Çalışanlar Nasıl Motive Edilir?

Maaşlara zam yapmak veya terfi vermek çalışanlarınızı memnun edebilir. Ancak ekiplerinizi motive etmenin daha türlü türlü yolu var! “Peki nedir o zaman bu yollar?” diyorsanız en doğru adrese geldiniz.

Girişimciler ve işletme sahipleri, eleman yönetimi konusunda sürekli iki meseleyle uğraşırlar. Bunlardan birincisi yetenekli elemanlar bulup işe almak, ikincisi ise bu elemanları uzun süre şirket bünyesinde tutmaktır. Kendi işinizi yapıyorsanız dediklerimi anlamlı buluyorsunuzdur, neticede hepimiz kadrolarımızı en nitelikli ve becerikli elemanlarla doldurmak isteriz.

Eleman aradığınız pozisyon ne kadar alengirli olursa olsun görüştüğünüz kişilerde aradığınız ilk özellikler muhtemelen çok yönlülük ve birden fazla işin üstesinden gelebilme yetisidir. Tabii bu iki özellik çalışanların gözünde de büyük öneme sahiptir, yani iyi bir eleman kendisine patronu tarafından farklı türlerde görevler verilmesini ister. Eğer siz patron olarak çalışanlarınıza sürekli kendilerini zorlayacak cinsten işler vermezseniz elemanlarınızın ufkunu genişletemezsiniz, haliyle onlar da profesyonel anlamda gelişim sağlayamadıklarını anlayınca gidip başka işler aramaya başlarlar.

Çalışanların ellerinden gelenin en iyisini yapmalarını sağlamak için tüm şirketler girişken davranmalı, ekip üyelerinin başarıya ulaşmaları için gerekli imkânları sağlamalı ve elemanlar alınlarının akıyla bir işin üstesinden geldiğinde onları en uygun biçimde ödüllendirmelidir. Şimdi lafı daha fazla uzatmadan çalışanlarınızı motive etmenizi sağlayacak beş yöntemden bahsedelim:

 

1. Size mantıklı fikirler sunan elemanlarınızı ödüllendirin.

Bildiğiniz üzere çalışanlar prim, komisyon, bonus vs. ödülleri çok severler. Çalışanların birbirleriyle iletişimini arttıran ve tüm elemanların şirkete katkıda bulunmasını sağlayan çok güzel bir yöntemden bahsetmek istiyoruz sizlere: ” Başarılı şirketlerde çalışanlar, şirket faaliyetlerini geliştirme potansiyeline sahip olan A’dan Z’ye her detayı düşünülmüş ve mantıklı fikirlerle yöneticilerinin karşısına çıkıyorlar. Ardından ekibin diğer üyeleri sunulan fikirleri değerlendirip oylama yapıyorlar. Oylama sonuçlarına göre yöneticiler seçilen fikri onaylıyor ve fikir uygulamaya alındığında da fikri geliştiren çalışana ödül veriliyor.

Siz de firmanızda böyle ödül programlarını hayata geçirerek tatlı ve verimli bir rekabet ortamı yaratabilirsiniz. Ayrıca belli bir zaman diliminde hangi elemanın ne kadar ödül aldığını kayıt altına alarak kişilerin performanslarını takip edebilirsiniz.

Mutlaka okuyun: Çalışanları En İyi Ödüllendirme Yolları

 

2. Çalışma saatlerine esneklik getirin.

Herkes 9-6 çalışarak yüksek performans gösteremez maalesef. Bu yüzden kesin çalışma saatleri koymayın. Çalışanlarınıza belli zaman dilimlerinde tamamlamaları gereken işlerin listesini verin, sonra da bırakın kendi çalışma saatlerini kendilerini ayarlasınlar. Ekibinize: ‘sabah 7’den akşam 5’e kadar çalışacaksınız!’ demek yerine onlara belli başlı hedefler verin. Çalışanlarınız bu sayede sıkı çalışıp işleri seri biçimde hallederlerse eve daha erken gidebilirler ve yine 5’e kadar çalışmış kadar para kazanabilirler.

Bu örnekten anlayacağınız üzere emeğinin karşılığını aldığını hisseden elemanlar işine dört elle sarılır. Ayrıca aşırı derecede kesin zaman dilimleriyle sınırlandırılmamış görev listeleri hazırlarsak hem ekiplerin moral düzeyini hem de verimliliklerini ciddi ölçüde artırabiliriz.

Mutlaka okuyun: Çalışanlarınıza Özgürlük ve Otonomi Vermenin Yolları

 

3. İş yerinde rahatlatıcı ve eğlenceli faaliyetler düzenleyin.

Eğlence demişken bir arkadaşımızdan bahsetmek istiyorum hemen. Bu arkadaş öğrenciyken bir hukuk bürosunda çalışıyordu ama büronun bulunduğu binada bir spor salonu da vardı. Üstelik spor salonunda ücretsiz yoga dersleri de veriliyordu! Düşünsenize, hem çalışıp para kazanıyorsunuz hem de yorulduğunuzda rahatlayabiliyorsunuz. Resmen mükemmel ötesi bir şey bu! Günümüzde ofis içinde yoga etkinlikleri düzenleyen birçok şirket var aslında ama siz bunu bir adım öteye taşıyabilirsiniz. Mesela ara sıra dans dersleri düzenlemeye ne dersiniz?

Bir dekorasyon şirketinden Can Bey, şirket içi eğlence faaliyetleri organize etme konusunda epey yol kat etmiş görünüyor: “Ekip olarak formumuzu korumayı amaçlıyoruz, dans etmeye de bayılıyoruz. Bu yüzden en iyi dans eğitmenlerin birinden ders alıyoruz. Ofisin 5 metre yüksekliğinde bir duvarı var, YouTube’den videolar açıp oraya yansıtıyoruz, eğitmenimiz de şarkılar eşliğinde bize iki-üç hareket gösteriyor. Dans derslerimizde ekip ruhunu diri tuttuğumuz gibi doyasıya eğleniyoruz ve ekibimize yeni katılan ya da katılmak üzere olan arkadaşları renkli ofis kültürümüzle tanıştırmış oluyoruz.”

Uzun lafın kısası, çalışma ortamında iş dışı faaliyetler düzenleyerek monotonluğu ortadan kaldırabilir ve ekip bağlarını ciddi şekilde güçlendirebilirsiniz.

Mutlaka okuyun: İş Yerinizi Nasıl Eğlenceli ve Yaratıcı Bir Yer Haline Getirebilirsiniz?

 

4. Çalışanlarınızın yaratıcı olmalarını sağlayın.

Çalışanlarınızın ücretli izin zamanlarında birbirinden değişik işlerle uğraşarak eğlenmelerini sağlayın. Örneğin Nativ adlı mobil uygulama şirketinin kurucu ortağı ve CEO’su, son dönemlerde giderek daha yaygın hale gelen “sınırsız tatil” politikasının en büyük destekçilerinden biri. Ünlü CEO, konu hakkındaki fikirlerini şöyle dile getiriyor: “Şirketimiz performans bazlı olarak ‘sınırsız izin’ imkânı tanıyor. Burada amacımız, ekip üyelerimizin kendilerini özgür hissedip yaratıcı özelliklerini ortaya çıkarmak.”

Tabii tek seçeneğiniz sınırsız izin imkânı sunmak değil. Başka alternatifler de var, mesela gönüllü faaliyetlere katılacağını beyan eden çalışanlarınıza ücretli izin verebilirsiniz. “Zaman içerisinde çalışanlarımıza izin verip onları gönüllü işler yapmaya teşvik etmenin çok güzel bir şey olduğunu, bu sayede topluma olan borcumuzu ödeyebildiğimizi fark edeceksiniz. Örneğin bir aşevi bulup oraya yemek götürebilirsiniz.”

Bazı şirketler ise bu verdiğimiz örneklerin aksine çalışanlarına “İzin zamanınızda yaratıcı olacaksınız.” veya “Gönüllü faaliyetlerle uğraşırsanız ekstra izin kullanabilirsiniz.” gibi şartlar koşmuyor. Bunun yerine izin konusunda çalışanlara belli başlı esneklikler tanınıyor, karşılığında da bazı sorumlulukların yerine getirilmesi bekleniyor. Böyle şirketlerde izne çıkan çalışanlara sorumlulukları ve onlardan beklenenler çok net bir şekilde anlatılıyor. Çalışanlar da kendilerinden bekleneni net bir şekilde idrak edince ortada hiçbir sorun kalmıyor, hatta bu tarz imkânları suistimal etmeyen elemanlar daha fazla izin kullanmaları yönünde teşvik ediliyor.

Mutlaka okuyun: Yaratıcılığınızı Geliştirmek İçin 16 Şahane Yöntem

 

5. Çalışanlarınıza şirketten hisse verin.

Aslında çalışanlara hisse vermek piyasada bayağıdır görülen bir uygulama ama son dönemlerde CEO’lar bunu daha değişik bir hale getirdiler. Artık çalışanlara şirketin mevcut değeri üzerinden bir pay veriliyor.

“Elemanlarınızla birtakım anlaşmalar yapın. Örneğin şirketin değeri arttığında onların aldığı payı da artrırabilirsiniz. Bu sayede herkes şirketin değerini artırıp daha fazla kazanmak için elinden geleni yapıyor olacaktır.”

Bazı işverenler de yap-sat modelini benimsiyorlar. Yap-sat modeli kapsamında şirketin belli miktarda hissesi satıldığında ekibin kilit elemanlarına da belirli bir yüzde veriliyor. Tabii siz önce şirketinizin beş yıllık yol haritasını çizin, sonra buradan hareketle firmanızın geleceği için en doğru planları yapın.

Yukarıda bahsettiğimiz tüm girişimcilerin yetenekli elemanlar bulup onları kadrolarında tutmayı başararak ön plana çıkan ve iş dünyasının klasik “kurumsal normları” dışında hareket eden öncü insanlar olduğunu vurgulamalıyız. Ayrıca söz konusu girişimcilerin benimsedikleri yaklaşımların kendi iş kollarının ihtiyaçlarına ve şirket kültürlerine özgü olduğunu da belirtelim. Yani yukarıda ismi geçen kişilerin yaptıklarını birebir kopya edeceksiniz diye bir kaide yok, dolayısıyla siz düşünüp taşının ve hem ekibiniz hem de şirketiniz için en doğru uygulamalarda karar kılın.

 

İlginizi çekebilir

Çalışan Motivasyonu Nasıl Artırılır?
Çalışan Bağlılığını Artırmanın Yolları
Berkay BABAOĞLU

Yazar : Berkay BABAOĞLU

Boğaziçi Üniversitesi " Çeviri Bilimi " bölümünden mezun olduktan sonra iş hayatına atıldı. Silverline, Coca Cola gibi birçok firmada üst düzey pozisyonda çalıştı. Şimdi ise Simfer firmasında uluslararası satış müdürü olarak görev yapmakta. Sizler için iş hayatında başarı yakalamakla ilgili rehber niteliğinde yazılar kaleme alıyor.

Yorum

Bir Yorum da Sen Bırak
  1. Günümüzde Amerika’da bu tarz fikirler yaygın olarak uygulanıyor. Motivasyonu arttırdığı kesin. Türkiye’ de ne zaman uygulanır bilinmez:)

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir