Yakın Gelecekte Hayatımıza Girecek Yeni Buluşlar

2016 yılı teknolojik gelişmeler için gayet de başarılı bir yıl oluyor diyebiliriz ve bunun sonucunda, bu yıl içerisinde gerçekten de şaşırtıcı buluşlara tanık oluyoruz. Sürücüsüz araç sistemlerinden uzayda inşa edilen otellere kadar her şey, gerçekten ziyade bir rüya gibi görünüyor ancak büyük şirketler gelecek hakkında oldukça büyük vaatlerde bulunmaya devam ediyorlar.

Önümüzdeki aylarda teknoloji liderleri Las Vegas’ta düzenlecek olan 2016 Tüketici Elektroniği Fuarı’na (Consumer Electronics Show 2016), bu yılın en gelişmiş teknolojik ürünlerini tanıtmak ve analiz tahminlerini paylaşmak için katılıyor olacaklar. Hepimiz Samsung, Sony, LG ve daha yüzlerce şirketin bu fuarda yeni nesil teknoloji ürünlerini tanıtacağı için heyecanlıyız.

Peki, gerçekten insanların hayatlarını değiştirecek olan yenilikler ne durumda? Bu fuar tüketiciler için harika ancak bizlerin hayatını etkileyecek olan teknolojiler ne denli başarılı? İşte sizlere yakın gelecekte hayatımıza girecek yeni buluşlar:

 

10- Giyilebilir Devrim

Giyilebilir Devrim
Giyilebilir teknoloji yeni bir şey değil ancak 2017 yılı içerisinde fiyatları daha aşağıya çekebilecek ve ürünleri daha uygun hale getirecek çok fazla rekabet göreceğiz.

Daha ileri teknoloji ile birlikte hali hazırdaki formunuzu takip eden cihazlar ile akıllı saatler birleşerek yeni ürünler ortaya çıkacaktır.  Kullanıcılar, form izleme cihazları ile akıllı saatlerin birleştirildiği ve doğruluk payının yüksek olduğu cihazları kullanmaktan memnun kalacaklardır.

Bu, Samsung ve LG gibi büyük şirketlerin akıllı saatleri ve form izleyicilerinin 2016 yılında da geliştirilmeye devam edeceği anlamına gelmektedir. Daha önce hiç görmediğimiz konseptler de dahil olmak üzere dünya üzerindeki her büyük ve küçük teknoloji şirketinin ürettiği nihai giyilebilir teknolojiler (özellikle de LG G Watch Urbane LTE ve Samsung Gear S2), bu fuarda tanıtılıyor olacak.

 

9- Sürücüsüz Araçlar

Sürücüsüz Araçlar
Google’ın geçmişteki sürücüsüz arabaları ile bir dizi söylenti vardı ve şimdi Ford ve Kia sürücüsüz araçlar için planlar yapmaya başladılar .

Geçen aylarda halka açık yollarda sürücüsüz araç deneyleri yapabilmek için Ford, Kaliforniya Sürücüsüz Araç Test Programı’na kayıt oldu. Ford’un CEOsu Mark Fields şöyle diyor: “Yerel teknoloji şirketlerinden çalışanlar ve insanların hayatlarını değiştirmek isteyen üniversiteler dahil olmak üzere tüm dünya genelinden en yetenekli mühendisleri, Silikon Vadisindeki ekibimize dahil etmek için uğraşıyoruz.”
Ford, bu yıl sürücüsüz araçlarının Kaliforniya caddelerinde seyahat etmesini umuyor. Kaliforniya yönetimi ise bu duruma daha da bir gerçeklik katmak için sürücüsüz arabaların direksiyonunda bir insan sürücü olması gerekliliğini içeren bir dizi taslak kural hazırladı. Motorlu Taşıtlar Birimi ilk taslak kuralları 16 Aralık 2015 yılında yayınlamıştı.

Taslak kurallar, sertifika, kayıt, ehliyet, güvenlik, gizlilik ve siber güvenlik gibi sürücüsüz araçların uyması gerektiği bir dizi şartı içeriyor. Temel olarak, sürücüsüz araçlar için işler giderek ciddileşmeye başlıyor diyebiliriz.

 

8- Ev Güvenliği için Drone

Ev Güvenliği için Drone
Bu biraz Star Wars’ta görebileceğimiz sahnelerden biri ancak gerçek. Herkes pahalı güvenlik şirketlerinden hizmet alamayabiliyor ancak peki ya bir drone? Aslında Tokyo merkezli güvenlik şirketi Secom, ileride kullanmak üzere saldırganların fotoğraflarını çekebilen bir drone üzerinde son rötuşlarını yapıyor.

Yaklaşık 60 santim çapındaki kişisel güvenlik drone’u, herhangi bir güvenlik tehtidine, sahip olduğu dört pervane ile bölgeye uçarak anında yanıt verebilecek şekilde geliştiriliyor. Alternatif olarak sabit kameraların göremediği bölgelerde devriye gezmek için de programlanabiliyor.
Unutmayın ki, güvenlik droneları bir saldırganı etkisiz hale getirme konusunda size pek de yardımcı olamayacak. Saatte sadece 6 kilometre hız ile uçuyor ve saldırılara karşı savunma mekanizması olarak herkangi bir manevra kabiliyetine sahip değil. Ancak yine de olası bir sorunda ev sahibi, polislere teslim edebilmek için fotoğraflara sahip olacak. Ayrıca drone tarafından elde edilen tüm veriler internet aracılığıyla Secom’un güvenlik merkezine de iletiliyor.

Bu harika dronelardan bir tane edinmek isteyenlerin, Japon firmasının tekini tüm vergiler dahil olmak üzere yaklaşık 20 bin liraya sattığını bilmesi gerekiyor. Güvenlik hizmetinin aktif ve çalışır durumda olması içinde şirkete aylık olarak 150 lira gibi bir miktar da ödenmesi gerekiyor. Bu yüzden bildiğimiz güvenlik kameraları şimdilik daha uygun bir çözüm olmaya devam edebilir.

 

7- Güneş Yanıklarından Koruyacak Hap

Güneş Yanıklarından Koruyacak Hap
2011 yılında İngiliz araştırmacılar, mercanların kendilerini ultraviyole (UV) ışınlara karşı nasıl koruyabildiklerini keşfetti. Bu keşfin bir tablet ile hem cit hem de gözlerin korunmasında bir devrime önayak olabileceğine de inandılar. Eğer araştırma süreci umulduğu gibi devam ederse ilk güneş kremi hapı 2017 yılında üretilebilecek.

Araştırmacılar, Great Barrier Reef adlı bölgedeki mercanlardan örnekler topladılar ve mercanların içinde yaşayan yosunların, mercanlara aktarılan özel bir bileşen ürettiğini fark ettiler. Mercana geçen bu bileşenler daha sonra hem mercanı hem de yosunları güneşin ultraviyole (UV) ışınlarından koruyor. Sadece bununla da sınırlı kalmıyor çünkü mercanlarda beslenen balıkların da besin zinciri aracılığıyla bu etkiden yararlanabildiği tespit edildi.

Sonuçlar üzerindeki süreç biraz yavaş ilerliyor ve pazarda hali hazırda bazı bronzlaşma hapları bulunuyor ancak FDA’nın bu hapları düzenleyen bir dizi kuralı olmadığından ötürü aslında işe yarayıp yaramadıklarını bilmiyoruz.

Son zamanlarda Florida Üniversitesi, Tel Aviv Üniversitesi ve Haereticus Çevre Laboratuvarı tarafından güneş kremlerine alternatif olmak üzere Hawaii ve Amerika Virgin Adalarındaki mercan resifleri üzerinde çeşitli çalışmalar yapılıyor. Ancak Hawaii, Maui Beach, ve Coppertone bölgelerinde ve güneş kremleri içerisinde bulunan oksibenzen adlı madde, mercanın yapısını bozarak, yerinde beyaz bir kabuk bırakacak şekilde mercanın ölmesine de sebep olabiliyor.

Bu da, 2017 yılında piyasaya sürülmeden önce bir düzenleyici sisteme ve güneş yanığını engellemek için üretilen haplar üzerinde daha fazla araştırma yapılması gerekliliğine dikkatleri çekiyor.

 

6- OLED Ekranlar

OLED Ekranlar


Organik ışık yayan diyotlar (OLED) artık birçok cihazda kullanılıyor ve 2017 yılında ise fiyatlarının bir hayli düşeceği tahmin ediliyor. Bu ekranlar, geleneksel LCD’lere kıyasla çok daha az enerji harcarken, daha keskin, ince ve canlı görünüm sağlıyor ve arka plan ışığı ihtiyacını da ortadan kaldırıyor. Bunlara ek olarak ekrana güneş vurmasının da artık olumsuz bir etkisi kalmıyor; gün ışığında veya belirli bir açıdan güneş geldiğinde bile ekran parlaması olmuyor.

Apple firması bile OLED araştırmaları için planlamalara başladı. Tayvanlı web sitesi DigiTimes, Apple’ın kuzey Tayvan’da keşfedilen yeni fabrikası ile iPhone ve iPad cihazları dahil olmak üzere gelecekteki ürünlerinde esnek OLED teknolojisini kullanmak üzere çalışmalar yaptığını destekleyici bir rapor yayınladı. Rapor, Apple şirketinin Tayvanlı tedarik zincirinden AU Optronics ve Qualcomm iştiraki SolLink firması dahil olmak üzere yerel şirketlerin AR-GE mühendislerinden ekip kurmaya başladığını anlatıyor.

Bu, LCD’nin tarihe karışacağını ve LED’in yaygın görüntü sistemi olacağı anlamına geliyor. LG hali hazırda düz ve kavisli 4K HDR OLED televizyonlarının fiyatlarını 3000 liraya kadar indirdi.

 

5- Polimer Banknotlar

Polimer Banknotlar
Bugüne kadar hemen hemen bütün ülkelerin paraları pamuk elyaf ve keten bez kullanarak yapılmaktaydı. Bu da, onların çok kolay hasar görmelerine veya bir yıl gibi kısa bir süre içerisinde çok çabuk deforme olabilmelerine neden olmaktaydı. 2017 yılında yeni ve daha küçük, plastik banknotların dolaşıma girmesi çok olası.

Bunlar polipropilen olarak bilinen ince, şeffaf ve esnek filmlerden elde edilmektedir ve bir dizi avantajı da beraberinde getirmektedir; kir ve neme karşı dayanıklılar, bu sayede kağıt banknotlara kıyasla daha uzun süre temiz kalabilmektedirler; kağıt banknotlara kıyasla daha güvenliler; taklitlerinin üretiminin daha zor olması gibi gelişmiş güvenlik özelliklerine sahipler.

Geleneksel kağıt banknotlara kıyasla 2.5 kat daha uzun ömürlü oldukları için artık yırtık pırtık görünüme sahip paralarla pek karşılaşmayacağız. Ayrıca bu yeni banknotlar, yanlışlıkla çamaşır makinesine atılma gibi kazalardan da sizleri kurtarıyor olacaklar.

 

4- 5G

Yeni 5G Teknolojisi
5G beklediğinizden çok daha hızlı bir biçimde piyasaya sürülecek gibi görünüyor. 4G’nin sahip olduğu hızın yüzlerce kat daha hızlısını sunabilecek olan 5G, birbirimiz ve cihazlarımız ile kurduğumuz iletişimin şeklini bir kez daha değiştirmeyi vadediyor. Araştırmacılar ve yetkililer birkaç yıl içerisinde bunu hayata geçirmeyi umarken; Birleşmiş Milletlerdeki 193 üye ülkenin radyo iletişimi uzmanları, 2016 yılı içerisinde ilgili teknik gereksinimleri tamamlamayı hedefliyorlar.

Açık bir şekilde 5G, 4G’deki bazı sorunlarla gelecek: aynı hızı, yaşadığınız şehrin her alanında eşit bir şekilde alamıyor olacaksınız. Ancak çok hızlı olmasının yanı sıra aynı zamanda daha geniş bir ağ bandına sahip olacak (tek seferde daha fazla cihaz ve veri kullanımını olanaklı kılacak). Bu da interneti yaygın olarak kullanmak için sadece akıllı telefonlara ihtiyacımız olmayacağı anlamına geliyor. Örneğin, aracınız, nerede olursanız olun, size yüksek hızlı Wi-Fi hizmeti sunabiliyor olacak.

5G, 2017 yılında kesinlikle gözünüzü üzerine dikmeniz gereken bir teknolojik yeniliktir.

 

3- Uzayda Otel

Uzayda Otel
Rus uzay ekibi Energiya, Amerikan firması olan Orbital Technologies işbirliği ile dünyanın ilk uzay oteli için planlar yapıyor. 7 kişiye kadar konaklamayı mümkün kılan otel, muhteşem Dünya manzaları sunuyor olmanın yanı sıra ünlü şefler tarafından hazırlanan menüler de içeriyor olacak. Ayrıca Uluslararası Uzay İstasyonu’ndaki astronotlar için olası bir acil durum sığınağı olarak işlev görecek.

Otel veya daha doğru adıyla Ticari Uzay İstasyonu, 2017 yılında açılacak ve astronotlar ve kozmonotlar tarafından kullanılan Uluslararası Uzay İstasyonuna kıyasla çok daha konforlu bir yapıya sahip olacak. Sadece oraya ulaşmak bile Soyuz adlı roket ile iki gün sürecek ve aslında uzaya çıktığınız düşünülürse çok da maliyetli bir tatil olmayacak. 5 günlük konaklama size 300.000 ila 1.500.000 lira arasında bir tutara mal olacaktır.

Ancak milyonerlerin uğrak otellerinin aksine bu otelde çok fazla eşya olmayacak. Ziyaretçiler yer çekimsiz ortamda dikey veya yatay yataklar arasında seçim yapabilecek, dünyada hazırlanmış yemekleri tüketebilecek ve oda servisi olarak ise internet bağlantısı dışında yüksek teknolojilerle karşılaşamayacak.

 

2- Katlanabilir Tabletler ve Akıllı Telefonlar

Katlanabilir Tabletler ve Akıllı Telefonlar
Eğer tablet ve mobil teknolojisi son birkaç yıl içerisinde ilerleme gösterebildiyse bunun en büyük sebebi Apple ve Samsung gibi firmaların kuralları esnetmekteki başarılarından ötürüdür ancak 2017 yılında Samsung bu sefer fiziksel olarak da esneklik sağlamak için planlar yapıyor. Eninde sonunda birileri gerçekten telefonları veya tabletleri katlanabilir duruma getirecek; büyük ihtimalle de bir tüp içine sığabilecek şekilde rulo yapılabilen bir ekrana sahip olacaklar.

PatentlyMobile firması raporuna göre Samsung geçtiğimiz aylarda, gelecekte katlanabilir ekranlarla nasıl işlem yapılabileceğine dair bazı ilginç fikirlerin patentini aldı.

 

1- Sanal Gerçeklik Oyunları

Sanal Gerçeklik Oyunları


Sanal gerçeklik cihazlarının eğlencesi ve oyunları bir süre önce hayatımıza girdi ancak 2014 yılına kadar insanlar bu fütüristik yüksek teknoloji ürünlerin potansiyelinin farkında değildiler. Araştırma firması Juniper’e göre önümüzdeki yıl yaklaşık 3 milyon sanal gerçeklik seti piyasaya sunulacak. Bu, mevcut talebe karşın büyük bir miktar değil ancak önemli bir başlangıç.

IHS Technology firmasına göre önümüzdeki yıl piyasaya sunulacak olan setler akıllı telefon bazlı olacaklar ve 2017 yılındaki sektörel satışlarından elde edilecek miktarın 1.1 milyar dolar olacağını tahmin ediyorlar. Kimin tahminlerine güvendiğiniz aslında pek de önemli değil, önemli olan birkaç şirketin bu yükselişte olan sanal gerçeklik sektörüne yaptığı yatırımlar ile her yıl bu ürünlerin daha cazip olmasını sağlayacaklarıdır.

Facebook, Oculus ile milyarlarca dolar yatırım yaptı. Sony, PlayStation VR sistemlerine yatırım yapıyor. Microsoft kendi holografik bilgisayar sistemi olan HoloLens’i, Oculus ortaklığı ile birlikte XBox ve Windows 10 da oyun yapmak için geliştiriyor. Yakın zamanda gerçekleşecek olan fuar ile birlikte, önümüzdeki haftalarda sanal gerçeklik ile ilgili bir dizi duyuru duymayı bekleyebiliriz.

Bu teknolojik gelişmelerden hangisi sizi daha çok heyecanlandırabiliyor? Aşağıdaki yorumlar kısmından bizimle, en sevdiğiniz teknolojileri paylaşmanızı bekliyoruz.

 

İlginizi çekebilir

Geleceği Değişterecek Buluşlar
Son Yılların En İyi Buluşları

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir