Pazartesi, Ekim 14, 2024
Ana SayfaKişisel Gelişim YazılarıGünümüzün Başarılı İnsanları 25 Yaşlarındayken Ne Yapıyorlardı?

Günümüzün Başarılı İnsanları 25 Yaşlarındayken Ne Yapıyorlardı?

Bazı insanlar gelecekte ne yapmak istediklerine erken yaşta karar verip bütün hayatlarını ona göre şekillendirirler.

Diğerleri ise kendilerine uyan bir şey bulana kadar karakterlerini değiştirir, farklı kariyerlere ve sektörlere yönelirler.

Milyarder Mark Cuban iş hayatına ilk atıldığında oldukça zor zamanlar geçirmişti. Cuban, “How to Win at the Sport of Business” (İş Dünyası Sporunda Nasıl Galip Gelinir) isimli kitabında şöyle yazıyor: “ Dallas’a ilk geldiğimde hayatım hiç de kolay değildi. Üç odalı bir apartman dairesinde altı adamla beraber yerde yatıyordum.”

Başarıya giden yolun daima düz olmadığını hatırlatmak adına yazımızda sizlerle Richard Branson, Arianna Huffington ve diğer büyüleyici ve son derece başarılı girişimcilerin 25 yaşlarındayken ne yaptıklarını paylaşıyoruz. Keyifli okumalar!

 

Mark Cuban, barmenlik yapıyordu.

25 Yaşında, Cuban Indiana Üniversitesi’nden mezun olmuş ve Dallas’a taşınmıştı. Başta barmenlik yaparak geçimini sağlayan Cuban, daha sonra bir bilgisayar yazılımı satıcısında çalışmaya başladı. Sabah dükkânı açmak yerine bir müşteriyle anlaşma yapmaya gittiği içinse işten kovuldu. Kovulmasının ardından ilk işletmesi olan MicroSolutions’ı kurma kararı aldı.

Cuban, “How to Win at the Sport of Business” (İş Dünyası Sporunda Nasıl Galip Gelinir) isimli kitabında şöyle yazıyor: “ Dallas’a ilk geldiğimde hayatım hiç de kolay değildi. Üç odalı bir apartman dairesinde altı adamla beraber yerde yatıyordum.” “Şehri arabayla turlar, büyük evlere bakar ve orada yaşamanın nasıl bir his olduğunu hayal ederdim. Bu sayede motivasyonum daima yüksek kaldı.”

 

Arianna Huffington, erkek arkadaşıyla beraber BBC için dünyadaki müzik festivallerine gidiyordu.

Bilinen adıyla Arianna Huffington’ın kızlık soyadı Stassinopolous’tu. 21 yaşındayken bir bilgi yarışması için düzenlenen panel sırasında meşhur İngiliz gazeteci Henry Bernard Levin ile tanıştı.

İkili romantik bir ilişkiye başladı. Huffington, kadınların özgürlük hareketlerine eleştiri amaçlı kitabı “The Female Woman”ı (Dişi Kadın) yazarken Levin ona danışmanlık yaptı. Kitap yayımlandığında Huffington 23 yaşındaydı.

İlerleyen birkaç yılda, Levin BBC için muhabirlik yaparken Huffington da onunla beraber dünyadaki müzik festivallerine katıldı. Levin, evlenmeyi ve çocuk sahibi olmayı düşünmediği için ikili ilişkilerine son verdi ve Huffington 30 yaşındayken New York’a taşındı. O yıl, Huffington’ın Maria Callas için yazdığı biyografi kitabı yayımlandı. Huffington, kitabı Levin’e ithaf etti.

Huffington, yaptığı bir röportajda şöyle diyor: “Levin benim yol göstericimdi. Daha ikinci buluşmamızda Covent Garden’a “The Mastersingers”ı seyretmeye gittik. Yurtdışına yaptığımız ilk seyahatte ise Wagner’s Ring’i görmek için Almanya’nın Bayreuth şehrini ziyaret ettik.”

 

Goldman Sachs’ın CEO’su Lloyd Blankfein, mutsuz bir avukattı.

Blankfein, finans dünyasına klasik rotadan gelenlerden değil. İş hayatına ilk olarak avukatlıkla başladı. 24 yaşında Harvard Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Blankfein, Donovan Leisure isimli hukuk şirketinin hukuki ortaklarından biri oldu.

Blankfein, William Cohen’in Fortune Magazine için yaptığı röportajda şöyle diyor: “Brooklynli olmama rağmen, bir insan ne kadar taşralı olabilirse işte ben de o kadar taşralıydım.”

Blankfein, bir zamanlar sigara tiryakisiydi ve sık sık kumar oynuyordu. Çalıştığı hukuk şirketinde ortaklık yoluyla emin adımlarla ilerliyor olmasına rağmen, 27 yaşında J. Aron’a katılarak yatırım bankacılığı sektörüne girdi.

 

Polo’nun kurucusu Ralph Lauren, tezgâhtarlık yapıyordu.

Ralph Lifshitz adıyla New York’ta doğan Ralph Lauren, 15 yaşında ismini değiştirdi. Baruch College’da işletme okudu ve 24 yaşına kadar orduda görev yaptı. Brooks Brothers’da çalışmak için ordudan ayrıldı.

26 yaşındayken Avrupa tarzı geniş bir kravat tasarlayan Lauren, Neiman Marcus ile çalışma fırsatını yakaladı. Bir sonraki yıl, dünyaca meşhur “US Polo” markasını kurdu.

 

JK Rowling, Harry Potter serisi fikrini tren yolculuğu esnasında oluşturdu.

Rowling, 1990 yılında 25 yaşındayken dört saatlik bir tren yolculuğu esnasında Harry Potter fikrini buldu.

O akşam ilk kitabı yazmaya başlayan Rowling’in seriyi tamamlaması yıllarını aldı. Amnesty International’ın Londra bürosunda sekreter olarak çalışan Rowling, kafası Harry Potter fikriyle aşırı yoğun olduğu için işten kovuldu ve kitabı yazmaya odaklandığı birkaç yıl boyunca geçimini tazminatıyla sağladı.

Rowling bu dönemde evlendi, bir kız annesi oldu, eşinden boşandı ve 1995 yılında kitabı bitirmeden evvel yazara klinik depresyon teşhisi konuldu. İlk Harry Potter kitabı 1997 yılında yayımlandı.

 

 

Yahoo’nun CEO’su Marissa Mayer, Google’ın 20.çalışanı olarak işe başlamıştı.

Mayer, 24 yaşındayken Google’ın 20.çalışanı olarak işe başladı ve şirketin ilk kadın mühendisi oldu. Yahoo’nun CEO’su olana kadar Google’da 13 yıl çalıştı.

Mayer, VMakers’ın yaptığı bir röportajda şöyle diyor: “Google o zamanlar şimdiki gibi büyük bir şirket değildi. 1999 Nisan’ında Google’la görüşürken, şirketin sadece yedi çalışanı vardı. Mülakatı bir pinpon masasında yaptık. Bu masa ayrıca şirketin konferans masası olarak da kullanılıyordu. O dönemler risk sermayesi yatırımcılarından kaynak arıyorlardı. Nitekim benle yaptıkları mülakattan sonra, Larry ve Sergei pinpon masasını yanlarına alarak ofisten ayrılmışlardı.”

Eskiden şirketteki herkes sizi mülakata soktuğundan ötürü, Mayer ertesi gün ikinci mülakat için tekrar şirkete gitmişti.

 

Facebook COO’su Sheryl Sandberg, Harvard’da İşletme Yönetimi yüksek lisansı yapıyordu.

Sandberg 25 yaşındayken Harvard’ın ekonomi bölümünden birincilikle mezun olmuş, eski öğretmeni ve akıl hocası, geleceğin Hazine Bakanı Larry Summers’ın yanında Dünya Bankası’nda çalışmış ve İşletme Yönetimi yüksek lisansı için Harvard’a geri dönmüştü. Sandberg, yüksek lisansını 1995 yılında tamamladı.

Sandberg, Harvard Business School’da okurken Google henüz yaratılmamıştı. Fakat okulda edindiği tecrübeler Sandberg’in internetteki potansiyeli görmesine yardımcı olmuştu. Sandberg, geçen yıl Harvard Business School’un mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Şu anda sizin oturduğunuz yerde yıllar önce ben oturuyordum. Aradan geçen yıllar içerisinde dünya çok değişti. Benim bölümüm, yani B bölümü, Harvard Business School’un ilk online dersini yapmaya çalışmıştı. AOL sohbet odası ve çevirmeli hizmet kullanmak zorunda kalmıştık. Ebeveynleriniz size bunların ne olduğunu açıklayabilir. İnternet ortamına gerçek isminizi vermek söz konusu dahi olamayacağı için hepimiz kendimize bir rumuz bulmak durumundaydık. Sistem asla çalışmaz, hep hata verirdi. Dünya, 90 kişinin aynı anda çevrimiçi iletişime geçmesine henüz hazır değildi. Fakat yine de geleceği öngörmüş, teknolojinin bizi meslektaşlarımızla, ailelerimizle ve arkadaşlarımızla kolayca iletişime geçireceğini bir anlığına da olsa görür gibi olmuştuk.”

 

Warren Buffett, Omaha’da yatırım pazarlamacılığı yapıyordu.

Buffett, 20’li yaşlarının başında Omaha’da bulunan Buffett-Falk & Co. için yatırım pazarlamacılığı yapıyordu. 26 yaşında, hisse senedi analisti olarak çalışmak için New York’a taşındı. Aynı yıl, Omaha’da Buffett Partnership, Ltd. isimli bir yatırım ortaklığı şirketi kurdu.

Buffett NBC’ye verdiği röportajda New York’un kendisine hiç uymadığını söylüyor. “Bazı yerlerde bakış açınızı tamamen kaybedebilirsiniz. Omaha gibi bir yerdeyse bakış açınızı korumak son derece kolay.”

 

Xerox CEO’su Ursula Burns işe stajyer olarak başlasa da, yükselmeye başlamştı.

New York’taki sosyal konutlarda zorlu bir çocukluk dönemi geçiren Burns, New York Üniversitesi Politeknik Enstitüsü’nden makine mühendisi unvanıyla mezun oldu. Daha sonra da Columbia Üniversitesi’nde yüksek lisans yaptı.

Xerox’a 1980 yılında 22 yaşındayken stajyer olarak giren Burns, bir yıl sonra yüksek lisansını tamamlayınca tam zamanlı çalışan haline geldi. Terfiler alarak hızlıca yukarı tırmanan Burns, birçok ürün geliştirme pozisyonunda çalıştıktan sonra 2009 yılında şirketin CEO’su oldu.

Burns, PBS’in Makers belgeseli için verdiği röportajda şöyle diyor: “Xerox’ta işe başladığımda, sadece bana söylenilenleri yapmaya gayret gösteriyordum. Biri gelip “şöyle olsa nasıl olur?” dediğinde ona cevabım “tamam” olurdu. Laboratuvara gider ve benden istenileni yapardım. Sonra bir gün biri geldi ve benden iş planlaması yapmamı istedi. Böylece daha geniş çaplı küresel sistem problemleri hakkında bilgi sahibi olmaya başladım. Artık işim sistem problemleri diyebilirim.”

 

Mark Zuckerberg, 5 yıldır Facebook için çalışıyordu.

Mark Zuckerberg 25 yaşına girdiğinde Facebook için beş yıldır canla başla çalışıyordu. O yıl, yani 2009 yılında, şirket ilk defa para kazanmaya başladı ve 300 milyon kullanıcı sayısına ulaştı. Zuckerberg, son derece heyecanlanmış olsa da bunun sadece bir başlangıç olduğunu söyledi ve Facebook’a şöyle yazdı: “Bu başarıyı, insanların birbirleriyle iletişim kurmasını sağlama amacımız konusunda bir başlangıç olarak kabul ediyoruz.”

Zuckerberg bir sonraki yıl, Time dergisi tarafından “Yılın İnsanı” olarak seçildi.

 

Richard Branson, Virgin Records isimli kayıt şirketini kurmuştu.

Branson, 20 yaşında ilk kayıt dükkânını, 22 yaşında ilk stüdyosunu, 23 yaşında işe kayıt şirketini açmıştı. 30 yaşındayken, şirketi dünya çapında bir üne sahipti.

Branson, Entrepreneur’e verdiği röportajda ilk yılların zorlu olduğunu söylüyor. “O günleri hâlâ çok net biçimde hatırlıyorum. Binlerce çalışanla ve 400 şirketle uğraşmak, yeni bir iş kurmaya çalışan küçük bir işletme sahibi olmaktan çok daha kolay diyebilirim. Sıfırdan bir şey inşa etmek 7 gün 24 saat o şeyle meşgul olmanız gerektiği anlamına geliyor. Bu meşguliyet, aile yaşantınızın çözülmesine ve boşanmalara sebep olabiliyor. Son derece zorlu olan bu yolculukta önemli olan tek bir şey var, o da hayatta kalmak.”

 

Google’ın Yönetici Başkanı Eric Schmidt, bilgisayar bilimi alanında kendine çok sağlam bir özgeçmiş oluşturuyordu.

Schmidt, Berkeley Kaliforniya Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra altı yıl daha üniversitede kaldı ve 27 yaşında bilgisayarlarda networking oluşturma ve yazılım gelişimi yönetimi üzerine yaptığı çalışmalarla doktorasını tamamladı.

Yazlarını meşhur Xerox PARC laboratuvarlarında çalışarak geçiren Schmidt, günümüzdeki bilgisayar iş istasyonlarının oluşumuna katkıda bulundu. Çalıştığı yerde Sun Microsystems’in kurucusuyla tanıştı ve böylece ilk kurumsal işine kavuşmuş oldu.

Schmidt, programcılık yaptığı ilk yıllarda geceleri hiç uyumadıklarını çünkü bilgisayarların gece vakitlerinde daha hızlı çalıştığını söylüyor.

 

Starbucks’ın CEO’su Howard Schultz kahve sektörüne henüz girişmemişti; Xerox’ta satış elemanı olarak çalışıyordu.

Schultz, Kuzey Michigan Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra Xerox’ta satış elemanlığı yapmaya başladı. Xerox’ta yakaladığı başarı sayesinde, 26 yaşındayken kahve makinesi üreten İsveçli Hammerplast şirketi tarafından işe alındı.

Hammerplast için çalışırken Seattle’da ilk Starbucks şubesini gören Schultz, 29 yaşında şirkete katılma kararı aldı. Schultz, “Pour Your Heart into it” (Gönlünü İşe Ver) isimli kitabında Xerox’taki işi hakkında şöyle yazıyor: “Xerox’ta, iş dünyası hakkında okuldayken öğrendiğimden çok daha fazlasını öğrendim. Beni satışçılık, pazarlamacılık ve sunum becerileri konusunda geliştirdiler. Oradan ayrılırken kendime güvenim son derece yerindeydi. Xerox birinci kalite bir şirketti ve orada çalışmaktan her zaman büyük gurur duydum. Fakat işin doğrusu, hiçbir zaman kelime işlemcilerine karşı içimde bir tutku oluşmadı.”

 

Milyarder işadamı Roman Abramoviç, en az 20 şirket kurmuş ve tasfiye etmişti.

Öksüz olan Abramoviç’i dayısı büyüttü. 21 yaşında, karısının ailesinden aldığı para ile karaborsaya girdi. 1990’ların başında şirketleri daha yasal hale gelse de, Abramoviç o tarihe dek en az 20 şirketin faaliyetlerinde yer almıştı.

26 yaşındayken devlet malını çalmaktan ötürü tutuklanan Abramoviç, 35 yaşında Çukotka Özerk Okrugu’nun valisi oldu.

Suçlamaların haksız olduğunu iddia eden Abramoviç şu ifadeleri kullanmıştı: “Banka sistemiyle ilgili sorunlar vardı. Benim tutuklu olduğum dönemde rafineri parası olmadığını fark etti, daha sonra parayı aldı ve ben de böylece salıverildim.”

Mutlaka Okunması Gerekenler

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

En Çok Okunanlar