimi kuruyor ve kendime hatırlatıyorum…

“Yazmak için sabah beşte kalkmak zorundayım.”

Bu adımı atlamayın. Aptalca görünebilir, ama bana güvenin, zihinsel telkin her daim faydalı olur.

Sabahları alarmım çaldıktan sonra bir an evvel kalkıp hemen yatak odasından çıkıyorum. Benim için şekerleme yapmak, azıcık daha kestirmek diye bir ihtimal yok. Alarmı kapamaya yeltendiğim andan itibaren, kendimi ayık kalmaya zorluyor, bir an evvel yatağımdan kalkıyorum.

Sosyal medyayı, e-postayı veya herhangi başka bir şeyi kontrol etme bahanesiyle yatakta kalmayın. Sadece kalkın ve yatağınızı terk edin.

Uyanmanızın ardından gelmesini sabırsızlıkla beklediğiniz bir şey bulun. Benim için bu, işe gitmeden önce içeceğim sıcak bir kahve.

Uyuyakalmak gibi bir sorununuz varsa alarmınızı odanızdan uzak noktalara yerleştirmeyi deneyin. Benim de denemişliğim var ama artık yapmıyorum. Tuhaf ama bu yöntem benim pek de işime yaramadı, ancak bunu başarı ile gerçekleştiren başka insanların var olduğunu biliyorum. Ben kendime alarmı kapatıp ne hızla yatağıma geri döndüğümü görmek için kullandığım eğlenceli bir oyun yaratmış olmakla kaldım. Kafam bazen çok farklı çalışıyor.

 

% 10 Şans Faktörü

Başarımı tamamen kendi eylemlerime borçluyum dersem yalan söylemiş olurum.

Düzenli olarak erken uyanmaya başladıktan yaklaşık bir ay sonra, motivasyonumda bir düşüş hissettim. Her şey istediğim gibi gitmiyordu:

Gündüz mesaim çok daha uzun sürüyordu.

Yeni bir ev aldım ve taşındım.

İşler karmakarışık ve stresliydi.

Derin bir uykuya dalıp hiç uyanmamak istiyordum.

Vazgeçmek için geçerli mazeretler sayılmaz mı tüm bunlar? Çoğu insan için öyledir. Ama eşim ve ben pes etmeyip yeni bir köpek edinmeye karar verdik. Bu ufaklık, alışkanlıklarımı sürdürmede zorluk çektiğim o kısa süreli rehavet süreci boyunca bana yardım etmeseydi ne halde olurdum bilemiyorum.

Yeni köpeğimiz Jessie, gün sektirmeksizin her sabah 4:30 ile 05:30 arasında tuvaletini yapmak için uyanırdı. Köpeğin halıya tuvaletini yapmayı iyi bir şey sanıp alışkanlık haline getirmesini istemediğimden, uyanmaya ve dışarı çıkmasını sağlamaya karar verdim. Zaten uyandığıma göre bu süreçte yazma alışkanlığıma da devam edebileceğimi düşündüm.

Bazen, biraz şansla uzun bir yol kat edebilirsiniz.

Şans bunu ifade etmek için kullanacağımız en doğru kelime olmayabilir. Belki de aradığımız kelime “sorumluluk ”tur.

Sorumlusu olduğunuz bir partnere sahip olmak, dünyanızı değiştirebilir. Benim için bu partner Jessie oldu.

Tutkulu ve yüksek disiplinli insanlar dahi hayatın fırtınalı gidişatına yenik düşebilirler. Sırtınızı dayayabileceğiniz bir destek unsuru bularak kendinizi bu sürece hazırlayın: Sizi bu zor zamanlarınızdan çekip çıkaracak bir yaşam ortağı bulmak iyi bir fikir olabilir.

Anlayacağınız, kendi şansınızı kendiniz yaratmalısınız.

 

İlginizi çekebilir

Sabah 5’te Kalkmak Hayatımı Nasıl Değiştirdi?
Güne Mükemmel Bir Şekilde Başlamak İçin Sabah Rutini Oluşturma
Avatar

Yazar : Deniz

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir