Eğer başarılı olmak istiyorsanız başarılı insanların hayatlarını ve yaptıkları işleri inceleyin. Belki Facebook’u tekrar yaratma şansınız yok, ancak siz de gelecekte Facebook kadar popüler olan bir mecra yaratabilirsiniz.
Bu yazımızda 40 yaş altındaki 13 ilham verici girişimciden bahsedeceğiz. Hepsi farklı boyutlu işlerle meşgul ve çeşitli sektörlerde çalışıyor. Ancak hepsinin tek bir ortak özelliği var: Farklılar. Girişimci olmak istiyorsanız farklı olmak zorundasınız. Dünyaya ve hayata baktığınızda “Bu sorunu çözmenin daha iyi bir yolu var.” diyebiliyor olmalısınız.
Bu listedeki bazı girişimciler şirketlerini bir yıldan daha kısa sürede kurdular. Yani seneye sizin de böyle bir listede adınızın geçmemesi için hiçbir sebep yok. Hepsi oldukça genç ve başarıya aç kişiler. Peki siz neyi bekliyorsunuz? Harekete geçin ve yaratıcılığınızı ortaya koyun.
1. Aydın Acar, Influenster, CEO
Aydın Acar, ürün örnekleme (product sampling) ve piyasa araştırma sektörlerini birbirine bağladı. Şirketlerin geliştirme aşamasındaki ürünlerinin son derece sosyal ve aktif kişilerin hayatlarına entegre edilmesi, bunun yanısıra ürünle ilgili gerçek zamanlı kullanıcı görüşlerinin şirkete ‘feedback’ olarak gönderilmesi mantığına dayanan bir sistem yarattı.
Aydın Acar şöyle diyor: “Şirketin kurucu ortaklarından Elizabeth Scherle, ürün örnekleme konusunda Fortune 500 listesindeki şirketlerle birlikte çalışıyordu. Ben de o esnada bir piyasa araştırma şirketinde çalışıyordum. Sonra şirketlerin hedeflediği kitlenin görüşlerine son derece ihtiyaç duyduğunu fark ettik. Influenster böyle doğdu. Şirketin ana amacı, bir ürün henüz piyasaya sunulmadan seçilen kişilerin sosyal medya aracılığı ile bu ürün hakkında gerçek zamanlı veri ve görüş bildirmesini sağlayacak bir ortam oluşturmak.”
Influenster, iki milyonun üzerindeki üye sayısıyla piyasa araştırması alanında zirveye oynayan bir site konumunda şu an.
2. Johnny Brann Jr., Restoran sektörüne yüksek teknolojiyi getiren adam
2016’nın ilk aylarında Brann’in restoranı Huffington Post gazetesi tarafından “Ölmeden Önce Sandviçi Denenmesi Gereken Yerler” listesinde yer aldı. Hayırsever kişiliğiyle de tanınan Brann, esasında restoran sektörüne yüksek teknolojiyi getiren kişi olmasıyla biliniyor.
Dünyanın çeşitli yerlerindeki restoranlar ve hatta Apple gibi şirketler yıllar önce sipariş sistemine dokunmatik ekran tekolojisini getiren Brann’e danışıyor. Evet, Brann Apple’a danışmanlık yapıyor. Ayrıca kablosuz şarj teknolojisini de restoranlara ilk getiren kişi olma özelliği de ona ait. Telefon, laptop ya da tabletinizi yemek yediğiniz masaya bırakın. Cihazınız kendiliğinden şarj olsun. Böyle dahice bir sistem.
Brann şöyle diyor: “Bir noktadan sonra diğer restoranlar da bu yeni teknolojiye ayak uyduracak. Ancak biz dayanışmadan yanayız. Bir restorana geldiğiniz zaman aslında yeni bir tecrübe yaşamaya gelmişsiniz demektir bize göre. Yemek yerken şarjınızın %100’e ulaşması gibi küçük şeyler aslında inanamayacağınız kadar büyük etkiler bırakabilir insanlarda.”
3. Ian Crosby, Online muhasebe hizmeti
Muhasebe çok çekici bir uğraş değildir. Bu nedenle de girişimciler muhasebeyi angarya olarak görür. Bunu fark eden Ian Crosby muhasebe sistemlerini halkın kullanımına açtı.
Bench bir teknoloji şirketi ve muhasebe sistemleri üzerine çalışıyor. Online muhasebe hizmeti sunan şirket, küçük işletmelere personel ve yazılım desteği sağlıyor.
“Ortada bariz bir fırsat vardı, biz de bunun değerlendirdik. Muhasebeyi ağır bir yük olmaktan çıkarıp girişimcilerin faydalı bulduğu bir tecrübe haline çevirdik.” diyor Crosby.
Bench bugüne dek 33 milyon dolar ciro yaptı. Ülke genelinde binlerce şirkete hizmet sunan Bench, ABD ve Kanada’da 250 personele sahip.
4. Mike Festa, Zenginleştirilmiş gerçeklik uygulaması
Wayfair Ar-Ge direktörü Mike Festa, sanal ve zenginleştirilmiş gerçeklik alanında önemli bir isim. Şirketin araştırma ve geliştirme departmanından sorumlu olan Festa, online alışveriş tecrübesine yeni bir soluk getirmek üzere.
Festa, Wayfair’de 10 kişilik ekibiyle birlikte zenginleştirilmiş gerçeklik uygulamaları üretiyor. Bu uygulamalardan en dikkat çekeni ise WayfairView uygulaması. Bu uygulama, insanların akıllı telefon ve tablet aracılığı ile bir ürünü evlerindeymişçesine tecrübe etmelerini sağlıyor. Yani örneğin koltuk takımı almadan önce bu uygulama sayesinde koltukları salonunuza sanal biçimde yerleştirebiliyor, buna göre alışveriş kararı verebiliyorsunuz.
5. Hunsicker, Büyük beden giysi kiralama hizmeti
Hunsicker, 2011 yılında beden ölçüleri nedeniyle kıyafet bulmakta zorluk çeken kilolu kadınlara moda kıyafetler sağlayan Gwynnie Bee adlı üyelik sistemiyle çalışan online kıyafet kiralama hizmetini sundu. Sadece 10-32 yaşları arasındaki kadınlara hizmet sunan şirket o zamandan beri büyük bir hızla büyümeye devam ediyor.
Hunsicker 108 milyar dolar hacmindeki giyim sektörüne yeni bir yön vermeyi başardı. Kıyafet kiralamayı alım satımdan üyelik sistemiyle çalışan kiralama modeline çevirdi. 5 yılın sonunda 100 milyon dolar yatırım alan şirket bu süre içinde 3 milyondan fazla kişiye hizmet sundu. New York’ta bir apartman dairesinde dört kişiyle başlayan bu girişimin şu anda 350 çalışanı ve ABD ile Hindistan’da olmak üzere dört ofisi bulunuyor.
Hunsicker şöyle diyor: “ABD’de yetişkin kadın nüfusunun %75’i 10 beden, %67’si de 14 bedenden daha büyük kıyafetler giymek zorunda. Ve hazır giyim sektörü bu kadınları görmezden gelmeye devam ediyor.
Giyim en temel ihtiyaçlardan biri ve gelişen teknoloji bu ihtiyacı daha anlamlı bir şekilde karşılamak için kullanılmadı şimdiye dek. Ama biz bu cüsseli insanlara binlerce model elbiseden oluşan açık bir gardrop sunuyoruz. Onları görmezden gelmiyoruz.”
6. Sania Jamil, Çocuklar için zihin gelişimi kutusu
Hunsicker gibi Sania Jamil de faaliyet gösterdiği sektörde abonelik sistemiyle devrim yarattı. Bir yıldan kısa bir süre önce kurulan Bumble Brain Box, çocukların beyin gelişimini artırmak amacıyla her ay evlere içerisinde çeşitli etkinliklerin bulunduğu bir kargo gönderiyor.
“0-5 yaş arası bir çocuğun gelişimi için en önemli dönemdir. Ancak ebeveynlerin bu dönemde çocukların zihinsel gelişimi için ekstra vakit ayırmaları zordur veya nereden başlayacaklarını bilemiyor da olabilirler. Biz de bu konunun üzerine eğildik ve çocuklar için birkaç dakika içinde büyük etkiler bırakan birtakım araçlar tasarladık.” diyor Jamil.
Zihinsel gelişimin yanısıra ebeveynler çocuklarının her daim bir şeylerle uğraşmasını ve mutlu olmalarını ister. İşte tam da bu noktada Sania Jamil daha önce düşünülmemiş bakir bir pazar bulmuş durumda. Doğal olarak bunun mükafatını da satış rakamlarıyla alıyor.
7. Josh Kent, Online kişileştirilmiş t-shirt satışı
Alaylı bir bilgisayar programcısı olan Josh Kent, üç yıldan kısa bir süre içinde ABD’nin en büyük tişört şirketini kurmayı başardı. Hem de sektördeki iş modelini tamamen değiştirdi. Şu an şirketin 400 personeli bulunuyor.
Etsy, global düzeyde yaratıcı işlerle uğraşan binlerce küçük şirketi ihya etti. Alexa’ya göre SunFrog dünyanın en çok tıklanan ilk 500 sitesinden biri. Site Mashable, Reuters ve Nordstrom’dan daha popüler.
“Ticaret yapma şekli değişiyor. Eğer sosyal medyada ciddi bir takipçi kitleniz ve doğru bir fikriniz varsa internet üzerinden çok iyi derecede ticaret yapabilirsiniz. Ama unutmayın, müşterileriniz memnun olduğu sürece başarılı olabilirsiniz. Biz de başarılı olmak için herkesin giymekten keyif aldığı tişörtler ürettik.”
8. Annalea Krebs, Online doğal ürün satışı
Annalea Krebs 24 yaşında Groupon benzeri bir site olan ethicalDeal’ı kurdu. İlk yıl içinde 1 milyon dolar kazandı satışlardan. Sonra da 2015 yılında bu şirketi sattı.
2014 yılında Social Nature’ı kurdu. Doğal ve çevre dostu ürünlerin pazarlandığı sitenin 100.000’den fazla kullanıcısı bulunuyor. Ayrıca site Shopify kurucusu Scott Lake tarafından yatırım almış duruma.
Siteye giren kullanıcılar Social Nature algoritması tarafından yaş, meslek, yaşanan yer gibi faktörler gözetilerek belli ürünlere yönlendiriliyorlar. Sonra da kullanıcılar bu ürünleri deneyerek ürün hakkında görüşlerini yazıyor.
“İnsanlar artık klasik reklamlara inanmadığı bir dönemde kulaktan kulağa reklamın önemini gördüm ve bunu fırsata çevirmeye karar verdim. Arkadaşlarının olumlu yorum yaptığı ürünleri tercih etmeye daha meyilli oluyor insanlar. Bizim görevimiz de insanların daha iyi, daha doğal ürünlerden haberdar olmalarını sağlamak.” diyor Krebs.
9. Solomon Liou, Çocuk etkinlikleri platformu
Solomon Liou kıdemli bir teknoloji sektörü çalışanı. Kendi gibi ilk kez baba (ebeveyn) olan 22 milyon kişinin dar bütçe ve az zaman kısıtlamaları nedeniyle çocuk yetiştirmekteki zorluklarını gören Liou bu konu üzerine çalışan bir şirket kurmuş.
“Bence Y kuşağı için, yani 30’lu yaşlarını süren kuşak için çocuk yetiştirmek zor bir görev. Ancak bu konuyla ilgilenen çok az şirket var. Taksi çağırmak, kitap sipariş etmek için bile onlarca şirket var, ancak çocuklar için uygun etkinlikleri bulmaya çalışmak için hala gazetelerin sarı sayfalarına bakmak gerekiyor. Yani dijital ortamda bu konuyla ilgili hiçbir şey yok neredeyse.” diyor Liou.
Bunun üzerine Liou’nun anne-babalığı modernize etmek ve kolaylaştırmak için kurduğu KidPass çocuk kamplarını, eğitimleri, kursları, müzeleri, filmleri bulmak konusunda ebeveynlere rehberlik ediyor.
“Yüzlerce yerel şirketi ve etkinliği platformumuz altında topladık. 6 ay içinde müşteri kitlemiz 10 kat arttı. Çocuklarınızla eğlenceli şeyler yapmak angarya olmamalı. Biz de bu sorunu çözüyoruz halihazırda.”
KidPass, ünlü yatırımcılardan 1 milyon dolarlık yatırım aldı. Solomon Liou ise büyümek için daha çok çalışmaya devam ediyor.
10. Cecile Schmollgruber, Makinelerin insanlar gibi görmesini sağlayan adam
En büyük teknolojik inovasyon şirketlerinin neredeyse tamamı makinelere bağımlı. Yani sanal gerçeklik, kendi kendini süren arabalar, robotlar vs. Sorun şu ki bu makinelerin sahip olduğu sensörler kızılötesi ışınlar kullanıyor. Bu da bu makinelerin yalnızca kısa mesafelerde iş görebilmesi anlamına geliyor.
Stereolabs ise farklı bir yaklaşım sergiliyor. İnsanların görme biçimin taklit ediyor. Şirket, tıpkı cep telefonlarındaki gibi iki farklı kamera kullanarak geliştirilen yazılım sayesinde iki obje arasındaki mesafeyi ölçebiliyor.
Sonuç olarak makinelerin de bizi görebilmesini sağlıyorlar. Makinelerdeki sensörler hem iç hem de dış ortamda çalışıyor. 20 metre ötesini algılayabilen sensörler 1080p çözünürlüğünde saniyede 30 kareden oluşan görüntüleri kaydedebiliyor. Stereolabs’in en son çıkardığı ZED adlı sensör şimdilerde robot, drone, otomobil, sanal ve artırılmış gerçeklik projelerinde kullanılıyor.
Cecile Schmullgruber şöyle diyor: “Makinelerin bize daha faydalı olabilmeleri için onların da bizi görmesi gerekiyordu, ancak göremiyorlardı. Ancak bizim geliştirdiğimiz yazılım bu bariyeri aştı ve makinelerin de insanları algılayabilmesini sağladı. Fiyatı da gayet makul.”
11. Greg Sewitz ve Gabi Lewis, Çekirgeleri gıda sektörüne kazandıran girişimciler
Brown Üniversitesi’nde okuyan iki arkadaş evlerine 2000 adet çekirge sipariş etti, Google’dan “çekirge tozu” yapımını öğrendi ve sonra dünyanın en zengin protein ürünlerinden birini üreten Exo ortaya çıktı.
Exo çekirge tozundan protein ürünü yaparak takviye besin sektöründe hızla büyüyen bir şirket durumunda şu an.
Mezuniyetten hemen sonra şirketi kuran iki kafadar, önemli yatırımcılardan 56 milyon dolarlık yatırım aldı. Ayrıca 3 Michelin yıldızı olan bir şefi de ürün geliştirme departmanının başına geçirdiler. Şirket, girişim sermayesi fonundan yararlanan ilk böcek şirketi (yani çekirge, karınca gibi canlılardan besin maddesi üreten) konumunda.
Şirketin sitesinde “Böceklerde yer alan protein, gıda sektörünün geleceği için çok önemli bir yere sahip. Kendimizi buna hazırlamalıyız.” yazıyor.
12. Jamie Siminoff, Görüntülü arama yapan kapı zili
2012’de kurulan Ring, dört yıl içinde Richard Branson gibi yatırımcılardan yaklaşık 100 milyon dolar yatırım aldı. Üç kişiyle kurulan şirketin şu anda 400’den fazla çalışanı ve 2 ofisi bulunuyor.
Siminoff dünyanın ilk “video kapı zili”ni yarattı. Kapı zili 100 yıllık tarihi içinde ilk kez böyle bir yeniliğin öznesi oldu. Bugün pek çok akıllı ev ürünü olmasına rağmen evinizi uzaktayken gözetleyebilme özelliği sağlayan, yani evde değilken kapınıza gelen kişilerle evdeymişçesine konuşabilmenizi sağlayan bu ürün hem müşterilere büyük bir yarar sağlıyor hem de şirketi rakiplerinden birkaç adım öne çıkarıyor.
Siminoff şöyle diyor: “Ring’i hırsızlığı azaltmak maksadıyla kurdum esasında. Şirketin bugünkü temel amacı da bu. Kapı ziline farklı bir bakış açışı getirdi. Ring Video Doorbell ile hırsızlık önleyici bir sistem geliştirmiş durumdayız. Bu sistemi kullanan mahallelerde suç oranının %55 azaldığını Los Angeles Polis Departmanı yaptığı bir araştırma sonucu kanıtladı. İnsanların hayatını daha güvenli bir hale getirmek için dur durak bilmeden çalışıyoruz bu nedenle.”
13. Andrew Yakub, %60 daha ucuz ve %25 daha verimli güneş panelleri
Andrew Yakub, hem CleanTech girişimcisi hem de eski bir NASA çalışanı. Yakub’un şirketi Rayton Solar geliştirdiği teknoloji sayesinde güneş panellerini %60 daha ucuz ve %25 daha verimli hale getiriyor.
Şirket bu yıl açtığı kitle fonlaması kampanyasında 1 hafta içinde 1 milyon dolar toplama başarısı gösterdi.
Yakub şöyle diyor: “İnsanlığın geleceği açısından en sürdürülebilir enerji güneş enerjisidir. Ancak güneş enerjisinin fosit yakıtlarla rekabet edebilmesi için güneş enerjisi sektörünün daha hızlı ve etkili adım atmaya ihtiyacı var. Biz de bu süreci hızlandırmak amacıyla kurulduk.”
