Çalışanlar, Anlamlı Bir İş İçin Daha Düşük Maaşa Razılar!

“Çalışmak ekmeğini çıkarma kadar, günlük hayatın anlamını aramak; para kazanmak kadar, tanınmak ve hissizlik yerine heyecan duymak içindir.”

Yapılan işin anlamlılığı işçiyi motive etmede para kadar önemli olduğu ilk defa 1970’li yıllarda ortaya atılmıştı. 40 yıldan uzun bir süre sonra, sayısız araştırma ile işçilerin, emeklerinin karşılığı olarak maaştan daha derin bir şeyler beklediği iddiası doğrulandı. Mevcuttaki tazminat seviyeleri ile mesleki tatmin arasında sadece düşük bir orantı olduğunu göstermektedir. Buna karşılık, iş seçimlerinde anlamlılığın önemi 2005’ten beri sürekli olarak artmaktadır. 2011’de yayınlanan bir makalede tartışıldığı gibi anlam, artık paranın yerini aldı. Öyleyse neden daha çok şirket, kültürlerini anlam yaratmaya odaklamak için daha fazla somut eylemde bulunmadı?

İş dünyası liderleri, bugüne kadar üretkenliği belirleyen anlam üzerinde hareket etmek için ihtiyaç duydukları iki önemli bilgi kaynağından yoksundu. Birincisi; herhangi bir iş vakası, bir soyutlama olarak anlamın paraya çevrilmesi yeteneğine dayanmaktadır. Anlamlı bir işin değeri gerçekten ne kadar? Bu alanda yapılan yatırımın ne kadarı için vaat edilen getiriler gerçekleştiriliyor? İkincisi: Şirketler anlamı teşvik etmek için gerçekten nasıl bir yol izlemeli?

Daha önce yalnızlık konusundaki çalışmamızı takiben bu soruları yanıtlamaya çalıştık. Yakın zamanda yayınlanan ‘İş yerindeki Anlam ve Amaç’ raporumuz;  26 endüstrinin genelinde bulunan farklı ödeme seviyelerindeki, şirket büyüklüğündeki ve demografideki 2,285 profesyonel arasında iş yerinde anlam deneyimini araştırdı. İşçilerin anlam üzerine yerleştirdikleri fiyat etiketinin yüksekliği, hepimizi şaşırttı.

 

Anlamlı Çalışmanın Para Karşılığı

İlk amacımız, ‘anlamlı çalışmanın para kadar değerli olduğu’ inanışının ne kadar yaygın olduğunu bulmaktı. Görüştüğümüz 10 çalışanın 9’undan fazlası, işte daha fazla anlam için ömür boyu kazandıklarının belli bir yüzdesini takas etmeye istekli olduğunu belirtti. Belli yaş ve maaş grupları arasında çalışanlar anlamlı bir işte çalışmayı o kadar çok istiyorlar ki, üzerine para vermeye bile razılar.

O zaman milyar dolarlık soru geliyor, bireysel çalışan biri için anlamlı bir iş ne kadar eder? Eğer size tutarlı bir anlam sunan iş bulabilseydiniz, şu anki maaşınızın ne kadarından vazgeçmeye istekli olurdunuz? Bunu 2000’den fazla katılımcıya sorduk ve ortalama olarak işçi havuzumuz, her zaman anlamlı olan bir işe sahip olmak için gelecekteki yaşam boyu kazançlarının% 23′ ünden vazgeçmek istediklerini söyledi. Başka bir katılımcı anketinde;  ankete katılanların yaklaşık % 80’i, maaşlarında yapılacak % 20 artış yerine işlerinde anlam ve başarı bulmaya özen gösteren bir patronu tercih edeceğini belirtti. Bu rakamı bir perspektifte değerlendirmek için, insanların gelirlerinin yaklaşık % 21’ini barınmaya harcadığını düşünün. İnsanların başlarına bir çatı koymak yerine anlamlı işler için daha fazla harcamaya istekli oldukları göz önüne alındığında, 21. yüzyılın temel ihtiyaçlar listesinin güncellenmesi gerekebilir: “Yiyecek, giyecek, barınak ve anlamlı iş”.

Konuyla ilgili ikinci soru ise şudur: Şirketler için anlam ne kadar değerlidir? Bulduğumuz çok anlamlı bir işe sahip olan çalışanlar, haftada bir saat ekstradan çalışıyorlar ve yılda iki ya da daha az gün izin alıyorlar. Tam zamanlı çalışma saatleri söz konusu olduğunda kuruluşlar, bir işte daha büyük anlam bulan çalışanların; o işle ilgili daha fazla zaman harcadıklarını göreceklerdir. Daha da önemlisi, çalıştıkları işi anlamlı bulan çalışanlar, önemli ölçüde daha yüksek bir iş tatmini deneyimliyor ve bunun da verimlilik artışı ile ilişkili olduğu biliniyor.

Bahsedilenlere ek olarak, korunan yetenekler de şirketler için bir değerdir. İşleri anlamlı bulan çalışanların gelecek 6 ay içinde işlerini bırakmalarını planlama olasılıklarının %69 daha az olduğunu ve anlamı olmayan işlerde çalışanlardan ortalama 7,4 ay daha uzun hizmet süreleri olduğunu öğrendik. Bunu toplam bir sonuca çevirirsek; tüm çalışanların işlerinin çok anlamlı olduğunu düşündüğü durumlarda, işletme şirketlerinin her 10.000 işçi için yıllık ciroya bağlı maliyetlerde ortalama 6,43 milyon tasarruf sağladığını tahmin ediyoruz.

 

Bir Zorluk ve Bir Fırsat

Anlamlı çalışmanın iki taraflı faydalarına rağmen, şirketler bunu sağlamada yetersiz kalmaktadır. Araştırmalarımız sonucunda, bugün insanların işlerini olabileceğinin yarısı kadar anlamlı bulduğunu tespit ettik. Ayrıca, 20 katılımcıdan sadece 1’inin mevcut işlerini, sahip olmayı hayal edebilecekleri en anlamlı iş olarak değerlendirdiğini bulduk.

Bu boşluk, işverenler için hem bir zorluk hem de bir fırsat sunuyor. Üst düzey yetenekler, anlam dâhil olmak üzere tüm isteklerini talep edebilirler ve alamadıkları takdirde bulundukları gemiden atlayacaklardır. Bu yüzden işverenler, bu isteklere cevap vermelidir yoksa yetenekleri ve üretkenliklerini kaybederler. İş yerinde daha fazla anlam inşa etmek artık sahip olunan iyi bir özellik değil, bir zorunluluktur.

Raporda sunulan öneriler arasında en kritik olanları şu 3 konudur:

 

1- Ortak Anlam Yaratan Sosyal Destek Ağlarını Teşvik Edin.

İş yerinde güçlü bir sosyal desteği olan çalışanlar, işte daha fazla anlam bulurlar. İş yerinde en yüksek sosyal destek düzeyine sahip olduğunu bildiren çalışanlar, iş yerlerini kötü sosyal destek kültürüne sahip olarak sıralayan çalışanlardan işlerini % 47 daha fazla anlamlı buluyor. En güçlü şirket kültürlerinde ortaya çıkan kolektif, ortak amaç duygusu;  iş yeri anlamına da büyük bir destek katar. Hem sosyal destek hem de ortak bir amaç duygusu yaşayan çalışanlar için, ortalama ciro riski% 24 oranında azalmakta ve sosyal desteği olan ancak eşlik edebilecekleri bir ortak amaç duygusu olmadan çalışanlara kıyasla zam alma ihtimalleri %30 oranında artmaktadır.

Basit taktikler sosyal bağlantıyı ve paylaşılan amacı artırabilir. Anlamlı çalışma deneyimlerinin açıkça paylaşılması, önemli bir sosyal destek biçimidir. Yöneticiler içinde bulundukları kuruluşlar tarafından, işin hangi yönlerini anlamlı buldukları hakkındaki doğrudan raporlar ile konuşmaya ve kendi bakış açılarını çalışanlarla paylaşmaya teşvik edilmelidir. Yöneticiler, mevcut projeler ve şirketin genel amacı arasındaki bağlantıyı açıkça ifade etmek için ekip toplantıları sırasında da zaman ayırmalıdır. Çalışanlar, ekip proje hedeflerinin şirketin daha büyük bir vizyonuna bağlı olduğunu bilirler ise; işlerinin nasıl anlamlı olduğunu daha kolay görebilirler.

Bu alışkanlıkları benimsemek bu tarz etkinliklerin teşvik edilmesi kadar, bazı yöneticilerin koçluğunu da gerektirebilir; ancak ekipler içinde ve arasında toplu bir amaç oluşturmak için uzun bir yol kat edebilirler.

Shawn’ın Büyük Potansiyel adlı kitabının gösterdiği gibi, sosyal destek aynı zamanda işteki genel mutluluğun ve başarının anahtar bir göstergesidir. Bir kadın ağ oluşturma konferansı hakkındaki son çalışması, iş yeri dışındaki desteğin terfi gibi temel profesyonel sonuçlar doğurduğunu göstermiştir.

 

 2- Her İşçiyi Bilgi İşçisi Yapın.

Araştırmalarımıza göre, bilgi çalışanları iş yerinde diğer çalışanlardan daha fazla anlam deneyimliyor ve bu çalışanlar aktif profesyonel gelişim duygusundan özellikle güçlü bir anlam duygusu elde ediyor. Bilgi çalışanlarının, kuruluşlarının başarmaya çalıştığı vizyondan ilham almaları ve başkalarına hizmet ederek çalışma fırsatından memnun olmaları daha olasıdır.

Araştırmalar, çalışanlara bu işi yapma şansı verildiğinde; tüm işlerin bilgi çalışması haline geldiğini gösteriyor. Bu şirketler ve çalışanlar için iyi bir haber. Çünkü çalışanlar işi bilgi çalışması olarak deneyimlediğinde, iş daha anlamlı hale gelir.

Aslında, tüm çalışanlar kendi rollerinde yaratıcılığa daha fazla önem verilmesinden yararlanabilir. Çalışanlara işlerinde yaratıcı bir şekilde yer alma, bilgi paylaşma ve işlerin nasıl yapıldığı sürecini birlikte yaratıyormuş gibi hissetme fırsatları sunun.

Genellikle, “siperlerdeki” insanlar (kat görevlileri, montaj hattı çalışanları) operasyonların nasıl geliştirilebileceği konusunda değerli görüşlere sahiptir. Çalışanların geri bildirimlerini alarak onlar ile etkileşime geçme, çalışanların anlam deneyimini büyük ölçüde etkileyebilir ve şirket süreçlerinin iyileştirilmesine yardımcı olabilir. Çelik fabrikası çalışanları hakkındaki bir vaka analizi; yönetimin işçilerin uzmanlık bilgisinden ve yaratıcı operasyonel çözümlerinden yararlanmak için politikalar oluşturduğunda, üretim çalışma süresinin %3,5 oranında arttığını ve yıllık faaliyet kârının da 1,2 milyon dolarlık bir artışla sonuçlandığını gösterdi.

Koçluk ve danışmanlık, tüm rol ve seviyelerdeki çalışanların çalışmalarında daha derin bir ilham kaynağı bulmalarına yardımcı olan değerli araçlardır. Yaratıcılığı ve bağlılığı teşvik etmeye odaklanan koçluk teknikleri konusunda eğitim almış yöneticiler de bu role hizmet edebilir.

Burada vurgulanmaya değer daha önemli bir ilke; profesyonel büyümenin ötesinde yeni yaratıcı zirvelere ulaşma fırsatı oluşturan kişisel gelişimin, kişinin işteki anlam duygusunu arttırmasıdır. İş, zamanımıza ve görüşlerimize hükmediyor ve biz karşılığında bu çabalardan kişisel değer bulmayı bekliyoruz. Anlamları güçlendirmek isteyen yöneticilerin ve kuruluşların, geleneksel mesleki gelişim fırsatlarının yanı sıra; çalışanlarının kişisel gelişim arayışlarını ve kalkınmalarını aktif olarak desteklemeleri gerekmektir.

Mutlaka okuyun: Çalışanlarınızın Kişisel Gelişimlerini Desteklemenin 13 Yolu

 

3- Anlam Çoğaltanları Her Seviyede Destekleyin.

Her insan ya da her mesleki grup, işini eşit derecede anlamlı bulmaz. Örneğin; araştırmamızdaki yaşlı çalışanlar, genç çalışanlardan işte daha fazla anlam buldu. Ve çocuk büyüten çalışanlar, çocuğu olmayanlara göre işi %12 daha anlamlı buldu. Çalışmamızda tıp, eğitim ve sosyal hizmetler gibi hizmet odaklı mesleklerde çalışanlar, idari destek ve ulaşım çalışanlarına göre daha yüksek düzeyde iş yeri anlamını deneyimlediklerini belirtti.

Bir kurumda anlamlığı yükseltmek için işinde yüksek seviyede anlam bulan çalışanlardan yararlanın. Bu çalışanlar diğerlerine bir nevi akıl hocalığı yaparak çalışmayı kendileri için neyin anlamlı hale getirdiğine dair bakış açılarını paylaşabilirler. Özellikle genç işçiler için daha fazla rehberlik sağlayın. Siperlerde çalışma olasılığı daha yüksek olan, daha az eğitimli çalışanlar süreçlerin nasıl iyileştirileceği konusunda değerli görüşlere sahiptir. Kendilerini şirket başarısına katkıda bulunan bilgi çalışanları olarak görmelerini sağlamak de için oldukça ideal adaylardır.

 

Sonuç Olarak: İşe Anlam Katmak

İşveren ve işçi arasındaki eski – emek karşılığında alınan paranın belirtildiği klasik -iş sözleşmelerinin süresi doldu. Bunun yerini, insanların işten anlam talep ettikleri; onu sağlayan kuruluşlara daha derinden ve özgürce karşılığını verdikleri yeni bir düzen aldı. İşin anlamlı olmasını sadece ummazlar, beklerler de ve buna sahip olmak için karşılığını fazlasıyla ödemeye isteklidirler.

Anlamlı bir işin sadece olumlu tarafları vardır. Çalışanlar daha çok çalışır ve daha az istifa eder; ayrıca gelişmelerine yardımcı olan destekleyici çalışma kültürlerine yönelirler. Hem bireysel çalışanlar hem de organizasyonlar için anlamın değeri, harekete hazırlanan organizasyonlar tarafından yakalanmaya hazır bekliyor.

 

İlginizi çekebilir

Çalışanları Motive Etmenin Yolları
Çalışanlar Neden Mutsuzlar?
Merve Tulum

Yazar : Merve Tulum

ODTÜ " Endüstri Mühendisliği " bölümünden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesinde yüksek lisans yaptı. İş hayatına hızlı bir giriş yapıp inovasyon sorumlusu, sistem ve iş analisti gibi birçok pozisyonda görev aldı. Fibabanka, Yemeksepeti ve Yapı Kredi çalışmış olduğu şirketlerden sadece birkaçı. Sizler için iş hayatında edindiği tecrübeleri sizlere aktarıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir