Son yıllarda teknolojinin evler üzerindeki etkisi önemli ölçüde değişti. Masaüstü bilgisayarlardan bu yana akıllı telefonlar, tabletler ve giyilebilir teknoloji sayesinde oldukça mesafe katettik. Ve bugün sizlere “akıllı ev” sektöründen ve bu sektördeki fırsatlardan bahsedeceğiz.
Bir eşyaya “akıllı” demek, güvenlik ve sağlık açısından güvenli anlamına gelmeye başlamıştır.
İnsanlar evlerinden ne kadar uzakta olursa olsunlar evlerini ve cihazları cep telefonlarından izleme ve kontrol etme kolaylığı insanları oldukça cezbetmektedir. Özellikle nesnelerin interneti teknolojisinin gelişmesiyle birlikte cihazlar birbirleriyle haberleşmeye başlaması akıllı ev sistemlerine olan talebi bir hayli artırmıştır. Nesnelerin internetiyle ilgili hayata geçen yenilikleri inceleyerek ne demek istediğimizi daha iyi anlayabilirsiniz. Yaşlıların hareketlerinde bir farklılık olduğunda(yavaşlama, uzun süre hareketsizlik vb.) uyarı veren harekete duyarlı duvarlar ve kullanıcının biyokimyasını analiz ederek sağlığı hakkında doktorları bilgilendiren “akıllı tuvaletler” bu yeniliklerden sadece birkaçı.
Mutlaka okuyun: Nesnelerin İnterneti (Internet Of Things) Nedir? Örnekleri Nelerdir?
Teknoloji bu şekillerde evlerimizi yeniden tasarlarken girişimcilerin devreye girerek olgunlaşması için en güzel zamanlar da gelip geçiyor. Ancak akıllı evler yeni bir alan olduğundan ötürü henüz kestirilemeyen dezavantajları da var, bu yüzden hızlı bir çıkış yapmak isteyen girişimciler ayrıca nereye varacakları konusunda da temkinli olmalıdırlar.
“Akıllı Evler” için Olası Dezavantajlar
Yakın zamanda güvenlik, sağlık, izleme, enerji etkinliği, kolaylık ve diğer alanlarda evlerimiz için çok daha fazlasını istemeye başlayacağız. Ancak girişimciler için başarı, bu yeni alanda ne kadar güvenli şekilde yol aldıklarına bağlı olacaktır.
Örneğin bu evleri “sağlıklı evler” olarak düşünün. Herkesten daha çok yaşlılar bu gibi evlerden daha fazla faydalanacaktır ancak bu gibi kişiler de etrafındaki değişiklikleri kolayca benimseyemezler. Çoğu bunun gibi sensör teknolojisini evine dahil etmek istemeyecektir. Bunun sebebi maliyeti değil, kendilerini güvende hissetmeyecek olmalarıdır.
Ve bunun için iyi bir sebepleri de var: webcamlerin bile bizim üzerimizde casusluk amacıyla kullanıldığı bilinmektedir. Evlerimizin tanımadığımız bilgisayar korsanları veya diğer kötü kişiler tarafından gözlemlenmesini veya kontrol edilmesini istemeyiz.
Akıllı ev yapay zekası, evde bağlı olan her bir cihazın birbiriyle iletişime geçerek sahtekarlar için bir güvenlik ağı sağlayacak şekilde yeniden tasarlanmalıdır. Neyse ki, bu çok da zor değil: bunun için geliştiricilere ve girişimcilere “önce güvenlik” zihniyetini aşılamanız gerekiyor.
Güvenlik ve veri paylaşımı için doğru yaklaşımı benimseyenlerin ve tabi bunu doğru ve sağlam uygulamalarla hayata sokanların geleceği çok parlak olacaktır.
Akıllı Konutların Sunduğu Fırsatlar
Nüfus bu denli hızla artarken robot, akıllı cihazlar ve enerji verimliliği yaratan güncellemeler toplumun hem ekonomisi hem de alt yapısı için oldukça önem arz edecektir.
Örneğin Türkiye’nin en çok turist çeken eyaletlerinden biri olan İstanbul’u ele alalım. 3.havalimanı tamamlandığında şehir önümüzdeki yıllarda çok daha fazla ziyaretçi çekecektir. Ancak bu akın, şehir merkezindeki insan yoğunluğunu da epey bir artıracaktır. Şehrin sakinleri ve işletmeleri bu akın ile daha iyi bir otomasyon veya akıllı sistemler olmadan muhtemelen başa çıkamayacaktır.
Girişimciler burada not almalıdırlar: büyük sorunlar, büyük fırsatlar yaratır ve İstanbul bu sektör açısından adeta parlayan bir yıldız olmaya adaydır.
Neyse ki, akıllı yaşam alanları için gerekli olan bu teknolojiler yolda. Yüz tanıma, robotik park etme, güneşin parlaklığını ayarlayan pencereler ve genel refahınızı etkileyecek benzer teknolojiler çoktan hayata geçirilmiştir.
Geleceğe Odaklanmak
Bu akıllı yaşam gelişmeleri için oldukça gelgitli bir dönemdeyiz. Bu alanda başarılı olmak isteyen girişimcilere yardımcı olabileceğini düşündüğümüz bazı tavsiyeleri aşağıda bulabilirsiniz:
1. Koruyucu Güdülerinizi Ortaya Çıkartın
Çocukları olan ebeveynlerden, seyahat ederken yaşlılarına bakmak zorunda olan iş adamlarına kadar birçok insan sevdikleri insanların güvenliği konusunda endişe eder. Ve akıllı cihazları büyük ölçekli saldırılarla birer suç ortağına dönüştüren hackerlar yüzünden her girişimcinin ilk önceliği güvenlik olmalıdır.
Uygulamalar bu alanlarda bir süreliğine işe yaradı ancak geliştirmek için çok fazla fırsat var. Bu yüzden girişimciler elinden gelenin en iyisini yapmalı ve ev sakinlerinin güvenli bir şekilde yaşamalarını sağlayacak akıllı ev ürünlerine odaklanmalıdırlar. Bunlar arasında ürünlerin kendi güvenliği de bulunmaktadır.
2. Yenilikçi Mimarları ve Sektör Uzmanlarını Arayın
Tasarım sürecinden başlayarak akıllı ev teknolojisini entegre etmek, onu yerleştirmeye çalışmaya kıyasla çok daha kolaydır. Zaha Hadid gibi mimarlar genellikle çığır açan tasarımları ile bilinmektedir ve bu gibi mimarların isimleri ev sahiplerine güven sağlar.
Aynı şekilde eğer bir teknoloji girişimcisiyseniz emlak sektörü veya sektörün gelişimi hakkında çok fazla şey bilme ihtimaliniz düşüktür. Harika bir ev yapıp, evi satmayı beklediğinizi düşünün ancak eğer evi yanlış bir bölgeye yaparsanız muhtemelen satılması çok güç olacaktır. Bu gibi sorunlardan kaçınmak için sektör hakkında bilgili ve yeniliğe açık uzmanlar ile çalışın.
3. Lisansa Dayalı Bir İş Modeli Düşünün
Akıllı ev sektörüne yeni giriş yapıyorsanız bu sektörü sizden çok daha iyi tanıyan ve bilen biri sizi kolaylıkla devre dışı bırakabilir. Bu eşit olmayan şartlarda rekabet etmektense bir ürünün patentini almayı ve ardından bundan kar elde edecek şekilde lisansını satmayı düşünebilirsiniz.
Herkes daha sağlıklı ve uzun bir yaşam sürmek istiyor. Bu yüzden gelecek giderek daha da akıllı olacaktır. Yakın zaman içerisinde hepimiz bu şekilde yaşıyor ve daha sağlıklı yaşamlarımızın keyfini çıkartıyor olacağız. Ancak bu günlerde işe başlayan girişimciler en fazla karı elde edenler olacaktır. Rekabete hazır mısınız?
