İşinizi Büyütmenizi Sağlayacak Pazarlama Stratejileri

Bir işi büyütmek kolay değil. İlk önce, uygulanabilir bir fikre ihtiyacınız var. Sonra karlı ve uygun bir alan keşfetmeniz, bir hedef kitle tanımlamanız ve onlara satmak için değerli bir şeyiniz olması gerekir. İster ürün, ister hizmet veya bilgi satıyor olun, bu haberi duyurmak gittikçe zorlaşıyor. Bu yüzden büyümenizi hızlandıracak doğru pazarlama stratejileri olmadan, kâr etmek ve ayakta kalmak neredeyse imkansız.

Bununla birlikte, işinizi pazarlamak için doğru stratejileri belirlemek genellikle roket bilimine benzetilir. Mesajınızı doğru izleyiciye nasıl ulaştırır ve bunu nasıl etkileyici bir şekilde yaparsınız? Gelen talepleri kâra dönüştürürken, tanınırlığınızı ve satışlarınızı nasıl arttırırsınız? Bugün sosyal medya üzerinden, arama motorlarından, bloglardan ve tıklama başına ödeme veren reklamlar ile dikkatimizi çekmek için çok fazla çaba harcayan var, bu yüzden çoğu kişinin neden bu kadar çok çabalamaya hazır olduğunu görmek çok kolay.

Gerçek şu ki, sizi işinizde bu noktaya getiren şeyin muhtemelen sizi bir üst seviyeye taşımayacak olmasıdır. Kendinizi sıkışmış hissediyorsanız, mücadeleye katılın. Çoğu girişimci müşteriyle iletişimde olma, tedarik zinciri talepleri ve daha fazlasını içeren bir şirketin günlük işlemleriyle o kadar meşgu ki, işlerin büyümesini körüklemeye yardımcı olacak doğru pazarlama stratejilerini kullanmayı ihmal ediyor.

Peki bunu nasıl yapabilirsiniz? Basitçe söylemek gerekirse, bir anlığına geri adım atıp; mesajınızın temel mekaniğini ve yatırımınızı kaybetmeden daha geniş bir kitleye nasıl etkili bir şekilde ulaşabileceğinizi analiz etmeniz ve anlamanız gerekiyor. Bunun sırrı ne mi? Hangi pazarlama stratejisini uyguluyor olursanız olun; eğer etkili bir satış yönteminiz yoksa ve dönüşlerinizi en iyi şekilde kullanamıyorsanız, sadece paranızı sokağa atıyor olacaksınız.

 

Kullanılacak en iyi pazarlama stratejileri nelerdir?

Çoğu işletme bir muamma ile karşı karşıya. Satışları büyük ölçüde iyileştirmek için tanınırlığı arttırmaya net bir ihtiyaç vardır. Ancak daha fazla tanınırlık elde etmek için de, işletmeler daha fazla para harcamak zorundadır. Peki, kuyu kuruduğunda ne yapmak gerekir?

Bu soruya tüm durumları kapsayan, açık ve net bir cevap yok. Bugün yetersiz bir bütçeyle bile, çok para harcamadan daha fazla müşteriye ulaşmak için yapılabilecek şeyler var. Ancak, hepsi zamanla tükenir. Bu yüzden eğer paradan yoksunsanız ortaya koymak için vaktiniz ve gayretiniz olsa iyi olur.

Bir işin temelleri sağlam olduğu ve o işe değer katmak için tüketici ile otantik bir ilişki kurmaya yorulmadan çalıştığınız sürece, herhangi bir işi çevrim içi pazarlamakta kullanabileceğiniz 10 strateji vardır.

 

1.Sosyal Medyayı Kullanın.

Sosyal medyanın gücü inkâr edilemez. Tüm sözde sihir burada gerçekleşiyor. Bazı işletmeler yalnızca sosyal medyanın desteği üzerine inşa edilmiştir. İlk başta korkutucu olabilir. Ancak ivme kazandıkça sosyal medyada paylaşım yapmanın zaman içinde daha kolay hale geldiğini göreceksiniz.

Tabii ki, yakacak paranız varsa, bir sosyal medya yöneticisi de kiralayabilirsiniz. Ama yapmazsanız, sadece kendiniz olun. Otantik olup, düşüncelerinizi paylaşın ve ürünlerinizi yayınlayın. Hedef kitlenizin siz ve işiniz veya bulunduğunuz endüstri hakkında daha fazla bilgi edinmesine yardımcı olacak, alakalı ve yararlı bulduğunuz her şeyi paylaşın.

Instagram, Snapchat ya da Twittter gibi platformlarda diğer başarılı iş sahiplerine ya da sizin ürünleriniz ve hizmetlerinizle ilgilenen potansiyel müşterilere direkt mesaj üzerinden ulaşabilirsiniz. Bu çok güçlü bir pazarlama yöntemidir.

Mutlaka okuyun: Sosyal Medyada Organik Olarak Takipçi Artırma Yöntemleri

 

2.Eğitici Videolar Oluşturun.

İşinizi duyurmanın en etkili yollarından biri eğitici videolar oluşturmaktır. İnsanlara faydalı bir şeyler öğretin. Ellerinden tutup, birlikte yaratın. Adım adım öğreten videolar çok moda. Bu işte ne kadar iyi olursanız ve ne kadar değer verirseniz, tanınırlığınızı ve sonuç olarak da satışlarınızı bir o kadar hızlı artırabilirsiniz.

Günümüzde, Google’dan sonraki dünyanın en büyük ikinci arama motoru YouTube. Ne zaman birisi görsel olarak bir şey öğrenmek isterse orada arar. Muhtemelen herkes bunu defalarca yapmıştır. Öyleyse kendinize sorun; tüketicilere işiniz ile ilgili sorunlu hususları çözmekte yardımcı olacak ne öğretebilirsiniz? En başta sizin bu işe girmenizin sebebi neydi?

En zor kısmı ise; arka planda kendi sesinizi duymak ve hatta kendinizi görmektir. Kamera önüne çıkmanız zorunlu değil, ancak muhtemelen duyulmanız gerekecek. Zamanla buna alışırsınız. Ancak YouTube’un tanınırlığını ve erişimini görmezden gelemezsiniz, o yüzden hemen oraya çıkın ve otantik ve kullanışlı videolar yapmaya başlayın.

Mutlaka okuyun: Youtube’dan Para Kazanmak

 

3.Blog Yazmaya Başlayın.

Kesinlikle, bir blog yazmaya başlayabilirsiniz. İşletmeniz için bir bloğunuz yoksa hemen bir tane yazmaya başlasanız iyi olur. Ancak bu sadece fikirlerinizi kendi bloğunuzda paylaşmakla ilgili değil. Profesyonel olarak blog yazmaya başlamalısınız. İçeriklerinizi yayınlamak için Medium gibi platformları kullanın. İşletmeniz hakkındaki soruları Reddit de cevaplayın ya da LinkedIn’in yayın platformunu kullanın. Bunlar herkesin yayın yapabileceği ve büyük kitlelere anında ulaşmanızı sağlayan yetkili alanlardır.

Bir blog oluşturduğunuzda, bloğunuzu etkili bir şekilde kullandığınızdan emin olun. Zayıf içerikler paylaşmayın, her zaman içeriklerinize değer katmayı düşünün. Tüm iş sırlarınızı açığa vurmaktan endişelenmeyin. Tam tersine insanlara o kadar çok değerli bilgi verin ki anında gözlerinde otorite olun. Bu, herhangi bir işi pazarlamak için kullanabileceğiniz en güçlü stratejilerden biridir.

Mutlaka okuyun: İçerik Pazarlaması Nedir? Örnekleri Nelerdir?

 

4.Arama Motoru Optimizasyonunu Öğrenin.

Sadece Google’da üst sıralarda çıkarak potansiyel müşterilerinize kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Bu, bazı insanların inanılmaz derecede tutkulu olduğu bir pazarlama alanıdır. Ama aynı zamanda birçok insanın da çok korktuğu bir alandır. Evet, SEO korkutucu olabilir ama SEO’yu doğru şekilde öğrendiğinizde ve yararınıza kullandığınızda, sınırı yoktur.

Size Google’ı “kandırmak” için kullanılan diğer bağlantı şemalarını öğreten şirketler var. Bunlar size kısa vadeli sonuçlar getirebilir, ancak uzun vadede zararınıza olabilir. Söz konusu SEO olunca, kısa yolları kullanamazsınız. Tıpkı iş dünyasında olduğu gibi, sonuçları görmek istiyorsanız işe emek ve zaman katmalısınız.

Bunu doğru şekilde yapmak için en önemli ipucu; anahtar kelimeleri spam yapmayın. Bu, çoğu insanın yaptığı en büyük hatalardan biridir. Arama motorlarına uygun çalışırken, içeriğinizi insanlar için oluşturduğunuzu unutmayın. Fakat daha da önemlisi, aktardığınız şeyin içten, ilgi çekici, benzersiz olduğundan ve muazzam bir değer kattığından emin olun.

 

 

5. Etkileyicilerden (İnfluencerlardan) Yararlanın.

Hakkınızdaki haberleri ortaya çıkarmak ve kendi kitlenizi oluşturmak için yıllarca uğraşmadan, sosyal medyadaki görünürlüğünüzü artırmak mı istiyorsunuz? O zaman kesinlikle etkileyicilerden yardım almalısınız. Ama önemli olan doğru kişiyi bulmak! Milyonlarca takipçisi olan etkileyicilere gitmek zorunda değilsiniz. Bunun yerine on binlerce, hatta yüz bin takipçisi olan mikro-etkileyicileri tercih edebilirsiniz.

Doğru kitleyi hedef almak için kendi alanınızdaki doğru etkileyiciyi bulmalısınız. Çünkü olay sadece mesajınızı yaymakla ilgili değil; mesajınızı doğru tüketici tabanına yaymakla ilgili. Bunu uygun bir şekilde yapabiliyorsanız; geri dönüşü muhtemel kar hakkında düşündüğünüzde, çok da fazla bir yatırım yapmadan büyük bir hedef kitleye ulaşabilirsiniz.

Satış sistemleriniz ve ürünleriniz yerinde ise, bu mantıklı bir hareket olur. Açıkça dönüşüm sağlayan ve sadece daha fazla görünürlükle ilgili bir teklifiniz varsa o zaman bu muhtemelen sizin için doğru pazarlama stratejisidir. Durumunuzu değerlendirin, etkileyicilere ulaşın ve fiyat politikalarını öğrenin. Beraber küçük testler yapın ve neyin işe yaradığını görün, ardından ölçeklendirin.

Mutlaka okuyun: Influencer Marketing Nedir?

 

6. Harika Bir Müşteri Formu Oluşturun.

Pazarlama alanındaki bu kadar etkinlik, iyi bir müşteri formunun gerçekten büyük önem kazanmasına neden oluyor. Doğru izleyiciden alınan doğru bilgilerin patlayıcı sonuçları olabileceği ortaya çıkıyor. Eğer eksikliklerinizi tanımlayabiliyor ve veri alanları ile bir çözüm sunabiliyorsanız; o zaman doğru yoldasınız demektir.

Tüketiciler alanınızda hangi sorunlarla karşılaşıyor? En başta sizin bu işe girmenizin sebebi neydi? Veri alanlarınızı oluşturmadan önce kendinize bu soruları sorun. Asıl problemi veya sorunlu noktayı ne kadar iyi tespit ederseniz, o zaman veri alanlarından toplayacağınız bilgiler ile bir çözüme o kadar kolay ulaşırsınız.

Ne tür veri alanları oluşturmalısınız? Bu bir e-kitap, kopya kâğıdı, bir kontrol listesi, bir video veya başka bir şey olabilir. Tabii ki, sadece veri alanlarıyla ilgili değil. İnsanların sizin ana sayfanıza düşmelerini sağlamak için ışıltılı satış tekniği içeren bir ön bilgi sayfanız olmalıdır. Bu harika veri alanları ile başlar; ne kadar iyi olursa, izleyicilerinize ulaşmada o kadar etkili olursunuz.

 

7. Facebook Reklamlarını Yeniden Hedefleme ile Kullanın.

Bugünlerde hemen hemen her şeyi pazarlamak için kullanabileceğiniz en güçlü yöntemlerden biri Facebook reklamları. Facebook ile belli bir kitleye ulaşabilir ve bunu çok kolay bir şekilde yapabilirsiniz. İlgi, yaş, ilişki durumu, coğrafi konum ve çok daha fazlasını hedefleyebilirsiniz.

Ancak yararlı sonuçlar elde etmenin püf noktası sadece tıklama trafiğiyle ilgili değil. Dönüşümlere odaklanmalı ve Pixel üzerinden yeniden hedeflemelisiniz. Facebook Pixel’i sitenize nasıl kuracağınızı bilmiyorsanız, bunun nasıl yapılacağını kesinlikle öğrenmelisiniz. Facebook reklamlarını yayınlamıyor olsanız bile, izleyicinizi Pixel ile oluşturabilirsiniz.

Pixel, sitenize gelen herkesi takip eder ve özel izleyici toplulukları oluşturabilirsiniz. Örneğin, kamyon kullanmayı öğrenmek hakkında bir içerik yayınlarsanız ve ziyaretçileri Pixel ile izlerseniz; o zaman bu sayfayı ziyaret ederek, konuya ilgi göstermiş olan kişilere kamyon sürüş sertifikası pazarlayabilirsiniz. Ve böylece dönüşümleriniz artacaktır.

Mutlaka okuyun: Sosyal Medyada Reklam Nasıl Yapılır?

 

8.LinkedIn’i Doğru Şekilde Kullanın.

LinkedIn profilinizde video var mı? Kolayca bir tane ekleyebileceğinizi biliyor muydunuz? Kendinizi ve işinizi tanıtmak için video hazırlamaya zaman ayırın ve bu videoyu profil açıklamanıza bağlayın. Bu, işinizi pasif bir şekilde pazarlamanın kolay bir yoludur ve doğru yapıldığında şok edici sonuçlara yol açabilir.

LinkedIn’de pek çok bağlantınız varsa ancak herhangi bir paylaşım yapmıyorsanız, hemen başlayın. Özellikle yayınlarınız viral hale geldiğinde, geniş bir kitleye ulaşabilirsiniz. Burası girişimcilik yolculuğunu yaymak için harika bir yer; zorluklarınız hakkında konuşun ve hikâyeler anlatın. Hikâyeleriniz ne kadar etkili olursa, viral olduğunuzda potansiyeliniz o kadar artar.

Diğer işletmelere de ulaşabilir ve LinkedIn’deki benzer düşünceli girişimcilerle işbirliği yapabilirsiniz. LinkedIn her türlü iş için harika bir kaynaktır ve çok fazla insan bundan yararlanmaktadır.

 

9. Satış Ortaklığı Programı Oluşturun.

Çoğu insan satış ortaklığı pazarlamasının gücünü anlamıyor. Ortaklıklar büyüme için yakıt sağlayabilir. Ancak doğru ortaklıkları kurmak her zaman bu kadar kolay değildir. Daha büyük kuruluşların sizi ciddiye almasını istiyorsanız, iyi bir dönüşüm elde etmeniz gerekir.

Ortaklık kurmak, mayın tarlasında gezinmek gibidir. Bunu başarmak gerçek bir cesaret ve sebat gerektirir. Birkaç aksilikten sonra çoğu kişi cesaretini yitirir ancak ortaklıklar söz konusu olduğunda duygularınızın sizi engellenmesine izin veremezsiniz. Bir ortaklık programı oluşturun ve size yardımcı olabilecek potansiyel kuruluşlara ulaşmaya başlayın. Ayrıca bu haberleri duyurabilmek için kullanabileceğiniz birçok web sitesi var.

Mutlaka okuyun:  Affiliate Marketing (Satış Ortaklığı) ile Para Kazanmak

 

10. E-posta Pazarlama Dizilerini Kullanın

İyi bir satış yönteminin bir kısmı e-posta pazarlama dizisinden geçmektedir. Bunlar, listenize abone olduklarında kullanıcılarınıza gönderilen otomatik mesajlardır. Aboneleriniz ile ilişki kurmak için e-posta dizinini kullanın, otantik ve şeffaf olarak yolculuğunuzu onlarla paylaşın.

Listenizi bölümlere ayırmak için e-posta yanıtlarını ve tıklamaları kullanın. Örneğin, birisi belirli bir bağlantıya tıklarsa, o konuya açıkça ilgi gösterdiği anlaşılır. Bu aboneyi daha sonra konuyla ilgili pazarlama yapmak için etiketleyin. Ya da biri alım yaparsa, onları bir alıcı olarak etiketleyin. Alıcılarınızı ve abonelerinizin ilgi alanlarını belirlemek, bölümlere ayırmak için çok yardımcı olur.

Yayın paylaşımları yaptığınızda, bölünmüş test yapın. Her şeyi bölünmüş test edin;  hatta tetiği çekip gerçekten test edene kadar en etkili olanın ne olacağını asla bilemezsiniz. Bu, hedef kitlenizin neye daha iyi yanıt verdiğini anlamanıza yardımcı olur, sizi daha iyi bir iletişimci yapar ve müşterilerinize daha iyi satış yapmanızı sağlar.

Mutlaka okuyun:  E-Mail Pazarlama Nedir? Nasıl Yapılır?

 

11- Müşterilerinizi satış elemanlarına dönüştürün

Ağızdan ağıza pazarlamanın gücü yadsınamayacak derecede yüksek.Yapılan araştırmalara göre insanlar sevdikleri insanlara ve arkadaşlarına karşı daha çok “evet” deme eğilimindediler. Bu yüzden sizin en iyi satıcılarınız hali hazırdaki müşterileriniz olabilir. Peki bunu nasıl yapacaksınız? Tabii ki müşteri referans programıyla. Müşteri referans programları, hali hazırdaki müşterilerinizin sizi ya ürünlerinizi arkadaşlarına önermeleri karşılığında onları ödüllendiren programlardır. Bu sayede hem siz hem de müşterileriniz kazanırsınız ve böylece müşteri sadakatinizi de artırmış olursunuz.

Mutlaka okuyun: Müşteri Referans Programı Nedir? Nasıl Oluşturulur?

 

İlginizi çekebilir

Reklam ve Pazarlama Stratejileri
İşimi Nasıl Büyütebilirim?
Merve Tulum

Yazar : Merve Tulum

ODTÜ " Endüstri Mühendisliği " bölümünden mezun olduktan sonra Boğaziçi Üniversitesinde yüksek lisans yaptı. İş hayatına hızlı bir giriş yapıp inovasyon sorumlusu, sistem ve iş analisti gibi birçok pozisyonda görev aldı. Fibabanka, Yemeksepeti ve Yapı Kredi çalışmış olduğu şirketlerden sadece birkaçı. Sizler için iş hayatında edindiği tecrübeleri sizlere aktarıyor.

Bir yanıt yazın

Avatar

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir