Bu öğüdün kaynağı belki size tanıdık gelecek ama ne yazık ki pek çoğumuz için unutulmuş bir şeyi dile getirmektedir.
Korona virüs krizini yaşadığımız şu günlerde hayatımızda bir rehberliğe ve gelecek için bir nebze de olsa kesinlik duymaya çok fazla ihtiyacımız var. Hepimiz, bir sonraki adımı ne şekilde atacağımızı bilmek istiyoruz.
Bu durumu, aslında bir şirket yönetirken de tam olarak aynı şekilde yaşamaktayız. Çünkü, sadece kendimizden ve ailemizden sorumlu değiliz. Aynı zamanda çalışanlarımız ve müşterilerimiz karşısında da sorumluluk almamız gerekiyor.
Bu nedenle, böyle bir durumda biraz da olsa birilerinden ya da bir şeylerden ilham almak faydalı olacaktır. Bu noktada, kaynağı size bir hayli tanıdık gelecek olan ama içeriğini büyük bir ihtimalle unutmuş olduğunuz bir metni sizlerle paylaşmak istiyoruz: Warren Buffett tarafından 1968’de Berkshire Hathaway hisse ortaklarına hitaben kaleme alınmış mektup.
İşte bu mektupta belki de mektubun en önemli kısmını oluşturan cümleler aşağıdaki gibidir.
“İki çok güçlü hastalık olan korku ve açgözlülüğün zaman zaman bir salgına dönüşmesi yatırım ekosisteminde kuşkusuz hep yaşanacaktır. Bu salgının ne zaman geleceği ise önceden kestirilemez. Ve bu salgının ortaya çıkardığı olağanüstü olaylar da, hem etkilerinin ne kadar süre devam edeceği hem de ne seviyede yaşanacağı noktasında, aynı şekilde önceden tahmin edilmesi güç şeylerdir.
Bu nedenle, bu salgınların ne başlangıcını ne de bitişini önceden tahmin etmeye çalışmak faydasız olacaktır, bunu asla yapmamamız gerekir. Bu noktada, biraz daha ılımlı bir hedefimiz olmalı:
Başkaları açgözlüyken korkun ve geride durun, başkaları korkarken ise açgözlü olun.
Bu sözleri Warren Buffet tam 34 yaşındayken sarf etmiş. Burada metafor olarak bulaşıcı hastalığın kullanılmış olması belki biraz kulağa talihsiz gelebilir. Fakat Buffett’ın geleceği okuma yetkinliği ile ün yaptığı düşünüldüğünde 30 yılı aşkın bir süre sonrası için küresel ölçekli bir salgını tahmin etmiş olması çok da şaşırtmazdı.
Sizin de fark etmiş olabileceğiniz gibi yıllar boyunca Buffett farklı bağlamlarda olsa da aşağıdaki iki konuyu tekrar tekrar vurgulamıştır.
- Başkaları açgözlüyken kaygı duyun.
- Başkaları kaygı duymaya başladığında siz de açgözlü olmaya başlayın.
Özetle, bu sözler aslında oldukça basit bir rehber niteliği de taşıyor. Çoğunluğun peşinden gitmeyin. Başka insanları kriz gözüyle baktığı şeylerden siz kendiniz için fırsatlar çıkarmaya çalışın. Unutmayın, siz kaygılıysanız büyük ihtimalle rakipleriniz de aynı durumdadır.
Tam da bu noktada, hepimizin zor zamanlardan geçtiği ve sizin de büyük olasılıkla işinize doğru şekilde rehberlik etmeye çalıştığınız böylesi bir dönemde, bu rehber cümleleri gerçek hayata uyarlayabilmek için birkaç pratik öneriyi paylaşmak faydalı olacaktır.
İşinde en iyi olan kişileri işe alın.
Belki kısa vadede yeni çalışanları istihdam edebilecek durumda olmayabilirsiniz. Bu çok normal. Yine de bu dönemin, gelecekleri ile ilgili kaygı duyan ve diğer fırsatları kaçırmış olabilecek olan işinin ehli çalışanlara erişmek için en uygun dönem olduğunu aklınızdan çıkarmayın.
Bu kişiler ile zaman kaybetmeden ilişki kurun. Onları istediğinizi ve onlara güvendiğinizi açık şekilde dile getirin. Bu kişiler bu yaklaşımınızı hiçbir zaman unutmayacaktır. İstedikleri zaman işe başlayabileceklerini söyleyin.
Müşterileriniz ile mevcut ilişkilerinizi koruyun.
Böylesi zor bir dönemde, mevcut müşterilerinize sağladığınız bazı servislerde kesintiye gitmeyi planlıyor olabilirsiniz.
Fakat ayakta kalabilmenizin en güçlü yollarından biri bu müşterilerin size dair satın alma alışkanlıklarının zayıflamasının önüne geçmektir.
Kendinize şu soruyu sorun: Bazı başka alanlarda küçülmeye gitmek gibi bir bedeli olsa bile çözüm sunmaya devam edebileceğimiz kilit müşteri problemleri nelerdir?
Yeni fırsatları kovalayın.
Bu belki de atmanız gereken en heyecan verici ve en önemli adımlardan biri bu olabilir. Evet, bu dönemi büyümeye çalışmak için başta ürkütücü bir dönem olarak düşünebilirsiniz. Birkaç ay önce ekonomik yollardan sağladığınız kaynakları sağlamak birdenbire size çok fazla maliyet getirmeye başlamış olabilir örneğin.
Fakat şunu unutmayın: Şimdiye dek başa baş gittiğiniz rakipleriniz bu dönemde agresif davranmak yerine kaygı hissine daha fazla odaklanmış olabilir.
Elbette, yıllar önce kaleme alınmış kısa birkaç paragraf şirketinizin mevcut durumunu sihirli değnek değmiş gibi değiştirmeyecektir. Fakat, iyi fırsatları ve bir çıkış yolunu mevcut kriz ortamında nerede bulabileceğinize odaklanmaya başladığınız zaman, yavaş yavaş bazı şeylerin bu çabaya değdiğini de görmeye başlayacaksınız.
Mutlaka okuyun: Krizi Fırsata Çevirmenin Yolları
Bonus:
