Anneleri, En İyi Girişimci Adayları Yapan 6 Sebep

“Artık bir anneyim, ilgilenmem gereken bir çocuğum var, yeni bir iş kurmak için çok geç kaldım” diyenlerden misiniz? Yanılıyorsunuz, söz konusu olan hayallerinizin peşinden gitmekse hiçbir şey için geç değil. Anneliğin ve girişimciliğin pek çok ortak noktası var, yani çocuklarınızı büyütürken de iş dünyasında harikalar yaratmanız mümkün.

Çocuk sahibi olan tüm kadınlar! Çiçeği burnunda girişimciler, kariyer hayatında değişikliğe gitmek isteyenler, çocuk sahibi olduktan sonra ara verdikleri kariyer hayatına geri dönenler! Doğru yerdesiniz. Bu yazı sizler için!  Üçü büyük biri de 5 yaşında çocuklara sahip bir anne olarak, iyi bir girişimci olabilmek için anne olup çocuk yetiştirmekten daha iyi bir hazırlık yapamayacağınızı belirtmek isterim.

Hepimiz anneliğin hem meşakkatli, hem de maddi veya manevi anlamda karşılığı olmayan bir iş olduğunu söyleriz, değil mi? Girişimcilik de böyle değil midir? Eğer siz de sırtınızı sıvazlayıp sizi tebrik edecek insanlar ve yüksek bir maaş arayışındaysanız girişimcilik size göre değildir. Kendi işimi yapmalıyım diyorsanız, bunun sanıldığı kadar kolay olmayacağını bilmeniz gerek. Tıpkı bir çocuk yetiştirmenin asla kolay bir iş olamadığı gibi. Yine de bu güçlüğün sizi hayatınızın en harika deneyimini yaşamanızdan alıkoymasına izin vermemelisiniz.

Annelerin en güçlü girişimci adayları olmalarının altında yatan 6 temel sebep var. Buyrun beraber bakalım:

 

1. Sorunlarla soğukkanlılıkla başa çıkmak

Anneler işlerin her daim kendi istedikleri gibi gitmemesine alışkındır. Gecenin ortasında altına kaçıran çocuklardan tutun da alışveriş sırasında öfke nöbetine tutulup ağlama krizlerine giren çocuklarla ilgilenmeye kadar hemen her olay annelerin hayatını alt üst etmeye yeter.

Anneler olarak bu nahoş durumları nasıl engelleyeceğimizi, bu durumları nasıl soğukkanlılığımızı kaybetmeden, üstelik kapasitemizin üzerinde bir zarafetle atlatmamız gerektiğini son derece iyi öğrendik. Biliyoruz ki, çok değil bir dakika öncesinde bir yandan altını ıslatmış çocuğunuzu temizlemeye uğraşıp, bir yandan da söylenirken; bir dakika sonrasında çocuğunuzun bir tebessümü ile dünyanın en mutlu insanları haline gelebiliyoruz. Tüm uğraşlarımızın buna değer olduğunu tam da o an hatırlıyoruz.

Girişimcilerin hayatı da pek farklı sayılmaz. Onlar da kendilerini rahatsız edici ve berbat pek çok durumun içinde bulabiliyor. Bir gün yaptıkları işi tam bir başarısızlık örneği olarak görüyor, ama bir başka gün kazandıkları küçük bir galibiyetle, bu işe neden kalkışmış olduklarını hatırlıyorlar.

 

2. Küçük şeylere takılmayıp büyük resme odaklanmak

Biz anneler çocuklarımızın her yanlışını abartıp, başlarına gelen her olayı iyice dramatize etseydik, yaşadığımız güzel anlardan keyif alabilme şansımız kalmazdı.  Düşünsenize, bir karmaşayı anında toparlayıveriyor, o arada çocuğumuzun “uf” olan koluna minik bir yara bandı yapıştırıyor ya da kirli çamaşır yığının üzerine şöyle bir basıp geçiyoruz. Hepsi de asıl önemli olanı yapmak için: Çocuğunuzla kaliteli zaman geçirebilmek.

Küçük şeyleri bir kenara bırakıp büyük resme odaklanma becerisi annelikte olduğu kadar girişimcilikte başarıyı yakalayabilmek için de elzemdir. Böylelikle, girişimciler zamanlarının çoğunu yeni iş bağlantıları bulmak ve uzun vadeli bir iş büyütme süreci planlamak  için harcayabilirler.

 

3. Zaman yönetiminde iyi olmak

Çocuklarınızın oyun tarihlerini, egzersiz zamanlarını, şekerleme sürelerini, ev ödevlerini, akşam yemeği menülerini ve daha pek çok şeyi ayarlamakla aynı anda uğraşmak, biz annelerin üstün bir zaman yönetimi becerisine sahip olmasını gerektiriyor. Anneler günlük  işlerini, acilen yerine getirilmesi gereken görevler ile uzun vadeli olanları birbirinden ayırt etme yoluna giderek hallederler, ki bu da onları son derece verimli hale getirir.

Girişimcilikte de bazı çabalarınız sadece günü kurtarmaya yöneliktir. Bazı zamanlarda ise tüm çabanız, şirketin geleceğini oluşturacak bir strateji geliştirmekle ilgilidir. Neye yatırım yapacağınızı bilmek ve zaman yönetimi konusunda uzmanlaşmak kendi işinizi yüksek seviyede bir verimlilikle yürütmenizi sağlar.

Mutlaka okuyun: 80/20 Kuralı(Pareto Prensibi) Nedir? Hayatınızı Nasıl Değiştirebilir?

 

4. Aynı anda pek çok iş yapma becerisi

Anneler aynı anda pek çok iş yapmaya alışkın olurlar. Bazen yapılması vakit alan yemekler yapan bir aşçı, bazen bir doktor, terapist, öğretmen bazen de bir şoför… Anlayacağınız,işlerliği kanıtlanmış çoğu iş dünyası becerisine zaten sahibiz, diğer beceriler için de uzmanlardan yardım alabilmek adına YouTube’u kullanabiliriz.

Çoğu girişimci de tıpkı anneler gibi, kendi işlerine başlamak için gerekli olan pek çok beceriye sahiptir. Ancak asıl işleri bir şirketi yönetmek olduğundan, her türlü yeni beceriyi öğrenmeye veya varlıklarından dahi haberlerinin olmadığı belirli uzmanlık alanlarında bilgi edinmeye mecburdurlar.

Mutlaka okuyun: Aynı Anda Birçok İş Yapmak Hakkında Şaşırtıcı Gerçekler

 

5. Reddedildiğinizde yılmamak

Çocuğunuz kucağa gelmek için sizi değil babasını mı tercih ediyor? Yoksa arkadaşlarının önünde ona sarılmamanızı tembihleyen ergenlik çağında bir evlada mı sahipsiniz? Cevabınız evetse, bu bölüm sizin için.

Tüm benliğimizi çocuklarımıza bu denli adamışken reddedilmek, kolay hazmedilebilecek bir durum değil. Bu durumu kişisel bir mevzu haline getirmemenin ise imkanı yok. Ama, anneler sonuca odaklanırlar. Kendilerinden vermeye devam ederler çünkü iyi insan yetiştirmede fark yaratan şeyin “tereddütsüz kendini adama” olduğunu bilirler.

Aynı duyarlılık, girişimcilerin reddedilme deneyimleri için de geçerlidir. Sebep ister iş fikrinin başarısızlığı isterse de finansal yatırımcıların bitmek bilmez geçiştirmeleri olsun fark etmez, bu retleri kişisel almamak oldukça zordur, hele de sizin yarattığınız, sizin ürününüz olan bir şeyle ilgili ise.

Bir girişimci kim tarafından kaç defa reddedilirse reddedilsin yoluna devam etmeyi seçer. Neden mi? Çünkü onlar gerçek anlamda bir fark yaratabileceklerine inanıyorlar. Çünkü her şeyden önce kendilerine inanıyorlar.

Mutlaka okuyun: Girişimciler Ne Zaman Vazgeçmeli ya da Mücadeleye Devam Etmeli?

 

6. Paranın ağaçta yetişmediğini bilmek

Anneler olarak, aile bütçesini kontrol etmek bizim görevimiz. Ev masraflarından tutun da okul ihtiyaçlarına veya aile tatillerini ayarlamaya kadar neye ne kadarlık bir bütçe ayıracağımızın kontrolü bizlerde olup finansal duruma ilişkin bu tarz kararları vermek, üstelik bunların makul olmalarını sağlamak son derece zorlayıcı bir iştir. Bir ailenin yaşamını idame ettirebilme kalitesi nerede kemerleri sıkıp nerede harcama yapacağınızı bilmekten geçer.

Girişimlerin büyük çoğunluğu, başlangıçta kurucuların kendi kişisel birikimleri tarafından finanse edilmektedir. Bu durum, yapılacak her harcamayı büyük bir karar haline getirir. Bir girişimci, işlerini yönetmek ve büyütmek için zorunlu olan masraflarla, yalnızca kulağa hoş gelenleri birbirinden ayırt etmek zorundadır. Anlayacağınız, girişimcilere biçilen rol annelerin aile bütçe denetleyicisi olma rolünden pek de farklı sayılmaz.

Ben de bir anne olarak sahip olduğum bu para yönetebilme becerimden yeni rolüm girişimcilikte de sürekli yararlananlardanım.

Umarız sizler de annelik ve girişimcilik arasındaki benzerliklerin farkına varır, annelik rolünüze bir de başarılı bir girişimci olabilmeyi eklersiniz.

Mutlaka okuyun: Paranızı başarılı bir şekilde yönetmenizi sağlayacak finansal tavsiyeler

 

İlginizi çekebilir

Sünger Satarak Milyonlar Kazanan 2 Çocuk Annesi ile Tanışın!
Annelerin Sıkça Söylediği Sözlerin İş Hayatındaki Önemi
Avatar

Yazar : Deniz

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir