Girişimciliğin Size Göre Olmadığının 7 İşareti

Herkes girişimci olamaz. Yani girişimcilik herkesin giyebileceği bir gömlek değildir.

Yıllarca çalışmak, bayram seyran nedir bilmemek, kendi işini kurma cesareti göstermek herkesin yapabileceği bir şey değildir. Bu nedenle pek çok girişimci iflas eder ve bir daha girişimcilikle ilgili bir şey yapmaz. Maaşlı bir işe girer. Bazıları da sermayesizlikten, parasızlıktan ötürü iflas eder.

İstatistikler, kurulan şirketlerin yarısının ilk 5 yıl içinde battığını gösteriyor.

Startup’ların %40’ı ise yanlış sektör seçimi, %38’i ise kurulan işe yeterince zaman ayrılmaması nedeniyle batıyor.

Kendi işinizi kurmak ve zamanınızı kendi istediğiniz gibi kullanmak şahane bir şey. Ancak bunu başarmak son derece zor.

4 kez kere iflas etmenize karşın 5. seferde başarılı olma ihtimaliniz her zaman var.

Ama bazı durumlarda, girişimciliğin bir insanın karakterinde olmadığını söylememizi sağlayacak bazı işaretler var.

Bu yazımızda girişimciliğin size uygun olup olmadığını anlamanız için 7 işaretten bahsedeceğiz.

 

1. Konfor Çemberinden Çıkmak İstemiyorsunuz

Bir girişimcinin iki günü birbirinin aynısı olamaz, olmamalıdır.

Bugün piyasaya çıkaracağınız ürünün tasarımını yaparken yarın şirketin muhasebe defterini tutuyor olabilirsiniz.

Eğer içine kapanık bir kişiyseniz tek başınıza yapacağınız işler size daha çekici gelecektir, ancak girişimci olarak insanlarla etkileşim içinde olmanız gerekir.

Bu yüzden rahatınızın bozulmasından korkuyorsanız sizde girişimci ruhu yok demektir.

Size bir soru: En son ne zaman size korku veren bir şey yaptınız?

En son ne zaman risk aldığınızı hatırlamıyorsanız girişimcilik size göre değil demektir.

Örneğin Vera Wang moda şirketini kurarken büyük bir risk aldı. Tamamen konfor çemberinden çıktı.

1968 Olimpiyatlarına katılamayan buz patencisi Wang, kariyerine yeni bir yön vermek zorunda olduğunu fark etti. O dönem Ralph Lauren’de çalışmaya başladı ancak 1989 yılında modaya olan ilgisini keşfetti.

O dönem kendi düğünü için butiklere giden Wang, kendi istediği gibi hiçbir elbise bulamadı. Daha modern ve moda elbiseler olması gerektiğini düşündü.

Bu yüzden o da kendi elbisesini kendi yaptı. Tasarımını bir kağıda çizdi ve bir terziye 10.000 dolara diktirdi.

Büyük bir risk aldı ve bu riskin meyvelerini topladı. Bugün gelinlik modası Vera Wang’den sorulur desek abartmış olmayız.

Şayet kendi elbise tasarımını çizip diktirmeye cesaret edemeseydi bugün Vera Wang diye bir moda ikonundan bahsedemeyecektik.

Mutlaka okuyun: Rahatınızı Bozup Risk Alabilmeniz için Denemeniz Gereken 10 Yol

 

2. Kolay Yoldan Para Kazanmak İstiyorsunuz

Girişimcilikte yıllar boyu tek bir kuruş kar etmeden çalışabilirsiniz.

Süreç üç aşağı beş yukarı şöyledir:

“Bir ürün ya da fikir bulursunuz. Bu fikri (ürünü) alıp geliştirirsiniz. Prototip yaparsınız. Bu örneği 100 kişiye gösterirsiniz. Gelen yorumlara göre tekrar düzeltme ve geliştirme yaparsınız. Birlikte çalışacağınız bir ortak ararsınız. Bu fikre yatırım yapacak bir yatırımcı bulursunuz. Bu kişiye %10’luk şirket hissesi verirsiniz. Ürünü üretirsiniz. 1 milyon kişiye bu ürünü satarsınız. Kazandığınız parayla işinize yatırım yaparsınız. Şirketinizi borsaya açarsınız. Hisse senedi sattıkça bu işten para kazanırsınız.”

Bu ideal bir senaryodur ve süreci kaba hatlarıyla ele alır.

Ama tüm bu süreçte 9-5 bir işten daha fazla çalışırsınız ve ek iş yaparak ekstra gelir etmek imkanınız yoktur.

Başarılı girişimcilerin pek çoğu 9-5 bir işte çalışırken başarılı işler kurmuşlardır.

Örneğin bir blog kurup az da olsa para kazanmaya başlayabilirsiniz, ancak bu işten iyi paralar kazanmak için en az birkaç yıl gerekir.

Bu nedenle girişimciliğe başlamak istiyorsanız bundan 5 yıl sonra da maaşlı bir işte çalışacakmış gibi hareket edin.

Gelecekte hiçbir şey garanti değildir. Bu nedenle kurduğunuz şirkete bir gecede zengin olma hayaliyle bakmayın.

 

3. Ertelemeyi Seviyorsunuz

Zaman yönetimi konusunda iyi değilseniz girişimci olamazsınız.

Kendi işinizde çalışırken patron sizsinizdir. Ancak kendi işinizde sıkı çalışmazsanız neden kendi işinizi kurdunuz ki?

Eğer sıkı çalışıyor ve bir sonuç almadığınızı hissediyorsanız bu kez de yaptığınız işleri önceliklendirmeye özen göstermelisiniz.

Önceliklendirme aslında basit bir konsepttir: Yapılması gereken işlere bakın ve bu işleri en önemliden önemsize doğru sıralayın. İşte bu kadar.

Stephen Covey, 7 Habits of Highly Effective People (Üretken İnsanların 7 Alışkanlığı) adlı kitabında yapılması gereken işleri şu ölçütlere göre sıralıyor.

  • Önemli – Önemsiz
  • Acil – Acil Değil

Elbette acil ve önemli işlere öncelik vermeniz gerekir. Ancak bu süreç yanılsamalara da neden olabilir.

Yani yapılması gerekenler listesindeki her şeyi yaptığınızda o gün elinizden gelenin en iyisini yapmış olacak mısınız? Bu durum kurumsal bir şirketin orta kademeli yöneticisi için geçerli olabilir.

Ancak siz yeni bir şirket kurmuş girişimci olarak bu listeyi asla tüketemezsiniz. Sürekli yapılması gereken daha önemli işler çıkar. Bu nedenle “yapılması gereken şeyler listesi”ne takılıp kalmayın. Önemli ve acil işleri halledin ve sonrasında duruma göre hareket edin.

Mutlaka okuyun: İş Hayatında Önceliklendirmenin Önemi

Bir diğer konu ise multitasking

Ortalama olarak bir iş yaparken bir dakikada dikkatimiz dağılabilir ve dikkati geri toplamak ise 25 dakikayı bulabilir. Aynı andan birden fazla iş yapmak olarak adlandırdığımız multitasking ise sanıldığı kadar yararlı bir şey değildir. IQ’yu 15 puan düşürebilen bir şeydir, ancak kalıcı bir düşüş değildir bu. Yine de son derece şok edici bir bilgi bu.

Aynı anda birden fazla iş yapmaya alışkın insanların, tek bir işe odaklanan insanlara göre X birim işi %50 daha uzun sürede ve %50 oranda daha fazla hatayla yaptığı tespit edilmiş durumda.

Eğer bu örnek bile size aynı anda tek bir işe odaklanmak gerektiği konusunda ikna edemezse başka ne ikna edebilir, bilemiyoruz!

Mutlaka okuyun: Aynı Anda Birçok İş Yapmak Hakkında Bilmeniz Gerekenler

 

4. Pazarlama Stratejisi Hakkında Fikriniz Bulunmuyor

Pazarlamayı öğrenmek uzun bir süreçtir.

Eğer kendi işinizi kurmaya hevesleniyorsanız pazarlamadan anlamak zorundasınız.

Şirketin CEO’su, pazarlama müdürü, müşteri hizmetleri müdürü, satın alma müdürü tamamen sizsinizdir.

Ve sağlam bir pazarlama stratejisi olmadan satış yapamazsınız. Kimse hakkında bir fikir sahibi olmadığı bir ürün veya hizmeti satın almaz.

Pazarlama ile ilgili olarak en azından (şimdilik) şu bilgileri bilmelisiniz:

Hedef Müşteri Kitlesi

Ürün ve hizmeti kime satacağınızı bilmeden nasıl bir üretim veya tasarım yapacaksınız?

Bu nedenle ideal müşteri kitlenizi tespit edin. Bu kişilerle ilgili bilgi toplayın.

Bu kişilerin yaşı, aylık gelir ortalaması, ne tür işlerde çalıştıkları, satacağınız ürün ve hizmete ne kadar ihtiyaç duydukları ve bu ürün-hizmetin onlara nasıl bir fayda sağlayacağı gibi bilgileri tespit etmek durumundasınız.

Değer Önerisi

Bu müşterilerin sizden alışveriş yapma nedenidir. İnsanların size ödeme yapmaları için sizi tercih etme nedenidir.

İyi bir değer önerisi, ürünün sağlayacağı temel faydaları içerir.

Bunun en iyi örneği Uber’dir. “İstediğiniz yere en kolay yoldan ulaşma” önerisi temel felsefedir.

“Tek tıkla ayağınıza gelen araba” sloganıyla Uber, taksiyi ya da toplu taşımayı kötülemiyor ama kendi hizmetini gayet net bir şekilde ifade ediyor.

Pazarlama ve Satış Önerisi

Pazarlama stratejisi açısından net hedeflerinizin olması uzun vadede başarı için kritik öneme haizdir.

Hedeflerinizi yazıp somut hale getirmek bunları gerçekleştirme oranınızı %50 artıracaktır.

Mesela bir yazılım geliştiriyorsanız olabildiğince çok kullanıcının bu yazılımı kullanmasını istersiniz.

Bunun gibi ne iş yapıyorsanız yapın, hedefleriniz net ve spesifik olsun. Yazılımı ilk 3 ayda kaç kişi indirmeli? Yıl sonunda kaç kullanıcıya ulaşmalısınız? Fiyat politikasını nasıl belirleyeceksiniz?

Mutlaka okuyun: Pazarlama Yöntemleri

 

5. Problem Tespit Edemiyorsunuz

Günlük hayatınızı düşünün.

İnsanların hayatını daha kolay hale getirebilecek bir ürün-hizmet fikri tespit edebiliyor musunuz?

Belki markette poşetin daha kolay açılmasını sağlayan bir ürün geliştireceksiniz.

Belki de marketlerde ürün stoklarını bir uygulama sayesinde insanların görmesini sağlayacak ve markete boş yere gitmelerini önleyeceksiniz.

Bu tür ufak şeyleri dahi düşünemiyor, zihninizde bu tür ufak fikirleri geliştiremiyorsanız insanların hayatını sahiden nasıl kolaylaştıracaksınız?

Girişimci olmak problem tespit etmek ve bu problemlere çözüm geliştirmekle alakalıdır.

Çözümü yıllar boyunca kazandığınız deneyimlerle ya da bir gecede bulabilirsiniz ama her şeyden önce bir fikriniz olmalı.

Birçok girişimci bir sektörde çalıştıktan sonra buradaki problemlere çözüm geliştirmek için kendi işini kurmakta.

Girişimcilerin %19’u var olmasını istedikleri bir ürünü bulan insanlardan oluşuyor.

%11’i ise  mevcut ürün ve hizmetleri geliştirerek kendi işini kuruyor.

Siz hangi kategoride olursanız olun, müşterilerin dikkatini çekmeli, onların zorluk yaşadığı konuları analiz etmeli ve bir çözüm önerisi sunmalısınız.

Sorun tespit edemiyor, çözüm sunamıyorsanız sizin mayanızda girişimcilik yoktur.

Mutlaka okuyun: İş Hayatında Problemleri Çözmenin Yolları

 

6. Fikriniz Var Ama Harekete Geçemiyorsunuz

Pek çok insan iş kurarken iş planı üzerinde fazla düşünür.

Yemeği pişirmeden önce saatlerce yemek tarifi üzerinde düşünün. Ama yemek pişmezse, yiyecek bir şeyiniz olmaz.

Bu nedenle eylem olmadan plan bir işe yaramaz.

Birçok kişi iş kurarken başarısız olma korkusu yaşar. Avrupa Birliği tarafından yapılan bir araştırmaya göre insanların %40’ı başarısız olma korkusuyla girişimci olmayı göze alamıyor.

Finansal kaygılar, kariyer kaygıları, her şeyi kaybetme korkusu ve kişisel özgürlüğü kaybetme korkusu da yine girişimciliğe karşı soğuk bakılmasının nedenleri arasında.

Finansal kaygı gayet anlaşılabilir, zira birçok girişimci başarılı olmadan önce sıfırı tüketir.

Özetle girişimcilik hayatı hata kaldırmaz.

Şirketinizi kurduğunuz ilk zamanlarda sosyal hayata ayıracak zamanınız olmaz. Aklınız sürekli iştedir.

Velhasıl, girişimci olmak için plan yapmak gerekir ama yine de bir şeyler yapmalı, harekete geçmelisiniz.

Fon bulmaya çalışırken aynı zamanda ürün tasarımı, iş yeri açma ruhsatı, çevre yapmak gibi şeylerle uğraşmanız gerekir.

Harekete geçmek yerine sadece plan yapıyorsanız bir yere varamazsınız.

Mutlaka okuyun: Girişimcilikte Hızlı Hareket Etmenin Önemi

 

7. Herkesle İyi Geçinmek İstiyorsunuz

Girişimci olarak fikirleriniz için ne zaman savaşmanız gerektiğini bilmelisiniz.

Anti-sosyal ergenlerin girişimci olmaya daha yatkın olduğunu gösteren bir araştırma var.

Yine başka bir araşırmada da birden fazla iş kuran girişimcilerin ortalama bir insana göre ikna yeteneklerinin daha iyi olduğu tespit edilmiş durumda.

İnsanlar sizin hakkınızda yanlış bir kanıya sahip olduğunda onları haklı olduğunuza ikna edebilmelisiniz. Yani suçlandığınız zaman sinmemeli, insanlara haklılığınızı anlatmalısınız.

İnsanlara bağırmanızı, onları kandırmanızı söylemiyoruz tabii ki.

İyi bir lider olarak çalışanlarınıza her zaman doğruyu söylemeniz gerekiyor. Geminin kaptanı olarak zor kararlar vermeyi bilmeli ve hızlı karar vermelisiniz.

Zor ve acı kararlar verdiğiniz için bazı kişiler sizi sevmeyebilir, ancak doğru söylediğiniz için insanların takdirini kazanırsınız.

Özetle girişimcilikte herkesin dostu olmak zorunda değilsiniz.

Mutlaka okuyun: Etkili İkna Teknikleri

 

Sonuç

Yani girişimcilik herkesin yapabileceği bir şey değildir.

Bu süreçte katlanmak zorunda olunan zorluklara herkes gelemez.

Başarısızlıkla arkadaş olmalı ve konfordan feragat etmelisiniz.

Zamanı iyi yönetmeli, harekete geçmekte geç kalmamalısınız.

Girişimci yalnız bir insandır, ortağınız olsa bile yine de tek başınıza mücadele etmeniz gerekir. Ortağınız da sizin kadar kendini kuracağınız işe adarsa süreç daha rahat olur ama sorumsuz biriyle ortak olduğunuzda başarılı olma ihtimaliniz epey düşer.

Yaşayacağınız zorluklarda toparlanmalı, hatalardan ders alıp mücadeleye devam etmelisiniz.

Bunlar da zor şeylerdir, dediğiniz gibi herkes yapamaz.

Ancak yazı boyunca belirttiğimiz durumlar gözünüzü korkutmuyorsa sizde girişimcilik potansiyeli var demektir. Bu potansiyeli sonuna dek kullanın!

 

İlginizi çekebilir

Potansiyel Bir Girişimci Olduğunuzu Gösteren 40 İşaret
Girişimcilerin Sahip Olması Gereken 26 Alışkanlık
Durmuş BAYRAM

Yazar : Durmuş BAYRAM

Bilkent Üniversitesi "İletişim ve Tasarım" bölümünden mezun olduktan sonra DW Türkçe gibi birçok saygın kurumda online gazetecilik ve video üreticiliği yaptı. Sizler için iş fikirleri ve para kazanma yollarıyla ilgili araştırmalar yapıp rehber niteliğinde içerikler hazırlıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir