Markalaşma, büyük şirketler kadar küçük şirketler için de önemlidir. Konuştuğum birçok küçük şirket ve işletme sahibinin büyük bir bölümü markalaşmanın “niçin” önemli olduğunu gerçekten bilmiyor.
Markalaşma, işinizi kendinize, ekibinize ve müşterilerinize tanımlama biçimlerinden biridir. “Kurumsal kimlik” olarak da bilinir. Ancak markalaşmanın sadece görünüşle ilgili olmadığı, aynı zamanda şirketin değerlerini ve kimliğini yansıttığı bilinmelidir. Zamane müşterileri şirketlerin uyguladıkları satış taktiklerini fark edecek kadar bilinçli artık.
Stratejik olarak tanımlanmış bir markanın getirileri, aşık olmaya benzer. Müşteriler markanıza duygusal olarak bağlanırsa (zira markanızla aynı değerleri, duyguları paylaşırlar) daha yüksek satış oranları görebilirsiniz ve markanız farklılaşarak rakipleri arasında öne çıkar. Bu da sadakate, savunmaya ve rakipleriniz indirim yaptığında bile sizi tercih etmelerine yol açar. Ayrıca ürün çeşitliliğinizi artırmanız için size ideal bir ortam sağlar.
Aşağıda şirketinizi başarılı bir şekilde markalandırmanın 10 yöntemini paylaşıyoruz:
1. Öncelikle markanızı tanımlamalısınız.
Sunduğunuz ürün ve hizmeti gözden geçirin. Piyasada nasıl bir yerde konumladığını analiz edin. Müşterilerin duygusal ve rasyonel ihtiyaçlarını araştırın. Markanızın karakteri, yaptığınız işi desteklemeli, sizi müşterilerinize bağlamalı ve piyasada sizi farklı kılmalı.
2. Markanızı bir insan gibi düşünün.
Hepimiz inançlardan, değerlerden, hedeflerden oluşan bireyleriz. Ve bunlar bizim kim olduğumuzu, kimlerle ilişkide olduğumuzu gösterir. Kişiliğimiz, davranışlarımızı, giyimimizi, konuşmamızı belirler. Elbette bu sezgisel bir şeydir, kendi karakterimizin ne olduğunu nadiren analiz ederiz. Ancak markanızı inşa ederken, bu tür bir yaklaşıma sahip olmanız oldukça önemlidir.
3. İşinizin neye hizmet ettiğini bilin.
Şirketiniz hangi değerlere inanıyor, amacı ne, marka kahramanları kimler… Bunları bilmek markanızı duygusal anlamda konumlandırmada ve kimlik oluşturmada size yardım eder.
4. Müşterilerle uzun süreli ilişki kurmayı hedefleyin.
Tutamayacağınız sözler vermeyin. Müşterilere karşı dürüst olun ve markanızı bu dürüstlük çerçevesinde konumlandırın. Şirketinizin kimliği ve değerleri konusunda net olun.
5. Müşterilerle konuşurken kendinize güvenin.
Müşterilerle iletişim kurarken kendi güvenen bir ses tonuyla konuşma şirketinizin karakteri ve sundukları konusundaki imajını güçlendirir. Bu sayede müşteriler ürün ve hizmetlerinizden ne istediklerini bilirler.
6. Aynı mesajı sürekli tekrarlamayın.
Şirketinizin kimliği ile uyumlu mesaj verirken net ve öz olun.
7. Büyük bir şirket gibi davranmayın.
Kendi kimliğinizi oluşturmaya çalışın. Bağımsız, butik şirketlere karşı büyük bir müşteri sempatisi bulunmaktadır. Hatta bazı büyük şirketler, ufak şirketlerin tarzını benimseyerek pastadan daha fazla pay almayı dener. Gerçekten bağımsız ve otantik bir şekilde hareket etmek, müşterilerin sizin ürün ve hizmetinize ilgi göstermeleri bakımından oldukça yararlı olacaktır. Zira orijinal ve otantikliğin peşinde olan büyük bir müşteri kitlesi mevcuttur.
8. Yenilikçi ve cesur olun. İnandığınız şeyi temsil edin.
Büyük şirketler, bürokrasi nedeniyle hantaldır. Müşterinin sürekli değişen ihtiyaçlarına cevap verme konusunda esnek değildir. Bu da büyük şirketlerin marka konumlandırma alanında cesur olmalarını zorlaştırır.
9. Müşterilerle iletişim kurarken her zaman markanızı dikkate alın.
Şirketinizin imajını, amiyane tabirle adamına göre indirim yaparak lekelemeyin. İndirim yapmak yerine aynı fiyata çok ürün veya hizmet sunun. Promosyon, markanızın imajını güçlendirmek için iyi bir fırsattır.
10. Her yerde logonuzun olması pek bir anlam ifade etmez.
Markalaşmanın geleceği akışkan ve çekicidir. Müşterilerin zekasına saygı gösterin ve her şeyi önlerine koymayın. İlgilerini çekmek için markanızla ilgili bazı şeyleri kendi başlarına keşfetmelerine izin verin. Bu sizin sunduğunuz ürün ve hizmetler içinde keşif yapan birinin bu keşfi başkalarına anlatmasını sağlar. Bu kişiler adeta sizin için marka elçisi gibi bir görev üstlenir.
