Sabah 5’te Kalkmakla Başarılı Girişimci Olunmaz!

Pek çok uzman ve yazar sabahları erken kalkmanın önemine işaret etmekte. Erken kalkma alışkanlığının öğrenme faaliyetlerini sürdürme ve disiplinli çalışma üzerindeki etkisi elbette yadsınamaz bir gerçek. Bununla ilgili olarak çoğu liderin üç aşağı beş yukarı tavsiyeleri şu şekilde:.

  • Sabah 5’te uyanın.
  • Meditasyon yapın ve de şükredin.
  • Egzersiz yapın.
  • Soğuk bir duş alın.
  • Beyin fırtınası yapın ve gazete okuyun.
  • O gün yapılacakları planlayın (öncelik sırasına göre).
  • İlham verici kaynaklardan yararlanın (okuma, izleme ya da dinleme yoluyla).
  • Doyurucu bir kahvaltı yapın.

Kısacası işe gitmeden önce yapılacak sürüyle iş bulunuyor. Bir de okula giden çocukları varsayarsak liste alır başını gider.

Bu şekilde uzayıp giden sabah rutinleri, girişimcilik dünyasında büyük bir hızla yayılarak adeta bir dogma haline geldi. İyi alışkanlıklar ve düzenli bir hayat elbette ki faydalıdır fakat bilimsel çalışmalar sabah rutinine çok fazla kafa yorulduğuna işaret etmektedir.

Araştırmalara göre hepimizin faal olduğu zaman dilimi farklıymış. Yani sabahları erken kalkan biri olmasanız da iyi alışkanlıklara sahip olabilir ve verimli çalışabilirsiniz. Bu nedenle uzmanların dediklerine harfiyen uymak yerine kendi rutininiz belirlemelisiniz. Yazar ve konuşmacı Brian Tracy, insanın kendini zinde hissettiği, verimli çalışacağı kısacası aktif olduğu zaman aralığını en iyi kendinin bildiğini savunmaktadır.

Aktif olduğunuz saatlerde çalıştığınızda odaklanma sorunu yaşamadan verimli çalışırsınız. Deneyimlerim sonucunda kendi aktifliğimi keşfettim. 12 yıllık girişimcilik hayatımda verimli çalışmayı bu yönteme borçluyum. Belirli bir rutinim yok fakat önemli işlerimi en aktif olduğum saatlerde yapıyorum. Bu sayede sıkıntıya düşmeden yüksek motivasyonla çalışabiliyorum. En önemlisi bu yöntem sayesinde her gün işime keyifli bir şekilde gidiyorum.

 

Aktif olduğunuz saatleri belirleyin.

Bilim adamları uzun yıllar boyunca vücudumuzdaki biyolojik saatini araştırmaktadır. Bu araştırmalarla kronobiyoloji denilen bir bilim dalı uğraşır. İnsan vücudunda bir günlük döngüler vardır. Bu döngünün adı sirkadyen (günlük) ritimdir. Uykumuz, hormonlarımız, vücut ısımız vb. bu döngüde ayarlanır. Bir de ultradian (gün içi) ritim vardır. Bu, gün içinde birçok kez tekrarlanan bir döngüdür. Aktif olduğumuz saatler ultradian ritimle alakalıdır. Ultradian ritim 90-120 dakikalık bir döngüdür. Bu döngü esnasında uykuda ya da uyanık olabiliriz. REM ve NREM uyku arasındaki geçişler de bu döngüye tabidir. Oldukça zinde ve konsantre bir şekilde işimize başladıktan iki saat kadar sonra sağda solda atıştırmalık aramamızı ya da e-postalarımızı kontrol edişimizi ultradian ritimle açıklayabiliriz.

Biyolojik saatinizi baz alarak kendinizi tanıyabilirsiniz. Yazar Chris Bailey üç hafta süresince saat başı enerji, motivasyon ve odaklanma seviyelerinizi not etmenizi tavsiye etmekte. Üç haftanın sonunda verimli çalışabileceğiniz zaman aralığını keşfetmiş olacaksınız.

 

Kalıplaşmış rutinleri körü körüne uygulamayın.

Bir kişi için iyi olan sistem herkes için iyidir diye bir kural yoktur. Birilerinin günlük rutinini verimliliğin evrensel kaidesi olarak görmek hatalıdır. Bu kişiler ayrıcalıklı ve önemli adamlar olsa bile.

Yazar Tim Feriss yatağını topladıktan sonra 10-20 dk. meditasyon yapıyor. 30 dk. egzersiz yaptıktan sonra titanyum çayı içip protein ağırlıklı bir kahvaltı yapıyor ardından bloğu için yazı hazırlıyor.

Vogue’un Baş Editörü Anna Wintour sabah 5.45’te kalkıyor. Bir saat tenis oynadıktan sonra saç bakımını yapıyor, ardından işe gidiyor.

Kraliçe 2.Elizabeth saat 7.30’da kalkıyor ve Twinings marka İngiliz çayını içiyor. Banyo yaptıktan sonra, Prens Philip ile kahvaltıda mısır gevreği yiyip ardından da at yarışı haberlerini izliyor.

Ben hafif bir kahvaltının ardından kişisel antrenörüm rehberliğinde 20 dakika spor yapıyorum. Duş aldıktan sonra ofise gidiyorum. Bir fincan kahve aldıktan sonra en az 30 dk. (normalde 1-2 saat) yazıyorum.

30 yıldır en çok satanlar listesinde olan Etkili İnsanların 7 Alışkanlığı adlı kitabın yazarı Stephen R. Covey kişisel gelişiminiz için yazmayı, okumayı ve müzik dinlemeyi öneriyor. Verimlilik ve büyüme için fiziksel, sosyal, duygusal, zihinsel ve ruhsal yönlerden kendimizi yenilememiz gerektiğine inanıyor.

Aktif saatlerinizi örneğin yaratıcılık gerektiren projelerde, odaklanma sorunu yaşamadan çalışmak için ya da yenilenme, bir etkinliğe hazırlanma gibi faaliyetler için kullanabilirsiniz.

 

Günlük programınız mesleğinizle uyumlu olmalı.

Girişimci ve yatırımcı Paul Graham, 2009 tarihli bir blog yazısında yöneticilerin programıyla yaratıcıların programının farklı olduğundan bahsetmiştir. Yöneticilerin programı birer saatlik bölümlere ayrılırken yaratıcıların (tasarımcı, yazar, bilgisayar programcısı gibi) programı asgari 4 saatlik bölümlere ayrılır. Yaratıcılar uzun süreler odaklanarak çalışmak durumunda olduklarından bir saatte işlerini bitiremezler. Yaratıcıların programı birer saatlik bölümlere ayrılırsa verimleri düşer.

Girişimcilerle CEO’lar hem yönetici hem de yaratıcıdır. Yönetici sıfatıyla, tedarikçiler ya da kurul üyeleriyle görüşmeler yaparlar. Yaratıcı sıfatıyla da stratejik düşünme ve planlama yaparlar. Teknoloji girişimcileri ya da içerik yazarları da yaratıcı sıfatıyla programlarını uzun saatlere bölerler. Bir iş veya ekip kuran ya da strateji geliştiren kimseler yaratıcı ağırlıklı çalışmaktadır.

Ben bir CEO olarak günlerimi ikiye bölüyorum. Sabah sporumu yaptıktan sonra yaratıcı olarak işe başlıyorum. Öğleden sonra yönetici olarak toplantılara katılıyorum, görüşmeler yapıyorum ve kararlar alıyorum. Yıllar boyu edindiğim tecrübelerle kendim için en iyi programı oluşturdum.

 

İş dışında geçirilen süre.

Verimlilik uzmanı Scott Barry Kaufman, 2016 yılında yaptığı bir çalışmada insanların % 72’sinin duştayken yaratıcı fikirler geliştirdiklerini ortaya koymuştur. İş dışında yapılan aktivitelerin yaratıcılığı tetiklediğine inanmaktadır. Bu da bulaşık yıkarken ya da saçımızı kuruturken aklımıza ilginç fikirlerin gelmesini açıklıyor. Aykırı düşünmek ve hayal kurmak aktif olduğumuz saatlerde yapılır.

Kaufman yaratıcılık için duş almak gibi ilham verici aktivitelere daha çok zaman ayırmamız gerektiğini söylemekte. Örneğin saatlerce çalışmamıza rağmen bir türlü içinden çıkamadığınız bir işi yarıda bırakarak zihnimizi boşaltmak için yürüyüşe çıkmamızı ya da iş yerindeysek sessiz bir köşeye çekilerek güzel hayaller kurmamızı tavsiye etmekte. Çalışanlarınıza yeterli oranda mola hakkı tanımak dinç kalmalarını sağlayarak yaratıcılıklarının körelmesini önlemektedir.

CEO da olsanız boş vakitlerinizi ve tatillerinizi iyi bir şekilde değerlendirmelisiniz. Framingham Heart Study tarafından yürütülen bir araştırmaya göre tatile çıkmayan erkeklerde kalp krizi görülme oranı % 30 daha fazla. Bu rakam kadınlarda ise % 50’ye ulaşmakta. Çalışmaları hakkında New York Times’a konuşan Elaine Eaker, bu sonucu vücudumuzun strese karşı verdiği tepkiye bağlıyor. ‘’Bu çalışma bize tatile çıkmanın sağlığımız açısından ne denli önemli olduğunu kanıtlıyor.’’ diyor.

Mutlaka okuyun: İşe Ara Verip Tatile Çıkmanız Gerektiğinin 12 Belirtisi

 

Aktif saatlerinizi en iyi şekilde değerlendirin.

Aktif olduğunuz saatler çok değerlidir. İyi bir program yaparak aktif saatlerinizi boşa harcamayın. Örneğin aktif saatlerinizi e-postalara bakmak, sosyal medyada gezinmek ya da diğer gereksiz işlerle harcamak yerine aklınızı yoğunlaştıracağınız işler yaparak geçirin. Aktif saatlerinizde insanların işinizi bölmesine de asla izin vermeyin. İyi alışkanlıklar edinmek aktif saatlerinizden en iyi şekilde yararlanmanıza yardımcı olacaktır.

Ben gereksiz e-postalarla vakit kaybetmemek için Inbox Zero kullanıyorum ve gün bitip de yaratıcı enerjim tükenmeden e-postalarımı kontrol etmiyorum. Belki sizin en aktif olduğunuz saatler sabahın 6’sıdır ya da belki güneş battıktan sonra aktifleşiyor olabilirsiniz.

Bunların yanı sıra, sabah 9 akşam 5 (haftada 40 saat) çalışma sistemi, ilk kez 1817 yılında işçi hakları aktivisti Robert Owens tarafından ortaya atılmıştır. 8 saat çalışma, 8 saat eğlence, 8 saat dinlenme şeklinde bir program düşünülmüştür. Kurucular, yalın girişimciler ya da serbest çalışanlar için bu program pek de uygun değildir.

Dünyada gitgide esnek çalışma saatleri kavramı yaygınlaşmaktadır. Aktif saatleriniz rekabetçi bir pazar ortamında en büyük silahınızdır. Bu nedenle aktif saatlerinizi akıllıca kullanarak verimliliğinizi artırın.

Mutlaka okuyun: Girişimcilerin Üretkenliğini Artıran Alışkanlıklar

 

İlginizi çekebilir

Çok Çalışmak Sizi Başarılı Yapmaz, Ancak Bu Yapabilir!
Başarılı Girişimcilerin 20 Üretkenlik Sırrı
Avatar

Yazar : İpek Külah

Çevirmen

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir