İşletmeler nasıl para kazanır? Cevap son derece basittir; ürün veya hizmetleri insanlara (müşterilere) belirli bir karla satarak.
Ürününüz veya hizmetiniz ne kadar harika olursa olsun, müşterileriniz onları satın almak istemedikçe para kazanamazsınız. Müşteri yoksa iş de yoktur.
Ancak küçük işletmelerin çoğu, müşterilerin satılan ürünleri almak istemedikleri için değil, söz konusu ürün/ hizmetlerin varlığından dahi haberdar olmadıkları için zor zamanlar geçirmekte ya da başarısız olmaktadır.
Yazımızda yer vereceğimiz hem teorik hem de pratik yöntemler işletmelerin ürünlerini ve hizmetlerini pazarlayabilmeleri ve reklamlarını çok daha etkili bir biçimde yapabilmelerini sağlayacaktır. Bu sizin için de bir problemse bu yazıdan çok şey öğreneceksiniz.
Pazarlama ve Reklamcılıkta Bütçe Sorunu İşletmelerin En Büyük Problemlerindendir.
Bildiğimiz popüler yöntemlerin çoğu (radyo, TV, dergi ve gazete ilanları gibi) küçük işletmeler için genellikle bir hayli maliyetli olabiliyor.
Radyo veya televizyonda yayınlanacak 30 saniyelik bir reklamın milyarlarca liraya mal olabildiği günümüz dünyasında küçük işletmelerin bu işle başa çıkması bir hayli zor. Bundandır ki reklam panoları, dergiler, televizyon kanalları veya gazeteler hep büyük bir reklam ve pazarlama bütçesine sahip şirketlerle doludur.
Küçük işletmelerin çoğu, kıran kırana mücadelenin yaşandığı iş dünyasında tutunabilmek için ihtiyaç duydukları müşteri kitlesini elde edemediklerinden yeterli ürün ve hizmet satamaz ve piyasadan silinmek zorunda kalır.
Bu zorluklara rağmen nasıl oluyor da işe küçük bir işletme olarak başlayıp sonrasında iş dünyasında tutunabilecek denli büyük bir müşteri kitlesini kendine çekebiliyor?
Araştırmalar bu akıllı işletmeler veya girişimcilerin çoğumuzun göz ardı etmeye alıştığı birkaç yöntemi kullandığını göstermiştir. Bu yöntemlerin bazıları öylesine basit ve maliyetsizdir ki sizden hiçbir şey götürmez. Bazıları ise biraz pahalıya mal olabilir ancak endişelenmeyin, asla koca bir bütçe açığına sebep olmazlar.
Neyse ki internet sayesinde küçük işletmeler için de artık çok daha masrafsız, ucuz ve ilginç reklam seçenekleri mevcut.
Yazımızda sizlerle paylaşacağımız yöntemlerden bazıları tek başına kullanıldıklarında da dahi işlevselliklerinden bir şey kaybetmeyecektir ancak en iyi sonuçları elde etmek için farklı yöntemleri birleştirmenizi öneririz. Teorik bilgilerin ise bu yolda en büyük destekçileriniz olacağından şüphemiz yok.
1 – Ağızdan ağıza pazarlama her daim işe yarar.
Bu kesinlikle işletmelerin çok eski zamanlardan beri kullandığı en eski pazarlama ve reklam yöntemidir. Radyo veya televizyona kıyasla çok daha yavaş sonuç verse de halen daha çok iyi çalışmaktadır.
İnsanların ücret karşılığında reklam alma konseptinden gün geçtikçe daha fazla ürkmeye başladıkları düşünülürse ağızdan ağıza pazarlamanın bugün dünyanın en güvenilir yöntemlerinden biri olduğunu iddia etmek hiç de yersiz olmayacaktır.
Bir müşterinin bir ürün veya hizmetten memnun ya da mutlu olduğunda bu deneyimini güven ve etki çemberindeki aile, arkadaşlar, meslektaşlar, komşular hatta bazen yabancılarla dahi- paylaşması son derece doğal bir insani eğilimdir.
Yani memnun bir müşteri, küçük bir işletmenin sahip olabileceği en etkili pazarlama ve reklamcılık araçlarından biridir.
Hizmetinizden memnun müşteriler yaptığınızın işin güçlü birer savunucuları olurlar. Dışarıda işletmenizi geliştirecek, başkalarını işletmenize yönlenmeleri konusunda ikna edecek, sizi koruyup kollayacak bir memnun müşteri kitlesinin var olduğunu bilmek heyecan verici değil de nedir?
Ağızdan ağıza pazarlama o kadar etkili ve güçlü ki bir yöntemdir ki çoğu başarılı işletme ürün ve hizmetlerinin reklamını yapmak ve onları pazarlamak için yalnızca bu yönteme güvenir. Network pazarlama işletmeleri de bu anlamda iyi birer örnektir.
Peki, işletmeniz ağızdan ağıza pazarlamayı kullanarak tutkulu bir müşteri ordusunu tam anlamıyla büyülemeyi nasıl başarabilir?
Bizim birkaç önerimiz var.
- İlk ve en önemli adım gerçekten de işlevsel olan ve kullanan herkese büyük bir fayda sağlayacak bir ürün veya hizmet satmaktır. Ürün veya hizmetiniz verdiği sözü tutar hatta iddia ettiğinden de fazlasını yaparsa kazanan siz olursunuz.
Çoğu kişi bir sorunu çözmek veya bir ihtiyacını karşılamak için ürün veya hizmet satın alır. Hiçbir şey müşterileri oldukça zorlu bir problemi ortadan kaldıran bir ürün almaktan daha fazla mutlu edemez. Adınızı dağlara taşlara dahi duyuracaklarından hiç şüpheniz olmasın.
- Mükemmel bir müşteri deneyimi sunun. Çoğu zaman, rekabetinizin büyüklüğü ya da maliyeti önemli değildir. Mükemmel bir müşteri hizmeti sunarsanız işletmenizi başarılı bir şekilde büyütebilirsiniz.
Mutlaka okuyun: Müşteri Sadakati ve Memnuniyeti Nasıl Sağlanır?
Mutlaka okuyun:
İnsanlar, onlara saygılı davranan işletmelerden ürün ve hizmet satın almaktan hoşlanırlar. İlgi odağı olmayı ve iyi muamele görmeyi çok severler bu nedenle her daim bu güzel deneyimin tadını çıkarmak adına geri döneceklerdir.
Unutmayın, müşteriler zorlukla kazandıkları paraları sizin ürününüz için harcamaktadırlar. Yüzünüzde büyük bir gülümseme ile edeceğiniz koca bir “Teşekkür” ü hak etmiyorlar mı sizce de? İnsanlar kusursuz bir müşteri deneyimini asla unutmazlar hatta bu deneyimi başkalarına da mutlulukla anlatacaklardır.
- Müşterilerinize işletmenizin reklamını yapmak için geçerli bir neden sunun. Bazen, ağızdan ağıza pazarlama otomatik olarak gerçekleşmez; müşterilerinizin bunu sizin için yapması adına onları cesaretlendirmeniz, teşvik ya da motivasyon sağlamanız gerekir.
Mevcut müşterileriniz için bir tavsiye veya ödül programı başlatmayı deneyin. Sizi tavsiye ettikleri sürece kazanacakları ücretsiz ürün, hizmet veya indirimlerden onlar da memnun kalacaklardır. Unutmayın ödülünüz müşterilerin ilgi alanlarını tetikleyecek ve harekete geçmelerini sağlayacak kadar büyük olmalıdır. Bu her daim işe yarayan bir kazan-kazan yöntemidir.
Kuaför ve güzellik salonu için oluşturulmuş bir sadakat ve tavsiye programından örnek verelim.
Çalışma şekli son derece basittir: Artan ödüllere sahip olan dört seviye (Bronz, Gümüş, Altın ve Platin) oluşturulur. Mevcut tüm müşteriler kayıt altına alınır ve her birine birer kod verilir. Salon içinde yaptıkları her harcama topladıkları puanı arttırır ve onları bir üst seviyeye çıkarır. Bu toplamın belli bir seviyeye ulaşması durumunda ise bir sonraki işlem için yapacakları ödemede belirli indirimler sunulur.
Böyle bir sistemin sonuçları da harika olmaz mıydı? Neredeyse her müşteri kodlarındaki puanı arttırmak adına ailelerini, arkadaşlarını, komşularını ve hatta kendilerine tamamıyla yabancı insanları dahi salona yönlendirecek, böylece puanlarını arttırarak Altın ve Platin seviyelerine çok daha hızlı ulaşmış olacaklardı. Her iki taraf için de kazançlı bir anlaşma olacağı aşikar. Değil mi?
Mutlaka okuyun:
Mutlaka okuyun: Müşteri Referans Programı Nedir? Nasıl Oluşturulur?
2 – “Bedava” sihirli bir kelimedir.
Bedava şeyleri kim sevmez ki?
Belirli ürün veya hizmetleri ücretsiz olarak sunmakla işletmeniz için bir hayli olumlu sonuçlanacak şu üç şeyi gerçekleştirmiş olursunuz:
İlk olarak, dışarıdaki insanların varlığınızdan haberdar olmalarını sağlarsınız.
İkincisi bu durum size sunduğunuz ürün veya hizmetin değerini kanıtlama ya da gerçekten işe yaradığını gösterme şansı verir.
Üçüncü olarak da gelecekteki müşterilerinize, ürünlerinizi veya hizmetlerinizi para harcamadan denemek için risksiz bir yol sunmuş olursunuz. Müşterileriniz ürün veya hizmetlerinizi kullanmaya değer bulursa onlar için para ödemeye de istekli olurlar.
Diyelim ki, Ahmet mahallesinde bir berber dükkanı açmak istiyor ve yeni küçük işletmesinin reklamını yapmak ve işe başlamak için basit, ucuz ve etkili bir yol arıyor.
Derken berberin önüne şu yazıyı koymaya karar veriyor: ‘Bedava Saç Kesimi. Sadece İlk 20 Kişi.” Bu tarz bir yöntem fazlasıyla dikkat çekecektir, değil mi?
İşte karşınızda “bedava”nın gücü!
Berber dükkanına bedava bir saç kesimi için girip servisi beğenen herkes bir dahaki sefere tekrar gelecek ve muhtemelen arkadaşlarına, meslektaşlarına ve komşularına da yol üzerindeki bu ‘havalı’ berber dükkanı hakkında bilgi verecektir.
Bedava kelimesi çoğu insanın en zayıf noktasıdır. Bir şeyi para harcamadan da kullanmak ve bundan zevk almak bambaşka bir deneyimdir.
Müşteriler “bedava” hizmet sunumunu severler çünkü kaybedecek bir şeyleri yoktur; onlar sadece arkalarına yaslanır, rahatlar ve herhangi bir risk almadan sunulan servis veya ürünün tadını çıkarırlar. Onları işletmenize çekerek kendilerine kapınızı çalmadıkları sürece asla tadına varamayacakları bir şeyi görme ve tecrübe etme şansını vermiş olursunuz.
Ancak ücretsiz hizmetlerin sonsuza dek süremeyeceğini de bilmeniz gerek. Bedava hizmetleri kullanacak insan sayısını veya promosyonun kaç gün süreceğini ta en baştan belirlemelisiniz. Bedava hizmetten herkes yararlanmamalıdır, unutmayın ki onu çekici kılan bu kıtlık unsurudur.
3 – İndirim veya fırsat teklifleri sunun.
Tıpkı bedava sunacağınız hizmetler gibi indirim ve fırsatlar da işe yarar. Her ikisi de işletmenize daha fazla müşteri çekmenin yaratıcı ve düşük maliyetli bir yoludur.
İnsanlar çoğu zaman indirimleri ve fırsatları para kazanmak veya bir ürün veya hizmetin tadını çok daha az paraya çıkarabilmek için büyük bir fırsat olarak görür.
Aslında, indirim ve anlaşmalar genellikle müşterileri başlangıçta planladıklarından çok daha fazla ürün veya hizmet satın almaları konusunda etkiler.Müşteriler ‘Fırsatları değerlendirmeyi’ severler çünkü aynı ürünlerin yarın bu kadar ucuz olmayabileceğini bilirler.
Fırsat, indirim veya anlaşmalar sunmanız markanızı tanıtmanın güçlü bir yoludur. Hatta bazı ülkelerde müşterileriyle günlük anlaşmalar yapma üzerine çalışan ve bu sayede onlara harika fırsatlar sunan birkaç web site dahi var.
Örneğin fırsat sitelerini ele alalım. Bu tarz sitelerde her gün ülkenin çeşitli şehirlerinde bulunan birkaç küçük işletmeden gelen ve müşterilerin ağızlarının suyunu akıtacak teklifler sunulur. Yani işletmeniz küçük bir ücret karşılığında sunacağı indirim veya anlaşmalar yoluyla binlerce potansiyel müşteriye ulaşabilir ve fırsat siteleri bunu yapmak için son derece uygun bir platform sunar.
Mutlaka okuyun:
4 – Yarışma düzenleyin.
Herkes kazanmayı sever. Bu noktada tek mesele kazandığınız ödül değildir, şanslı olmanın ve diğer insanları yenmenin heyecanı da bir o kadar önemlidir.
Buna ister “ego” deyin isterseniz başka şey, ama kazandırmak her daim işe yarar.
Diyelim ki düğün sektöründesiniz ve düğün yapma planı olan gençlere gelinlik ve gelin aksesuarları tarzı şeyler satıyorsunuz.
İlginç bir yarışma başlattınız ve yarışmanın ödülleri arasında özel tasarım bir gelinlik veya yerel bir tesiste her şey dahil bir balayı gezisi var. Yarışmaya katılmak isteyen çiftlerin yapması gereken şey ise birbirleriyle nasıl tanıştıkları hakkında romantik bir şiir yazmak.
Bu durumun işletmeniz için yaratabileceği fırsatları hayal edebiliyor musunuz?
Yarışmayı duyurmak için ağızdan ağıza pazarlama veya sosyal medya hizmetlerinden yararlanabilirsiniz. Çok geçmeden potansiyel çiftler yarışmanız hakkında konuşmaya başlayacak ve böylelikle sizin için bedavadan hatta bir o kadar da zahmetsiz bir ilgi ve etki ortamı yaratmış olacaklardır.
Katılımcıların birçoğu büyük ödülü kazanmasa da ürünleriniz ve hizmetleriniz hakkında daha geniş kapsamlı bir bilgi edinmiş olacaklar.
Yalnız dikkat edeceğiniz bir nokta var. Vermeyi planladığınız ödülü / ödülleri rahatça karşılayabileceğinizden emin olun. Makul bir bütçe planlaması yapın ve planınıza bağlı kalın. Yarışma sırasındaki ürün satışından kazandığınız para sunduğunuz ödülün maliyetini karşılayamıyorsa böyle bir yarışma yapmanın hiçbir anlamı yoktur.
5 –Bir web sitesi kurun.
Evet, doğru duydunuz. İster küçük ister büyük olsun tüm işletmeler sadece tek bir sayfadan ibaret olsa dahi bir web sitesine sahip olmalıdır.
İnternetin muazzam etkisinin bir sonucu olarak dünyamız artık hiç olmadığı kadar birbirine bağlı. Çoğu kişi bugünlerde bir ürün veya hizmet bulmak istediklerinde interneti kullanıyor.
Cep telefonlarının dünyanın en ücra köşelerine kadar yayılmasıyla herhangi bir bilgiye Google üzerinden ulaşmak aynı bilgiyi en yakınınızdaki insana sormaktan çok daha kolay ve etkili bir yöntem haline geldi.
Diyelim ki ufak bir şehirde küçük bir kuru temizleme işletmesi açtınız. Umutsuzca bu tarz bir hizmet arayan herhangi bir müşteri Google’da arama yaptığında işletmeniz arama sonuçları arasında yer alacak mı?
Kendi web sitenize sahip olmak artık sadece büyük şirketlerin sahip olduğu bir lüks değil. Çünkü internet artık büyük ya da küçük her bir şirketin müşterilerce bulunması fırsatından yararlanmasını mümkün kılmıştır.
Günümüzde hiçbir ücret ödemeden bir web sitesi edinmeniz dahi mümkün ve www.blogger.com ilk adımı atmanız için sizlere yardımcı olabilir. Yalnızca bir Google e-posta hesabıyla dahi işletmenizin, ürünlerinizin ve hizmetlerinizin kısa bir tanıtımını içeren bir web sayfası oluşturabilirsiniz.
Asıl önemli olan web sayfanıza/sitenize iletişim bilgilerinizi (fiziksel adres, telefon ve e-posta) eklemenizdir. Web siteleri size ait bir ilan panosu veya gazete ilanı gibidir. Küçük işletmenizin internette de kendisini en iyi şekilde temsil etmesini sağlayın. Bu yöntemin öyle dudak uçuklatacak bir maliyeti de yoktur, hatta çoğu zaman sıfır maliyetle dahi gerçekleşebilir. Üstelik size büyük fayda sağlayacaktır.
6 – Son Dönemin Popüler Yerel Dizinlerinde Yerinizi Alın.
Eskiden, cep telefonları kullanmaya başlamamızdan çok ama çok önce, ‘Sarı Telefon Rehberi’ olarak bilinen kitaplar vardı.
O zamanlar daha az telefon olduğu için (sabit hatlar) il bazında herkesin isim veya numarasını tek bir kitapta toplamak kolaydı. Bugün ise 800 milyondan fazla cep telefonu kullanıcısının olduğu ve buna bağlı olarak hat safhada gizlilik ve güvenlik endişesinin yaşandığı bir ortamda bu yöntemi uygulayabilmek imkansız.
Ancak işletmeler internet sayesinde yerel dizinlerde ücretsiz olarak listelenebilirler.
Küçük bir işletme yerel bir dizine kaydedildiğinde dünyanın herhangi bir yerinden herhangi bir insan onu haritada bulabilir veya işletmeye ait iletişim bilgilerini görüntüleyebilir. Asıl iyi haber ise bu dizinlere kayıt olmak için hiçbir ücret ödemenize gerek olmayışıdır. Bu dizinlerin en popülerleri ise Google My Business ( Benim İşletmem), Yahoo Local ve Bing Places’dır. Gördüğünüz üzere dizinlerin tümü internet aramaları sektörünün dev isimleri tarafından yönetilmektedir. Siz de vakit kaybetmeden bu dizinlerdeki yerinizi almalısınız.
7 – Sosyal medya kullanın.
Sosyal medya günümüz dünyasının iş yapma şeklini değiştirebilen bir araçtır.
Şu anda dünya genelinde birçok sosyal medya platformu olmasına rağmen İnstagram şu an ülkemizde en fazla kayıtlı kullanıcısı ile liderlik bayrağını elinde tutmaktadır ( Ocak 2024 itibariyle).
Bazı sosyal medya ağları potansiyel müşterilerinizin boş zamanlarında takıldığı en önemli ortamlar olduğundan işletmeniz adına hesaplar açmanız kulağa gayet mantıklı gelecek bir müşteri kazanma yöntemi olacaktır.
Facebook ve İnstagram gibi sosyal medya ortamları insanların (hem müşteriler hem de müşteri olmayanlar) işletmeniz hakkında konuşmasını son derece kolaylaştırır. Bu sayede ürünlerinizi ve hizmetlerinizi paylaşabilirler Bu aynı zamanda sizlerin de müşterilerle kolayca iletişim kurmanıza olanak sağlar.
8 – Çevrim içi reklamdan yararlanın.
İnsanların internete olan bağlılığı gün geçtikçe artıyor.
YouTube televizyon kanallarından çok daha fazla izleniyor. Çok daha fazla insan, gazeteler yerine haber içerikli web sitelerini ve çevrim içi dergileri okuyor. Büyük şirketler bile bu değişimin farkında olmalılar ki artık geleneksel reklam yöntemleri yerine çevrim içi reklamcılığa yatırım yapmayı tercih ediyorlar.
Artık çok daha fazla insan internette çok daha fazla zaman geçirdiğinden müşterilerinizi bu platformlarda aramanız son derece mantıklı olacaktır.
Farklı çevrim içi reklamcılık biçimleri mevcuttur ancak bunlar arasında en popüler olanı Google’ın Ads Programı’dır.
Google hiç tartışmasız internetteki en büyük arama motorudur ve dünyadaki milyonlarca insan bilgi için her gün ona başvurur. Şirket yalnızca 2023 yılında reklamcılıktan 73 milyar dolardan fazla para kazandı ve bu miktarın gelecekte daha da artması bekleniyor.
Günlük 200 ila 300 liralık küçük bir günlük bütçeyle sizler de binlerce potansiyel müşterinin dikkatini ürün ve hizmetlerinizi satın alma üzerine çekebilirsiniz.
Bununla birlikte, eğer işletmenize ait bir web siteniz varsa çevrim içi reklamcılığın işletmeniz için en iyi sonucu vereceğini bilmeniz de önemlidir.
Mutlaka okuyun: Sosyal Medyada Reklam Nasıl Yapılır?
9 – El İlanları Dağıtın.
El ilanları işletmenizin adını duyurmak veya reklamına yapmak için kullanabileceğiniz basit ama etkili bir yöntemdir. Genellikle belirli bir alandaki müşterileri hedef alan küçük işletmeler için (üniversite kampüsleri, konut siteleri, ofisler ve sanayi alanları gibi)bir hayli işlevsel bir yöntem sunarlar.
Bu reklamcılık yöntemini denemek için pahalı olan seçeneklere yönelmeniz gerekmez. Bütçeniz kısıtlı ise yapabileceğiniz en iyi şey resimlere, grafiklere veya renklere değil iletmek istediğiniz mesaja odaklanmaktır.
Aslında bilgisayarınızdaki PowerPoint ücretsiz şablonlarından herhangi birini kullanarak da kendiniz için basit bir tasarım hazırlayabilmeniz mümkündür.
Güzel el ilanları tasarlamak için kullanabileceğiniz diğer ÜCRETSİZ yöntemler ise Canva.com ve PicMonkey.com. web sitelerinin sunduğu hizmetlerdir.Bir diğer seçenek ise 5 ABD doları karşılığında Fiverr.com üzerinden dünyanın herhangi bir yerinden profesyonel bir tasarımcı kiralamak ve sizin için harika bir broşür veya pazarlama malzemesi tasarlamasını talep etmenizdir.
Bu broşürleri kendiniz dağıtabilir veya bu işi yapmak için bünyenize yeni personeller katabilirsiniz. El ilanlarını park etmiş arabaların camına veya evlerin giriş kapılarına koymak da genellikle işe yarayan yöntemlerdir.
Ayrıca süreç içerisinde yaptığınız iş hakkında daha fazla bilgi edinmek ve size sorular sormak isteyen bazı ilgili insanlarla da karşılaşabilirsiniz. O anlar ağızdan ağıza pazarlamayı da devreye sokabileceğiniz en uygun zaman dilimleri olacaktır.
Bilgisayar tamiri işi ile ilgilen küçük bir işletme olduğunuzu varsayalım. Bu işe ailenizin garajında başladınız ve sonra broşürler bastırıp mahallenizdeki insanlarla paylaştınız. İlk müşteri grubunuzu tam da bu şekilde oluşturdunuz. Doğru yoldasınız. İster inanın ister inanmayın zaman içinde bu küçük işletmeyi büyük bir dev haline getirmeniz kaçınılmaz olacaktır.
10 – Gönüllü Çalışmalara Katılın.
Gönüllü çalışmalara katılmak hem masrafsız hem de son derece etkili bir reklam yöntemi olabilecekken genellikle göz ardı edilir.
Mahalleniz, okulunuz veya caminiz bünyesinde gerçekleşen gönüllü çalışmalara katılın. Bir etkinliğe sponsor olun veya hizmetlerinizi ücretsiz olarak sunun.
Büyük şirketlerin neden Kurumsal Sosyal Sorumluluk tabirini kullandıklarını merak ettiniz mi hiç? Nedendir bilinmez ama müşteriler topluma bir şekilde fayda sağlayan işletmelerin yanında yer almayı tercih eder.
Çoğu zaman gereken tek şey biraz zaman, çaba ve cesaretten ibarettir. Bu reklamcılık yöntemini kullanmayı planlıyorsanız, tüm bağışların, sponsorlukların ve desteklerin sizin adınıza değil de işletmeniz adına yapıldığından emin olun.
Artık işin biraz daha teorik kısmına odaklanmanın tam zamanı. Vereceğimiz bu bilgiler araştırma sonuçlarından derlenmiştir diyerek yazımıza devam edelim.
11-İdeal Müşterinizi Tanımlayın.
Aradığınız müşteri türünü iyi biliyorsanız onları bulmanız çok daha kolay olacaktır. İdeal müşterinize ait herhangi bir bileşen olmaksızın onu nerede arayacağınızı bilemezsiniz.
Tam olarak kimi hedeflediğinize dair kafanızda net bir görüntü oluşturmalısınız.Müşteriniz olacak bu insanları neyin mutlu edeceğini, neyin üzüp korkutacağını ya da neyin rahatlattığını bilmelisiniz ki hayatlarını nasıl daha kolay hale getireceğinizi bulabilesiniz.
İdeal müşteri odağınızı olabildiğince daraltın ve tüm kadınlara, tüm erkeklere veya tüm bebeklere yönelik geniş hedef pazar açıklamaları yapmaktan kaçının. Çok az sayıda ürün bu kadar geniş kitlelere hitap eder ve ürün ya da işletmenizi bu denli abartmanız müşterileri çekmek için uygulanabilir hedefli stratejiler geliştirmenizi önleyecektir.
Mutlaka okuyun: Pazar Analizi Nedir? Nasıl Yapılır?
12- Müşterilerinizi Hangi Platformlarda Bulacağınızı Keşfedin.
Hedef müşteri kitlenizi düşünün ve onları nerede bulabileceğinizi belirleyin(medya, çevrim içi/çevrim dışı ortamlar, e- posta vb.) Sonrasında ise onlara yönelik dikkat çekici mesajlar oluşturun.
Müşterilerinizi aradığınız yerin işinizin doğasına bağlı olacağını aklınızdan çıkarmayın. Bu konuda size yardımcı olacak çevrim içi ortamlar arasında işletmenizin veya benzer ya da tamamlayıcı işletmelerin de dahil olduğu forumlar ve sosyal medya sayfaları yer alır. Çevrimdışı yöntemlerle ise ancak sektörünüze yönelik konferans ve kongrelere katılarak çok sayıda potansiyel müşteri ile tanışabilirsiniz.
Mutlaka okuyun: Rakiplerinize Değil, Müşterilerinize Odaklanın!
13-İşletmenizi Her Yönüyle Tanıyın.
Sektörünüzü iyice anlamanız ve ürün veya hizmetleriniz hakkında sağlam bir bilgiye sahip olmanız sunduğunuz hizmet ile ilgilenebilecek müşterileri çekebilmeniz açısından son derece önemlidir. Ürününüzü iyi tanıyıp ürüne ilişkin bilgileri net bir biçimde verebilirseniz, tekliflerinizle ilgilenecek kişiler ne kadar bilgili olduğunuzu görecek ve yardımınızı istemekten çekinmeyecektir.
14-Sorunların “Çözüm”ü Olmayı Amaç Edinin.
Sadık müşteriler bulma yolunda attığınız ilk adım potansiyel müşterilerinize ürün ya da hizmetinizi denemeleri için geçerli bir neden sunmak olsun.
Ürününüze değer katın ve çözmek istediğiniz sorunlara ilişkin derinlemesine bir anlayışa sahip olduğunuzu kanıtlayın. Bu türden bir yaklaşım; web seminerleri, blog gönderileri, misafir blogları aracılığıyla blog oluşturma veya insanlarla fiziksel ağ oluşturma yoluyla içerik oluşturmanızı gerektirebilir. Tüm bu yöntemler sayesinde takipçi kazanmaya başlayacak ve yapılandırılmış bir satış stratejisine sahip olduğunuz sürece, takipçilerinizi / hayranlarınızı işletmenize ödeme yapan müşterilere dönüştürebileceksiniz. ”
15- Doğrudan Pazarlama Yöntemini Deneyin.
Müşterilere ulaşmak ve onlarla temasa geçmenin en iyi yolu müşterileriniz hakkında olabildiğince fazla bilgi edinmek adına onları belirli bir işlemi yapmaları konusunda teşvik etmektir. Bunun için de e postala listenize kayıt olmalarını sağlamak vb. taktiklere ihtiyacınız olacaktır.
Hedef pazarınıza yönelik mesajlar oluşturun. Müşterilerin satış huninize girmesini sağlamak için değerli bir hizmeti ücretsiz olarak alabilmelerini sağlayacak ve böylelikle dikkatlerini çekebileceğiniz reklamlar oluşturmayı öğrenin. Doğrudan pazarlama uygulamaları ile ilgili öğrenilebilecek her şeyi öğrenin, böylece yalnızca önem arz eden sonuçlara odaklanmayı öğrenebilirsiniz. Takipçilerinize yönelik sizinle çalışmamak için aptal olmaları gerektiğini ima edecek çekicilikte mesajlar oluşturun. Onlara sorunlarını anladığınızı gösterin ve bu sorundan sizin sayenizde hızla ve zahmetsizce kurtulabileceklerini belirtin.
Mutlaka okuyun: Reklam ve Pazarlama Yöntemleri
16-Ortaklık Kurun.
Tamamlayıcı hizmetler sunan işletmelerle birlikte çalışmak size yeni bir iş kurmada ya da hali hazırdaki işletmenizi büyütme konusunda oldukça etkili olabilecek sinerjiden yararlanma fırsatı sunar. Örneğin, SEO konusunda uzmanlaşmış bir şirketiniz varsa web siteleri kuran bir işletmeyle ortaklık kurmayı düşünün.
Müşteriler veya işletme sahipleri ile sağlam ilişkiler geliştirmeniz geniş bir müşteri tabanı oluşturmanıza yardımcı olur. İnsani ilişkiler kurmaya odaklanın. İlişkileriniz ne kadar güçlüyse müşterilerinizin arkadaşlarınıza sizden bahsetme olasılığı da o kadar yüksek olacaktır. Hatta çok büyük olasılıkla sadık müşteriler elde edeceksiniz.
Mutlaka okuyun: Stratejik Ortaklık Nedir? Nasıl Kurulur?
17- Takipte Olun.
İşletmenizi ayakta tutma konusundaki tüm çabaların yanı sıra işleyişi takip etme konusunda da aynı hassasiyeti göstermelisiniz. Bu konuya ilişkin somut görev tanımlamaları yapmayı ve gelişmeleri yakından takip etmeyi asla ihmal etmeyin. (gönderilen numuneleri takip edin, vb.) Ve her daim planınıza sadık kalın. O kadar dil dökme ve satış potansiyeli boşa harcanıyor ki… Neden mi? Çünkü işletme sahipleri işleri takibini yapmayı ihmal ediyor!
Bu basit adımı hemen bugün atmanın müşteri tabanınızın büyümesini sağlayacağından emin olabilirsiniz..
İşletmenizin tanınırlığını arttırmanın yani ününüzü yaymanın basit, ucuz ve yaratıcı yollarından bahsettik.
Bazı yöntemler her işletme için işe yaramayabilir. Bu nedenle hangilerinin sizin için en uygunu olduğunu görmek için tüm bunları denemenin size hiçbir şey kaybettirmeyeceğini unutmamalısınız.
Daha önce de belirttiğimiz gibi en iyi pazarlama ve reklamcılık stratejisi, işletmenize çekebileceğiniz müşteri sayısını artırmak için bu yöntemlerden birkaçını bir araya getirmektir.
Daha fazla müşteri daha fazla satış demektir. Daha fazla satış daha fazla kar elde edeceğiniz anlamına gelir. Ve kar her türden işletmenin yüzünü güldürecek bir haberdir.
Son zamanlarda ürün veya hizmetlerinizi tanıtmak veya pazarlamakta zorluklar mı yaşıyorsunuz?
Yazımızda açıkladığımız yöntemlerden herhangi birini denediniz mi?
Peki, sonuç ne oldu?
Sonuç ne olursa olsun-iyi ya da kötü- sizden haber almayı ve deneyimlerinizi bizlerle paylaşmanızı isteriz. Hem bu sayede birilerine ilham kaynağı olmayacağınızı kim garanti edebilir ki?
Yazımızı yararlı bulduysanız, İnstagram, Facebook, Twitter ve Linkedin üzerinden arkadaşlarınızla paylaşabilir ve belki tam da bugün birilerinin ilham kaynağı olabilirsiniz.