Dünyanın çok az gelişmiş bir bölgesinde yaşayan engelli biriyseniz, düşündüğünüzün aksine modern ve son derece donanımlı tekerlekli bir sandalye işinizi pek de görmeyecektir. Bunun yerine, ihtiyacınız olan şey arazi şartlarına uygun şekilde tasarlanmış, üretimi ve tamiri şehir kaldırımlarında kullanılanlardan daha kolay olan tekerlekli bir sandalye.
SafariSeat, tüm dünyada engelli insanların hayatını kolaylaştırmayı amaçlayan ve başkaları tarafından da geliştirilebilecek şekilde yeniden tasarlanmış bir tekerlekli sandalye. Sandalyenin her iki tarafında, ileriye itilerek sandalyenin ilerlemesini sağlayan çubuk şeklinde bir güç kolu bulunuyor. Tekerlekleri ise sandalyenin yerdeki büyük objelerin üzerinden kolayca geçebilmesi için ön tarafta büyük arkada ise küçük olacak şekilde tasarlanmış.
Güç kolları ileriye doğru her itildiğinde kullanıcıyı kalça kısmında oluşan basınçtan kurtarmak amacıyla bir miktar yükselen hareketli koltuk sandalyenin öne çıkan bir diğer özelliği.
SafariSeat’in ortaya çıkış hikayesi de kısaca şöyle: Sandalyenin yaratıcısı Janna Deeble babasının mesleği dolayısıyla çocukluğunu Kenya’da geçirmiş. Letu ismindeki çocuk felci geçirmiş engelli adamla da o zamanlarda tanışmış. Letu doğduğundan beri engelli olarak yaşamış, sağlık desteği alamamış ve de kırsal hayata uyumlu olmadığı için hiçbir tekerlekli sandalyeye de sahip olamamış. Letu için hareket etmek çoğu zaman sürünmekle eş değer olmuş ve hayatının çoğunu tamamen başkalarına bağımlı olarak yaşamış. Janna Deeble, bu engelli adamın gerçek durumunu, bir tasarımcı olup kendisini aylarca tekerlekli sandalyeye yaşamaya mahkum eden bir kaza geçirene dek anlayamamış. Kazadan sonra özgürlüğünü kaybeden ve tekerlekli sandalyesi olmasına rağmen en basit günlük ihtiyaçlarını bile gidermekte zorlanan Janna Deeble, Letu isimli adamın durumunu düşünmeye bolca zamanı olmuş ve ayağa kalkar kalkmaz işe koyulmuş.
Sadece Doğu Afrika’da her 200 kişiden 1’i tekerlekli sandalyeye ihtiyaç duyarak ve engellerine mahkum edilerek yaşamakta. Janna, yardım etmeye kararlı bir şekilde 2015 yılı ortalarında SafariSeat isimli tekerlekli sandalyeyi geliştirmek için Kenya’ya geldi. Başarılı bir sosyal girişimcilik projesi olan SafariSeat, diğer tekerlekli sandalyelerden farklı olarak her türlü kayalık ve engebeli arazide ilerleyebiliyor. Tekerlekli sandalyenin kullanmış olduğu patentli basit bir mekanik sistem ise arabaların süspansiyonu taklit ederek tüm tekerleklerin her zaman zeminle temas etmesini sağlıyor ve böylece sandalye mümkün olduğunca dengede kalıyor.
SafariSeat çoktan Letu’nun özgürlüğünü keşfetmesini sağlamış durumda. Letu ise küçük oğluna “bir Samburu nasıl olunur” onu öğretiyor.
SafariSeat fikrinin yaratıcısı Jenna, tekerlekli sandalyenin üretimine başlamak ve sandalyeyi üretmek isteyen dünyanın farklı yerlerindeki insanlara yardımcı olmak amacıyla Kickstarter‘da halihazırda bir bağış kampanyası sürdürüyor. Şimdiden 30 bin pounluk hedefini aşarak 50 bin pounda ulaşan sosyal girişimcilik projesinin, yüz binlerce kişiye özgürlüğü deneyimle fırsatını vereceği düşünülüyor.
SafariSeat’in fikirden ürüne yaratım sürecini aktaran kısa videoyu aşağıda bulabilirsiniz: